11 Ekim 2012 Perşembe

Lee Carroll aracılığıyla canlı Kryon Kanallığı

 
Bu canlı kanallık 26 Şubat 2012 Monterey,California da yapılmıştır.



GENEL SORULAR

Bu kanallık Lee ve Kryon tarafından okuyucuya daha net bir anlayış sağlaması için tekrar gözden geçirildi.Canlı kanallıklar sıklıkla kendi içindeki enerjiyi de kapsar ki bu basılı bir sayfanın içermediği tür bir iletişimdir.Şimdi 2012 Monterey,California da verilen bu geliştirilmiş mesajın keyfini çıkarın.




Selamlar sevgili dostlar,ben manyetik servisten Kryon.Bu odanın enerjisi ayarlandı.Eğer taşıdığınız entellektualizmin kalkanını kaldırır ve daha fazla gerçeğin olasılıklarına izin verirseniz , o zaman bu sizi nereye götürür ? İzin verdiniz mi , belki de bir tohum ekilecek,gezegenin kendini yeniden ayarlama sürecinde olduğu bir imkan.Belki de bunların hepsini bir tesadüf olarak düşündünüz ve onlar sizi etkilemiyor ?



Bir kez daha söyleyeceğim sevgili dostlar , belki de siz şu anda orada oturan bir şamansınız ve bunun farkında bile değilsiniz.Buraya bu sandalyede bir defalığına oturmak üzere getirilmiş olabilirsiniz ve bu bir daha gerçekleşmeyebilir.Bu yüzden bu bir açılımdır,olanakların fırsatı.



Burada kimlerin olduğunu biliyorum,bu mesajı kimler dinliyor biliyorum.Eski ruhlar tarafından sorulmayan bazı sorulara cevap vereceğiz.Cevaplar hem size, hem de benim şimdim olan gelecekte bu mesajı okuyan ve dinleyenlere hizmet edecek.Bu kafa karıştırıcı ve geçmişte bunu bir çok kez söyledim,kimlerin bunu dinlediğini biliyorum,çünkü perdenin benim tarafımda zaman kavramı yok.Sadece potansiyeller var ve bu yüzden potansiyeller şimdi gerçekleşiyor.Bu mesajın kayda alınması haftalar sürebilir.Fakat kayıttan sonra , tüm ayarlamalar ve yayın sonrasında bunlar bir yazıda olacak.Doğrusu , birisi şu anda bu mesajı okuyor ve ben bu insanı görebiliyorum.Tüm bunlar bu odada oturan sizler için biraz tuhaf olabilir.



Şimdi buradaki kelimelere ihtiyaç duyan bir okuyucu var ve ben onun kim olduğunu biliyorum.Potansiyel o kadar kuvvetli ki bunun benim realitem olduğunu size söyleyebilirim.Benim için bu çoktan gerçekleşti.Görüyorsunuz değil mi , işte bu mesajı okuyorsunuz .Yani ben haklıyım.Ben sizi biliyorum.Bu odadakiler için bu gelecek.İşte bu benim realitem , sizin paylaşmadığınız çok boyutluluk realitesi. Bu nedenle,ben bazı öngörüler verebilirim,deneysel gerçeklikle değil,realitenin potensiyelleriyle,çünkü neler düşündüğünüzü ve neler yapabileceğinizi biliyorum.



Sorular

Şimdi ise ışık işçileri ya da eski ruhlar tarafından değil halk tarafından sorulan sorular.Bir hafta ya da daha uzun zaman önce '' Altı Soru'' adıyla bir kanallık verdim.Mühendis olan partnerim kanallığı kaydetti fakat makine bozuldu.Bu durum onu sinirlendirdi çünkü bu gibi teknik olaylarla nasıl başa çıkabileceğini biliyordu,ama yine de makine çalışmadı.Bu durum yüzünden kafası çok karıştı , çünkü bu kanallıkta çok iyi bir iş yaptığını düşünüyordu.Her şey göründüğü gibi değildir,yine de,kayıt cihazındaki teknolojiyi durdurmak kolaydır.Onun yerine bu kanallığı istedik,sadece partnerimin istediği kanallığı değil.İşte okuduğunuz kanallık budur,ikimizin de istediği kanallık.



