Arkadaşlar, yayınlamış olduğum iki astrolojik yazıyla elimden geldiğince yaşadığımız günlerin enerjisini sizlere iletmeye çalıştım. Enerjiler üzerine düşeni en iyi şekilde yapıyor ve tam gaz arınma sürecinin içine girmiş durumdayız. Bu sabah ülkemizde ve bölgede dünden de karışık bir güne uyanırken, aslında yapmamız gerekenin ne kadar kolay ve neredeyse mantık dışı bir güzellikte olduğunu düşünüyorum. Bunu Arkturuslular aşağıda harika bir şekilde tarif ediyorlar. (Eğer okumadıysanız Ateşteki Büyük Üçgen Açı ve bugünkü Ay Tutulmasının etkilerine bir göz atmanızı tavsiye ederim.)
Arkturuslulara, Marilyn’e ve çeviriyi yapan Mor Alev Dostuna çok teşekkürler. (www.onenessofall.com)
Karma Bir “Enerji Dengelenmesidir”, Bir “Cezalandırma” Şekli Değildir…
Arkturus Grubu olarak bizler bugün, kendi yaşamlarınızda deneyimlediğiniz ve diğerlerinin yaşamlarında gözlemlediğiniz birçok değişiklikler hakkında konuşacağız. Bu dönem zarfında birçoğu, Yeryüzünden ayrılmayı seçti. Ancak üzülmemeye ve onların yasını tutmamaya çalışın, Sevgililer. Çünkü enerjilerin giderek güçlendiği bu dönemde kalmak ya da gitmek, herkesin kendi seçimidir. Ruhsal olarak gelişme imkânı olmayan birçok ruh, şimdilik olmaları gereken daha derin bir seviyede karar kıldılar. Şu anda Yeryüzüne akan Yükselişin yüksek frekans enerjilerinin bir parçası olmak için, daha sonraki uygun bir zamana bedenlenmeyi seçtiler. Hepsi de şu anda, olmaları gereken yerdeler.
Yeni enerjilere uyum sağlamak için gerekli olan şeyleri yapan ama yeterince hızlı evrimleşmeyen ruhlara seslenmek istiyoruz. Evrimleşmeyi seçtiğiniz anda (arayış içerisinde olmak, okumak, meditasyon yapmak, hatta buna niyet etmek gibi…) ihtiyacınız olan dersleri, açıklamaları, deneyimleri ve rehberliği alacağınızdan emin olun Sevgililer. Yükselişin veya evrimleşmenin nasıl olması ya da nasıl ortaya çıkması gerektiğini tarif eden kitapları okuduğunuzda, kendinizle karşılaştırmayın. Çünkü her birey kendi yükseliş yolculuğunu, kendisine en uygun bir şekilde deneyimler. Her bireyin Yüksek Benliği, neyin ne zaman gerekli olduğunu bilir.
Aranızda “uyanmış” olan sizler; Bu dönemin güç hatta zor olacağını, enkarne olmadan önce biliyordunuz. Ama buna rağmen, Yükselişin bir parçası olmak için bu dönemde Yeryüzünde bulunmaya çok hevesliydiniz. Önceki yaşamlarınızda, sadece bir veya iki ders öğrenmek için gelmiş olabilirsiniz. Ama bu sefer, geri kalan bütün karmik durumları çözmenizin gerekli olduğunu anlamış bulunuyorsunuz. Yükseliş enerjilerinin yüksek frekanslarını özümsemek için, hala daha hücresel hafızanızda saklı olan travmatik deneyimleri salıvermek ve gerçeğin farkında olan bir bilinç durumuna uyanmak zorunda olduğunuzu, biliyorsunuz. Fark etmiş olduğunuz gibi bu süreç, temizlemesi gereken şeylerin yüzeye çıkmasından ve yeniden yaşanmasından dolayı, her zaman hoş geçmiyor.
Bir Ruh fiziksel bir bedene girdiğinde, bedendeki fiziksel enerji sıkışıklığı, önceki deneyimlerin unutulmasına sebep olur. Yeni doğan bebekler, hala daha “yuva” ile aynı rezonansta titreştiklerinden dolayı, yaşamlarının ilk birkaç yılı eskiyi hatırlarlar. Ruh ve Melekleri görebilir, onlarla etkileşim halinde olabilirler. Bazen çocukların sanki kendi kendine konuştuklarını sanmamız, bundan dolayıdır. Zamanla ve üçüncü Boyut inanç sisteminin baskısıyla, bireyler kişiliklerini EGO ile özdeşleştirmeye başlarlar ve kim olduklarını veya Yeryüzüne neden geldiklerini unuturlar.
