Kısa bir süre sonra, birçoğunuz dönüp ardına bakacak ve “Neler oldu?” diye soracaktır – Konsey (Mesaj 19)

Arkadaşlar, hafta sonu ve hali hazırda “Yeter!” enerjisini en yüksek haliyle yaşıyoruz. Bu deprem de evrimleşmenin ve değişimin bir parçası. Bütün bunların bir tesadüf olmadığına yürekten inanıyorum. Sizce 100 maymun etkisini yaşamaya başladık mı? Bence evet! Aşağıda, Konseyin bu mesajının çevirisinin yanında, Mor Alev Dostu yüz maymun hikayesini bizler için derleyip göndermiş. Kendisine çok teşekkür ediyoruz.

Bugünün mesajını sizlere bir örnek ile açıklamak istiyoruz. Şimdi sizlerden, ahşap bir kovanın dibine düşen bir damla suyun görüntüsünü gözlerinizin önüne getirmenizi rica ediyoruz. Bu damla, yalnız olmadığının farkında değildir. (Yani kovaya düşen tek damlanın kendisi olduğunu sanıyordur). Oysa o damlanın ardından, iki damla daha kovaya düşecektir ve bu iki damlanın her birini, başka iki damla takip edecektir.

Gerçekliğimizi tepetaklak eden gizli buluşlar – Konsey (Mesaj 18)

 
Arkadaşlar, bugün Michael’ın (Baş Melek Mikail) çağrısını yayınladığımda, zihninizde pek çok soru işareti oluşacağını biliyorum. İşte o yüzden önce Konsey’den gelen bu mesajı yayınlıyorum. Şu dünyada olup biten ve bizlerin hiç ama hiç bilmediği o kadar çok şey var ki… Bu sebeple Michael’ın önerisini ciddiye alıyorum ve başarabileceğimize inanıyorum. Bugün blogu yeniden ziyaret etmeyi lütfen unutmayın.

Yüzyılı aşkın bir zaman önce bir avuç fizikçi, gerçeklik hakkında o zamanki düşüncelerini  tepetaklak eden keşifler yaptılar ve teoriler geliştirdiler. Fakat toplumlarınız tarafından bu fikirlerin çoğu, “kabul edilebilmekten çok uzak” diye elenerek dikkate alınmadılar. Ama artık bu fikirler – bu kadar uzun zaman sonra kısmen de olsa- aranızdaki çoğunluk tarafından anlaşılıyor.

Gerçek Benliğiniz artık, “buradayım” diye size haykırıyor! – Konsey (Mesaj 17)

 

Bugünkü konumuz, “Değişim”. Sizler, “büyük değişim zamanı” olarak adlandırdığımız bir dönemden geçiyorsunuz. Bunun böyle olduğunu da, uzun zamandan beri duyuyorsunuz. Yaşadığınız bu zaman dilimi, değişikliğin sadece “şimdi” denilen anda yapılabileceği bir dönemdir. Bu da, alışmanız gereken şeylerden bir tanesidir. Ne geleceğinizde, ne de geçmişinizde herhangi bir değişiklik yapamazsınız. Değiştirebileceğiniz tek an, şimdiki andır! Bunu yaparak, gelecekteki bütün olasılıkları da değiştirmiş olacaksınız. Hatta belki de geçmişin etkilerini bile değiştirebileceksiniz.

Buna rağmen, yine de Konsey olarak size öğütleyebileceğimiz tek değişimin, kendi içinizde yapabileceğiniz değişim olduğuna işaret etmek isteriz. İçsel değişimin ne kadar önemli olduğuna dair belki bir fikriniz vardır. Ancak kişisel değişiminizin, gelecek üzerindeki etkisi ve bu etkinin geleceğin ne kadar ilerisine ulaşabileceği ve de Evren’de ne kadar geniş bir alanı kapsayabileceği, sizin “öngörme” yeteneğinizle tahmin edebileceğinizden çok daha öte olduğunu, size temin ederiz.  Bırakın o kadar ilerisini öngörmeyi; en basit bir içsel değişiminizin dalga dalga yayılarak, şu an içinde yaşadığınız toplum üzerinde yaratacağı etkileri bile görmeniz mümkün değildir. Belki Yeryüzünde hiç karşılaşmadığınız hatta hiç karşılaşmayacağınız insanlar dahi, bu değişiminizden etkileneceklerdir. Evet, arada sırada “değişimin etkileri” hakkında konuşuyorsunuz. Ama bunu geçekten idrak ediyor musunuz?

