Gülsen Tanrıseven & Recep Tamer Çifter Aracılığıyla.
RTÇ:Bize Şanlıurfa’da keşfedilen ve arkeologlar tarafından Göbeklitepe olarak adlandırılan kadim yapıları inşa edenler ve bu yapıları hangi amaçla inşa ettikleri konusunda bilgiler verebilirmisiniz?
7BA:Evet, Göbeklitepe adı verilen yapılar hakkındaki bilgilerimizi sizinle paylaşabiliriz.Bu yapıları inşa eden varlıklar M.Ö.18.000 yıllarında sizin Pleiades adını verdiğiniz yıldız sisteminin Alycone güneş sisteminin 3.gezegeninden geldiler.Bu varlıkların yaşadığı gezegen yok olmak üzereydi.Yerleşebilecekleri uygun bir gezegen arıyorlardı.Gezegeninize geldikten sonra bir süre dünyanızı gözlemleme ve araştırma çalışmaları yaptıktan sonra insanların yerleşim alanlarına yakın olması ve bu tepelerin yapacakları araştırmalara uygun olması nedeniyle Göbeklitepe denilen alanı seçtiler. Bu yapıları inşa etme süreçlerinde ve yapacakları çeşitli deneylerde kendilerine yardımcı olmaları için yaklaşık 2 bin kişilik bir dünya insanı gurubunuda oluşturdular.Kendi gezegenlerindeki bazı yapılara benzetmeye çalışarak matematiksel çok ince hesaplarını ve planlamalarını temel alarak bu yuvarlak yapılardan toplam 24 tane inşa ettiler.Bu yapılar topluluğunu çok geniş bir alanı kapsayacak şekilde inşa edilmişlerdi. Bu yapıların olduğu alanda dünyada yaşayan bitkiler ve vahşi hayvanların doğal yaşamlarıyla ilgili gözlem ve araştırmalar yaptılar.Özellikle sizin su adını verdiğiniz madde onlara çok ilginç gelmişti.Bu nedenden dolayı suyla ilgili olarak çok değişik türde çeşitli araştırmalar yaptılar.
Uzay gemilerinde yaşayan yaklaşık 10 bin kişilik bir nüfusa sahiptiler.Dünyada yaptıkları çalışmalarınının ve araştırmalarının dışındaki zamanlarını (dünyanın çok yakın bir yörüngesine konuşlandırdıkları) çok büyük puro biçimindeki ana uzay gemisinde geçiriyorlardı.Yiyecek ve içecek gereksinimlerinide bu uzay gemisinde karşılıyorlardı.Dünya ile irtibatlarını sizin helikopter adını verdiğiniz hava araçlarına çok benzeyen 2-3 kişilik küçük uzay/hava araçları vasıtasıyla yaptılar.Kendi gezegenleriyle irtibatlarını ise yuvarlak bir ada şeklinde olan sizin uçan daire(ufo) adını verdiğiniz büyük bir uzay gemisi aracılığı ile sağlıyorlardı.Alycon’lular kendi gezegenlerinden guruplar halinde geliyorlardı.Bir gurup geliyor dünya koşullarını deneyimliyor gözlem yapıyor,o gurub işini tamamladiğinda başka bir gurup eski gurubun yerini alıyordu.Bu şekilde dönüşümlü(vardiyalı) olarak yaklaşık 1750 yıl kadar bu araştırmalarını sürdürdüler.
Bu araştırmalarının sonucunda bu gezegene yerleştirmeyi düşündükleri kolonileri için atmosferik koşulların uygun olmadığına karar verdiler.Dünyanın atmosferik koşullarını kendi hayatlarını sürdürebilmeleri için uygun bulmadılar ve başka bir yıldız sisteminde keşfettikleri (kendileri için atmosferik koşullarını daha uygun buldukları) başka bir gezegene yerleşebilmek için dünyayı terk ederek ayrıldılar.
SORULAR VE CEVAPLAR:
RTÇ:Pleiades’lilerin M.Ö. 18.000 yıllarında dünyaya geldiklerini söylediniz.Arkeologlar M.Ö. 12.000 yılları olarak Göbeklitepe yapılarının ilk yapılışını tarihlendiriyorlar.
7BA:Arkeologların belirlediği tarih yanlıştır.Yakın bir zamanda arkeologlar belirledikleri bu tarihi düzeltecekler.
RTÇ:Bu Alycone’liler kaçıncı boyut varlıklarıydılar?
7BA:4.Boyut varlıklarıydılar.
RTÇ:Kendilerine hizmet odaklımıydılar başkalarına hizmet odaklımıydılar?
7BA:Kendilerine hizmet odaklıydılar.
RCT:Alycon’luların fiziksel yapılarını biraz tarif edebilirmisiniz?
A:Alycon’lular 2-2,5 metre boylarında,ince ama yapılı plazmatik beden yapısına sahip,mavimsi yeşil cilt renkli,omuzlarına kadar inen gümüşimsi gri rengi saçlı,ufak elips şeklinde başlı,sivri çeneli ve iri morumsu gözleri olan varlıklardı.
