İndigolar

  
İndigolarla ilgili çok soru geldi o nedenle biraz bilgi toparlamaya ve aktarmaya karar verdim.
İndigolar bu dünyaya mevcut sistemi değiştirmek ve arkadan gelen kristal ve gökkuşağı çocuklara alan açmak için gelmişlerdir.

Bu inanca göre ağırlıklı olarak İkinci Dünya Savaşı sonunda indigo çocukları dünyaya gelmeye başladı. 70’li ve 80’li yıllarda ise sayıları artmıştır.

Bu insanlar kendilerini tanımadıkları için önceki nesillerden bu kadar farklı olmaları onlarda rahatsızlık yaratabilir. Çünkü indigolar sert, farklı bakış açılarına sahip devrimci bir kişiliğe sahipken,

eğer kendilerine değer veremez, kendilerini kabul edemez, hayattaki amaçlarını bulamazlarsa doğuştan sahip oldukları yetenekler ve yüksek farkındalık seviyeleri onların kendilerini toplumdan ayrı hissetmelerine neden olur. Bu uyum çabası içinde zorlanabilirler.

Şimdi indigoların özellikleri neymiş bakalım;

‘İndigolar, hassas, zeki ve yaratıcıdırlar. Enerjileri yüksek ve yaptıkları işlere karşı tutkuludurlar. Çevreleriyle büyük empati kurdukları unsur ve elementler yaratırlar. Buna karşın, indigo insanlar başkalarından farklı hissettiklerinden sosyal olarak empoze edilen hayat modeline uyum sağlamaları güçleşir.

Tembelce ya da söz konusu kişinin tüm yeteneğini ortaya koymadan yaptığı işlere hoşgörü göstermek onlar için güçtür. Bu nedenle, öfke ve kızgınlıklarını yönetmede engellerle karşılaşırlar. Yalnız ve liderlik konumunda çalışmayı tercih ederler. Gruplarda işbirliği yaparlar ama bireysel bir şekilde.

‘indigolar’ çok gelişmiş bir adalet anlayışına sahip oldukları için çevrelerindeki insanlar ya da kendileri söz konusu olduğunda yalan ve sahtelikleri sevmezler. Başkalarının görmediği şeyleri algılayarak içgüdülerini daha iyi kullanırlar ve kendilerinkinden farklı gerçeklikleri kolayca tespit ederler. Neredeyse hiç uğraşmadan sahtelikleri fark edebilirler.

Onlar “Belki okulda en yüksek notları almamışlardır ama çok zeki insanlardır. Bir şeyin nedenini bilmek zorundadır. Özellikle de birinin neden bir şeyi yapmalarını istediğini. Okulda kendilerinden istenen sıkıcı ve tekrar eden işlerin çoğundan hoşlanmaz, hatta nefret ederler.”

Kendini ve dünyayı iyileştirme söz konusu olduğunda maneviyatları öne çıkar

Küçük yaştan itibaren indigo insanlar, kendilerine dair yüksek bir farkındalık hissine sahiptir. Algıları ve sezgileri güçlüdür. Hayat sistemlerine dair iç bilgeliğin tadını çıkarırlar, erken yaştan itibaren soyut düşünceler geliştirirler. Hayallerini gerçekleştirme ve hedefledikleri şeyi yapma konusunda çok yeteneklidirler. Bu yetenekleri sayesinde dünyayı değiştirmek ve daha güzel bir yer hâline getirmek için bazı şeyler yapmaları gerekir.

Bilinçli bir şekilde ve günlük öncelik olarak iç mutluluğun peşinde koşmak, yüksek hassasiyete sahip insanların ve indigolarda olduğu gibi hayatı anlama kabiliyetinin temel işaretlerinden biridir.

Bu çocukların telepati ya da zihin okuma gibi paranormal yeteneklerinin olduğunu, daha fazla empati kurabildiklerini veya daha yaratıcı olduklarını savunan kişiler vardır. Bu kişilere ‘indigo insanlar’ denir çünkü bu çocukların belli bir auraya sahip olduğu inancı hakimdir.