Öz Benlik, Yükseliş ve Alçalış – Konsey (Mesaj 16)

 

Sevgili Dostlar, bugün iki yazıyla birbiriyle bağlantılı ve çok önemli iki konu üzerinde duruyoruz. Birincisi, eğer bakış açınızı değiştirirseniz ve kendi gücünüzü, sorumluluğunuzu elinize alırsanız, illüzyonun ötesine geçebilir ve kendi yarattığınız cennette yaşadığınızı anlarsınız. Bütün boyutlar burada! Bu mesaj çok ama çok önemliydi. (Bağlantısı burada: Cennetten Mektuplar #5169 – Hakikat, O Kadar Uzakta Olabilir mi?)

Kendi cennetinizi yaratmanızı kolaylaştıracak yöntemlerden biri de meditasyon. Meditasyon, iç sesimiz, dengede kalmak hakkında bir-iki gündür yeni bir yazı yayınlamadım ama bu derin konuları bitirmedik, devam edeceğiz. Fakat, her şey sırayla; yani yeni başlayan arkadaşlara geçen gün vermiş olduğum çalışmaya ısrarla devam etmelerini öneririm. (Bağlantısı: Meditasyon Sırasında Olanlar ve Sade bir Günlük Meditasyon) Böylece kendi ruhunuzun derinliklerini tanıma fırsatını kendinize vermiş oluyorsunuz. Bu da bizi, bugün kapsayacağımız ikinci önemli konuya getiriyor:

Konsey Kimlerden Oluşuyor? – Konsey (Mesaj 15)

 

Uzun zamandan beri sizlerle, “Konsey” olarak sohbet ediyoruz. Birçoğunuz, bizim kim olduğumuzu gayet iyi biliyor. Hatta rüyalarında, vizyonlarında (görüntü) veya meditasyonları esnasında bizlerle buluşuyorlar. Konsey salonu, toplantı odası, amfi tiyatro, ya da bir araya gelinen başka mekânlarla ilgili spiritüel anlamda bir şeyler duyduklarında veya okuduklarında, buralarda nasıl ve ne tarz görüşmeler yapıldığını, anında biliyorlar. Ama yine de, “bizim kim ve ne olduğumuza” dair hala daha soruları olan, çok sayıda kişinin olduğunu da biliyoruz. Bugün, geleneksel mesajlarımızdan biraz uzaklaşıp, henüz bizleri tanımayan kişilere kendimizi anlatmaya çalışacağız.

Bizim terimimizle “Konsey”; Sizlerin Işık Varlıkları, Melekler, Rehberler, Öğretmenler olarak çeşitli isimlerle adlandırdığınız varlıklardan ve kendinizin diğer suretlerinden oluşan bir “meclistir”. Bu meclis, enkarne olduğunuz şu anki yaşamınızla ilgili kararlar almanıza yardımcı olmak için, sürekli oturum halindedir. Gerek sizin Dünya’nızda, gerekse başka dünyalarda, bir Konsey’e tabi olmayan hiçbir varlık yoktur. Ve tabi olduğu Konsey’e erişimi olmayan hiçbir varlık da bulunmamaktadır. Sizin kendi Yüksek Öz’ünüz de, tabi olduğunuz Konsey’de kalıcı bir “koltuğa” sahiptir. Bu sizin için pek de şaşırtıcı bir şey olmamalıdır. Çünkü tabi olduğunuz Konsey’iniz, sizin yararınıza sürekli oturum halindedir. Sezgileriniz, buradan gelmektedir. Önsezilerinizin, içsel dürtülerinizin ya da bilgilerinizin kaynağı, bu Konseydir.

Yeni Başlangıçlar – Michael (Baş Melek Mikail)

 

Selamlar Değerli Dostlar,

Bugün “yeni başlangıçlar” hakkında konuşmak istiyoruz.

Sizler, çok güçlü bir “Yeni Başlangıç” oluşturma aşamasının tam ortasında bulunuyorsunuz. Evet, normalde yaşamınızda sıklıkla yeni başlangıçlar deneyimliyorsunuz. Ama bu kez, çok güçlü bir başlangıca doğru yaklaşıyorsunuz.