A:Alycon’lular 2-2,5 metre boylarında,ince ama yapılı plazmatik beden yapısına sahip,mavimsi yeşil cilt renkli,omuzlarına kadar inen gümüşimsi gri rengi saçlı,ufak elips şeklinde başlı,sivri çeneli ve iri morumsu gözleri olan varlıklardı.
RTÇ:Alycon’lular ortalama kaçyıl yaşıyorlardı?
7BA:Fiziksel olarak 600-700 yıl yaşıyorlardı.
RTÇ:Erkek ve dişi cinsiyetine sahiplermiydi?
A:Evet,eril ve dişil olarak bir cinsiyet ayırımları vardı.Ama bu cinsiyet ayrımı belirgin değildi.Sadece dünya insanlarıyla iletişim halinde olduklarında belirgi bir cinsiyet ayrımına dikkat ediyorlardı.
A:Evet,eril ve dişil olarak bir cinsiyet ayırımları vardı.Ama bu cinsiyet ayrımı belirgin değildi.Sadece dünya insanlarıyla iletişim halinde olduklarında belirgi bir cinsiyet ayrımına dikkat ediyorlardı.
RTC:Alycon’luların nasıl besleniyorlardı?
7BA:Beslenmelerini dünyadan karşılamıyorlardı.Beslenmelerini kendi Ana Uzay Gemilerinde yapıyorlardı.Kendi gezegenelerinde yetişen bir bitkinin özünden yapılan bir madde ile besleniyorlardı.Bu maddenin içinde kendilerine lazım olan herşey vardı.Bu besinlerinide kendileri için yeterli bulduklarından başka bir beslenme çeşidine ilgi duymuyorlardı.
RTC:Alycon’lular Dünyamızı kendilerimi keşfettiler yoksa buraya yönlendirildiler mi?
7BA:Alycon’lular bağlantı halinde oldukları daha yüksek boyutta yaşayan başka bir varlık gurubu tarafından Dünyanıza yönlendirildiler.
RTC:Alycon’lular 4.Boyut varlıkları olduğu halde dünyalı insanlar onları fiziksel gözleriyle nasıl görebiliyorlardı?
7BA:Dünyanızın atmosferi 18 bin yıl önce çok daha temizdi.Bu durum gerektiğinde insanlara fizilsel olarak görünmelerinde kolaylık sağlıyordu.Ayrıca Dünya insanlarının ruhsal ve zihinsel yapıları da o zamanlar dünya dışı boyutlararası irtibatlar için oldukça müsait bir durumdaydı.
RTC:Alycon’lular Dünyanın oksijen ve diğer atmosferik yapısına nasıl uyum sağlıyorlardı?Yani bizim astronotlar gibi özel kıyafetler giymek durumunda kalıyorlarmıydı?
7BA:Hayır,şimdiki astronotlar gibi ilkel koruyucu uzay elbiseleri giymiyorlardı.Dünyaya inmeden önce dünyanızda görev yapacak olanlara sizin bir çeşit aşı olarak tanımlayabileceğiniz bir yöntem uygulanıyordu.Böylelikle fiziksel bedenleri daha katı bir hale geliyor ve dünyanızın atmosferine uygun bir şekilde fiziksel bedenleri biyolojik olarak değişime uğruyordu.Sadece gözlerini güneşin ışıklarından ve insanların dikkatli bakışlarından korumak amacıyla gözlerini kapatan bir çeşit göz maskesi takıyorlardı.
RTC:Alycon’lular neden insanların dikkatli bakışlarından gözlerini korumaya çalışıyorlardı?
7BA:Alycon’lular insanlara Tanrılar olarak kendilerini tanıttıklarından,dünyalı insanların kendilerini sıradan canlı bir varlık tanımalarını istemiyorlardı.
RTC:Alycon’lular ın gözleri güneşten rahatsız olduklarına göre kendi gezegenlerinde karanlık ve kasvetli bir ortam mı vardı.
7BA:Evet.
RTC:Alycon’lular neden suya bu kadar ilgi duydular?
7BA:Çünkü su nedir bilmiyorlardı ve onun hayat kaynağı olarak nasıl bir işlevi olduğunu merak etmişlerdi.Bu nedenle suyla ilgili birçok deneyler ve araştırmalar yaptılar.
RTC:Aycon’lular bu ilginç bir mimari şekli ve konumu olan yapılar topluluğunu yapmalarının temel nedeni nedir?
7BA:Bu yapıları yapmalarını bir kaçtane nedeni vardı:
1.Dünyada yaptıkları bu yapıların mimarisini gezegenlerindeki bazı yapıların şekline benzetmek amacıyla çok özenerek milimetrik ve geometrik hesaplamalarla bu yapıları inşa ettiler.Bu yapıların içinde yapmayı düşündükleri deneyleri yapabilmek amacıyla en müsait koşulları oluşturmak için en uygun ortamları ancak bu yapıların içinde oluşturabileceklerini düşündüler.Ayrica kendilerinin sosyal ve teknik ihtiyaçlarına cevap verecek tarzda yapılara da ihtiyaç duymuşlardı.
