dönüşüm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dönüşüm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Şubat 2015 Salı

Kısa bir süre sonra, birçoğunuz dönüp ardına bakacak ve “Neler oldu?” diye soracaktır – Konsey (Mesaj 19)

finger monkeyArkadaşlar, hafta sonu ve hali hazırda “Yeter!” enerjisini en yüksek haliyle yaşıyoruz. Bu deprem de evrimleşmenin ve değişimin bir parçası. Bütün bunların bir tesadüf olmadığına yürekten inanıyorum. Sizce 100 maymun etkisini yaşamaya başladık mı? Bence evet! Aşağıda, Konseyin bu mesajının çevirisinin yanında, Mor Alev Dostu yüz maymun hikayesini bizler için derleyip göndermiş. Kendisine çok teşekkür ediyoruz.
Bugünün mesajını sizlere bir örnek ile açıklamak istiyoruz. Şimdi sizlerden, ahşap bir kovanın dibine düşen bir damla suyun görüntüsünü gözlerinizin önüne getirmenizi rica ediyoruz. Bu damla, yalnız olmadığının farkında değildir. (Yani kovaya düşen tek damlanın kendisi olduğunu sanıyordur). Oysa o damlanın ardından, iki damla daha kovaya düşecektir ve bu iki damlanın her birini, başka iki damla takip edecektir.

9 Şubat 2015 Pazartesi

Gerçekliğimizi tepetaklak eden gizli buluşlar – Konsey (Mesaj 18)

 Einstein Serafini Amelia Graffiti London
Arkadaşlar, bugün Michael’ın (Baş Melek Mikail) çağrısını yayınladığımda, zihninizde pek çok soru işareti oluşacağını biliyorum. İşte o yüzden önce Konsey’den gelen bu mesajı yayınlıyorum. Şu dünyada olup biten ve bizlerin hiç ama hiç bilmediği o kadar çok şey var ki… Bu sebeple Michael’ın önerisini ciddiye alıyorum ve başarabileceğimize inanıyorum. Bugün blogu yeniden ziyaret etmeyi lütfen unutmayın.

Yüzyılı aşkın bir zaman önce bir avuç fizikçi, gerçeklik hakkında o zamanki düşüncelerini  tepetaklak eden keşifler yaptılar ve teoriler geliştirdiler. Fakat toplumlarınız tarafından bu fikirlerin çoğu, “kabul edilebilmekten çok uzak” diye elenerek dikkate alınmadılar. Ama artık bu fikirler – bu kadar uzun zaman sonra kısmen de olsa- aranızdaki çoğunluk tarafından anlaşılıyor.

5 Şubat 2015 Perşembe

Gerçek Benliğiniz artık, “buradayım” diye size haykırıyor! – Konsey (Mesaj 17)

 Man in rain
Bugünkü konumuz, “Değişim”. Sizler, “büyük değişim zamanı” olarak adlandırdığımız bir dönemden geçiyorsunuz. Bunun böyle olduğunu da, uzun zamandan beri duyuyorsunuz. Yaşadığınız bu zaman dilimi, değişikliğin sadece “şimdi” denilen anda yapılabileceği bir dönemdir. Bu da, alışmanız gereken şeylerden bir tanesidir. Ne geleceğinizde, ne de geçmişinizde herhangi bir değişiklik yapamazsınız. Değiştirebileceğiniz tek an, şimdiki andır! Bunu yaparak, gelecekteki bütün olasılıkları da değiştirmiş olacaksınız. Hatta belki de geçmişin etkilerini bile değiştirebileceksiniz.
Buna rağmen, yine de Konsey olarak size öğütleyebileceğimiz tek değişimin, kendi içinizde yapabileceğiniz değişim olduğuna işaret etmek isteriz. İçsel değişimin ne kadar önemli olduğuna dair belki bir fikriniz vardır. Ancak kişisel değişiminizin, gelecek üzerindeki etkisi ve bu etkinin geleceğin ne kadar ilerisine ulaşabileceği ve de Evren’de ne kadar geniş bir alanı kapsayabileceği, sizin “öngörme” yeteneğinizle tahmin edebileceğinizden çok daha öte olduğunu, size temin ederiz.  Bırakın o kadar ilerisini öngörmeyi; en basit bir içsel değişiminizin dalga dalga yayılarak, şu an içinde yaşadığınız toplum üzerinde yaratacağı etkileri bile görmeniz mümkün değildir. Belki Yeryüzünde hiç karşılaşmadığınız hatta hiç karşılaşmayacağınız insanlar dahi, bu değişiminizden etkileneceklerdir. Evet, arada sırada “değişimin etkileri” hakkında konuşuyorsunuz. Ama bunu geçekten idrak ediyor musunuz?

