Değerli Sevgililer,
Bugün sizlere, “dinginlik/sakinlik” olarak tanımlanan Sevgi’nin diğer bir niteliğinden bahsetmek istiyorum. Bu niteliği somutlaştırabilmek için, kişinin kendisini büyük ölçüde tanıması gerekir.
Bugünün Dünya’sında çok fazla hareketlilik var ve birçok değişiklikler meydana geliyor. Bundan dolayı da her ruhun, bu önemli niteliği sergileme gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu nitelik, etrafınızda oluşan her şeye İlahi bir düzen getirerek; Huzuru, Barışı ve her şeyin güzel olduğu duygusunu yayan, içsel bir güçtür.
İnsanlar çoğu zaman, hayatlarının bazı bölümlerinde meydana gelmiş olan büyük değişikliklerin üzüntüsünü çeken kişilerin uyumsuz enerjilerine maruz kalırlar. Kişiden dışarı yansıyan bu uyumsuz ve karmaşık enerjiler, çevrede bulunan herkesin Aura’sını etkiler. Ve bu enerjilere maruz kalan kişiler de genellikle, aynı karmaşık enerjileri geri yansıtma dürtüsüne kapılırlar. Oysa kişi sakin kalabilirse ve karşısındaki kişinin duygularına benzer duygularla tepki vermekten kaçınırsa ve tüm alçak gönüllüğü ile sıkıntısının sebebini açıklamasını rica ederse, ortamdaki gerginliği hızlı bir şekilde yatıştırmış ve böylece içinde bulundukları enerji alanını huzur duygusuna dönüştürebilen pozitif bir iletişim kurulmasını da kolaylaştırmış olur.