2.Bu yapılar ayrıca yanlarında çalıştırdıkları insanlara ilahi tanrısal varlıklar olarak görünmelerine de yardımcı olacağını anlamışlardı.İletişimde oldukları yerel halka karşı kutsal ve yüce varlıklar olarak görünmek istediler.Bu şekilde görünmelerininin temel nedeni dünya insanlarıyla daha rahat iletişim halinde olmak ve yapmalarını istedikleri işleri çok daha kolay yaptırabilmek içindi.Bu türden yapıların yerli halklarla iletişimlerini kolaylaştırıcı etkileri olduğunu gözlemlemişlerdi.Yani bu yuvarlak yapıların dünya insanlarıyla iletişim kurmada bir merkez olma işlevi de vardı.
3.Bu yapılardaki T şeklindeki dikili taşlar dünyaya çok yakın bir yörüngede olan Ana Uzay gemilerini yer çekimi nedeniyle dünyaya çarpmadan yörüngesinde durmasını sağlıyıcı çapa görevini görüyordu.
4.Özellikle su ve doğal hayatla ilgili araştırmalarını bu yapıların içinde yapıyorlardı.
RTÇ:BU 24 adet yapının içinde farklı farklı araştırmalarmı yapıyorlardı?
7BA:Hayır.Amaç aynıydı.Birbirleriyle yaptıkları deneyler konusunda bilgi alış verişinde bulunuyorlardı.Ayrıca yaptıkları bu deneyleri farklı yerlerde yaparsak ne olur gibi bir düşünceleride vardı.Aynı amaca yönelik olarak bazı farklı çalışmalarda yaptılar.
RTÇ:Göpeklitepe kazı alanında 150 litrelik dev su kapları bulunmuş.Bu dev su depolarının işlevi neydi?
7BA:Daha önce sularla ilgili araştırmalar yaptıklarını söylemiştik.İşte araştırma ve deneylerinde kullanacakları suları bu kaplarda depoluyarak biriktiriyorlardı.Burada biriktirdikleri suların içinde bazı canlı organizmalar yetiştirme deneyleri yaptılar.Ayrıca bu suların hacmini küçültme ve ayrıştırma çalışmaları yaptılar.Su onların çok dikkatini çekiyordu.Çocuklar için kar nasıl bir oyun aracı olup oynuyorlarsa Alycon’lular içinde aynı şey su için geçerliydi.Suyu çok ilginç buluyorlardı ve bu suların hacmini küçülterek ve dondurarak uzaydaki gemilerine de taşıyorlardı.Uzay gemilerinde de suyla ilgili deneylerine devam ediyorlardı.
RTÇ.Bu biriktirdikleri yağmur sularımıydı?
7BA:Evet.O bölgede büyük su kaynakları yoktu.O nedenle suları bu şekilde depolayarak çoğaltarak hem deneylerini rahatlıkla sürdüyorlardı hem de birlikte çalıştıkların insanların yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlıyorlardı.
RTÇ:Yanlarında bulunan Alycon’lulara yardım eden insanlar kimlerdi ve nerden gelmişlerdi?
7BA:Alycon’lular bu insanları dünyanın çeşitli bölgelerinden ve çoğunu Göbeklitepe’ye yakın olan yerleşim bölgelerinden toplamışlardı.
RTÇ:Bu insanlar kadınlı erkekli bir gurup muydu ?
7BA:Bu insanların arasında kadınlar ve çocuklar yoktu.Erkeklerden oluşan bir guruptu.Fiziksel olarak güçlü,sağlıklı ve ağır işlerde çalışabilecelek olan erkekleri seçmişlerdi.
RTÇ:Nüfusları ne kadardı?
7BA:Nüfus oranı zaman zaman değişmekle birlikte 2 bin kişi kadardılar.
RTÇ:Yaklaşık kaç yıl yaşıyorlardı bu insanlar?
7BA:Yaklaşık olarak dünyadaki yaşam süreleri 100 yıl kadardı ama Alycon’lularla birlikte 20-30 yıl geçiriyorlardı.
RTÇ:Alycon’lulara ne şekilde yardım ediyorlardı bu insanlar?
7BA:Çoğunlukla taş ocaklarında ve bu yapıların inşaatında çalıştırıldılar.Zaman zaman da Alyconlu’ların yaptıkları deneysel çalışmalara da yardımcı oluyorlardı.
RTÇ:Alykon’lular dünyalı bu insanları kendileri için çalışmalarına nasıl ikna ettiler?
7BA:İkna etmediler.O insanların zihinlerini sizin ipnoz dediğiniz zihin kontrol sistemine çok benzeyen bir yöntem kullandılar.Bu duruma ek olarak yine bu kullandıkları zihin kontrol tekniğinin yardımıyla Alykon’lular kendilerini o insanlara tanrısal ilahi varlıklar olarak da kendilerini bu insanlara gösteriyorlardı.
