15 Ağustos 2017 Salı

AGARTHA’NIN ELÇİSİ TAMARİNDA MAASSEN İLE RÖPORTAJ – BÖLÜM 3


 
800px-Blake_jacobsladder
AGARTHA’NIN ELÇİSİ TAMARİNDA MAASSEN İLE RÖPORTAJ – BÖLÜM 3
OTHER WORLD GLOBAL TV – Röportaj Bölüm 3 (Gelecek)
Ev Sahipleri: Sandra Sabatini & Natalie Sabatini
Konuk: Tamarinda Maassen
Okuyucularımıza özel not:
Aşağıdaki röportaj 29 Temmuz 2014’te, Agartha Savaşçı Şövalyeler Düzeninin Şövalyesi ve Agartha’nın Elçisi Tamarinda Maassen ile yapıldı.
 BÖLÜM III : “AGARTHA’NIN SESİ ” – TAMARINDA MAASSEN ile GELECEK
 Tercüman: Oana Dembele
NATALIE: Bugün Tamarinda Maassen ile röportaj yapacağız ve “Agartha’nın Sesi”, Bölüm 3 – GELECEĞİ tartışacağız.
SANDRA: Bu 3 ncü bölümde Tamarinda bir zamanlar insanlıktan saklanan kadim bilgiyi getirecek.
SANDRA: Hoşgeldiniz, Tamarinda ve Oana
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Herkese merhaba.
NATALIE: Tarihsel olarak atalarımız gelecek hakkında konuştular. Ama bunlar hakkında her zaman mitler ile konuştular. Gerçekleşecek şeyleri aktarmak için mitleri kullandılar. Ve hikayeleri içeren en önemli mitlerden biri Wingmakers ile ilişkiliydi. Wingmakers’a aşina mısın? Eğer öyleyse, bize onları anlatabilir misin Tamarinda?
 TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Evet, Wingmakers’ı bildiğini söylemek istiyor ve Dünyadan bir çok insan Wingmakers’ı biliyor. Wingmakers yakın gelecekte yaşayan varlıklardır. Evrimleşmiş bilinçtirler (varlık). Onların bazıları Zaman Devriyesindedir. Geleceğin toplumu, insan bilinci arasındaki farklılıkların çok büyük olduğu noktaya gelecek. Ve evrim denen şey artık yoktur. Bu şimdiki zamanlardan çok fazla insan Wingmakers’ı işitti ve insan bilincine uyarlayabilmeleri için, gelecekten gelen bilgiler ile bazı harika şeyler yapmaya çalışıyorlar. Ve yaratılan yöntemleri, bilgilerini paylaşabilmemiz büyük sevinç. Onların bilgiyi iletme şekilleri sesler ve görseller kullanaraktır. Yani müzik ve imgeler, onlar bunlara resimler veya daireler diyor. Bunlar Wingmakers’tır.
 
NATALIE: Ve Tamarinda, Wingmakers’ın kendileri hakkında çok fazla şey bildiğin görülüyor. Bir şekilde onlarla ilişkili misin? Onlar ile nasıl bağlantılısın? Eğer bağlantılıysan..
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Onların Zaman Devriyesinin aynı yapısına ait olduğunu ve onların her birinin işlerini, misyonlarını yaptıklarını söylüyor. Her ikisi de aynı amaç için çalışıyor.
NATALIE: Anlıyorum ve sormak istiyorum – her şeyden önce Wingmakers’ın kendileri ve onlarla ilişkili kehanetler hakkında konuştukları doğru mu? Ama, Wingmakers’ın insanlık için arkada bıraktığı mesajlar ve kehanetler hakkında Tamarinda’nın perspektifini işitmek isterim. Hiç onlardan herhangi birini işitti mi?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Her şeyden önce, onların mesajı DNA’yı geliştirmektir. DNA’ya aktarılmakta olan tutumu düzeltmek, çünkü onların tüm işinin İlahi Bilincin kalıtımı ile ilgisi vardır.
NATALIE: Anlıyorum, çok teşekkürler. Ve Wingmakers materyalinde, ayrıca kutsal daireleri tartışıyorlar, ama, bu dairelerin kendileri hakkında çok fazla şey bilinmiyor. Tamarinda, bu dairelerin gerçek doğasını bize anlatabilir misin, özellikle 1-23 olanları ve amaçlarını?
 TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Tamarinda çok fazla insanın Wingmakers’dan gelen resimler veya daireleri bildiğine emin olduğunu söylüyor. Bunlar renktir, yüksek titreşimli renk ve en baskın renk mavidir. Tüm daireler, dairelerin resimleri Wingmakers’ın tam DNA renginin yapısını içeriyor. Temel olarak, resimler Wingmakers’ın DNA’sı ile onların yapılarında boyanıyor. Renkler canlıdır, bu nedenle resimler canlıdır. Onlara baktığınızda, bunların bilgiyi insan beyninin sinir hücrelerine emdirdiğini gözlemlersiniz ve bunlar DNA’ya aktarılır. Aynı zamanda, onların müzikleri var, sesleri var. Müzik titreşim anlamına gelir. Çok fazla insan Wingmakers’dan gelen müziği dinliyor. Bu, gelecekten gelen müziktir. İnce alanlar ile, aura alanı ile rezonansa girer ve DNA vasıtası ile aura alanlarının rezonansını modifiye eder.
SANDRA: Tamarinda, daire 24 hakkında bildiğin şeyi bizimle tartışır mısın, merak ediyorum.
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): 24 daire var. Her daire insan genomunu temsil eder. Ayrıca bir daire vardır, Ruhun dairesi. Daire 23 ve 24 DNA’nın diğer 22 genom çiftine çöken iki genomu temsil eder. Daire 23 ve 24 çok önemlidir. Daire 24 Mesih tamamlanmasının kendisini temsil eder. Ona bu ad verilir. Buna ayrıca HRIM adı verilir. Bu aynı zamanda Üstatların bildikleri önemli bir Mantradır. HRIM MESİH anlamına gelir, İnsanlığın yeni zamanı temsil eden Anne Yaradılışa Yeniden Doğuşu anlamına gelir.
SANDRA: Biliyorsun, kalbin anahtar olması hakkında çok konuştuk. Bu zamanda insanlığın kalplerine dönmesi neden bu kadar önemli?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Çünkü bu tek gerçek realitedir. Yaşanmayan ve şimdi yaşanmak zorunda olan realitedir. Ruhun insan macerası yaşanmamakta, bu sadece duygusal idi ve bu anlarda çok fazla varlık Ruhlarında ıstırap çekiyor. Ruhlarında ıstırap çekiyorlar çünkü Ruhun macerasını, Ruhun arzusunu yaşamadılar, bu nedenle Ruh ıstırap çekiyor. Tüm Üstatlar en önemli yolun Kalbinizin Yolu olduğunu söyler, bu nezaket, neşe, mutluluk ve Sevgi anlamına gelir. İnsanlar tüm bunları sadece mantıklılık ile ve kısa zamanda yaşadılar.
NATALIE: Kesinlikle. Ve Üstatlar hakkında konuşmak… kadim atalarımız ruhun önemini anlıyordu. Tamarinda’ya sorum şu olacak, “Şu andaki uygarlık, gezegenimizin bilincini değiştirmek için kadim öğretileri nasıl adapte edebilir – örneğin, Hyperborean’ların öğretilerini?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Tanıyarak, kabul ederek, duygusal imajdan vazgeçerek, Ruhu hatırlayarak, ıstırap üreten her şeyin gitmesine izin vererek. Genel olarak, bilgelik Ruhta birikir. Ataların geri dönüşü bilinen her şeye geri dönmek anlamına gelir. Ruhun uyanması ve Ruhu [İlahi Benlik] bilme anlamına gelir. Buna ayrıca “İlahiliğe yakınlaşmak” denir. İnsanlığın yaşamakta olduğu şey İlahilikten uzak idi. Bu, Hyperborean’ların Kadim Bilgeliğine geri dönmek olur.
NATALIE: Anlıyorum, çok teşekkürler. Bir soru sormak istiyorum, Özelde, 1 nci bölümde insanlığın yıkım yoluna doğru gittiği gerçeğinden söz ettin? Bu konunun ayrıntılarına girebilir misin?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): İlk yıkım, Ruhun yıkımıdır. İçlerinde Ruhları ıstırap çeken insanlar saldırgan, kötü, kıskanç, yıkıcı oluyorlar ve onların düşüncelerinin titreşimi bu muhteşem ve zeki fiziksel bedeni yok ediyor. Yıkıcı düşüncelere sahip olan herkes kendisini ve bu insanların etrafında olan her şeyi yok ediyor. Bu şekilde çatışmaların sayısı artar, ayrıca suçların, yalanların, hırsızlıkların ve şiddetin sayısı artar. Bundan fazlası, saldırganlık ile direkt oranlı olarak korku artar.