Psişik tecrübeler dediğimizde önsezi, ruhani tecrübeler ve/veya sesler işitme gibi şeyleri kast ediyoruz. Bazı insanların başka boyutlara dokunabildiğine, çevremizdeki enerjiyi algılayıp gelecekte yaşanacak durumları hayal edebilen ya da hayali dostları olan insanlara inanan pek çok kimse var.

İndigo insanlar aşırı hassas bir duygusal kişiliğe sahiptir. En ufak bir neden için hislerini ifade eder ya da tam tersine hiçbir duygu göstermezler. Cinselliklerini çok iyi ifade edebilir ya da tam tersine, sırf can sıkıntısı nedeniyle ya da daha yüksek bir manevi bağ kurma niyetiyle cinselliği tamamen reddedebilirler. Varlıklarının anlamını, hayattaki misyonlarını arar ve dünyayı anlamlandırmaya çalışırlar.

Her gün aynı şekilde hissetmediğimiz doğrudur ve şanslıyız ki yaşadığımız şeyleri ifade edebilmek için farklı mekanizmalara güvenebiliyoruz. Fakat sorun, duygusal durumumuzdaki değişimlerin büyüklüğünde gizli. Kendi duyguları ve başkalarının hissettiklerine karşı gösterdikleri bu aşırı gelişmiş hassasiyet nedeniyle ‘indigolar’ üzüntüden, tam bir çaresizlik haline doğru sürüklenebiliyor.

4 tip indigo vardır. Bunlar;

1. İNSANCIL OLANLAR

İndigo çocukların en yaygın görülen tipidir. İnsanlara en büyük hizmeti veren gruptur.

Doktor, öğretmen, siyasetçi, avukat ve iş adamı gibi mesleklere uygunlardır.

Yeni bir grubun içine girdiklerinde hiç yabancılık çekmezler. Kısa sürede herkesle samimiyet kurarlar. Yani, dost canlısı ve sosyallerdir.

Telaşlı ve aceleci bir yapıları vardır. Bu nedenle sıklıkla sakarlık yapabilirler.

2. KAVRAMCI OLANLAR

İnsanlardan ziyade fikir ve projelerle ilgilenirler.

Fiziksel olarak atletik yapıdalardır.

Mühendis, mimar, tasarımcı, pilot ve astronotluk gibi mesleklere eğilimlidirler.

İşlerini hesaplamalara ve kurallara göre yaparlar.

İnsancılların aksine kendilerini ifade etmekte güçlük çekerler. Erken yaşlarda alkol, sigara ve uyuşturucu gibi maddelere yönelebilirler. Bu nedenle yakından kontrol edilmeleri gerekir.

3. SANATÇI OLANLAR

Çok daha duyarlı ve duygusal bir yapıdadırlar.

Yaratıcılık ve sanatla ilgilenirler. Sessizlik, karanlık ve yalnızlık onları düşünmeye teşvik eder.

Sanatsal yönü olan mesleklere yönelimlidirler. Tıp bölümüne gitseler dahi cerrahi bölümlere yönelebilirler.

Hiç eğitim almamış olsalar da sanatsal aktivitelere yeteneklilerdir. Bu kabiliyetleri küçük yaşlarından itibaren ilgi çeker.

4. BOYUTLAR ARASI OLANLAR

Sokrates gibilerdir, çok ufak yaşlarda bile pek çok şey bilebilirler ve genellikle iddialarında haklı çıkarlar.

Ailelerini, öğretmenlerini ve çevrelerindeki insanları bilgi ve eleştirileriyle şaşırtabilirler.

Felsefe ve din konularıyla ilgililerdir.

Sakin ve korkusuzdurlar.

Kaynak: https://www.facebook.com/groups/596628730786157/