Soru 1: Neden bu kadar mutsuzuz?

''Kryon,bu gezegende mutsuzluk var.Mutsuzluk mutsuzluğu çeker.İnsanlar etrafta hüzünlü bir şekilde dolaşıyor.Etrafta bu kadar keder varken gezegen hiç de gelişmiş bir yermiş gibi görünmüyor.Evlerini kaybedenlere,tsunamide akrabalarını kaybedenlere konuştun.Onlar çok zor durumda ve neyin yanlış olduğunu soruyorlar.Neden Bu kadar çok mutsuzluk var ? Bu gezegendeki güzel haberleri nasıl açıklayabilir ? ''

Bu verilmesi zor olan bir cevap çünkü bu gerçekleşmeye başlayan realitenin değişik paradigmalarını anlamanızı gerektirmekte.Bizim 3 boyutlu paradigma dediğimiz sizin her daim bildiğiniz gerçekliğin paradigması çok sığdır , o kesinlikle çok boyutluluğun verdiği neşeyi veremez ve veremeyecek.Bunu açıklamak zor.Siz siyah-beyaz bir dünyada oturuyorsunuz fakat aslında o renkli bir dünya.



Tanrının sevgisi kendini 3 boyutta odaklamaz.Tanrının sevgisi kendisini meleklerin yaşadığı çok boyutluluk uzayında odaklar.Her bir üstat bunu bilir. Melek gören her insan enerjinin duvar boyunca döndüğünü ve yanardöner renkte olduğunu bilir. Deri,kanat ya da hale söz konusu değildir ve enerji üç boyutlu insan formu için çok boyutlu bir varlığı gördüğünde sıklıkla korkutucudur bu yüzden genelde korkudan dizleri üstlerine çökerler.



Mağaradaki Muhammed olmuş ya da yanan çalıyı gören Musa olmuş bu hiç fark etmez,bu meleksi özellikler üç boyutlu değildir , içinizdeki ilahilik de değildir.Mutluluk mu istiyorsunuz insanlar?İçinizdeki çok boyutlu tanrıyı bulsanız iyi olur.Paradigma değişiyor.O çok boyutlu,tek boyutlu değil.Sizi yaptığınız her şeyde monotonluk ve teklikle sınırlayan paradigmadan , her şeyi değiştirme potansiyelini açan paradigmaya doğru ilerlemelisiniz.Potansiyeller hayatınızı değiştirebilir,olaylara nasıl tepki verdiğinizi,kendinizi ne olarak düşündüğünüzü ve ne olmak için doğduğunuzu .Tüm bu bilgiler ruh enerjinizdeki çok boyutlu olan paradigma içine yeniden yazılabilir ve bu tanrı sevgisini ve anın neşesini de içerir.



Size ne söylüyorum ? Bunu kim okuyor ve duyuyorsa, kendi içine dönüp ilahi olanı bulmadığı sürece mutsuz kalacak sevgili dostlar.Bu entellektüel 3 boyut kutusu dışında bir düşünüş gerektir.Çok boyutlu düşünmeyi ve üstünde bir çok kez durduğumuz süreci başlatmayı gerektirir.Aksi taktirde etrafınızdaki kargaşa dramı içinde debelenirsiniz.



Gezegendeki üstatlar bunu size gösterdi.Onlar fizikle ve yaşamla oynadılar.Hatta ölüyü bile dirilttiler.Daha sonra size dönüp '' İşte Tanrı bunu yapar ve sizler bir Tanrısınız'' dediler.Sizlere dağları oynatabileceğinizi söylediler ve oynatabilirsiniz.Bilinçteki değişim hakkında konuşmuştuk,gezegeni kendisiyle her zaman savaş içinde olandan sonunda kendisiyle barışık bir gezegene doğru değiştirmeyi.