NATALIE: Anlıyorum… Ve Tamarinda, temel olarak insanlığın şu andaki durumu hakkında sormak istediğim sorunun ilk yarısını yanıtladı. Ama… bilmek istediğim şey, “Yıkımı ve bu kaosu nasıl geçebiliriz ve temel olarak ışık varlıklarına nasıl evrimleşebiliriz?”
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Bu kolay değil ve yaşamını ve realitesini değiştirmesi için herhangi biri için kolay kullanılır değil, çünkü değişen düşüncelerin her titreşimi, değişen insanlar, realiteyi değiştirir. Bunlar realiteyi değiştirmek isteyen biri için en büyük engellerdir. Kuvvete ve güce ihtiyacınız var.
SANDRA: Tamarinda bir soru sormak istiyorum. Çok fazla insan Montauk’u, Montauk Projesini ve Montauk atını işitti. Montauk Projesi gibi kitaplarda bunun hakkında çok fazla şey yazıldı. Senin izninle zamandaki bu işaretleyiciyi tartışmak isterdim. Ve onun önemi nedir?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): O zaman uzay hakkında konuşacağız. Bu uzayda görünmezlik projesi olan Philadephia Projesinden devam eden, Zaman Yolculuğu Projesi haline gelen Montauk Projesi tarafından yaratılan zamanımız var. Bu iki proje bir zaman ve uzay döngüsü yarattı. Bu döngü vasıtası ile, geçmişe ve geleceğe gidebiliyorlar. Zaman ve uzaydaki yolculuğu işaretlemek bir zaman işareti, sembolü ile yapıldı. Ve zaman işareti, zaman için sembol olarak at seçildi. Bir sembolden başka bir sembole, bu bir program idi. Montauk at sembolü, geleceği işaretleyen bir semboldür.
SANDRA: Anlıyorum. Atın karnında bulunan şeyi ve gelecekte bu noktayı ziyaret etmiş olanlar tarafından görülen atın tabanında yazılı olan şeyi tartışabilir miyiz Tamarinda?
 TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Her şeyden önce, konuşmakta olduğumuz at, Montauk atı, 6037 yılında gözlendi. At altına benzeyen bir malzemeden idi, aslında yüksek frekansı olan altın titreşimi ile ilgili, bir cihaza benziyor ve Dünyanın morfogenetik ağına bağlı olan programları kapsayan bir cihazdır. Tabanında, programa bağlı olan bir bilgisayar vardır. Atın karnındaki saat, zamanı geriye doğru sayan bir saattir. Sadece zamanı geriye doğru ölçen bir saattir.
NATALIE: Tamarinda, yanıtın için çok teşekkürler. Sana sormak istediğim sorulardan biri, “Evrimimizde bu noktada orijinlerimizin hatırlanması neden çok kritik?”
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Bu çok önemli. Hatırlamak Kaynağı hatırlamak anlamına gelir, her bir insanın Benliğini, gerçekte kim olduğumuzu hatırlamak demek. Bu değişim anlarını biz seçiyoruz. Bu andan itibaren doğan tüm varlıklar, değişimi bilebilmeleri için doğuyorlar. Bu, insan bilincinin yeniden kurulması anıdır, insan deneyiminin bilgisinin veya bilgeliğinin Evrensel Bilince yeniden bütünlenmesi veya bütünlenmesidir. Çok büyük bir zaferi temsil eder.
NATALIE: Ok, Wingmakers’a geri dönelim Tamarinda.. onlar egemen bütün hakkında konuşuyorlar. Bilincin genişlemesi, insanın egemenliği ile nasıl ilişkili?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Egemenliğin Hakikat ile ilgisi var. İnsanlara kuralların, kanunların ve sınırlamaların empoze edildiği bir realitede, egemenlik var olmaz. İnsan bilinci empoze edilen sınırlamalardan, sosyal eğitimden özgürleşmeli, ortak bilinçten özgürleşmeli, bunlar özgürlüğün ilk aşamasına götürür. Egemenlik, bağımsızlık ve insanın özgürlüğü, o insan artık savunacak hiç bir şeyi olmadığı zaman gerçekleşir. Yani, bu realite günlük hayatta artık bulunmaz. Bu, sınırlı, sahte olması için yaratılan bir realitedir; insanların fikirlerini dinlemeye zorlanmayacağımız veya fikirlerimizi yaymak zorunda olmayacağımız bir realite olacak. Yanılsamalı realiteden herhangi duygusal bir bağlantı bizi yanılsamalı realitede tutmaya devam eder.
