Dr. Swami Karmananda Saraswati, MB, BS (Syd),
Bilim adamları yüzyıllardır epifiz bezi tarafından şaşırtıldılar. Beyin ve merkezi sinir sistemi ve endokrin sistemi anatomi uzmanları, fizyologlar ve biyokimyacılar tarafından artan bir şekilde çözülürken, epifiz bezi sırlarını vermeyi kararlılıkla reddetti. Son zamanlara kadar bilimsel topluluk epifiz bezini insanlarda işlevi olmayan bir şey, evrimin erken aşamalarından kalan işlevini kaybetmiş bir kalıntı olarak gördü. Ancak, son bir kaç yılda tamamıyla gizemli epifizin sırlarını ortaya çıkarmaya adanan, sayısı ondan az olmayan ulusal ve uluslararası konferanslar tüm dünyada yapılınca, bu beze ilgi doruğa ulaştı.
Yeri ve Tanımı
Fiziksel olarak, epifiz belki de bedenin en küçük organıdır. Bu kadar minik bir yapı nadiren bu kadar çok merak ve şamataya neden olmuştur. Epifiz yaklaşık6,35 mmgenişliğinde, yaklaşık 100 miligram ağırlığında, çam kozalağına benzeyen minik gri beyaz yapıdadır. Beyinde başın ve boynun birleştiği yerde, direkt olarak beyinde omurga kordonunun tepesinde bulunur. Kaşların arasındaki nokta ile direkt olarak aynı çizgide, beynin üçüncü karıncığının (akışkan dolu kanal) çatısına bağlıdır. Hipofiz bezi haricinde, iki taraflı simetrik olmayan, orta çizginin sağında bulunan beyindeki tek yapıdır. Bu, bu iki bezin haricinde, beynin iki yarıküresinin önden arkaya tam ortadan kesildiğinde birbirinin ayna resimleri olduğu anlamına gelir, her bir yapı kopyalanmıştır.