Artık, hem uyanmamış, hem de uyanmış olan bireyler için, değişim zamanıdır. Çünkü eski yöntemler, ya artık işe yaramayacak, ya da bireyin mantığı ile aynı rezonansta titreşmeyecektir. Böylece, önceden hoşlanılan gıdalar, dostlar, eğlenceler, birden ilginç gelmeyebilir. İlişkiler bitebilir, iş yerleri değişebilir. Çünkü bireyin enerji alanı bir üst seviye yükseldiği için, eskiden titreştiği enerji alanlarıyla artık aynı rezonansta değildir. Bu noktada, ya onları daha yüksek bir Boyutta oluşturmaya yönelecek, ya da onlar artık yaşamının bir parçası olmayacaklardır.
Üçüncü Boyut bilincinde kalındığı sürece, sadece zıtlık ve ayrımcılık Boyutlu öğretiler, inançlar ve çözümler var olacaktır. Örneğin; “Bir şeyin fazla olması, az olmasından daha iyidir (fazla mal göz çıkarmaz). Dünya’ya sadece bir kere gelinir. Ölüm bakidir (ölümden sonra yaşam yoktur). İnsanlar, diğer canlılardan ve Yaratan’dan ayrıdır vs. vs…”
Aslında üçüncü Boyutun birçok yönlendirici “öğütleri”, gerçekten samimidir. Çünkü henüz uyanmamış olan bireyler, kişilere ve topluma bildiklerinin en iyisini sunmaktadırlar. Bunların arasında, şu anda gerçekten uyanmış olan Ruhlar da bulunmaktadır. Ama bu Ruhlar, üçüncü Boyut seviyesinde yardıma ihtiyacı olan Ruhlara yararlı olmak için, üçüncü Boyut inanç sistemi içinde hizmet vermeyi seçtiler. Şayet bu mesajı okuyorsanız, siz de artık yeni yollara yürümek için hazırsınız demektir.
Dünya’yı kandırmaya yönelik, “Bilinçaltı reklamı” (Bilinçaltına işleyen reklamlar) gibi etki yapan ince saldırılara karşı, her zaman tetikte olun. Bilgisiz ve kolay etkilenen toplumların korunmasız ve habersiz kalmalarından çıkar sağlayan ve zahmetsizce akıllarına giren kişiler tarafından, yanlış inançlar ve çekici öneriler öne sürülüyor. Bundan dolayı daima tetikte ve merkezde kalmak çok önemlidir. İnsanlığın en düşük özelliklerinin temsil edildiği haberleri ve televizyon şovlarını izlememeye çalışın. Zihninize “giren” her şeyin, kolaylıkla “bilinç durumunuza” dönüştüğünü ve bunun da eninde sonunda mutlaka temizlenmesi gerektiğini, idrak edin.
Farkında olun! Tetikte olun! Uyanık olun!
Şimdi, bu dönemde Yeryüzünde bariz bir şekilde görünen “çatışma enerjileri” hakkında konuşmak istiyoruz. Bu görüntüler, Gaia’nın bedeninde ve belli insan gruplarının hücresel hafızalarında depolanmış olan, Antik enerjilerin tezahürüdür. Çok uzunca bir süre hareketsiz kalan Gaia, tüm uyanan Ruhların yardımlarıyla, bu yoğun ve eski enerjileri bir daha oluşmamak üzere temizlemesi gerekiyor.
Şahit olduğunuz yangınlar ve felaketler, Gaia’nın eski enerjileri temizleme işlemidir. Batı Amerika’ya, ya da Dünya’nın bazı yerlerine yapılan göçler sırasında yaşanan şiddet ve acıyı bir düşünün. Gaia, yaşayan bir ruhtur ve üst boyutsal enerjilere yükselebilmesi için, bu eski acıları temizlemesi gerekir. Dolaysıyla şimdi, yapması gereken şeyleri yapıyor.