SANDRA: Teşekkürler Tamarinda. Biliyorsun, tarih boyunca insanlığın tarihini kontrol etmeye çalışanlar oldu. Biliyorsun, onlar kutsal bilgileri gizlemeye çalıştılar. Ama, kadim olanlar, o varlıklar – o yaratıcı varlıklar – bunu öngördüler ve bu bilgiyi korumak için eylemler uyguladılar ve bunu Kayıtlar Salonunda mühürlediler. Tamarinda, Romanya Sfenksi altındaki Kayıtlar Salonunu koruyan kuvvet alanı hakkında bize anlatabilir misin?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Tamarinda, realitenin manipüle edilebilmesi için, tarihin sahte bir realiteye sahip olmak için sahte bir şekilde yaratıldığını kabul ediyor. Dünyanın ve Evrenin gerçek tarihi başka realitelerde tutulur, burada manipüle edilemez veya kullanılamaz. Sfenksin altındaki Holografik Kütüphane canlı bir kütüphanedir. İnsanlığın gelecek için yeni realite temelini yaratmak için, insanlığın doğru yola, gerçek yola gireceği an için oraya yerleştirildi. Kalkan denilen şey, enerjisel bir kalkandır. Bu başka bir realiteye geçmek gibidir. Bu enerjisel bir duvardır.
SANDRA: Anlıyorum. Kuvvet alanı gibi, Sfenksin içinde ve Romanya’da çeşitli yerlerde bulunan bir çok kadim teknoloji var. Bize teknolojileri ve amaçlarını anlatabilir misin, Tamarinda?
 TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Sfenksin altında veya diğer yerlerde bulunan teknolojilere, bilinç teknolojileri adı veriliyor. Bunlar yaratıcı bilincin yansımalarıdır. Bunlar sadece bilincin yüksek seviyesine, Mesih bilincine bağlı oldukları zaman işlerler. Örneğin, biri Mesih bilincini elde etmediyse ve o kişi sadece bilinçli kısmı veya mantıklı zihni kullanıyorsa, o insan oraya gitse bile, teknoloji o kişi için çalışmaz. Bağlanmazlar. Oraya sadece titreşimi uyan varlıklar gider, onlar doğru titreşime sahiptirler.
NATALIE: Çok teşekkürler Tamarinda. Bize çok fazla bilgiyi ifşa ediyorsun ve bugün burada bizimle olduğuna inanamıyorum. Dinleyicilerimiz de çok heyecanlılar ve senin için bir çok soruları var. Ve eğer uygunsa bu sorulardan sormaya başlamak istiyorum Tamarinda.
TAMARINDA: Lütfen.
NATALIE: Bu sorulardan biri ABD’den Gary Fleck’ten. “Bu İçi Boş Dünya bilgisi yakında kitlelere ifşa edilecek mi?”
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Elbette. İç Dünyadan gelen bilginin büyük bölümü yukarıya Dünyaya geldi, ama bu insanın zihni [bilinci] ile direkt olarak orantılıdır. Bu bilgiler Üniversitelere, Tıbba, hükümetlere bile sağlanmaktadır. Bilgi gelmeye devam ediyor. İnsan zihninin işleyebildiği kadar bilgi gelecek.
NATALIE: Anlıyorum. Gary Fleck yine soruyor, “Neden kontrolcüler İç Dünya varlıkları veya Wingmakers tarafından durdurulmuyor?”
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Çok basit. Çünkü hiç kimse içinde bulunmadıkları bir realiteye müdahale etmez. Bu, o realitenin değişmesi için büyük bir değişiklik olamaz. Bunun kendi gidişatı olmak zorunda. Realite kendisini değiştirmek zorunda. Bu, yardım sağlanan alandır. Wingmakers da yardım gönderdi ve bu işe yarıyor. Ve İç Dünya sakinleri yardım gönderdi ve bu fark edilebilir, çünkü zaten yeni ve modern bir teknoloji var. Ve cep telefonu, nasıl bu kadar çabuk gelişti? Nerden geldi? Yardım önceden var.
NATALIE: Kesinlikle ve bir soru değil, bir yorumumuz var, ABD’den Cameron Hisle diyor ki, “Herkesin zaman dediğimiz şeye yakalandığı düşünüyorum ve bunu yaparak kim olduklarını kabul etmek yerine düşünmemiz gerektiğini varsaydıkları şeyleri düşünmemizi sağlamaya çalışıyorlar. Eğer bir zaman çizgisi varsa, bu nasıl olması gerektiğini düşündüğümüz şey olmazdı” Bununla ilgili ne düşünüyorsun Tamarinda?
 TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Zamana yakalanmak ile ilgili, bunu kavrıyoruz, çünkü her zaman, zamana sahip olmadığımızdan şikayet ediyoruz. Zaman artık yeterli değil veya zaman çok hızlı geçiyor. Bilincimizde, zaman terimi mevcut ve bunu ona ihtiyacımız oldukça kullanıyoruz (bunu anlıyoruz). Tamarinda Cameron’un bu akşam yanıtını aldığını düşünüyor.
NATALIE: Arjantin’den Hugo Donadello soruyor, “İç Dünyadaki kuzenlerimiz ile tanışmadan önce Galaktik ailelerimiz ile tanışmayı bekleyebilir miyiz?” Bu iki olay arasında bilebileceğimiz bir zaman çerçevesi var mı?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Daha çok bağlantılı olduğumuz o varlıklarla veya daha çok beklediğimiz, özlediğimiz varlıklarla tanışabiliriz. Eğer Galaktik aileden olanları bekliyorsak, onlar önce gelirler ve eğer Hugo’nun dediği gibi İç Dünya kuzenlerini bekliyorsak, onlar önce gelirler. Tamarinda Hugo’nun kuzenleri ile buluşmayı istediğini düşünüyor. Bu olayların gerçekleşmesi için zaman çerçevesi yok. DNA bakış açısından daha yakın olan varlıklar ile bağlantı kurmak için, DNA’nızı daha hızlı değiştirirsiniz ve onlarla yarın buluşabilirsiniz. Daha yüksek seviyede, tüm varlıklar, tüm insanlar, DNA’larını geliştirmeye başladıkça kendi DNA akrabalarıyla buluşabilirler. Yine de, 2020’den sonra, İç Dünya sakinleri gelecekler ve burada Dünyadakiler ile el sıkışacaklar (kendi yakınlarıyla).
NATALIE: Bu soruya yanıt verdiğin için çok teşekkürler, ki bu temel olarak burada sahip olduğumuz başka bir soruyla bağlantılı. Ve bu kadim Mayalar ile bağlantılı. Kadim Mayalar 2012’yi zamanın sonunu belirleyici olarak algıladılar. 21 Aralık 2012’de aslında ne oldu, Tamarinda?
 TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Aralık 2012’de, bildiğimiz şekliyle Zaman artık var olmuyor. 3B’den 4B’ye geçiş yapıldı. Temel olarak, şimdi yeniden – seçim bölgesindeyiz. Yani, 7 dünyanın var olduğu 4B’deyiz. Yani bilincin 7 seviyesi. Ve herkes frekansının, bilincinin karşılık geldiği realiteye bağlı. Ve 5 nci boyuta geçiş her zihin için veya her karşılık gelen bilinç için yapılıyor [geçiş her insanın bilincine bağlı olarak yapılıyor].
NATALIE: Ok, çok teşekkürler. Doğru anladıysam zaman 2012’de sona erdi. Bunun insanlık ve kollektif geleceğimiz için anlamı nedir?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Zaman ve 3B bilinci kişilik anlamına gelir. Kişilik sınırlı bilinci temsil eder. 4B bilince doğru geçiş yapan herkes için, evrimin kendisi onların kişiliklerinden vazgeçmelerini teşvik ediyor. Kişilik çevre tarafından, çocukluktan başlayarak eğitim tarafından yaratılır, insan kişiliğini terk etmeye karar verinceye kadar. Temel olarak, 4 ncü seviyede bilincin evrimi, bilincin paralel hatları arasındaki evrim olarak adlandırılır. Bilincin paralel hatları arasında kaos vardır. Herkes bir seçim yapar: ya geçmişte olmak, olmuş olduğumuz gibi veya hiç olmamış olduğumuz gibi. Yani yepyeni bir varlık olmak.
