skip to main |
skip to sidebar
Jennifer Hoffman Tarafından kanallık edilen Başmelek Uriel Mesajı - 21.01.2013Kim olduğunuz,yaşam amacınız,yaşamınızın amacı,yarattığınız yolculuk ve yaptığınız seçimler , hepsi gerçeğe dayanır.Gerçek size verilmez ya da sizin için yaratılmaz , o sizin yargılarınıza dayalı olarak yarattığınız titreşimsel bir frekanstır.Başka bir deyişle gerçek,bir enerji akışı yargılama tarafından dondurulduğunda oluşturulan algılamadır.Her insanın kendi gerçeği vardır ve sizler gerçeklerinizin kesişimi vasıtasıyla diğerleriyle birleşirsiniz.
Biz Sevgi ve Işık mantosunu giymeye devam edip Yeni Çağa bir yol açanlarınızı selamlıyoruz. Amaçladığınız hedefler her zamankinden daha yakın, ve sizin onların başarılması konusundaki ısrarınızda yakında sonuçları ortaya çıkartacaktır. Karanlık Bireylerin geri çekilmede olmaları ve eskisi gibi devam edebilecek yeterli desteği görememeleriyle birlikte bizim müttefiklerimiz daha hızlı bir gelişme sağlıyorlar. Birçok eylem son noktasına geliyor ve biz sizi ikna etmek için gerçekten olumlu işaretleri göstermeyi umuyoruz. Birçok faktör söz konusu olduğundan dolayı çok değerli detayları vermekten kaçınıyoruz, ancak size nelerin olduğu konusunda bazı göstergeler vermeye çalışacağız.
Sevgili üstatlar, Işık ve Yaratıcının bilgeliği Yeryüzüne ve insanlığa nüfuz ederken, bilinçte radikal bir değişim meydana gelmektedir. Her geçen gün daha fazla değerli ruh, kişisel realitelerini meydana getiren temel inançlarını sorguluyor ve inşa ettikleri fiziksel ve zihinsel yapıları, yaşam kalıplarını inceliyor. Korku ve belirsizlik yaygınlaşıyor, ve birçok insan güzel günlerin geride kaldığından ve geleceğin belirsiz, karanlık ve soğuk göründüğünden korkuyor. Hızlı değişimlere direnç göstermek ya da hızlı değişimlerden rahatsız olmak doğaldır, özellikle insanların geleceklerinin kontrolünün kendilerinde olmadığını hissettiği zamanlarda. Bu yüzden Yüksek Benliğinizin bilgeliğine başvurmanız ve harika meleki rehberleriniz ve öğretmenleriniz ile bağlantıya geçmeniz çok önemlidir.
Sevgili üstatlar, eski zamanlarda olduğu gibi, dünyada rüzgarla gelen büyük değişimler olduğunda, genellikle felaketlere ya da kıyamet alametlerine odaklanan kehanetler bolluğu olur. Sizi temin ederiz ki, sevgililer, gelecek sizin ellerinizde, ve “kendi geleceğinizi yazıyorsunuz” ve nihayetinde bu dünyanızın da geleceğidir. Evet, savaşlar ve vahşet bir süre daha tükenene kadar devam edecek. Ve evet, Dünyanın şifalanması ve dengelenmesi sürecini kolaylaştırmak için, aşırı hava değişimleri ve başka “vahşi doğa hareketleri” olacak, ve insanlığın bilinci için ıslah edilmesi gereken her şeyi de beraberinde getirecektir.
Sevgili üstatlar, günlük haberleri izliyor ya da okuyorsanız, Yeryüzünün arınma sürecinin inanılmaz oranda hızlandığının da farkında olmalısınız. Hayır, Tanrı insanlığı cezalandırmıyor, ve herkesin ıstırap çekmesi de kesinlikle “Tanrı’nın arzusu” değildir. Çağlar boyunca siz, İnsanlar, ‘Tanrı’yı meydana gelen tüm trajedi ve kaosun günah keçisi yaptınız, böylece hareketlerinizin kişisel sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalmayacaktınız. Üçüncü/dördüncü boyuttaki dünyanız, maddi ve psikolojik yapılardan meydana gelmiştir, ve kuskusuz, yarattığınız ve gerçeğiniz olarak kabul ettiğiniz duygusal yapılar, inşa ettiğiniz maddi yapılar kadar sınırlayıcıdır.
7 Eb, 0 Yax, 9 Eb
Dratzo! Döndük! Dünyanız hala Tanrı’nın o çok beklenen yeşil ışığı yakmasına hazırlandığı için iki realite arasındaki bir durumda tutulmaktadır. Kısa zamanda meydana gelecek şeyi gözlemek için özel bağlantı takımlarını kurmaktayız. Yeni yönetiminiz tarafından yapılacak duyurular savaşlar, ekonomik çalkantılar ve eski yönetim formunun yolundaki çok sayıdaki rejimlerin yükselişlerini ve düşüşlerini niteleyen diğer yaygın uyuşmazlık formları esnasında karanlık kontrolün uzun çağına nokta koyacak.
1) Bedensel ağrı ve sızılar: Özellikle sırt, bel ve boyun bölgesinde. Bu ağrılara içinizdeki “Mesih Tohumu" uyanırken DNA seviyelerinde meydana gelmekte olan yoğun değişimler neden oluyor. Bu ağrılar geçicidir.