RTC:Alycon’lular bu insanların zihinlerini zaten kontrol altında tuttuklarına göre neden kendilerini birde tanrısal varlıklar olarak gösterme gereği duyuyorlardı?
7BA:Dışardan gelebilecek saldırılardan çekiniyorlardı.Ayrıca kullandıkları zihin kotrolu tekniğine yüzdeyüz güvenemiyorlardı.
RTÇ:Bu dünyalı insanlar bu büyük yapıların içindemi yaşıyorlardı yoksa kendilerine ait bir köy gibi yerleşim yerleri varmıydı?
7BA:Evet,kendilerine ait sizin köy olarak tanımlayabileceğiniz bir yerleşim alanları vardı.Ama çoğunlukla taş ocaklarında çalışarak zaman geçiriyorlardı.Alycone’lular zaman zaman bu insanları yakında bulunan yerleşim merkezlerine, (özellikle kendi gezegenlerine geri döndüklerinde) zihin kontrol mekanizmalarini iptal ederek gönderiyorlardı.Daha sonra da o insanları tekrar topluyorlardı.
RTÇ:Arkeologların keşfettikleri insan kemikleri o insanlaramı aitti?
7BA:Evet
RTC:Göbeklitepe’de bulunan hayvan kemikleri de bu insanların yemek artıklarının bir sonucumu oluşmuştur?
7BA:Evet
RTÇ:Aycone’lularr yanlarında çalıştırdıkları dünyalı insanlara nasıl talimat veriyorlardı?
7BA:İnsanları telapatik olarak bu yapılara çağırıyorlardı.Boyutlar arası bir kapıdan geçerek bu insanlara tanrısal bir varlıkmış gibi görünerek yapmaları gereken işleri onlara söylüyorlardı. Bu dünyalı insanlarda Alycone’luları tanrısal bir varlık,bu yapıları da kutsal bir alan olarak kabul ettirildiklerinden kendilerine verilen bütün talımatları ilahi bir görevmiş gibi yapıyorlardı.Zaten bu insanların zihinleri Alycon’luların kontrollerinde olduğu için yanlarında çalıştırdıkları bu insanlara istediklerini yaptırmakta bir zorluk yaşamıyorlardı.
RTÇ:Bu T şeklindeki dikili taşların amacı ve işlevi neydi?
7BA:Bu T Şeklindeki taşların 2-3 tane amacı vardı.Bunlardan biri Dünyanın çok yakınında olan uzay gemilerinin dünyaya çarpmasını önlemek için bir çeşit çapa vazifesi görüyordu.Uzay gemilerinden bu taşlara yönlendirilen enerjiler taşın yapısından da faydalanarak bir çeşit itme çekme etkisi oluşturuyordu.Bu da uzay gemisinin dünya yörüngesinde durmasına yardımcı oluyordu.
RTÇ:Alycon’lular gelişmiş uygarlık olarak uzay gemilerinin yerçekiminden etkilenmesini önleyecek teknolojiye sahip değilmiydi?
7BA:Alycon’lular yerçekimi etkisini bilmiyorlardı.Bu nedenlede uzay gemilerinde yer çekiminin üstesinden gelebilecekleri teknolojik alt yapıları yoktu.
RTÇ:T şeklindeki bu 16 tonluk taşların başka hangi işlevi vardı?
7BA:Alycon’lular zaman zaman uzay gemileriyle birlikte dünyadan ayrılıyorlardı.Bu yapıların üstünü yağmacı ve savaşçı kabilelerden saklamak amacıyla gizleme kamuflajı sağlayan uzaydan bile fark edilmeyecek şekilde örtüyorlardı.Bu taşlar bu örtüyü oluşturmak için bir çeşit çengel işlevi görüyordu.
RTÇ:Alycon’lular neden zaman zaman kendi gezegenlerine gidiyorlardı?
7BA:Onların uzay gemileri gezeninizin yörüngesinde örneğin 20 sene duruyordu diyelim.Bu 20 sene içinde bu uzay gemisi hareket ettirmezlerse hareket mekanizmaları bozulabilir veya bu uzay gemisinin hareket siz uzun yıllar durması uzay gemisinin genel bakımını gerektiriyordu.Alycon’luların genel gemilerinin genel bakımını ve diğer ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri yeterli kaynaklar gezegeninizde yoktu.Bu nedenlerden dolayı Alycon’lular dünyadan belli bir zaman için ayrıldıklarında bu yapıları kamufle etmek amacıyla örümcek ağına benzer bir örtüyle örtüyorlardı.Bu örtü bir şekilde bu yapıları görünmez yapıyordu.Uzaydan bile bakılsa bu yapılar görünmüyordu.
RTÇ:T şeklindeki taşların üzerinde bulunan 3 boyutlu olan ve olmayan çeşitli hayvan kabartmaları hangi amaçla yapılmıştı?