Size düşen görev, görünenin ötesine bakmak ve onların “hiçliğini” algılamaktır. Çünkü gerçekliğin Işığında, bu görüntülerin bir tanesinin bile orada olmasına izin veren hiçbir YASA yoktur. Bu olayları sürdüren ve ayakta tutan, zıtlık ve ayrımcılık dünyasının inançlarıdır. Şiddet ve savaştan kar elde etmek isteyen kişilerin, korkunun ve korkunun doğurduğu görüntülerin devam etmesi için çok çalışmaları, bu yüzdendir.
Ama artık, savaş oyunlarının neden hiç bitmediği ve insanların neden sürekli etki altına alındığı, idrak edilmeye başlıyor. Bunların, insanlığı eski enerjilerde mahkûm tutmak için, korku ve acı aşılama hileleri olduğu, fark ediliyor. Uyanan bir toplum için bu tür şeyler, bir şey ifade edemez. Zira artık çoğu toplum, yutturmaca şeylere, haberlere, olumsuzluk ve korku yüklü bilgi bombardımanına kanmıyor ve Gerçekliğin Işığında evrimleşerek, korkunun ötesine geçiyor.
Üçüncü Boyut dünyasında olaylar, çok etkili ve güçlü gibi görünebilir. Ancak olayları devam ettiren ve kalıcı tutan, sadece “cehalet” enerjisidir. Evet, bu olaylar görünürde çok güçlü ve yıkıcıdırlar. Ama bu sadece bir yanılsamadır, Sevgililer. Ve yanılsama, asla HARİCİ bir şey değildir. Yanılsama, gözlemcinin algısıdır. Her şey, kişinin bilinç durumuna göre algılanır. Gerçeğin ışığında, hiç ölen var mıdır?
Tüm hayat derslerinin, bedenlenmeden önce kararlaştırılmış ve kabul edilmiş olduğunu bilmelisiniz. Bu dönemde, deneyimleri sayesinde hem kişisel hem de evrensel karmik enerjilerin pek çoğunu cesurca çözen ve temizleyen birçok Ruh vardır. Onlar, bu şekilde hizmet vermeyi seçmişlerdir. Unutmayın! Karma bir “enerji dengelenmesidir”, bir “cezalandırma” şekli değildir.
Uyanmış varlıklar olarak, bir “Işık işçisi” gibi hizmet etme sorumluluğunu üstlenmenizin, zamanıdır. Bir birey, gerçekliğin bilincine eriştiğinde, artık boş oturamaz. Başkalarının da uyanması için, Dünya’nın enerji alanına Işığınızı katarak, gerçekliği her yere yaymalısınız. Çünkü hepiniz BİR’siniz. Ağaçtaki meyve, dalında çürümeye terk edildiğinde, ne ağaca ne de başkalarına fayda sağlar. Sadece çürür. Dolayısıyla, sessizce ve içten içe taşıdığınız Işığı serbest bıraktığınız zaman, çok daha faydalı olursunuz. Bu bir akıştır, bu evrimleşmedir.
Sizler, değişimi getiren şifacılarsınız, Sevgililer. Savaş ortamlarına, insanlara ve olaylara, Koşulsuz Sevgi ve Işık göndermek zorunda olan, sizlersiniz. Görünen her şeyin, zıtlık ve ayrımcılık dünyasının bilincinden oluştuğunu fark edin. Onları yargılamak yerine, muhtemelen yollarını kaybetmiş olan bu insanlara, bu yerlere, Koşulsuz Sevginin ve Işığın aktığını gözünüzde canlandırın. Dönüşümün Mor Alev’ini kullanın. Ancak gönderdiğiniz Işığa, herhangi bir yönlendirme yapmayın (görev yüklemeyin). Zira ilahi Işığın enerjileri, “bütün ve tam” olarak işlev görür ve ne gerekiyorsa, onu bilir.
Tam tersiymiş gibi görünmesine rağmen Dünya’nın enerjisi, yeni ve yüksek boyutsal frekanslara hızla yükseliyor. Sizin göreviniz, daima gerçeklikte kalmaktır. Bir’in (Bütünün) farkında olmayan insanlara, mekânlara, Koşulsuz Sevgiyi ve Işığı gönderin. Sonra da, sadece güvenin.
Sizler, kendi Dünya’nızı yaratıyorsunuz. Dolayısıyla, güzel ve gerçekliğe uygun bir şekilde yaratın.
Bizler Arktruslular Grubuyuz.
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Telif Hakkı©2014 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (http://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2014 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included.http://moralev.com/
0 comments:
Yorum Gönder