ZAMANDAN ÖNCEKİ TARİH
Suzanne Lie ve Kadim Galaktik Aile
10.4.2016
Kadim ve Galaktik Aileniz
Sevgililer,
En iyi şekilde açıklamak için, yönümüzü değiştirmemize ve Dünyanın kadim, çok boyutlu tarihini anlatmamıza izin verin. Dünya şimdiki güne, üçüncü boyut titreşimine düşmeden önce, hatta dördüncü boyuta düşmeden önce, kutupluluklar YOKTU. Eril ve dişil, proton ve elektron, almak ve aktarmak aynıydı.
Eril ve dişilin kutuplaşması atom ile başladı, ilk kutuplaşmış insana Adam (Adem) adı verilmesinin nedeni budur. Atlantis’in düşüşünden uzun süre önce, Gaia hala beşinci boyutta iken, Pasifik Okyanusunuzun çoğunu dolduran, ismi Lemurya olan bir kıta vardı.
Lemurya Çağında SADECE Birlik Bilinci vardı. Bu yüzden, kutupluluklar yoktu ve tüm varlıklar androjen idi. Yeterince ilginçtir ki, eril veya dişil cinsiyete kutuplaşan varlıklar yaratma deneylerine ilk başlayan Lemuryalılar idi.
DÜŞÜK BOYUTLU YAŞAM
Lemuryalılar düşük boyutlu bir varlık yaratmak için deneyler yaptılar, çünkü Gaia’nın duyarlı yaşamın hayatta kalabileceği en düşük boyutu bulmak için gönüllü olduğunu biliyorlardı. Lemuryalılar atomu pozitif/proton/eril yük ve negatif/elektron/dişil yüke ayırarak kutuplaştırma deneylerine başladı.
Kendi düşük boyutlu insan erkeklerini yapmaya karar verdiler, çünkü eril yükün dinamik eyleminin, beşinci boyutun Birliğinden ayrılmış bir toplum için çok önemli olacağını düşündüler. Bazı nedenlerden dolayı, hem erkek hem de kadın varlıklara sahip olmayı düşünmediler. Belki bunun nedeni, bu kadar düşük rezonansta hayatta kalabilecek bir varlığı bulmakta çok sıkıntı yaşamalarıydı.
Formları sizin elbise değiştirmeniz kadar kolayca değiştiren Lemuryalılar “sadece” tek bir forma sahip olmayı yabancı bir kavram olarak gördüler. Ama, onların telepatik grup zihinleri, onlara gezegenin kaderinin enerjinin sert bir biçimde düşecek olması olduğunu anlattı. Bu olması yakın felaket için olası her çözümü bulmak için çalıştılar, ama bu gezegensel hologramda YAZILI idi ve bunu değiştiremezlerdi.
Bu nedenle, muhtemelen üçüncü boyut kadar düşük bir boyutta hayatta kalabilecek bir dünyasal form yaratmaya yardımcı olmak zorunda olacaklarını biliyorlardı. En sonunda, deneylerinin başarısız olduğuna inanarak, araştırmalarını Atlantislilere aktardılar. Bunu fazlasıyla yaptılar, çünkü Holografik YAZILAR büyük felakete neden olmaktan sorumlu olacak olanların Atlantisliler olduğunu söylüyordu.
YERALTINA GİTMEK
Lemuryalılar, kendilerinden bazılarının titreşimlerini gezegenin en sonunda stabilize olduğu rezonant frekansa ayarlayabilinceye kadar yeraltına gidecek olmaları gerçeğiyle uzlaştılar. Bu frekans üçüncü boyutla sonuçlandı.
Lemuryalıların zarif bedenlerinin etten “kenarları” ve kemikten “temelleri” olan kemikli, üçüncü boyut beden yaratabilmeleri bin yıl sürdü. Lemuryalı bilim adamları kemiklerin kendi tarihlerini taşıyabileceğini keşfettiler, çünkü kemiklerin herhangi diğer üçüncü boyut, biyolojik formdan daha dayanıklı olduğunu görülüyordu.
Lemurya Uygarlıklarının tarihini, en sonunda üstelenecekleri formun kemik iliğinin DNA’sına yerleştirebileceklerine inanıyorlardı ya da umuyorlardı. Bu şekilde, tarihleri düşük boyutlu varlığın sınırlı ömründen sonra uzun süre dayanan gömülü kemiklerde var olmaya devam edecekti. Lemuryalılar aslında bu bilgiyi batılı bilim adamlarının “çöp” olarak etiketledikleri DNA’nın %97’sine saklayabileceklerini buldular.
