David Icke mesajları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
David Icke mesajları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Şubat 2014 Pazar

Gerçek'in Titreşimleri - XXVIII

BUGÜN DÜNYA İÇİN NE YAPTINIZ?
Geçtiğimiz haftalarda, ‘Halkın Sesi’ kanalını yayına sokarken her türlü sosyal çevreden gelen insanlarla çalışmak muhteşem bir deneyim oldu. Gerçekten de, ilk fikrin belirmesinden sonra geçen altı ay içersinde bağışlarla geliştirilen fonla mucize gibi birşey gerçekleşmiş oldu. 
Bu aşamaya gelmede çok büyük rolü olan çekirdek kadrodaki muhteşem insanlar, 'bu benim işim değil’ veya ‘artık çalışamayacak kadar çok yoruldum’ gibi cümleler kullanmayı hiç bilmiyorlar. Onlar gevezelik değil, iş yapıyorlar, zaten bizim aradığımız da bu: sürekli bir odaklanma. Yani  kişilerin, kendi çıkarları için kullanacakları birşey değil...
Onların hepsi çok özel kişiler. Yaptıkları da, sürekli olarak ‘sevgi’ ve ‘dünyayı değiştirme’ söylemleri satıp amaçları sadece kendilerine hizmet olan kişilerin maskelerini düşürmek!

28 Nisan 2013 Pazar

Gerçek’in Titreşimleri - XVII


Bir ninnide yukarıda yükseklerde, gökkuşağının bir yerlerinde bir ülke bulunduğunu ,
Gökkuşağının bir yerlerinde, görmeye cesaret edebildiğin rüyaların da gerçek olduğunu duydum...                  

Somewhere over the rainbow” adlı şarkıdan...
 En azından bazı insanların, artık bu deli saçması titreşimsel tımarhane hücresinin illüzyonları ve kandırmacasının ötesinde yatmakta olan asıl realiteyi görebiliyor olmaları çok iyi. Bu dünya holografik bir illüzyon, ama ‘sonsuz realite’  bambaşka birşey. Yıllardan beri söylediğim ve yazdığım gibi hayatı, varoluşu ve varlığı kapsayan tek cümle şu:

Tek Gerçek Sonsuz Sevgi- Gerisi Hep İllüzyon...
Bundan on yıl kadar önce basılmış olan kitabımın adı buydu. Ve ne kadar güzel ki, şimdi de, benden başka birisi daha ‘sonsuz realite’nin, ‘Sonsuz Sevgi’ olduğunu teyit eden bir deneyim yaşamış, hem de bunu hatırlıyor ! Şimdiki realitemiz o ‘norm’un saptırılmış bir hali. 
Hep kitaplarımda ve Wembley’deki sunumumda, bu saptırmanın nereden çıktığını,  realitemizin neden bu kadar dengesiz ve delice olduğunu, bu frekans menzilinin ötesindeki, ‘gökkuşağının ötesindeki cennet’ olarak ifade edilen alemi  anlattım. 
Bu son örneğin, anlatmaya ve okunmaya değer oluşunun nedeni şu; bunu teyit eden kişinin, bütün hayatı boyunca  ‘hepsi bu dünyada, başkası yok’ inancında olup, sonsuz bilinç’ten kuşkulu, iyice betonlaşmış dogmatik bir zihine sahip Amerikalı bir beyin cerrahı oluşudur.  Birgün bu cerrahın beyni, yedi gün süreyle duruyor ve sonra geri geliyor. Ancak, geri gelen kişi, gitmiş olana hiç, ama hiç benzemiyor.


5 Ocak 2013 Cumartesi

Gerçek’in Titreşimleri - XI

 
David Icke’tan Gerçek’in Titreşimleri - XI
Artık bir seçim yapmanın zamanı geldi... 

Şimdi herkes için bir seçim zamanı. Aşina olduğumuz ortamdaki illüzyonsu inançlara sıkı sıkıya tutunursak, bu nehirin akıntısına karşı ayakta durup, akıntı şiddetlendikçe zayıflayacağımız, bize hiçbirşey getirmeyecek olan bir seçim. Diğeri ise,  kalplerimizi ve zihinlerimizi Sonsuz Bilinç’e açıp, enerjinin bizi taşıyacağı  yere gitmek, yani kendimize yeni bir realite sunmak. Yani,  ‘bilgisayar aklı’ ile ‘Sonsuz Bilinç’ arasında bir seçim yapmış oluyoruz. Hatta şöyle de diyebiliriz; inanmak ile bilmek. Birçok kişinin algılama ve davranışlarının patronu;  düşünen, yani hep zanneden akıl oluyor.  René Descartes’ın dediği gibi “Düşünüyorum, o halde varım”... Doğrusu,  realitenin bilgisayar seviyesindeyseniz evet, yani o zaman bilmekten ziyade zannetmeyi tercih etmişsiniz demektir. Bilmek;  önsezi, sağduyu, ‘Sonsuz Bilinç’ ile bağlantıdır. Düşünüş/Zannediş ise diğer duygular gibi,  zihin hapishanesinin gardiyanının,  elektrokimyasal bir fenomenidir. Birbirlerinin elektrokimyasal dengesinin değişmesiyle, ya zihin duygular tarafından, ya da duygular zihin tarafından etkilenir. Çok duygulandığımız zaman düzgün düşünemediğimiz gibi belirli düşünce motiflerimiz olduğu zaman da duygusal olarak etkileniriz.