4 Ağustos 2014 Pazartesi

Çünkü Böyle bir Dünya, Şimdiye Kadarki Çabalarınızın Ve Ulaştıklarınızın Sonucudur…- Natalie Glasson aracılığıyla Baş Melek Metatron

 Sleep Art Print by Steven Quinn
Arkadaşlar, Metatron bugün bir önceki mesajını takip ediyor ve eğer hayatımızda yargılama ve negatif eleştiri olmazsa sezgilerimizi ne kadar keskinleştirebileceğimizi anlatıyor. Bu da yine çok önemli bilgiler içeren bir mesaj, özellikle yüksek benlik, melekler ve rehberlerinden bilgi almak isteyen bu konuda bana yazan arkadaşlara sesleniyorum. Bu yazıda Metatron benim sürekli anlatmaya çalıştığım tecrübeleri aktarıyor: Yargılamayın, bakış açınızı değiştirin, sessiz kalarak iç sesinizi/kalbinizi dinleyin, o yumuşak ses siz ona değer verdikçe daha da yükselecektir ve sonunda sezgilerinize değer vererek yeryüzünde kendi cennetinizi yaratabileceksiniz.

Bu mesajı çeviren Mor Alev Dostuna, ileten Natalie Glasson’a ve rehberim Metatron’a çok teşekkürler. İngilizce orijinaline bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz

Selamlar, Sevgili Işık Varlıkları. Ben, Yaratan’ın Evreninin çok-evrensel düzeyinde mevcut olan Yeryüzünün ve Ruhların yükseliş sürecini denetleyen, Baş Melek Metatron’um.


Benim görevim, bu yükseliş sürecinde hepinize rehberlik etmektir. Kendi kişisel yükselişiniz üzerinde çalışmanız, size daha da yaklaşmam ve Varlığınızın içinde meydana gelen mucizevi ve muhteşem dönüşümü desteklemem için, bana yapılmış bir davettir.

Yükseliş eylemi, Varlığınızın dışında meydana gelmekten ziyade, ağırlıklı olarak içinizde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla Yaratan’ın, en güzel ve en yaratıcı bir şekilde ifade bulması ve deneyimlenmesi için, ben de Ruhunuzun hassas enerjileriyle çalışıyorum.

Bir önceki iletişimimde, Varlığınızda ve aynı zamanda Dünya’da barışın oluşması için, önce olumsuz yargılama alışkanlığının silinip, yok edilmesi hakkında konuşmuştum.

Sevgi’nin, içinizde ve Dünya’da gerçek yerini alması ve büyümesi, sadece yargı ve eleştiri alışkanlığının ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacaktır.  Çünkü yargı, Sevgi’den yoksun bir Dünya’ya inanmamız için bizi kışkırtır. Yargının yaşamınızdan silinmesiyle, Sevgi’nin içinizde ve Dünya’da daima var olduğu gerçeği, ortaya çıkacaktır. Sizler sadece, onun muazzam güçlü mevcudiyetini görmemeyi, duyumsamamayı ve fark etmemeyi seçtiniz.

Yargının güç kaybetmesiyle birlikte, İlahi ve Kutsal sezgiler size rehberlik ve yardım etmeye hazır bir şekilde, kutsal gerçekliğinizde ortaya çıkacaklardır. Bu, Dünya üzerinde Sevgi Çağ’ını oluşturmak için çok önemli bir adımdır. Bakış açısının değişiminden doğan yepyeni bir Dünya, beraberinde herkes için uyum ve lütuf getirecektir.

Her Varlığın içinde İlahi bir sezginin doğuşu, muhteşem bir kutlama zamanıdır. Çünkü bize göre bu durum, içsel düzeyde kendi gerçekliğinizin, yaratımlarınızın ve ruhsal gelişim sürecinizin sorumluluğunu alarak, kutsal bir alana doğru ilerlediğinizi sembolize eder. Zaten çoğunuz bir süreden beri, sezgilerinize daha yakınsınız ve o doğrultuda hareket ediyorsunuz. Bu kişiler için şimdi, sezgilerine olan farkındalıklarını arttırarak ve içlerindeki bilgeliğin ışıltılı mevcudiyetini yüreklendirerek, tüm Varlıklarını bütünüyle somutlaştırma zamanıdır.

Sezgilerinizle bağlantı kurma süreci, bitmeyen bir yolculuktur. Onlara ne kadar güvenirseniz, oluşturduklarınız ve deneyimleriniz de o kadar daha verimli, bereketli ve neşeli olacaktır. Sezgilerinizin güçlenmesine izin vermeniz de çok önemlidir. Çünkü bir sezgiyi ne kadar güçlü algılarsanız algılayın, yine de üzerinde çalışmakla bin kat daha güçlenecektir.