 SANDRA: Bu zaman için ve gelecek için gitmekte olduğumuz yer için gerçekten uygun olduğunu hissettiğim bir soru. Biliyorsun, kadim mitlerde ve çeşitli kültürlerde, gelecekte gerçekleşecek büyük küresel değişiklikler hakkında konuşuyorlar. Ayrıca, gelecekten gelip bu bilgiyi insanlığa geri getirenler var ve onlar büyük küresel değişiklikler olacağını söylediler. Bize bu değişiklikler ile ilgili ne söyleyebilirsin Tamarinda? Neden bu değişiklikler gerçekleşecek? Ve toplumuzdaki bu şeyler nasıl değişecek? Neler olacak Tamarinda?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Yerkürenin doğal değişiklikleri element dönüşümü formu altında gerçekleşir. Dünyada 5 element vardır. Bunlar şu anda armoni içinde değiller, bu nedenle uyuma getirilecekler. Dünyanın da aura alanı vardır. Dünyanın 7 çakrası vardır. Ve ayrıca 5 deliği vardır. Yani 5 delik ve 7 çakra – 5 delik ile elementleri temsil eder – uyuma getirilecekleri 13 Evreni temsil eder. Eğer uyuma getirilirlerse, büyük bir değişiklik üretmezler. Sadece doğal seviyede değişiklik üretirler. Yeni Dünya doğacak. Yeni Dünya ile şu anda su olan yerlerde karalar olacak ve şu anda var olan karalar sularla kaplanacak. Yani şimdiye kadar olmuş olan program veya yazılım bitti. Doğanın değişimi Dünya ile aynı zamanda değişmek için, realitemizi, elementlerimizi, çakralarımızı uyuma sokmak için insanları kışkırtacak. Doğa ile birlikte değişimden geçmeyi seçenler ve Doğa ile birlikte gitmeyi seçenler Ölümsüzler olacaklar.
SANDRA: Teşekkür ederim. Biliyorsun, tüm dünyada bir çok kutsal site var Tamarinda. Yedi anahtar kutsal site var. Tamarinda, bu kutsal sitelerin gezegen ile ve insanlığın geleceği ile ne ilgisi var?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Bu önceki sorunun yanıtı ile bağlantılı. Her kutsal alan bir çakraya karşılık gelir. Bunlar Dünya üzerinde çok iyi yerleştirilmiştir; Dünyanın morfogenetik ağına bağlıdırlar ve Dünyayı yörüngesinde tutarlar. İnsanın çekildiği yere bağlı olarak, herkesin kutsal siteye bağlanması ve o kutsal yeri düşünmesi çok önemlidir. Her kutsal yer En Yüce Bilinci temsil eden en azından bir piramide sahiptir ve çekildiği yere bağlı olarak herkes onun armonize olmasına yardımcı olacak enerjiyi alır. Ama Tamarinda çok fazla insanın bu kutsal yerlerin 7 sine çekildiğini hissediyor.
NATALIE: Tamarinda, üstatlar her zaman ışık ve karanlıktan, yin ve yang’tan, ölüm ve yeniden doğuştan söz ediyorlar. İnsanlık şu sıralarda benzer ölüm ve yeniden doğuş döngüsünden mi geçiyor?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Bu daha özel bir döngü, çünkü Tamarinda’nın daha önce söylediği gibi, o 13 realite alır ve Evreni tamamlayıcı enerjilere doğru götürür. Bu piyanodaki gammalar ile aynıdır, 7 beyaz nota ve 5 siyah nota vardır. Bu (siyah notalar) Diyezlerdir. Yeniden doğuş armoni içine yerleştirilmektir: elementleri temsil eden 5 siyah nota – Tamarinda’nın dediği gibi – 5 delik – ve beyaz notalar çakralar. Titreşimimiz gamma gibi olduğu zaman, değişim geleceğe üretilir. Yin ve yang olan, siyah ve beyaz olan uyuma getirilir ve bunlar insanlığın yeniden doğuşunu birlikte seslendirirler.
NATALIE: Bu güzel ve sormak istiyorum… söylediği şeyden kendilerini Doğaya uyumlayan insanların Altın Çağa doğru gittikleri görünüyor. O insanlar Altın Çağa mı gidiyorlar Tamarinda?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Titreşim olarak altın çağ ne anlama geliyor? Cennet anlamına gelir. Altın Çağa doğru gidiyoruz. Ama bu Altın Çağ seçime bağlıdır. Bazı varlıklar Altın Çağa gitmeyi seçecekler, geçmişlerini istekle bırakacaklar ve diğerleri geçmişlerini bırakmamayı seçecekler, acı ve ıstırabın evrimsel döngüsünde kalacaklar – bulunmakta oldukları aynı döngü – seçimi başka bir zaman yapacaklar. Herkesin bildiği gibi bir döngü 28,000 yıl sürer. Bir diğer 28,000 yıl ıstırap ve acının ne önemi var?
NATALIE: Tamarinda, bir çok insan bize sordu, “Başkaları – gizli hükümetler, negatif gündemleri olan belirli gruplar – tarafından kontrol ediliyorsak, realitemizi nasıl değiştiririz?” Onlara ne söyleriz? Realitelerini nasıl değiştirecekleri ve pozitif hale getirecekleri ile ilgili onlara tavsiyen nedir?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Evet, insanlık değişimi yapabilir. Sadece insanlık değişimi yapma gücüne sahip. İnsanlar sadece gücü baskın olarak değişim yapmamakta kullanıyorlar. İnsanlar dengeyi değiştirseydi ve baskın olarak geleceğe değişimleri ile birlikte olsalardı, bu yönetim şeklinin değişeceği anlamına gelir. “Her ülke hak ettiği lidere sahiptir.”