Bu konu şimdilerde çok güncel ve biz de bugün, bu inanılmaz pozitif enerji hakkında konuşmak istiyoruz. Aynı zamanda, “sınırsız deneyimler oluşturabilen” sizlerin bu enerjiyi, hangi farkındalıkla deneyimleyeceğinizden bahsetmek istiyoruz. Sizler, daha “tamamlanmış” bir hale dönüşüyorsunuz. Bu da yaşamınızda, yeni bir başlangıç yaratıyor. Her an, daha “Özlü” bir hal alıyorsunuz ve böylece sahip olduğunuz mevcut potansiyelleriniz de değişiyor.

Her geçen gün karşınıza, yeni yol seçenekleri çıkıyor. Nasıl bir seçim yapacaksınız? Deneyimlerinizi nasıl içselleştireceksiniz? Size en büyük sevinç ve mutluluk getirecek olan yolu, nasıl seçeceksiniz? Bu kadar seçenek arasından, hangi yola gitmeniz gerektiğini nasıl bileceksiniz?

2015 Yeni Yıl Mesajı – Konsey (Mesaj 14)

 

Arkadaşlar,  elbette, Yüksek Benlikleriniz Konseylerini de dinlemeden bu seneye giriş yapamazdık. Sanırım bu 2015 Yeni Yıl mesajlarının sonuncusu olacak. Bütün Yeni Yıl mesajlarını sol sütunda “Konular” başlığı altında açtığım “2015 Yeni Yıl Öngörü ve Tavsiyeleri”  adlı yeni bir kategoriye koyuyorum. Böylece, 2015 yılı boyunca dönüp büyük resmi görmek istediğinizde hepsini bir arada bulabilirsiniz.

Bu senenin enerjisi hakkında az-çok fikre sahip oldunuz. Her şeyden önce “kişisel sorumluluk alma” yeteneğimiz öne çıkıyor. Bu konudan 22 Aralık’taki Kış Gündönümü ve Yeni Ay’dan beri bahsediyoruz. Unutmayın Yeni Ay’ın Sabian sembolü, “Kabileler topluluğundan güç talep eden Kızılderili Şefi”  idi, ve bu sembol önümüzdeki ayların ve hatta senenin enerjisine imzayı atıyor. Güç sorumlulukla gelir. Konsey de bu konuya eğilmiş. Özellikle kişisel sorumluluğun bereket ve bolluk üzerindeki etkisini vurguluyorlar.

Bu çeviriyi yapan Mor Alev Dostuna, Ron Head ve Konseye çok teşekkürler. Mesajın orijinaline http://www.oraclesandhealers.wordpress.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Siz, ne iseniz o’sunuz ve bu da şu an için mükemmelsiniz demektir! – Konsey (Mesaj 12)

 

Bugünlerde çok yaygın bir şekilde yaşanan ve sizlerin “yükseliş belirtileri” dediğiniz bir konuya değinmek istiyoruz. Şayet kendinizi bir Işık işçisi olarak adlandırıyorsanız, bedeninizde hissettiğiniz herhangi bir sancıyı ya da ağrıyı, yükseliş belirtileriymiş gibi algılayabilirsiniz. Muhtemelen bu doğrudur ama aslında sizin deneyimlediğiniz baş ağrısı, bedeninizdeki birçok farklı “arazların” göstergesi de olabilir.

Ancak, eğer siz gerçekten “bedenlerini Yeryüzüne gelen enerjilere hazırlayan kişiler” arasındaysanız, o halde hissettiğiniz bu ağrı veya sancılar, enerjiyi ve Işığı içinizde tutma ve kullanma konusunda bedensel yeteneğinizin gelişmesinden kaynaklanıyordur. Çünkü bu hazırlık aşamasının bir paçası da,  Kundalini diye adlandırılan, “beden enerjisinin” yükselmesidir. Daha doğrusu bedeninizin, kendisi için gerekli olan fiziksel değişiklikleri deneyimlemesidir. Bu biraz rahatsızlık verici, hatta biraz sancılı veya ağrılı olabilir.

2014’ün Enerji Dalgaları ve Kış Gündönümü – Konsey (Mesaj 13)

 

Arkadaşlar, bu mesajda Yüksek Benliklerimiz Konseyi Kış Gündönümü enerjilerinden neler beklememiz gerektiğini anlatıyor ve anlaşılacağı gibi bu dalganın şimdiye dek olacak en büyük enerji akımı olduğunu açıklıyorlar. (Detaylı bilgiler için okumadıysanız, Kış Gündönümü yazımı tavsiye derim.) Konseyle kendimizi kutlamak konusunda hemfikir olduğumuz için de çok sevindim. (Günün Enerjisi – Hani, nerede benim değişimim, benim işaretim?) 