7BA:Bu 3 boyutlu heykeller ve kabartmalar özellikle geceleri meraklı ve savaşçı/yağmacı insan guruplarını bu bölgeden uzak tutuyordu.Böylelikle bu yapılari ve yanlarında çalıştırdıkları insanların korunmasını sağlıyorlardı.
RTÇ:Heykeller ve kabartma resimler o yapıları nasıl koruyordu?
A:Alycon’lular uzay gemilerinden yönlendirdikleri enerjisel ışınları bu T şeklindeki taşlara göndererek bu heykellerin ve kabartmaları dev gibi canlı 3 boyutlu olarak hareket eden birer varlık gibi görünmesini sağlıyordu.
A:Alycon’lular uzay gemilerinden yönlendirdikleri enerjisel ışınları bu T şeklindeki taşlara göndererek bu heykellerin ve kabartmaları dev gibi canlı 3 boyutlu olarak hareket eden birer varlık gibi görünmesini sağlıyordu.
RTÇ:Alycon’lular bu bölgeyi ve yapıları özel bir teknik kullanarak neden koruma gereği duydular? Neden yanlarında çalıştırdıkları insanları bu yapıların korunmasında kullanmadılar?
7BA:Alycon’lular yanlarında çalıştırdıkları dünyalı insanların zihinlerini özel bir yöntemle kontol altında tutuyorlardı.Dünyalı insanlar bu nedenden dolayı yarı robot bir durumdaydılar.Bu insanların yapıların bulunduğu bölgenin korunmasını sağlayacak uygun bir bilinç durumunda olmadıklarını düşündüklerinden, yapıların olduğu alanı koruma konusunda zihinlerini kontrol altında tuttukları dünyalı insanlara güvenemiyorlardı.
RTC:Göbeklitepede yapılan arkeolojik kazılar sırasında çember şekllinde ortası delik çember şeklinde bir taş halka bulundu, bu taş halkayı Alycon’lular hangi amaçla kullanıyorlardı?
7BA:Bu taş halka Aleycon’lular tarafından yapılan ve kullanılan boyutlararası geçişlerini sağlayan ileri teknoloji ürünü bir makinenin parçasıydı.Boyutlar arası geçişleri çok kolaylaştıran bu teknolojik makinanın diğer bir bölümü dünyanın yörüngesinde olan ana uzay gemilerinde bulunuyordu.Yanlarında çalıştırdıkları insanlara bu yapıların içinde veya dışında yapmaları gereken işlerle ilgi bir talimat vermek istediklerinde veya bu yapıların içinde bizzat kendileri deneysel çalışmalarını yapmak istediklerinde bu taş halkanın içinden çıkarak birden bire yapıların içinde ortaya çıkıyorlardı.Alycon’lular insanlara ilahi tanrısal varlıklar olarak görünmek istediklerinden birden bire bu taş halkanın içinden çıkmaları insanlar üzerinde olağanüstü bir etki yaratıyordu. Bu da Alycon’luların tam istedikleri bir durumdu.
RTC:Bir taş halka nasıl boyutlararası makine olabiliyor?
7BA:18 bin yıl önce bu halka taş halinde değildi.Dünya dışı bir madenden yapılmıştı.18 bin yıl toprak altında kalınca sizin paslanma dediğinize benzer bir durum bu meydana gelerek bu dünya dışı madde taşlaştı.
RTC:Bu taş halkadan bu 24 tane yapının herbirinin içinde birer tane bulunuyormuydu?
7BA:Evet.Her bir yapının içinde bu taş halkalardan birer tane vardı.
RTÇ:Bu taş halka teknik olarak işlevselmidir haalaa?
7BA:Hayır,artık o işlevi göremez.Arkeologlar o taş halkayı daha yakından dikkatle incelediklerinde ilginç bazi keşiflerde bulunacaklar.O taş halkanın sıradan bir taş halka olmadığını önemli bir işlevinin olduğunu anlayacaklar.
RTÇ:Taş halkanın parçalların bireşmesinden oluştuğu görülüyor.Taş halkanın bu durumu orijinal halimidir?
7BA:Hayır.Taşın orijinal hali tek parçaydı.Kazılar sırasında taş halkayı kırıldı.Sonra da arkeologlar tarafından birleştirildi.
RTC:Müzede sergilenen taş halka kazılarda çıkarılan taş halkamıdır sahtesimidir?
7BA:Müzede sergilenen taş halka kazılar sırasında bulunan orijinal taş halkadır.
RTC:Aycon’lular dünyanın spirituel hiyerarşisi tarafından dünyadan gitmeye zorlandılarmı yoksa kendi istekleriylemi gittiler?
7BA:Kendi istekleriyle gittiler.Başka bir güneş sisteminde kendi yaşamlarına uygun bir gezegen buldular ve oraya yerleşmek amacıyla dünyayı terk ettiler.
RTC:Alycon’lular dünyadan ayrılırlarken yanlarında çalıştırdıkları insanlara haber vermeden birden biremi gittiler?Yoksa ayrılacaklarını yanlarında çalıştırdıkları söylediler mi?