Sezgilerinizin gelişimini, bir çocuğun büyüme süreci gibi hayal edebiliriz. Onlara ilk kez kulak verdiğinizde, sesi, etkisi ve ilhamı, neredeyse bir bebek gibi hassas, yumuşak hatta belki de fark edilemez bir şekildedir. İşin gerçeği, sezgilerinizin karakterini ya da nelere kadir olabileceklerini henüz tam anlamıyla fark etmediğinizden dolayı, belli belirsizdirler.

Onlara güvenmekle, inanmakla, dikkatinizi vermekle, nazikçe beslemekle ve tanımakla, sezgileriniz de küçük bir çocuk gibi büyür. Artık onların mevcudiyetinin ve rehberliğinin farkındasınızdır. Ancak bu aşamada, tıpkı küçük bir çocuk gibi, daha çok büyümek ve birçok deneyimlerle karşılaşacağınız yollardan geçmeniz gerekmektedir. Böylece henüz ayaklarınızı bulma (ilk adımlar), sezgilerinizi keşfetme, onlara güvenme ve iletişim kurmayı öğrenme sürecindesinizdir. Aynen küçük bir çocuğun, Dünya ile etkileşime girmeyi öğrenmesi gibi.

Sezgileriniz yavaş yavaş büyüyerek, ergen ve yetişkin olurlar. Bunun anlamı da, sizin ve sezgilerinizin birlik içinde artık daha rahat çalıştığınız ve daha da tamamlanan bu bütünleşme işlemini, Varlığınızın içinde hissetmeniz demektir. Sezgileriniz, sizin kimliğinizi alırlar. Böylece aranızda, herhangi bir ayrımcılık kalmaz. Ve siz de, Yaratan’ın rehberliği ve kutsal sureti olan sezgilerinizin tüm açılımını, daha kolay kabullenmeye hazır olursunuz.

Bu durum, aşamalı olarak kabul ettiğiniz sezgilerinizin gücüne, farkındalığına ve kutsal bilgeliğine olan ilişkinizin şeklini gösterir. Her birey, sezgilerini somutlaştırma sürecinden geçer. İster yeni yeni ortaya çıksınlar, ister artık gelişmiş olsunlar; Sezgileriniz, tamamen güvenebileceğiniz her-şeyi-bilen “bilge” bir kaynaktır.

Sezgileriniz, Ruhunuzun ve Yaratan’ın bir ifadesidir. Her şey olan Yaratan ile ve O’nun tüm büyülü kutsal nitelikleriyle bağlantılı olan İlahi Öz’ünüzün, bir tezahürüdür. Kişisel olarak en yüksek potansiyelinize ulaşmanız için, en uygun yolu gösteren ve yol boyunca size rehberlik eden bir Işık’tır.

Bazen uygun değilmiş gibi algılanan, ya da çok iddialı gibi görünen bu rehberlik, işte bu kadar olağanüstüdür. Siz algılamasanız bile, sezgileriniz size sunulan imkânları bilir. Gerçekten de Yaratan, günün her dakikasında sizinle konuşmaktadır.

Sezgileriniz, doğduğunuz günden beri size rehberlik yapmaktadır. Sadece zihninizin yüksek sesi, sezgilerinizi gölgeleyebilir ve Varlığınızı etkileyebilir. Bir sezgi, sizinle irtibata geçebilmek için, hislerinizden ve duygularınızdan akar ve zihniniz aracılığı ile enerjisini ortaya çıkarır.

Şayet zihniniz meşgul ise – örneğin yargılama veya eleştirme eylemi ile – o zaman sezginizin hassas yapısını algılama yeteneğiniz kaybolabilir. Bu yüzden, sezgilerinizin ve içsel Sevgi mekânınızın kilidinin gerçekten açılması için, Yargının ortadan kalkması şarttır. Çünkü bu sayede açığa çıkan sezgileriniz, zihninizin alışkanlıklarını denetlemeniz için sizi teşvik eder, zihninizin içinde huzur ve derin bir sükûnet alanı oluşturur.

Hiçbir şey düşünmemek, her ne kadar akıl almaz gibi görünse de, mümkündür. Şayet bir sezgi tüm gücüyle ortaya çıkmış ise, o zaman pek fazla düşünmeye gerek yoktur. Çünkü güvenebileceğiniz ve kolaylıkla eyleme geçirebileceğiniz fikirlerle, size ilham verecektir. Böylece, şu an kullandığınız “düşünme eylemini” bir şekilde ortadan kaldıracaktır. Tabii ki bir robot gibi olmayacaksınız ama kendinizin harika ve verimli bir ifadesi (yaratıcı) olacaksınız.