Bunun basit bir şekilde ve bir gecede gerçekleşeceğini mi düşünüyorsunuz ? Bu ilk sene (2012) ve tohumları ekmek için 18 yılınız daha var ve onun işlediğini görmek için iki jenerasyon.İşte insan bilinci bu şekilde çalışır.Yavaş , fakat sizler sabırsızsınız.Şu anda bu kadar mutsuzluğun olma nedenlerinden biri de bu .Sabırsız,yanlış anlayan,anlık doyum isteyen,siz Tanrının yardımcı olacağını düşünürken sizi dürten o eski enerji .Daha sonra işler istediğiniz gibi olmayınca ''Öyle olmayacağını biliyordum ''diyorsunuz.



O zaman söyleyin bana , bu bağlılık mıdır yoksa arzulu bir şekilde düşünmek mi ? Bu iletişim sizin için çok mu kuvvetli ? Sizlere sevgiyle içinizde çok güzel olduğunuzu ve artık onu keşfetmeniz gerektiğini söylüyorum.Ve onu bulduğunuzda içinizdekiler değişecek.O kadar da çok sinirlenmeyecek,deprese olmayacak ve reaksiyon vermeyeceksiniz.Ve çevrenizdeki insanlar bu yeni durumunuzu gördüklerinde ''Biliyorsun ya ,sen farklısın.O kadar da sinirli değilsin.Tepki vermiyorsun.Ne buldun ? Ben de istiyorum'' diyecekler.Ve işte bu şekilde başlıyor.



Bilgelik ve şefkat ışığını yaktığınızda,diğerleri bunu görür ve kendileri için de isterler,çünkü o çok güzeldir,huzurlu ve memnun edicidir.Şimdi tekrar soruyoruz,üstatlardan biriyle,herhangi birisiyle yürüdüğünüzde , nasıl hissettiniz? Üstat size bakıp sizi yok mu etti ? Size kötü şeyler söylediler mi veya kendinizi küçük hissettirecek şeyler yaptılar mı ? Cevap Hayırdır.Size baktılar,sizi sevdiler ve sizin nutkunuz tutuldu.Bazılarınız ordaydı ve hatırlıyor.Tek istediğiniz onların yakınında varlıklarıyla beraber olmaktı,onların ayak ucunda.Sanki onların çevrelerinde bir alan var ve eğer siz onlara yakın olursanız ondan faydalanabilirsiniz gibi.Bu insanda ilahilik yayan Tanrı sevgisidir ve yükselişin tohumlarını eker.



Yani cevap realitenin algılayışındadır.Üstatlar bu dünyaya geldiğine burası daha da karanlıktı.Fakat onlar sadece Tanrının sevgisini gördüler.Yani mutsuz olmak,kurban olmak ve dram içinde yaşamak sizin hür seçiminizdir.Fakat gerçek şudur ki Tanrının şefkati etrafınızdadır,sadece sizin onu keşfetmenizi bekler.Bu birinci soruydu.



Soru 2:Öldüğünüzde ne olur ?

Bu çok karışık, fakat iki parçaya ayırarak cevaplayacağım,her ikisi de ruhani.Bu odadaki herkesin deneyimlediği insan ölümü,bir son değildir.Bu içinizde iç güdüsel bir şey,çünkü hepiniz bunu önceden yaşadınız.Fakat ona dair gerçek yüzeyin hemen altında gizleniyor.Size ne olacağından pek de emin değilsiniz ama iç güdünüz size bunun bir son olmadığını söylüyor.