7BA:Bu insanlara bir daha dönmemek üzere dünyadan ayrılacaklarını söylediler ve bu yapıların üstünü örtmeleri içinde onları çalıştırdılar.
RTC:Alycon’lular neden yapımında çok uğraştıkları bu yapıları toprak altına gömme gereği duydular?
7BA:Dünya insanlığının bir gün gelişeceğini biliyorlardı.İnsanların ruhsal ve zihinsel olarak daha gelişeceği zamanlara yönelik olarak kendilerinin dünyayı ziyaret edip burada çalışmalar yaptıklarının bir kanıtı olarak bu yapıların uzun yıllar korunması gerektiğini düşündüler.Doğal etkenlerin veya insanların sebep olabileceği tahribatlardan bu yapıların en uygun şekilde korunmasının yapıların toprak altına gömülmesiyle mümkün oabileceğine karar verdiler.Ayrıca yanlarında çalıştırdıkları insanlar içinde bu yapılar tanrısal kutsal bir yer olarak görülmeside bu yapıların gömülme işlemini kolaylaştırcı bir etken oldu.
RTÇ:Sizin bu konuda eklemek istediğiniz insanların bilmesinde yarar gördüğünüz başka bir bilginiz varmı?
7BA:Evet,bilinmesinde yarar gördüğümüz ve eklemek istediğimiz bir bilgi var.Neden bu bölgede tek bir ağaç dışında hiçbir bitki yok ve toprakda çorak bir haldedir?
RTC:Evet.Bende bir ara Göbeklitepe bölgesinin neden bu kadar çorak bir toprağının olduğunu ve bitkilerin bu alanda neden yetişmediğini merak etmiştim.Ben çeveresel ve iklimsel şartlar nedeniyle Göbeklitepe’nin toprak yapısının bu kadar çorak ve bitkilerden arınmış bir bölge olduğunu düşünmüştüm.
7BA:Hayır,iklimsel şartlar veya çevresel koşullar nedeniye bu alanda çölleşme olmadı.Alcon’lular burada yetişen bitkileri kökünden sökerek uzay gemilerine incelemek amacıyla götürdüler.Ayrıca bu alana kendi gezegenlerinden getirdikleri bir çeşit gazımsı kimyasal maddeyi serptiler.Bu gazımsı kimyasal madde sizin gezegeninizdeki toprağa karşılık geliyordu.Yani sizin için toprak neyse o gazımsı madde de onlar için aynıydı.Dünyanının toprağı Alycon’luların kendi gezegenlerinden getirdikleri gazımsı maddeyle birleştiğinde kimyasal bir reaksiyon oluştu.Bunun sonucu olarak Göbeklitepe ve civarında bitkilerin yetişmesininin mümkün olmadığı çorak bir alan oluştu.
RTÇ:Alycon’lular neden böyle bir deney yapma gereği duydular?Göbeklitepe bölgesinde tek bir ağacın yetiştiği bir alanı bu deneylerinin dışındamı bıraktılarda orda bir ağaç yetişme imkanı bulabildi?
7BA:Kendi gezegenlerinin toprağını(gazımsı maddeyi) dünyanın toprağıyla karıştığında neler olabileceğini görmek istediler.O ağacın yetiştiği alanı bu deneylerinin dışında bıraktılar çünki gaza maruz kalmayan bu alanda ne olacağını görmek istediler.
RTC:Alycon’lular dünyamızda kalamaya karar verselerdi dünyamızın topraklarınıda bu şekilde çölleştireceklermiydi?
7BA:Evet,dünyanın 4/3’ünü çorak veya çöllük bir hale gelebilirdi.
RTÇ:Yanlarında çalıştırdıkları insanlara ne oldu?
7BA: Alycon’lular ile birlikte zaman geçiren ve çalışan insanlar yakınlardaki yerleşim yerlerine gittiler ve oralarda yaşıyan insanlara karıştılar.
RTÇ:Diğer insanlar yaşadıklarıyla ilgili ilginç şeyleri aktardılarmı?
7BA:Hayır, o insanlar Alycon’lularla birlikte yaşadıkları sırada zihinleri uyuşturulup kontrol altinda tutulduğundan yaşadıklarıyla ilgili olarak çok az şey hatırlıyorlardı.Bu nedenle diğer insanların arasına kalıcı olarak yerleştiklerinde diğer insanlara yaptıkları işlerle ve şahit oldukları durumlarla ilgili olarak birşeyler anlatamadılar.Anlatsalardı efsane veya mitolojik Tanrılar hikayeleri olarak şimdiki zamanınıza kadar gelmiş olurdu.
RTC:Alycone güneş sisteminde olan gezegenleri tamamen yokmu oldu?
7BA:Evet, Alycone güneş sistemindeki gezegenezegenleri tamamen yok oldu.Yerleşecek başka bir gezegen bulup oraya yerleştiler ama gezegenelerinde yaşayan herkes kurtulamadı.Yerleşecek gezegen aramakta çok vakit kaybettiklerinden gezegenlerinde yaşayan bütün nüfuslarını kurtaracak koşulları oluşturamadılar.Gezegenlerinde yaşayan herkesi kurtaracak yeterli zamanları kalmamıştı.