Bu Çöp DNA dil ile aynı prensipte çalışır. Bundan dolayı, bilgi saklama için mükemmeldir. Lemuryalılar, uygarlık oldukça ilerleyinceye kadar hiç kimsenin atalarının gömülü kemiklerine bakmayı bile düşünmeyeceklerini biliyorlardı.
Uygarlığın harika Lemurya sırlarını yıkım için değil, SADECE yaratım için kullanmaya yetecek kadar ilerleyeceğini umuyorlardı. Ama, eğer onların sırları kemiklerde saklanacaksa, bunların bazıları Yüksek Işığın sonraki girişine kadar fiziksel formlarda tutulmak zorunda olacaktı.
Bu “yüksek ışık dalgası” Gaia’yı yüksek frekansa girmeye zorladığı zaman, Lemuryalılar tüm muhteşem maceralarını paylaşmak için kendi Çok Boyutlu BENLİKLERİNE ve Üstruhlarına geri döneceklerdi. Bazı Lemuryalılar Dünyayı gözetmeye ve kendileriyle iletişim kurmaya yetecek kadar bilinçlerini yükseltebilenlere rehberlik yapmak için gönüllü oldular.
Gaia’nın gezegensel frekansı düşerken Gaia ile kalmayı öneren bu Lemuryalılar rezonanslarını, kutuplaşmış insanların rezonansından bir veya iki oktav yukarıda tutacaklardı. Bu rezonans orta ve üst dördüncü boyut ile sonuçlandı.
Lemuryalıların üçüncü grubu, Gaia’nın titreşimine uyması için titreşimlerini yavaşça düşürmek için Dünyanın mağaralarına ve yeraltı boşluklarına gideceklerdi.
Bunlar en sonunda üçüncü boyut formu alacak olan Lemuryalılardır. Bu görev için yalnızca en evrimleşmiş Lemuryalılar seçildi, çünkü Görürler karanlık kutupluluğa düşmenin zorluklarının çok büyük olacağını biliyordu.
İNSANLIĞIN KUTUPLAŞMASI
Aslında, gezegenin titreşim hızı alt dördüncü boyuta ve sonunda üçüncü boyuta düştüğü zaman, daha sonra insanlık olarak bilinen varlıkların kutuplaşması tamamlandı. Gerçekte Atlantisliler kutuplaşmış bireysellik deneyimi yaratmakta çok etkiliydiler. Cinsiyete kutuplaştırılmış Ruh/Androjen “insan” ve hayvan birleşimi yaratarak bir çok düşük titreşimli varlık ile deneyler yaptılar.
Sonunda, bu deneylerin bencilliği ve zalimliği titreşimlerini düşürmelerine neden oldu. Üst dördüncü ve beşinci boyutun Birliğinde, herkes başka herkes ile hisleri, düşünceleri ve deneyimleri paylaşır. Bu nedenle, hiç kimse başkasına zarar vermezdi yoksa kendilerine de zarar verirlerdi.
Ama, bazı Atlantisli “bilim adamları” başkalarının acısına karşı kalkan oluşturmalarını sağlayan Kara Büyü formunu keşfetti. Bunu, kendi ATMA’larını (kalplerindeki üç katlı YAŞAM alevini) kapatarak kendi Işıklarını geçici olarak söndürmenin yollarını bularak yaptılar.
Aslında bu tehlikeliydi, çünkü ATMA’ları kapalıyken Ruhları bedenlerini terk edebilirdi. Yine de, eğer zaman içinde bunu tekrar açarlarsa, Ruhlarını bedenlerine geri getirebilirlerdi. Maalesef, bu “büyüyü” gerçekleştirdikleri her seferinde titreşimlerinin çok daha düşük hale geldiğini çok sonra öğrendiler. Sonunda, Ruhları bedenlerini terk etti, çünkü titreşim çok düşüktü ve onlar Ruhsuz Dünya Bedenleri haline geldiler.