Ölümde can acıtıcı bir şey yoktur.Sizin için değil.Fakat çevrenizdekiler için var.Yani ölüm hakkında söylemek istediğim ilk şey şudur çevrenizdekiler çoğu zaman acı çeker.Bazen bu uygundur,çünkü bu onları yola getirir , özellikle çok yakın bir zamanda ayrılmışsanız.Bazen bu durum yüzünden onlar içlerindeki şeyi keşfederler , inanılmaz manevi teselli ve sonrasında anlarlar ki sizin ölümünüz onların aydınlanmasında katalizör görevi görmüş.Süreci anlıyor musunuz ? Bazen sizler bu olayda partnersiniz,önceden yapılmış anlaşmalarla ölüm yoluyla ortaya çıkacak potansiyeller vasıtasıyla birbirinize yardım için.Yani bu tümüyle yas tutulacak bir şey değil.Sıklıkla,bu güzel bir anlaşmanın tamamlanmasıdır.



Öldüğünüzde fiziksel olarak ne olur ? Bu çok basit , gezegenin tozuna geri dönersiniz.Daha fazla ne bilmek istiyorsunuz? Maddesel ? Basit .Bu Gaianın bir süreci.Fakat izin verin size geçiş anından bahsedeyim.Yaklaşık 3 onsluk , hakkında hiç kimsenin bir şey bilmediği bir şey kaybedersiniz.Bu üç ons kuantum bilgisidir.O ruhani çekirdeğinizin kuantum parçasıdır,size dair olan her şey , ve o yükselmez , alçalmaz da.O yaratılış mağarasına ve ötesine geri döner.



Daha önce bundan bahsetmiştik.Ayrıca onun bir kısmı Kristal Izgaraya gider.Hatta bir kısmı dünyadaki deniz memelilerine gider.Burada Gaia'nın yaşamınızı hatırlamasına izin veren bir sistem söz konusu ve bu gezegeninizde kayıtlı.Ruhunuz yuvaya geri döner , ama akaşik kayıtlarınız değil.Akaşik kayıtlarınız gezegende kalır çünkü kayıtların sahibi gezegendir.Gezegeni yaptıklarınızla değiştirdiniz fakat onları yuvaya berberinizde götüremezsiniz.Yine de yuvaya geldiğinizde sizi bekleyen bir parti var.Bunu daha önce söylemiştim.Sevgili dostlar,ölümde acı yoktur.Kendiniz için değil.Üç gün içinde bunu hemen bileceksiniz.O zamana kadar Tanrının bir parçası olduğunuzun farkındasınız.Hatırlarsınız.Müziği tekrar duyarsınız.



Sonra yakında buraya ( dünyaya) geri dönersiniz,döndüğünüzde,herşey size söylenenden daha hızlı gelişir çünkü işler hızlanmıştır.Bazen aynı ailenin içinde aynı karmik grupla torun olarak geri dönersiniz.Bu ışık işçilerinin bir sürecidir , böylece sadece büyükanne ve büyükbabanızın size öğretebilecekleri şeyleri öğrenirsiniz.



Ve siz ilk nefesinizi aldığınızda,bir şeyler yakalarsınız.Yaratılış mağarasındaki tüm ruh enerjisini ve kristal ızgarada depolanmak üzere bıraktıklarınızı.İşte buna Akaşik Miras denir.Artistler artist,polisler polis haline gelir.Bu sizin genlerinizdedir.Eskiden kim olduğunuz DNAnızdadır.Hatta eğilimleriniz sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeyler mesela yemekler ya da seçimleriniz geçmişteki akaşik miras yoluyla size geçer.



Bazen şöyle bir soru soruluyor '' Vejeteryan olmalı mıyım ? Beden ruhsallığım için doğru olan nedir ?''Size beden ruhsallığınız için doğru olan şeyi söyleyeceğim,sizin için mantıklı olanı.Eğer önceki yaşamlarınızda Tibet ya da Hindistanda yaşamışsanız muhtemelen Amerika da yaşamış birinden daha farklı yiyecekleri canınız çeker.İşte olay bu şekildedir sevgili dostlar.Bedeniniz hatırladığı şeylere reaksiyon gösterir,ve eğer et yememek size hizmet ediyorsa o zaman bu sağlığınız için yapmanız gereken bir şeydir.Fakat bu durumu arkadaşlarınıza yansıtmayın çünkü onlarında kendi akaşik hatırlamaları vardır.Onlar da sadece kendileri için geçerli olan bir sisteme sahipler.