RTC:Bu Alycon’lu ırkın dünyaya olan ilgileri halen devam ediyormu?
7BA:Hayır.Bu ırk dünyayla bu zamanda ilgilenmiyor ve dünyayı ziyarete gelmiyorlar.
RTC:Göbeklitepe’de uzun yıllar arkeolojik kazıların yapılmasını sağlayan ve bu arkolojik kazının sorumlusu olan Klaus Schmidt vefat ettikten sonra bu alanda kazıların durdu.Bu arkeolojik alanın tamamen kazılarak bütün yapılar ortaya çıkarılmadan,şimdiye kadar ortaya çıkartılan yapıları iklim şartlarından korumak ve turistlerinde bu alanı daha rahat gezmelerine olanak sağlamak amacıyla yapıların üstünü örtmek için bir proje geliştirilmiş ve hemen uygulamaya konulmuş.Sadece bu örtü için 15 milyon dolarlık bir bütçe oluşturulduğu söyleniyor.Ama Göbeklitepe kazılarına devam edecek hiçbir bütçe ayrılmadığı gibi kazılara devam edebilecek yeterli bilgi birikimine sahip bir arkeolog gurubununda oluştulmadığını yaptığım ataştırmalarda tespit ettim.Bu arkeolojik kazıların durdurulmasının ve devam ettirilmemesinin asıl nedeni nedir?
7BA:Ülkenizin üzerinde tahminlerinizin ötesinde çeşitli oyunlar oynanıyor.Geçmişte olduğu gibi tarihi arkeolojik tarihi eserleri yurt dışına kaçırmak istiyorlar.İnsanlık tarihi ve arkelojik eserler olarak çok büyük bir önemi olan bu yapıları kendi bildikleri gibi değerlendirmek isteyen ülkeler ve çeşitli guruplar var.Göbeklitepe’deki tarihi arkeolojik siteler üzerinden konuşacak olursak bu alanın arkolojik ve tarihi öneminin farkında olan bazı devletler ve guruplar sizin millletinizi ve devletinizi kasıtlı olarak bilgisiz bırakarak Göbeklitepe Arkeolojik alanın bütün kontrolünü elegeçirmek ve bu tarihi alandaki bütün arkeolojik eserleri bir şekilde yurt dışına kaçırmak istiyorlar.Bunun içinde bazı devletler ve guruplar gizli veya açık çok yoğun ve çeşitli faaliyetler içindeler.Tarihi geçmişinizde ve şimdiki zamanınızda ülkenize yönelik olarak yaptıkları birçok olumsuz faaliyetleri nedeniyle kamuoyunuzda çok iyi bilinen bu devletler,özellikle ülkenizin doğu ve güney doğu bölgelerini kendilerine ait görüyorlar.Bu devletler ülkenizin doğu ve güney doğusunda kendi paylarını aldıktan sonra (Göbeklitepe arkeolojik alanın tam anlamıyla kendi kontrollerinde ve gözetimlerinde olması şartıyla) arkeolojik kazı çalışmalarının devam etmesini istediklerinden, Göbeklitepe’deki arkeolojik kazıların sürmesini fiilen engelliyorlar.
RTC:İnternette yaptığım araştırmalarda Göbeklitepe kazılarını yürüten arkeologların başkanı ve bu kazıların tek sorumlusu olan Klaus Schmidt eşine:”Benim ölmemi bekliyorlar ve umuyorlar” demiş.Ben arkeolog Klaus Schmidth’in aniden ölümünü şüpheli buluyorum.Sezgisel kanaatime göre Klaus Schmidt’in ölümüne bir şekilde yardım edilmiştir.Bu konuda bize neler söyleyebilirsiniz?
7BA:Evet.Klaus Schmidt’in ölmesine yardım edilmiştir.Klaus Schmidt sezgileri güçlü biriydi.Göbeklitepe yapılarının dünya ve insanlık tarihi için çok önemli olduğunun farkındaydı.Sezgisel düzeyde yüksek boyutlardaki bazı varlıkların rehberliğinde çalışmalarını sürdürüyordu.Göbeklitepe yapılarının tamamının açığa çıkarılması yönünde çok çalışıyor ve gerekli finansman kaynaklarınıda buluyordu.Ayrıca kamuoyunun dikkatinin sürekli olarak Göbeklitepe arkeolojik alanına çekmek için elenden gelen çabayı gösteriyordu.Kamuoyunu sürekli bilgilendirerek Göbeklitepe yapılarının dünya ve insanlık tarihi için ne kadar önemli olduğu konusunda kamuoyu oluşturmaya çalışıyordu.
Klaus Schmidt’in bu faliyeteleri bazı devletleri çok rahatsız etti ve bu mevcut durumu kendi çıkarlarına uygun bulmadılar.Onun bu gayretlerini baltalamak ve Göbeklitepe kazılarını durdurmak için doğrudan ve dolaylı olarak ellerinden ne geliyorsa hepsini yaptılar.Bütün bu engelleme çabaları Klaus Schmidt’ti yıldıramayınca ellerinden gelen son çareye başvurdular.