9 Ocak 2015 Cuma

St. Germaine – İçinizdeki Her Türlü “Yaratıcı Olmayan Enerjiye” Mor Alev Meşalesi Tutmanızı (Mor Alevle Dönüştürmenizi) İstiyorum…

 violet flame hands
Arkadaşlar, Bu dönemde tekrar tekrar Mor Alev enerjisi kullanmaya yönlendiriliyoruz. Bu her türlü durumda ve herkesin üzerine kullanabilme iznimiz olan tek enerjidir, çünkü değiştirmez, dönüştürür. Her şeyi kendinin en iyi versiyonuna  dönüştürebilen Mor Alev’i kalbinizden veya ellerinizden gelen ışık, bir meşale ya da kocaman bir kamp ateşi gibi düşünebilirsiniz.
St. Germaine “Mor Alev meşalesiyle yakma”  görüntüsünü seviyor. Bu sanki “acil durum” ilacı gibi, her yerde ve her zaman kullanabileceğiniz, özel meditasyon gerektirmeyen, göz açıp kapayana kadar uygulayabileceğiniz bir yöntem. Örneğin, televizyonda hiç hoşunuza gitmeyen bir şey duydunuz, meşaleyi çıkarıp Mor Alevleyin o şeyi, ya da birisi hiç beklenmedik şekilde kabalık yapıyor, yakın meşalenizi ve hem kendinizi hem de o kişiyi Mor Alevle dönüştürün.
Sevgili Mor Alev Dostuna, Linda Dillon’a ve dostumuz St. Germaine’e bu mesaj için çok teşekkürler.
Selamlar, BEN Saint Germaine’im. Evet biliyorum, bizlerin çoğu (mesaj vermek için) sıraya dizilmiş durumda. Örneğin Baş Melek Gabriel (Cebrail), selamlarını göndermek ve Yüksek Âlemlere katılmanız için sizleri davet etmek istiyor. Ve tabii ki, Kutsal Anne de sizlerle yaptığı söyleşilerine devam ediyor. Diğer herkes de sizlere seslenmek hevesiyle, öne doğru şöyle bir eğildi ama sonunda arkalarına yaslandılar. Ve sizlerle konuşmak için öne çıkma ayrıcalığını, bugün bana tanıdılar.

27 Kasım 2014 Perşembe

Baş Melek Gabriel (Cebrail)’den Sevginin Yüzleri (11): SİMYA

 the shaman
Değerli Sevgililer,
Bugün sizlere, “Simya” olarak adlandırılan, Sevgi’nin diğer bir niteliğinden bahsetmek istiyorum. Yaşam yolculuğunuzda karşılaştığınız her zorluk, her seferinde sizi bir seçim yapma durumunda bırakır. Böyle bir durum karşısında, ya olmadığınız bir kişilik sergilemeyi seçersiniz, ya da bu olumsuz eğiliminizi Sevgi’yle olumluya dönüştürürsünüz. Sevgi’nin bu “dönüştürücü” niteliği Simyadır, Sevgililer. Günlük yaşantınızda karşılaştığınız herhangi bir zorluk, aynı zamanda insani duygularınızı yüksek (ilahi) duygulara dönüştürmek için bir fırsattır. Ve bunu yaptığınızda, Simya olarak bilinen niteliği uygulamış olursunuz.
Simya niteliği, bir şeyleri daha yüce ya da daha iyi bir şekilde yeniden yaratmak için zihninizi, düşüncelerinizi ve duygularınızı bilinçli olarak kullanma yetisini içinde barındırır. Herhangi bir uyumsuzluk veya anlaşmazlık ortamında uygulanan Simya niteliği, o ortama huzur ve barış getirir. Kin ve nefretin olduğu bir yerde, bağışlama niteliğini ortaya çıkarır. Öfke ve kızgınlık duygularını, uyum ve ahenk duygularına dönüştürür.Kısacası, “kurşun” gibi olan alt titreşimlerin duygu ve düşüncelerini, “altın” gibi olan Sevgi’nin yüksek titreşimlerine dönüştürme imkânı, yaşamınızın her anında mevcuttur. Aslında her biriniz bu niteliği, günlük yaşantınızda uyguluyorsunuz. Sadece yaptığınız bu işlemi “Simya” olarak adlandırmıyorsunuz. Oysa yükseliş yolunda olan bir bireyin, çoğu zaman olumsuzu olumluya dönüştürmek için uyguladığı yöntemi Simya olarak tanımlamak, çok yerinde olur.

25 Aralık 2012 Salı

Hayat bir maceradır

 
" Hayat bir maceradır; devam eden bir macera,bilinmeyene doğru sürekli bir serüvendir. Mantıkla yaşamın ayrıldığı yer burasıdır. Mantık eski olanla kalır. Mantıkta herhangi bir sıçrama olamaz,mantık kuantum sıçramasına doğası gereği izin veremez. Mantık yeni olana asla ulaşamaz,yalnızca eski olanı ortaya koyar. Yeni, bu yüzden yenidir. Çünkü kökleri eski olanın içinde değildir. Tamaman yenidir. Geçmişten destek almaz. Gizemlidir; kestirilemez,açıklanamaz çünkü bütün açıklamalar geçmişten gelir. Ancak; güzelliği, gizemi, haşmeti de buradadır...." diyor; büyük veli OSHO !..