Wilcock, SSP olarak kısaltılan gizli uzay programlarının nasıl mümkün olduğunu soruyor. Uzay seyahati bakımından oldukça ilkel bir teknolojiye sahipsek bu programlar dışarıdan yardım mı aldı, onlarca sene evvel nasıl bu kadar ileri bir hal aldı bunlar diye soruyor.
Corey, bunun nedeninin bunun tamamen bir “breakaway” (kopma) medeniyet olması diyor. Wilcock bunun ne anlama geldiğini soruyor. Bu bir medeniyetin içinden çıktığı medeniyetten çok farklı bir yol izlemesi. Yani teknolojisi, sosyal dinamikleri, kontrol sistemleri tamamen farklı. Öncekilerle alakası yok, onlardan tamamen kopmuş durumda diyor. Corey breakaway medeniyetlerin Almanya’da, 1920’li ve özellikle de 1930’lı yıllarda başladığını söylüyor. Almanya’daki gizli cemiyetlere değiniyor ve bazı cemiyetlerin bilimle bizim ezoterik ruhsallık dediğimiz şeyi ayırmadığını, ikisini bir arada kullandığını söylüyor. Ayrıca kanal görevi görüp uzaylılarla iletişime geçenlerin de olduğunu ekliyor. Ayrıca yine bu süre içerisinde bu grupların dünya çapında Vimana ve diğer uçan araçlardan bahseden eski metinleri bulmaya çalıştığını söylüyor.