Ruhları bedenlerinde bütünleşmiş olmadan, diğerlerinin acısı hissetmeden herkese her şeyi yapabiliyorlardı. Zulüm bu şekilde başladı. 3B rezonansı içinde titreşimde son buldukları zaman, farklı bedenlere sahip olduklarını gördüler. Bunların bazıları daha yansıtmalı/saldırgan/entellektüel özü olan eril kutuplaşmış bedene sahip iken, diğerleri daha alıcı/yaratıcı/duygusal öze sahip dişil kutuplaşmış bedene sahipti.
KUTUPLAŞMIŞ BİR GEZEGEN
Tüm gezegen üçüncü boyut haline geldiği zaman, “deneyi”nde Gaia ile kalmayı seçen herkes üçüncü boyut formuna sahipti. Ayrıca, herkes ya erkek ya da dişi forma sahipti. Maalesef, 3B’ye ilk gelenler Kara Büyüyü uygulayan ve zulmü öğrenmiş olanlardı, onlar çok daha uzun süredir buradaydı ve 3B gerçekliğinde hayatta kalmanın kurallarını biliyorlardı.
Bu nedenle, Karanlık Olanlar liderler oldular. Güce sahip olan bu zalim Karanlık Olanlar ile o kadar çok zulüm ve acı vardı ki, insan türleri yok olma tehlikesindeydi. Üçüncü boyutta yaşamaya karar veren Atlantis’ten Rahipler ve Rahibeler vardı, ama kendilerini sakladılar ve “genel” insanlar ile ilgilenmediler.
Bundan dolayı, Karanlığı dengelemek için “genel insanlar” ile form almaya istekli olacak Işık Varlıkları bulmak için yüksek boyutlara çağrı yapıldı. Bir çok Işık Varlığı çağrıya yanıt verdi; maalesef, onların çoğu Karanlıkta kayboldu. Ancak, bir kaçı Işıklarında durmak için yeterince kuvvetliydi. Böylece, Işık ve Karanlık arasında kutuplaşma başladı.
Işık varlıkları “iyi” şeyler yaparken ve Karanlık Varlıklar “kötü” şeyler yaparken bu kutupluluk genişledi. Işık Varlıklar sadece yüksek titreşimli ışık kuvvetinden sürekli olarak gücü çekerek hayatta kalabiliyorlardı. Bu kuvvet daha sonra Rahmet, Prana ve/veya SEVGİ olarak bilindi.
Diğer taraftan, Karanlık Olanlar gücü diğer 3B insanların özünden çekiyordu. Karanlık Olanlar o kadar aşırı merhametsizdi ki, dehşete düşmüş insanlar bu zalim liderlerin karşısında kendi özlerinin işkence gören bedenlerini terk etmesine izin veriyorlardı.
Karanlık Olanlar kendileri için bu özü çalıyordu. Bu işkence görme deneyimi daha sonra “Korku” olarak bilindi. Bu şekilde Sevgi ve Korku kutuplar haline geldi.
Gezegen çok daha kutuplaşırken, titreşim hızı çok daha düştü. Karanlık Olanlar, eğer gezegenin titreşimini yeterince düşük tutarlarsa, tüm Işık Varlıklarının burayı terk etmek zorunda kalacaklarını veya karanlığa düşme riskine gireceklerini biliyordu. Bu nedenle, mümkün olduğu kadar zalim oldular. Başka insanlar, hayvanlar ve hatta onları barındıran gezegen üzerinde güce sahip olmaktan hoşlandıklarını gördüler.
LEMURYALILARIN DÖNÜŞÜ
Lemuryalılar sonunda 3B bedenler alabildiler ve Yerli Amerikalılar, Inuitler, Laponyalılar, Polinezyalılar, Aborijinler, Maoriler ve Afrika ve Amerikaların diğer yerli insanları gibi “yerli insanlar” oldular. Bugüne kadar, Lemuryalıların bu zürriyetleri Tanrıça Dünyaya hizmet ediyor ve bir zamanlar Lemuryalı olan eski geleneklere hürmet ediyor.
Maalesef, bu toplumlar en sonunda “fethedilen insanlar” oldular; başkalarıyla, gezegenle veya kendi zayıflayan ışıklarıyla birliği tanımayan Karanlık Olanların zulmünün üstesinden gelemiyorlardı.