Sezgilerinizin varlığını geliştirmekle uğraşırken, salıverilmesi gereken en zorlu enerjilerden bir tanesi de, kontrol etme alışkanlığıdır. Şayet ruhsal Varlığınızdan, sezgilerinizden ve Her şey olan Yaratan’dan habersiz olsaydınız; zihniniz, duygularınız ve EGO’nuz, Dünya üzerindeki gerçekliğinizi yaratma konusunda önemli rol oynarlar ve muazzam bir kontrol etme dürtüsü taşırlardı.

İçinizdeki Yaratan’a uyanış sürecinde, Yaratan’ın gücünün daha fazla ortaya çıkması için,  bu kontrol enerjisi ve güvenli hissetmek adına kontrol edilme ihtiyacı, yok olmak zorundadır. Bu zorunluluklar size, sanki hiç tanımadığınız bir arkadaşınızın taleplerine teslim ya da mahkûm olmuşsunuz gibi görünebilir. Ancak Yaratan sizin için çok yakın bir tanıdıktır ve her birinizi Sevgi ile tedavi edecektir.

Sezgisel Varlığınıza geçiş dönemi, kontrol etmeyi bırakma sürecidir. Aynı zamanda, gerçekliğinizi planlamanıza, yönetmenize, manipüle etmenize ya da kurallar koymanıza gerek olmadığını, algılama sürecidir. Mücadele etmek, acı çekmek ya da ağır çalışmak zorunda olmadığınızı fark etmektir. Yalnız olmadığınızı idrak etmektir. Zira size rehberlik etmek isteyen içinizdeki dostunuza (sezgi) teslim olduğunuzda, tek yapmanız gereken şey, ondan aldığınız mesajlara kulak vermek ve o mesajlara güvenerek, hareket etmektir. Bu gerçeklikte artık daha fazla bir şey yapmanıza gerek yoktur. Yaşam kolaydır ve gerçek de budur.

Kısacası; Yapmanız gereken tek şey, sadece sezgilerinizi dinlemek ve onların rehberliği doğrultusunda, yaşamı cesurca sahnelemektir.

Kargaşa ve karışıklıklar, sadece sezgilerinizi dinlememekten kaynaklanır. Çünkü sezgilerinizi anlamanıza engel olması için, kontrol enerjisine izin vermişsiniz demektir. Düşünceleri de kısıtladığı kabul edilebilen bu enerjiyi salıvermeye istekli olduğunuz zaman, Yaratan’ın İlahi akışını keşfedeceksiniz. Böylece, tüm ihtiyacınız olan bolluğu, bereketi, mutluluğu deneyimleyecek ve ifade edeceksiniz.

Dünya’daki herkesin, yargılama ve eleştirme alışkanlıklarını bırakmaya karar verdiklerini, sezgilerinin varlığını kabul ettiklerini, kendilerini ve başkalarını herhangi bir şekilde kontrol etme isteklerini ortadan kaldırdıklarını, hayal edebilir misiniz? İşte o zaman Dünya’da, Barış, Uyum, Gerçeklik, Sevgi ve Mutluluk açığa çıkardı.

Anlaşmazlıklar, savaş, acı, üzüntü, istismar ve yoksunluk, tümüyle yok olurdu. Artık bu enerjilere takılı kalmak, mümkün olmazdı. Çünkü bu gibi eylemler, sadece yargılama ve kontrol etme isteğinden doğarlar. Sevgi’den ya da sezgilerin kutsal doğasından kaynaklanmazlar.

Dünya üzerindeki insanlar ve ülkeler arasında, hatta belki de aileler içinde, yargılama ve kontrol altında tutma eylemlerinin baş gösterdiğini, izliyorsunuzdur. Bunun nedeni; Işık işçileri sayesinde ortaya çıkan Sevgi’nin, artık gerekli olmayan bu tür titreşimlerin fark edilmesi ve salıverilmesi için, yargı ve kontrol enerjilerini ön plana çıkarmış olmasıdır.

Her bireyin, Sevgi ve sezgileri doğrultusunda hareket ettiği, düşündüğü ve Yaratan’ın kutsal ifadesini ortaya çıkardığı bir Dünya’nın görüntüsünü, zihninizde sabitleyin.  Çünkü böyle bir Dünya, şimdiye kadarki çabalarınızın ve ulaştıklarınızın sonucudur.  Barış, Sevinç ve Ahenk dolu bir Dünya oluşumu öncelikle, siz de dâhil olmak üzere, Yeryüzünde mevcut olan her bireyin içsel düzeyinde başlar.

Sevgi dolu gerçeğimle…

Baş Melek Metatron

Telif Hakkı© 2014 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (http://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir
Copyright © 2014  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. http://moralev.com/

0 comments:

Yorum Gönder