Çok çabuk bu çeviriyi yapan ve Gündönümü enerjilerinin giriş yaptığı güne yetiştiren Mor Alev Dostuna, Ron Head ve Konseye çok teşekkürler. Mesajın orijinaline http://www.oraclesandhealers.wordpress.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Kendinizi kutlayın!

Akıl, Zeka ve Kalbinizin Bilgeliği – Konsey (Mesaj 10)

Şimdi, Varlığınızda Meydana Gelen Değişiklikleri Kullanmayı Öğreniyorsunuz…

Bugün huzurunuza, “varlıklarınızda süregelen değişim” hakkında konuşmak için geldik. Bir süreden beri, değişimin artık içsel yaşamınızın bir parçası olduğunun farkındasınız. Aslında her şey, dile getirdiğiniz arzularınız doğrultusunda değişiyor. Bu da bize, üzerinde konuşulacak birçok konu seçeneği sunuyor. Ama biz genelde, bildiğiniz veya en azından bir kısmını bildiğiniz bir konuyu seçiyoruz.

Duyduğunuz, okuduğunuz veya gördüğünüz bir şeyin gerçek olup olmadığını, nasıl bilebiliyorsunuz? Yani, Yüksek Benliğinizin gerçek olarak bildiği bir şeyle, duyduğunuz, okuduğunuz veya gördüğünüz bir şeyin birbiriyle uyumlu olup olmadığını nasıl anlıyorsunuz? Şimdi bu yeteneğinizden bahsetmek istiyoruz. Siz bu duruma, “aynı rezonansta titreşmek” diyorsunuz. Bir başka deyişle – ki bu çok yerinde bir tanımlamadır – o şeyin, kendi titreşiminizle uyumlu bir frekansta titreştiğini söylüyorsunuz.

Yaratan’ın Hayırları ve Işığı üstünüzde olsun… – Konsey (Mesaj 9)

 

Arkadaşlar, dün Amerika’da Şükran Günüydü ve bu mesaj da Şükran Günü vesilesiyle veriliyor. Burada Şükran Günü tarihinden ve nasıl ortaya çıktığından konuşmayacağım, insanlık tarihindeki pek çok olay gibi o da tartışmalı… Ama dün “bizim teşekkür ettiğimiz özel bir gün var mı?” diye düşünüp etrafımdakilerle konuşurken aslında bu duyguyu yaşadığımız bir gün bulamadım. Evet, örneğin öğretmenlere teşekkür ettiğimiz bir öğretmenler günü var, anneler günü var, vs,… Ama gerçekten hayata şükrettiğimiz bir gün olmadığı sonucuna ulaştık. Kime bayramlar hakkında ne düşünüyorsunuz desem, yılda iki defa gelen o “zorunlu” tatili aslında pek de sevmediklerini anladım. Ve elbette o arada benim traji-komik diyebileceğim bir şey oldu!

Anlatayım; ABD de yıllardır tartışılan konulardan birisi, Perşembeleri kutlanan Şükran Gününün ardından Cumaları bütün mağazaların büyük bir indirime gitmesi ve insanların birbirini neredeyse ezerek  alışveriş etmelerinin Şükran Gününün getirdiği duyguların sihrini bozması. O güne “Black Friday” deniyor. Tam biz bunu konuşurken telefonuma bir mesaj geldi. Türkiye’de hemen hemen bütün büyük şehirlerde ve kasabalarda olan bir zincir mağaza “Black Friday” indirimi yapıyormuş ve bugün bizi ona çağırıyorlar! Türkiye’ye “Teşekkür etme günü” gelmedi ama indirimi geldi! 

Şimdi sıra sizde – Konsey (Mesaj 8)

 

Çeviriyi yapan Mor Alev Dostu, Ron Head ve Konseye çok teşekkürler. Mesajın orijinaline http://www.oraclesandhealers.wordpress.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Bugün sizlerle bizim yanımıza, yani “yuvasına” dönmüş olan bir Ruhun en son yaşamı hakkında söyleşeceğiz. Daha doğrusu sizlerin dikkatini çekmeyi başararak, genel algıdan çok farklı bir bakış açısı sunmuş olduğu bir konu hakkında, konuşmak istiyoruz. Konunun kahramanı, sizlerin Masaru Emoto olarak bildiğiniz Ustadır.

