Bu canlı bir müzikal doğaçlamadır.
Bitki U1’e bağlı ve ben Anantar’ımı (koto-kampura) çalıyorum. U1 cihazı bitkilerin sesler üretmesini ve müzik yapmasını sağlıyor. Bunu, bitki dokularının elektrik direncini ölçerek ve bunu MIDI sinyale (Müzikal Enstrumanlar Dijital Arayüz) dönüştürerek yapıyor. MIDI sinyal sonra asıl sesi üreten bir sentezleyiciyi kontrol ediyor.
Bu, Damanhur’daki araştırmacıların (U1 cihazı geliştiricilerinin) kırk yıllık araştırmalarında buldukları şeydir. Kendi seslerine bir süre maruz kaldıktan sonra, bitkilerin sesin kendilerinden geldiğinin farkına vardıklarının ve bunu kasıtlı olarak modüle etmeye (değiştirmeye) başladıklarının görüldüğünü söylüyorlar.
Yıllar önce canlı bir performans için prova yaparken buna kendim tanık oldum. Bir bitkiyle birlikte saatlerce piyano çalıyordum ve sürecin yavaş gelişimine tanık oluyordum. Piyanonun sesine tepki olarak bitkinin müziğindeki süptil değişimler ve onun kendi sesi benim için daha da fazla görünür oldu.
‘Bitkilerin gizli yaşamı’ klasik kitabı okunacak iyi bir kitaptır. Bitkilerin bilinci üzerine büyüleyici ve olağandışı deneyler ve araştırma üzerine bilgi edinmek için iyi bir başlangıç noktası olabilir.
1950 ler ve 1970 lerin sonuna kadar olan zaman çerçevesinde bitki bilincini anlamakta gelişen bir ilgi vardı.
1960’ta Cleve Backster adlı bir adam, tehdit edici niyetlere ve davranışlara zorlandıkları zaman farklı bitkilerin şaşırtıcı tepkilerini gözledi; bu niyet ve davranışlar bitkilerin ölmesine neden oluyordu, Wheatstone köprüsü ile bağlantılı olarak kullanılan bir galvanometreden yapılmış enstrumanlar tarafından belirlenen elektrik aktivitesi işaret göstermiyordu.
Bu sistemi kullanarak Backstair bitkilerdeki davranışı gözleyebiliyordu, örneğin odadaki insanların niyetini belirleme, tehdit edici niyetlere veya davranışa tepkiler ve hatta yakınlardaki başka bir yaşam formu incindiği zaman şok ile tepki verme.
1950 lerin ortalarından itibaren Marcel Vogel psişik enerji yönünde deneyler yaptı. Bitkilerin kendilerine yansıtılan negatif ve pozitif düşüncelere nasıl tepki verdiklerini gözleyebiliyordu.
Pierre Paul Sauvin isimli bir adam daha da olağandışı bir deney yaptı. Ona tren yolunun sonunda kayda değer elektrik şoku verecek olan bir mekanizma yaratmak için oyuncak bir tren kullandı. Sonra buna bir bitki bağladı, bununla trenin yönü tersine çevrilebiliyordu. İlk şoku aldıktan sonra Sauvin treni tekrar çalıştırdı, bu kez elektrik şokunun acısını önceden algılayarak, bitkinin Sauvin’in endişesini belirleyebildiğini ve trenin yönünü değiştirerek tepki verdiğini bildirdi.
Japonya’da, yalan belirlemede uzman olan Dr. Ken Hashimoto poligrafın bitkiden okuyabildiği bu elektrik sinyallerini tercüme etmede ve bunları seslere dönüştürmede öncüydü. O ve eşi bazı bitkileriyle bu tür bir bağlantı yarattılar, özellikle kaktüs ile; bu bağlantıyla bitkiye sayı saymayı öğretebildiler.
Kişisel olarak bu son örneğin, bitkinin sayı farkındalığı yerine, Hashimoto’nun zihni ve bitki arasındaki derin bağlantı ile daha fazla ilgili olduğuna inanıyorum.
Bitkilerin müziği üzerine daha fazla bilgi:
U1 cihazıyla ilgili daha fazla bilgi:
(Çeviri: Saffet Güler)
0 comments:
Yorum Gönder