NATALIE: Teşekkürler Tamarinda, sormak istiyorum. Yaratıcı varlıkların ve yıkıcı varlıkların varlığı tarih boyunca iyi dökümante edilmiş. Yaratıcılar ve yok ediciler kavramını nasıl algılıyorsun?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Tüm varlıklar yaratıcıdır. Onların hepsi bir şeyler yaratır. Bazıları yıkım yaratır ve diğerleri yüksek Bilinç yaratır. Enerji ve onun Bilince hareketi nötrdür. Herkes istediği ve yapabildiği şeyi inşa eder. Toplum yıkıcı ise, bu insanların baskın şekilde enerjilerini ve enerjinin hareketini yıkım için kullandıkları anlamına gelir. Ve baskın tutum yıkımdır.
 NATALIE: Bu sonraki soruya götürüyor. Tamarinda, şu andaki nesillerimiz gelecekte ne tür seçimler yapmalı veya kararlar vermeli?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): En önemli karar hayatlarını korumaktır. Çünkü hayat kutsal armağanı temsil eder. Hayat ebedidir. Çocuklar, bilinç üzerine empoze edilen toplumun sınırlamalarına karşı korunmalıdır. Hayatlarını Ruhları ile yaşamaları, Doğa ile uyum içinde yaşamaları, doğanın işaretlerini tanımaları, doğanın avantajlarını bilmeleri öğretilmeli. Bu en önemli ve en acil seçimdir.
SANDRA: Tamarinda, gelecekte insanların zaman teknolojileri ile nasıl etkileşim kuracakları hakkında bir sorum var.
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Tüm zaman yolculuğu teknolojileri zaten mevcut ve ayrıca daha fazlası inşa edilecek. Çok fazla insan zamanda yolculuk yaptı ve şimdiyi uyarlayan önemli bilgiler ile geri döndü. 2050 – 2060 civarında bir yerde, hastalıkları iyileştirmek için zaman yolculukları olacak, çünkü 10,000 nesildir hastalıkları kendileriyle birlikte taşıyan çok fazla insan var ve bunlar gelecekte kullanılıyor ve bu teknoloji daha fazla kullanılacak. Çünkü daha fazla zaman yok.
SANDRA: Tamarinda, gelecekte hangi teknolojileri göreceğiz?
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Aynı zamanda tamamıyla bilgisayarlaştırılmış endüstriyel teknolojiler, organların yerini alacak çok ileri tıp teknolojileri olacak, klonlamaya benzer teknoloji; insanların seyahat edeceği, anti – yerçekimine dayanan cihazlar ve araçlar. Bunlar bugün de mevcut ama herkesin kullanması için değil. Elektrik ve ısı Prana dayanarak üretilecek, bilgisayarlar holografik olacak, televizyonlarda sadece kültür gösterileri olacak. Kültür bilgelik anlamına geliyor ve sadece bilgelik öğrenildikten sonra, teknolojiye geçilebilir. Şimdilik bunlar.
NATALIE: Teşekkür ederim Tamarinda, “Gelecekte insanlığa yardım etmek için sen ve Shanti Deus hangi tür teknolojileri getireceksiniz?”
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Tamarinda zaten bir titreşim teknolojisi kullanıyor, fiziksel bedende veya aura alanında eksik olan frekansları yayan bir cihaz. Ayrıca Hammer düğümlerini, blokları açmak için, beynin her iki yarıküresini senkronize eden cihazlar var. Sadece 3B’den insanlar çok büyük duygular tarafından üretilen bu blokajlara sahipler, çünkü duygulardan dolayı beyinlerine çok büyük miktarda enerji yüklenir [deşarj edilir]. Bunlar bedeni böcek ilaçlarından, kimyasallardan, hormonlardan, yiyeceklerden gelen hormonlardan, küflerden temizleyen cihazlardır. İnsanlarda küf olduğunu biliyor muydunuz? Çok fazla küfleri var. Ve çok fazla patojen mikroorganizmalar insanların bedenine giriyor ve insanları canlı canlı yiyor.
NATALIE: Anlıyorum ve bu bilgiyi paylaştığın için çok teşekkür ediyorum, çünkü teknoloji gelecek ile çok ilişkili ve bu çok heyecan verici.