Bu Usta, su ile ilgili araştırmalar yaptı. Ve sizler de genellikle onun hakkında, sadece “suyun algılayan bir bilinci olduğunu” ve böylece düşünceleriniz ve sözleriniz doğrultusunda, “şahane veya kötü” gibi çok çeşitli şekillere büründüğünü, gösterdiğini düşünüyorsunuz. Evet, gerçekten de bunu yaptı. Ancak verdiği bu “mesajın” içeriğinde, bundan çok daha fazlası vardı.

Kim ve Ne Olduğunuzu Öğreneceksiniz- Konsey (Mesaj 7)

 

Çeviriyi yapan Mor Alev Dostu, Ron Head ve Konseye çok teşekkürler. Mesajın orijinaline http://www.oraclesandhealers.wordpress.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Bugün sizlerle, rüyalarınızda, *lüsid rüyalarınızda, meditasyonlarınızda karşılaştığınız ya da çoğunuzun karşılaştığı “beden dışına çıkma” ve “uyanık halde vizyon görme” gibi, giderek sıklıkla yaşadığınız deneyimlerinizden konuşmak istiyoruz. Ayrıca bizlerden alınan kanallık mesajlarında da sıklıkla bu konudan bahsedildiğini biliyoruz. Sözünü ettiğimiz mevzu, sizlerin Yönetim Kurulu toplantıları, Konsey toplantıları, Yıldız Gemilerinde toplantılar olarak adlandırdığınız olaylardır. *(Lüsid rüya veya berrak rüya, kişinin rüya gördüğü sırada, rüya gördüğünün farkında olması hâline ve rüya gördüğünün bilincinde olduğu bu tür rüyalara verilen addır. Wikipedia’dan alıntıdır).

Neler oluyor ve bu konular hakkında neden bu kadar çok bahsediliyor? Ve bu olaylar, neden bu kadar çok farklı şekillerde tarif ediliyor?

Baş Melek Gabriel (Cebrail)’den Sevginin Yüzleri (5) : CESARET

 

Değerli Sevgililer,

Sizinle, Sevgi’nin bir başka niteliği olan “Cesaret” hakkında söyleşmek istiyoruz. Bu nitelik, kişinin her zaman “doğruluk ve dürüstlük” içinde olmasını ve kendisini (kapasite olarak) iyi tanımasını gerektirir. Çünkü cesaret niteliği, bu şekilde ifade bulur ve dışarıya yansır. Gezegeninizdeki yaşamda çoğu zaman, günlük yaşamın kutsal yönlerini (kişinin özel hayatı) ve kişilerin, doğal olarak birbirlerine karşı uygulamaları gereken davranış kurallarını anlamayan ve saygı göstermeyen kişiler var. Bir bireyin, kendi kişisel sınırlarının karşı tarafça bilinmesini sağlaması adına;

Gerçekliğinin arkasında durarak, o kişilerle mertçe ve doğrudan konuşabilmesi için en fazla ihtiyacı olan nitelik, Cesarettir.

Bu konuşma sırasında birey, aynı zamanda Sevgi’nin diğer bir niteliği olan Şefkati de, sözcüklerine katmalıdır.

Çünkü karşı tarafın, samimiyeti ve içtenliği algılayabileceği bir iletişimin kurulması ve böylece eşit ve barış dolu bir bakış açısı elde edilebilmesi ve her iki taraf arasında ortak bir anlayış sağlanması için, ortaya çıkan Cesaret niteliği,  doğal olarak Şefkat niteliği ile dengelenmelidir.

Yolculuğunuz için ruhsal bilgiler (I)

İlgi: ruh, beden, uyanış, bilgiler, meditasyon, eterik beden, astral beden, eşzamanlılık, oyun

TEMEL

En basit ve bilinen gerçekten başlayalım. Gözlerimizle görür, kulaklarımızla işitir, bedenimizle hisseder ve beynimizle düşünürüz. Ancak siz sadece gözlerinizi, kulaklarınız, bedeniniz veya beyniniz değilsiniz. Bunlar sadece dünyada deneyimlediğiniz araçlar. O halde siz nesiniz? Unutmayın, sizden alınan şey siz olamazsınız. Elbiseniz veya saçınız alınabilir, kel ya da çıplak kalabilirsiniz, ama siz yine siz olarak kalırsınız. Şimdi bedeninizi ve beyninizi sizden alalım, geriye ne kalır? Ruhunuz, ‘Öz’ünüz, ya da ‘Yüksek benliğiniz’.