Sevgili Dostlar, bazen günde 10-15 mesaj ve makale yayınlamak istiyorum, bu mesaj da yayınlanacaklar listesinde Pazar akşamından beri bekliyor. Ama zaman ve işgücü düşünülünce bunu şu anda yapmak imkansız. Ya bütün diğer sorumlulukları bırakacaksınız ve kendinizi bu amatör bloga adayacaksınız, ya da hepsini sıraya koyup tek tek, ince ince yazıp, temiz ve akıcı bir şekilde sizlere ulaşması için blogla anlaşmaya varacaksınız. Ben ikinci yolu seçtim ve bu blog ne zaman ne isterse o yayınlanıyor. Evet, blogun kendi ruhu olduğuna derinden inanmaya başladım.
Bunları yazarken düşündüğüm ikinci olgu ise aslında adına “zaman” dediğimiz şeyin olmaması. Çizgisel zaman sadece bizim uydurduğumuz, böylece beyin fonksiyonlarımızı aksatmadan sürdürebileceğimiz bir kavram. Yani geçen Pazar günü yayınlanmış olan bu mesajı ancak beş gün sonra çevirip yayınlamanın hiçbir önemi yok. Çünkü her şey aslında ŞİMDİ oluyor. Bugün bu yazıyı okumak sizin için bir şey ifade etmeyebilir, ama belki iki ay sonra okuduğunuzda bir aydınlanma yaşayabilirsiniz. O sizin ŞİMDİnizdir. Aynı yeni yayınlamaya başladığım Gabriel (Cebrail) yazı dizisi gibi. 2011 de başlamış olan o mesajlar serisi bizim algı alanımıza şimdi girdi, çünkü ŞİMDİ hazırız.
O yüzden sizi (bu hafta ikinci kez) tekrar arşivlere girmeye ve eski yazılara bir göz atmaya davet ediyorum. Belki geçen sene bu zaman yayınlamış olduğum bir bilgi ŞİMDİki sizi mükemmel tarif ediyordur. Hilarion ŞİMDİ diyor ki;