Klaus Schmidt’in bu faliyeteleri bazı devletleri çok rahatsız etti ve bu mevcut durumu kendi çıkarlarına uygun bulmadılar.Onun bu gayretlerini baltalamak ve Göbeklitepe kazılarını durdurmak için doğrudan ve dolaylı olarak ellerinden ne geliyorsa hepsini yaptılar.Bütün bu engelleme çabaları Klaus Schmidt’ti yıldıramayınca ellerinden gelen son çareye başvurdular.
RTC:Klaus Schmidt’in ölümesini nasıl sağladılar?
7BA:Klaus Schmidt’in yüzdüğü havuza kimyasal bir madde katıldı.Bu madde nefes yoluyla Klaus Schmidth’in akciğerelerini etkiledi.Bu kimyasal madde akciğerlerinde olumsuz tepkimelere sebep oldu ve bu da kalbini etkileyerek kalp krizine benzer bir duruma yol açarak Klus Schmidth’in ölümüne sebep oldu.
RTC:Kalus Schmidt’e bu suikasti hangi devletler organize etti?
7BA:Biri avrupada diğeride avrupa dışında olan iki büyük devletin gizli istihbarat servisleri bu türden suikastlerde uzmanlaşmış bir akdeniz ülkesinin vatandaşı olan ve bu türden suikastlerde uzmanlaşmış olan bazı kişileri taşeron olarak kullanarak bu suikasti gerçekleştirdiler.Başlangıçta avrupadaki devletin gizli istihbarat servisi Klaus Schmidth’in ortadan kaldırılmasını istemiyordu.Ama Avrupa dışındaki devletin gizli istihbarat servisi onları ikna etti.Yani ortaklaşa bir organazyonla Klaus Schmidt’e bu suikasti yaptılar.
RTC:Klaus Schmidt’in eşi bu ani ölümden şüphelenmedimi?
7BA:Şüphelense bile birşeyler yapacak durumda değil,o korkuyor.
RTC:Klaus Schmidt’in eşi ve ilk tıbbi müdahaleyi yapan doktorlar bu ölümü şüpheli bulsaydı tıbbi otopsi istesiydi,Kalus Schmitdh’in kalp krizi geçirmesine sebep olan bu kimyasal maddeyi Klaus Schmidth’in otopsisini yapan doktorlar tespit edebilirlermiydi?
7BA:Evet,kimyasal maddeyi tespit edebilirlerdi.Ama her iki konumda olan doktorlar da gizli servis elemanları tarafından uyarılmış olduklarından bir sonuç çıkmama olasılığı yüksekti.
RTC:Göbeklitepe yapılarıyla ilgili olarak bizlerin bilinmesi gereken başka bilgileriniz varmı?
RTC:Göbeklitepe yapılarıyla ilgili olarak bizlerin bilinmesi gereken başka bilgileriniz varmı?
7BA:Her türlü engelleme çalışmalarına rağmen Göbeklitepe yapıların tamamı 10 yıl içinde yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkarılacaktır.Ülkeniziniz ege bölgesinde 3 tane,iç Anadolu bölgenizde bir tane,Adana ve Adıyaman şehirlerinizin yakınlarında düz bir alanda bir tane olmak üzere toprak altında kalmış benzer tarihi şehirler ve yapılar bulunacak ve yapılacak arkeolojik kazılarla gün ışığın açıkarılacaktır.Ayerica Nuhun Gemisiyle ilgili birçok şeyler ülkenizde ortaya çıkarılacak ve bununla ilgili olarak arkeolojik keşifler yapılarak birçok kanıtlar ve bilgiler açığa çıkacacaktır.Yaklaşık 30 yıl sonra ülkenizde büyük yeni bir aydınlanma çağı başlayacaktır.Ülkenizde birçok Meleğin ortaya çıkarak bilgiler vermesinin nedeni budur.Gizli sakli hiçbirşeyin kalmayacağı ve bir çok gizli kalmış şeylerin ortaya çıkacağı zamanlardasınız.
Bu mesaj internet ortamında mesajın tamamının paylaşılması şartıyla paylaşılabilinir.Yazılı ve görsel medya organlarında:televizyonlarda,radyolarda,kitap,dergi,gazetelerde tamamının veya bir kısmını yayınlanması yazılı izne tabidir.Hertürlü hakkı fikir ve sanat eserleri kanunu gereğince Gülsen Tanrıseven &Recep Tamer Çifter’e aittir.İletişim için receptamercifter@yahoo.com veya gülsen.tanrıseven68@hotmail.com adreslerine email yazarak başvurabilirsiniz
2 comments:
Ülkemizde melekler mi çıkmış ? Tayoyu katmıyoruz degil mi bu melek grubuna.Hayır şeytan da bir melektir ama bilemedim şimdi.
Ülkede melekten çok şeytan var bence
Yorum Gönder