2) Nedensiz derin bir üzüntü:
Geçmişinizi serbest bırakıyorsunuz. ( bu yaşamınızı ve geçmiş yaşamlarınızı ) Ve bu da derin bir üzüntü hissetmenize neden oluyor. Bu uzun yıllar yaşadığınız bir evden yeni bir eve taşınma deneyiminize çok benzer. Yeni eve taşınmak istemenize rağmen, eski evinizdeki anıların, enerjilerin ve deneyimlerin bırakılışının hüznü de sizinle beraberdir. Bu üzüntü geçicidir.
Sevgili üstatlar, bir an için durup içinize yönelerek hızla Kutsal Kalp Merkezinize gitmenizi istiyoruz. Derin bir nefes alın ve beynin sağ kısmının bütünleşik parçası olan Kutsal Zihin Merkezinize de ulaşın. Şimdi şu sorular üzerinde düşünün: Her şeyin üstündeki en büyük özleminiz ne? Hayatınızda düşündüğünüz, hissettiğiniz ve yaptığınız her şeyde eksikliğini hissettiğiniz ne? Cevap İlahi Aşk’tır, sevgili Gönüller.
Sevgili üstatlar, ne kadar muhteşem Varlıklar
olduğunuzu ve Yüce Yaratıcının Kendisinin sonsuz yüzlerine “Gidin ve
benim adıma sonsuz yeni dünyalar yaratın” emrini verdiği zaman size
bahşedilen mucizevi armağanı / yetiyi, hayal bile edemiyorsunuz. Ezelden
beri algınızın ötesinde birçok kez Yaratımın gel-gitlerini
deneyimlediniz. Her yeni görevi aldığınızda
büyük beklentilerle gittiniz, başlangıç noktanıza ya da terk ettiğiniz
“Güç Koltuğu”nuza geri dönmeyi sabırsızca beklemenize rağmen.
Görevinizin bölünmez bir parçası daima, Işığın birlikte yaratıcı tanrısı
olarak yetilerinizi mükemmelleştirmek için ayrıldığınızda size ihsan
edilen yasam armağanını kazanmak olmuştur.
Sevgili üstatlar, birçoğunuz günlük hayatınızda beşeri “yaşamın gerçeklerini” hatırlamakta neden bu kadar güçlük çektiğinizi ve birçok geçmiş yaşamınız boyunca yaratmış olduğunuz fiziksel realitenizde kalmanın neden bu kadar çok çaba gerektiriyor gibi göründüğünü merak ediyorsunuz. Yaratıcı Işığı kendinize çekip bütünleştirdiğinizde, çok-boyutlu Varlık haline dönüş sürecinde, içsel realitenizde olduğu kadar fiziksel varoluş dünyanızda da değişimler meydana gelmekte. Eski-moda olmuş birçok şeyden kurtuluyorsunuz ve onların yerini daha yüksek, genişleyen ve güç veren düşünce kalıpları alıyor.
Sevgili üstadlar, sizlere bizim perspektifimizden “insanlığın ve Dünyanın hali” ile ilgili genel bir durum değerlendirmesi yapmamıza izin verin. Yeryüzünün üstündeki büyük Işık Şehirlerinden birinden gezegeninizi bizim görüş yetilerimiz ile görebildiğinizi hayal edin.
Baktığımızda, en büyük ve en küçük katı biçim ve yapıları görüyoruz, ayrıca, Yeryüzünde hareket eden ve etmeyen tüm nesnelerden yayılan titreşimsel kalıpları ve renkleri görebiliyor ve hissedebiliyoruz. Sürekli, Güneşinizin ve doğa elementlerinin faaliyetlerini olduğu kadar, Yeryüzündeki, okyanuslardaki, Yeryüzünün atmosferindeki / aurasındaki değişen kalıpları gözlemliyor ve izliyoruz.
Sevgili üstadlar, üç/dört boyutlu realitenizde binlerce yıldır, insan türü, etrafındaki insanların
enerjilerini güneş sinir ağlarına bağlı eterik bir bağ (ip) yoluyla yatay bir şekilde emmek için sevgi, güç ve tatmin kazanmaya odaklandı. Dualite oyunu, itme/çekme dansı oldu ya da sizde olmayan ya da hayatlarınızda, sevgi ve kendinizi değerli hissetme duygusu yaratacağını düşündüğünüz şeyler için başka insanlarla birleşme çabası oldu. Neler olduğunun dahi farkında olmadan, pozitif duygusal enerji ve avantaj sağlama arayışı içinde olmak bir norm haline geldi. Eterik bağları ister aile fertleri olsun (özellikle çocuklar ve eşler), ister arkadaşlar, tanıdıklar ya da iş arkadaşları olsun, yakınınızdakine bağlayarak arayışınızı sürdürdünüz. Gerçekte, böyle yaparak kendinizi bir etki tepki oyunu olan karmaya daha da çok saplamış oldunuz. Bu yarattığınız ya da diğerlerinin sizinle birlikte yaratmasına izin verdiğiniz yaşam-bağı, iki yönlüdür: böylece, hem ihtiyacınız olanı alacak hem de