Böylece, Lemuryalılar tekrar bekledi. Topraklar ve Gaia ile bağlantılarını hiç kaybetmediler ve Onu korumak için ritüellerini ve törenlerini gizlice kullandılar. Bazı Lemuryalılar deniz memelileri gibi su varlıkları formunu aldılar. Ne şans ki, Lemuryalı Ruhu Gaia ile BİR olduğundan, onlar aynı zamanda Galaksi ile BİR idiler. Bu nedenle, Kova Çağına girdikleri zaman Büyük Işığın yaklaşan girişini biliyorlardı.
Bu Lemuryalı soylar, Gaia, gezegenin frekansının tekrar yükselmeye başlayacağı Kova Çağına yaklaşıncaya kadar sadece “beklemek zorunda” olacaklardı. Bu noktada, Karanlığın kuvvetleri ya daha fazla ışığı üstleneceklerdi ya da düşmekte olan üçüncü boyutun geri kalanı ile yok olacaklardı. Gaia ile bağlantıları, ayrıca Tüm Var Olan ile bağlantıları nedeniyle Lemuryalılar kimseyi cezalandırmaya niyetli değildi.
Tüm Var Olan’ın Birlik Bilinci içinde, başkalarını cezalandırmaya ihtiyaç yoktur, çünkü “başkaları” yoktur. Sadece BİRLİK vardır. Bu BİRLİK yüksek ışık ile doluydu ve Lemuryalılar bunu biliyordu. Ayrıca Yüksek Işığın gezegenin kutuplaşmasını kademeli olarak azaltacağını biliyorlardı.
O zaman, eril ve dişilin dengesi gerçekleşinceye kadar dişil/negatif yük ve eril/pozitif yük arasındaki spektrum kademeli olarak küçülecekti. Bu noktada, tüm kutuplaşmış “yük” Gaia’dan ve dolayısıyla onun tüm sakinlerinden alınacaktı.
KUTUPLULUKLARI DENGELEMEK
Gaia kollektif bir gerçeklik olduğu için, Dünyanın tüm sakinleri içlerinde Gaia’nın “ışığına” sahiptir, aynen Gaia’nın kendi içinde Dünyanın sakinlerinin ışığına sahip olması gibi. İnsan bedeninde Eril ve Dişil kutupların Dengelenmesinin anahtarını taşıyan yer beynin Kutsal Üçgenidir.
Eril ve dişil kutupların içsel evliliği, beynin Kutsal Üçgenindeki Mistik Evlilik, beynin sağ ve sol yarımkürelerindeki kutuplulukları dengeler. Bu kutupluluklar dengelendiğinde, Tüm Beyin Düşüncesi aktive olur.
Epifiz ve hipofiz bezleri kutuplaşmıştır, Epifiz Bezi dişil/alıcı ve Hipofiz Bezi eril/yansıtıcıdır. Bu nedenle, bu iki bez beynin üçüncü odacığında özlerini paylaşabildiği, birleştirebildiği ve bütünleştirebildiğinde, Dünya Bedeninde yükler/kutuplar giderek dengelenir.
Elbette, hiç bir şey çekilip alınmayacak. Eril ve dişil kutupların dengesinin tam olarak yüklü (şarj olmuş) bir pile eşit olması gibi, beyinde eril ve dişil dengesi tam olarak yüklü biyolojik bilgisayara eşittir.
– Eril ve dişil kutupların neden olduğu dengesizlik olmadan, erkek ve kadınlar androjen olurlar.
– Sağ/negatif/elektron ve sol/pozitif/proton Tüm Beyine harmanlanır.
– Aynı zamanda, GERÇEK Vizyonu görmek için Üçüncü Göz açılır ve Taç Çakrası Işık bedenin çiçek açan bir lotus gibi kendi kabuğundan ortaya çıkmasını sağlar.
Bu arada, DNA androjen olmanın, Çok Boyutlu Işık Varlıkları olmanın anısını taşır. Beyin DENGEYE (eril ve dişilin dengesi) geri döndüğü zaman, YENİ biyolojik bilgisayar aktive olacak ve insanlık beşinci boyuta ve ötesine YUVAYA yolculuğa başlayacak.
Milyonlarca küçük Işık Bedenleri, Işık Gövdeleri ile Yıldız Gemisi Dünya, Ana Gemi harika Galaktik Tura başlayacak.
Yolculuğu kaçırmayın.
İyi Yolcuklar Gaia,
Tatili hak ettin.
Kadim ve Galaktik Ailen.
(Çeviri: Saffet Güler)
0 comments:
Yorum Gönder