savaşlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
savaşlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Haziran 2015 Cuma

Ben senim, sen de bensin. Ben sendeyim, sen de bendesin.

İçinde güneşler doğarken, gözlerin ufukları aramasın. Yaratımda attığın her adım, yeniden doğan ve güçlenen bir tanrıdır. O’nu bildiğin vakit adım atarsın. O’na adım attığın vakit Ol’ursun. Durağanlığında sadece insansın. Sürekli kabuğundan sıyrılmak istersin. Birisi gelip alsın yükümü, gizimi istersin. Kendini dışarıda aramaktan yorulmayan insan bunu yapar. Yorulan ise parlar, genişler. Hiçbir insani kavramın içini sıkıştıramayacağı yere kadar genişler. Geriye öz’üyle döner. Büyük giz’in kendisine vakıf iken gelir oturur. Artık oturduğu yer herhangi bir madde değildir. Altın tahtın ne olduğunu bilir otururken.

Sen acın değilsin. Sen umutsuzluğun değilsin. Sen hayal kırıklığın değilsin. Sen öfken değilsin. Sen düşlerin değilsin. Sen malın mülkün değilsin. Hepsi seni taşıyan ve derslerine yardımcı olmak üzere orada tuttuğun parçalarındır. Artık ilerleme gerektiğinde sırtından bunların yükünü bırakırsın. Sadece sen’ini alıp ilerleyebilirsin. Yükün hayat amacın değildir. Görevler, savaşlar, misyonlar değildir. Onlar sen değilsin. Yaratımın berraklığına fazlalıklar ile girilemez, bu hiç olmadı, hiç de olmayacak. Aşk ile gözlerinden atılan gözyaşlarından daha mı az değerli bunlar? Sor öz’üne…  At onları da o derin boşluğa, şifalansın gelsin sana, yük olmaya değil, ışıltılarını kutsamak için…

Dünya dehlizlerinde çıplak ayakları ile koşmaya gelmiştir tanrılar. Sadece bunun için bile gelmişlerdir. Bazen ayağının altında altın sarısı kumsallar olur, bazen sivri çakıllar olur. Tanrı bu koşuşa OL dedikten sonra durulur mu? Canımın yandığını hissediyorum acaba durmalı mıyım diye sorar mı yaratıcı olan? Sadece koşar kendi çemberinde ta ki yanana kadar. Savrulur o zaman tüm dünya’nın rüzgarlarının içine ve diğer gelenlere nefesini üfler, onlar da rüzgara yüzlerini verip koşsunlar diye…

Kim olduğuna sahip çık. O’na dokunmakla zaman kaybetme. Tekrar kaybedip tekrar arayıp bulmak oyalantısına girmeyi seçme. Koş Öz’üne. Durma. Ta ki rüzgara dönüşene kadar, ta ki ışığa bürünene kadar sadece onunla birlikte koş. Merak etme geç kalmazsın. Sana hız veren sadece rüzgar değil, unutma.

Aynı kalp ritminin titreşimindeyiz.


Öyledir.