NATALIE: Agartha’lı varlıkların insanlık için mesajları olduğunu anlıyoruz. Bugün bizimle neyi paylaşmak istediklerini bilmek istiyoruz, Tamarinda.
TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Agartha’dan olanlar, yukarıdaki insanlar için üzülüyorlar. Uzun zamandır, bilgilerini, endüstriyel teknolojilerini, tıbbi teknolojilerini paylaşmaya çalışmaktalar ve bunların hepsi Galaksilerarası Federasyon ile anlaşmalı olarak yapılmaktadır. Agartha’lılardan mesaj şu, insanların Doğanın büyük değişikliklerini yenebilmeleri için, kardeşlerine yakın olabilmek için yakında gelecekler. İnsanların üretken olan değişimi anlayabilmeleri için, insanların bilincini desteklemek üzere buraya gelecekler. Onların yardımı bütün olarak sunuluyor. Dünyadaki insanların onları kabul edecekleri ve [yüksek frekanslarından dolayı ] onlara dayanabilecekleri anı bekliyorlar. 2020 civarında, Dünyaya gelecekler.
SANDRA: Teşekkür ederim Tamarinda. Agartha’nın Elçisi olarak son düşüncelerim ve insanlığa kişisel mesajın nedir?
 TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Tamarinda teşekkür ediyor. Dünyanın gelecekte de var olacağını söylemek istiyor. İnsanlar değişimden korkmamalı. Sadece uygarlık değişecek, artık işe yaramayan her şey değişecek, acı ve ıstırap üreten her şey değişecek, tüm varlıklar Ölümsüz olacaklar, bu onların Evreni tanıyacakları ve şimdiye kadar deneyimlemiş oldukları her şeyin en büyük miras olduğunu anlayacakları anlamına geliyor. Evrenin diğer köşelerini, duyguların ne olduğunu anlamayan varlıklar olduğunu anlayacaklar ve onlar için [Evrenin farklı köşelerinden olanlar] maddede tezahür etmiş Tanrıyı temsil eden insanlar; kuvveti ve gücü temsil eden insanlar, bu onlara duyguları tanıma, duyguların ne olduğunu bilme armağanı verdi; Bilincin en düşük frekansının bilinmesini olası kılabilen insanların gücü.
İnsanların gücüne Evrendeki tüm varlıklar tarafından çok saygı gösterilir. Tüm Evren, İNSAN denen varlığın olağanüstü olduğunu, çok güçlü olduğunu, çok yaratıcı olduğunu bilir ve tüm Evren Yaradılışın en uzak köşesinde bile bulunan insan deneyimine güven duyar. Dünya Cennetin aynasını temsil eder, bu Dünya 13’ün, 13 ncü Dünyanın var olduğu yerdir. Çok yakın olan Tanrının ve çok uzak olan Tanrının var olduğu dünyadır. Tüm Evren insanların bundan geçme ve miraslarının keyfini çıkarma şansını elde etmesini bekliyor. Hiç bir varlık hüküm altına alınmayı, kontrol edilmeyi hak etmez. İnsan varlığını baskılayan ve hüküm altına alanlar, Evrenin en güçlü kuvvetini [insan varlığını] kontrol altında, baskıları altında tutmanın keyfini çıkarıyor. Tamarinda’nın umudu tüm varlıkların çok yakın zamanda kim olduklarını, ne olduklarını ve neden burada olduklarını hatırlamaları. Kendi payına, insanların ne kadar inanılmaz varlıklar olduklarını anlamaları, hatırlamaları için tüm çabayı gösterecek. Ve şimdiye kadar dinleyen herkese teşekkür etmek istiyor, onları yüz yüze görmek için sabırsız. Onların acı ve ıstıraptan çıkmalarına yardım etmek için burada.
SANDRA: Bu fırsat için sana ve Oana’ya çok teşekkür ediyoruz Tamarinda…
OANA: O da teşekkür ediyor. Burada olmaktan ve sesimle “Agartha’nın Sesi” olmaktan çok onurlu hissediyorum.
 TAMARINDA (Oana tercüme ediyor): Tamarinda da onurlanmış hissediyor ve aynı anda bir çok insana konuşma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyor. Hepinize sevgilerini iletiyor.
 NATALIE: İyi geceler
TAMARINDA & OANA: İyi geceler.
(Çeviri: Saffet Güler)
AGARTHA’NIN ELÇİSİ TAMARİNDA MAASSEN İLE RÖPORTAJ – BÖLÜM 1
AGARTHA’NIN ELÇİSİ TAMARİNDA MAASSEN İLE RÖPORTAJ – BÖLÜM 2

0 comments:

Yorum Gönder