18 Ekim 2024 Cuma

TÜRKİYE’YDİ HEDEF

 Mustafa Kemal’in Meksika’da araştırma yapmak için görevlendirdiği Tahsin Bey’in düzenlediği sır dolu defterle başlamıştı her şey.

Mesaj 3000 yıl önceden gelmişti: Anadolu topraklarında öyle bir sır yatıyordu ki, açıklandığı gün dünyada tüm dengeler değişecekti… Ve 1936 yılında sessizlik yemini edilerek defterin üçüncü cildi, “Sır taşıyıcılarına,” teslim edildi.” Bir benzeri konulmuştu Türk Dil Kurumu arşivlerine, o da 1970 yılında ortadan yok oldu.
Bu defterde yer alan sırlar uğruna görünmeyen kirli bir savaş başlamıştı. Türkiye’de, hiç durmadan saldırdılar. 2000’li yılların ortasına doğru açıklanması beklenen bu sırrın açığa çıkmaması için, gerekirse tüm dünyayı yok etmeye de hazırlardı…''
''Maya tabletlerinde yazana bakın lütfen ;
“Üç bin yıl sonra üç tarafı denizlerle kaplı ana karada ortaya çıkacak yıldızların çocukları.” “SALDIRACAKLAR, saldıracaklar hiç bıkmadan kara elbiseliler.”
“Koruyacak Tanrı gökyüzünden gelenlerin çocuklarını. ”
“Ve o gün bir tepenin üzerinde yükselecek koyu gümüş renkli ikiz yıldız.”
 
İngilizler kısa süre içinde bu tabletleri de yok edecekler. Anadolu’ya ait bir iz bırakmak istemiyorlar. Bu sözü söyleyen bir arkeolog!
Mustafa Kemal Atatürk, elindeki rapora ve fotoğraflara bir kez daha göz attı. Şaşırmıştı, bu kadar cephe görmüş, ölümlerden dönmüştü ama hiçbiri şu anda okuduğu raporlar kadar tedirgin etmemişti kendisini. “Allah vatanımızı korusun,” diye söylendi, ardından da karşısında oturan Meksika Maslahatgüzarı Tahsin Bey’in gözlerinin içine baktı ve “Maya tabletlerinde anlatılanlar olağanüstü fakat bir o kadar da korkutucu. Bu sır en az seksen yıl boyunca saklanmalı.
Gizli teşkilatlarda olduğu gibi bir yol izleyeceğiz, bu sırlar sessizlik yemini etmiş koruyucularına teslim edilecek” dedi. Tarih 18 Ağustos 1936
KOD 5 / Haluk Özdil
.
Anahtar Ülke Türkiye
Clinton, "20. Yüzyıl, yeni bir dünyanın başlangıcı oldu. 20. Yüzyılı anlamak isteyenlere tavsiyem şu olur.
Türkiye'nin anahtar olduğunu düşünün ve 20. Yüzyıl'ı anlamak için Türkiye'yi inceleyin. Çünkü Türkiye 20. Yüzyıl'ın yani yeni bir başlangıcın anahtarıydı. Şimdi yeni bir döneme girdik. Bambaşka bir döneme!
Önümüzdeki 100 yılın anahtarı Türkiye'de olacak. Türkiye, 21. Yüzyıl'da dünyanın şekillenmesini sağlayacak. Her şey Türkiye ile başlayacak...'' . Tarih: 1999
.
SEVGİLİ İNSANLIK
Bilmeden Gelip Yaşadığın;
Bu Cennet Vatan Toprağı;
Bir Devrin Battığı;
Ve;
Yeni Bir Devrin Doğacağı;
Kutsal Kozmik Merkezdir !..
.
Öz'ünüzün Işıltısını Sevin !..
16 Eki 2020

KRYON' UN TÜRKİYE' NİN UYANIŞINI ANLATAN MESAJI :


 "Şamanlar, bunlar sizlersiniz, hissetmiyor musunuz?Türkiye’de bir rüzgar esiyor. O, burada şeyleri değiştirmeye başladı.Bunu hissettiniz mi?Bazıları bundan korkuyor.


Burada tıpkı çevrenizdeki bazı ülkelerde olduğu gibi bir uyanış var.Sizin akaşanız uyanıyor. Bazılarınız o kadar farkında ki ama neden olduğunu bilmiyor ve o nedenle burada oturuyorsunuz. Size bunun nedenini söyleyebilirim; Türkiye’de bir rüzgar esiyor.Türkiye’de bir tolerans var. 


Türkiye’de bazı genç insanların sizin onlardan ummadığınız uyanışı var,
Türkiye’de değişmek istemeyen insanlar var, bunlar sizin karanlık enerji diye adlandırdıklarınız ve onlar eskiyi muhafaza etmek için mücadele edecekler. Onlar değişmeyecek ve onlar Yeni Enerji’nin hiçbir türüne girmeyeceklerdir. Onların bir şansı yok çünkü buradaki ışığın uyanışı, 30 bin yaşındakileri temsil ediyor.


Siz toprağın, ağaçların sahibisiniz.Hayvanlar sizi tanıyor.Bilge olanlar sizi tanıyor. Bekçiler sizi tanıyor.Sizin burada bulunduklarını bildiğiniz çok boyutlu portallar sizi tanıyor.Siz bu yeri aydınlatacaksınız. Siz burada tüm o uygarlıklar adına bulunuyorsunuz.Bu yakında gösterilecek, kanıtların örtüsü kaldırılmaya başlandı."

 https://www.facebook.com/groups/522427944578039/?hc_location=ufi

Günaydın, gününüz ışıkla dolsun.

 Arkadşlar, Türkiye ile ilgili verilen kanallığı paylaşıyorm sorulduğu için. Kendime not olarak tuttuğumu paylaşıyorm.

Tarih:28 Ağustos
Saat: 00.00
Kanal: Yüce Meclis

Türkiyede olanlara çok üzgündm ve yine çok karışıktı ortalık. Artık bunu sormak istiyodm. İçimde önemli bi his vardı. Odada parlak bi ışık belirdi ve Omara (sirian fizikçi. Ulak olarak beni yüce meclis’le görüştüren) belirdi. 

Yine kalbin evrensel lisanına geçtim, ruhumu kalpte birleştirdim, kalbin titreşimine gelince merkavah alanımla Omara aracılığıyla Yüce Meclis’in realitesine geçtim.
Yuva diybilecğim odadaydım. Yüce Meclis’in ortak bilinci konuşmaya başladı. –Soruyu sormadım çnükü onlar okuyor ve biliyor- Dili bu sefer daha sertti (dil hep değişiyo)

"Sevgililer, Sizleri Selamlarız,
Yüce Meclis konuşuyor.