İnsanlar her şeyi bölümlere ayırmaya bayılıyor,ve bu yüzden,birisi kendisi için güzel olan bir şey bulduğunda onu herkes için istiyor.Sakın diğerlerini eleştirmeyin çünkü onlarda sadece size özgü olan hatırlama yoktur.Bu diğerlerine ait inanç sistemlerinde de geçerlidir.Tanrıyı ya da sistemde sadece kendileri için geçerli olan neşeyi keşfedenler artık onunla uyumlu olduklarından bu durumdadır.Belki de onlar üstatların öğrencileriydiler.Ona ayarlandılar ve onlar için geçerli olanı herkes için istediler.Bunların çoğunda bütünlük vardır,ama sizin için olmayabilir.



Ölümde ne olur ? Bu bir sistemdir , güzellik ,onur , ve olduğunu bildiğiniz Tanrı parçası haline gelirsiniz.Elijah'ın yükselişini Elisha'nın gözlerinden görmeliydiniz.Elijah o kadar parlak bir ışığa dönüştü ki Elisha ona bakamadı bile.Sonrasında parçalara bölündü.Elisha merkabahı gördü,insanın çevresindeki o alanı,Elijah'ın bindiği at arabasını.O bunu gördü ve bildirdi.Bunun ne olduğunu düşünüyorsunuz? İnsan yükselişi görmelidir.Bu ölümdür.



Soru 3: Diğer Gezegenlerde Yaşam Var Mı?

Şaka mı yapıyorsunuz ? Her yerde yaşam var. Her yerde! Şu anda bilim adamlarınız diğer gezegenlerde,onların aylarında ve güneş sisteminizde mikrobik yaşamı araştırıyorlar ve sonunda bulacaklar.Bulmayı umut ediyorlar.Sonunda yaşam tohumlarının her yerde olduğunu anlayacaklar.



Ne kadar çok yaşam olabilir ? Ne zamandır oradalar ? Bilim ,galaksinizde yaşamın ne zamandır olduğunu kapsamının farkına vardığında, evrime aykırı bir şey görmeye başlayacaklar,kendi insan tarihlerini.Evreniniz kaç yaşında ? Bilim adamlarınıza sorun ,13 milyar yaşında diyecekler.Tamam ,onların verdiği rakamları kullanalım.Gezegeniniz kaç yaşında, belki 4 - 5 milyar ? Doğru .Fakat insanlık kaç yaşında ? Neden burada dinazorlarla birlikte değildiniz ? Dünyanın hazır olmadığını mı düşünüyorsunuz ? Belki de evrimi yaratan şeyin insanı daha sonra yaratacak kadar aptal olduğunu düşünüyorsunuz fakat aynı süreç dinazorları yaratabiliyor . Hiç bu konuları düşündünüz mü ?



Eğer tüm dünya tarihini 24 saatlik bir zaman dilimine ayırırsanız,yaşamın kendisi son saatte meydana gelmiştir,insanlık,tüm medeniyetler ise son bir kaç saniyede.Bu sizin için tuhaf değil mi ? Yani 13 milyar yaşındaki bir evrenin son bir kaç saniyesinde buraya geldiniz.Hiç bu blokta en yenilerden biri olduğunuzu düşündünüz mü? Evet,öyle haklısınız.



Eğer evren gerçekten bu kadar yaşlıysa,galaksinizde sizden milyarlarca ya da daha fazla yaşlı olan medeniyetler olabileceğini düşündünüz mü? Eğer durum böyleyse , sizin geçirdikleriniz her şeyi onlarında geçirdiğini düşündünüz mü ? Aralarında herhangi birisinin sizinle aynı DNA özelliklerine sahip olabileceğini düşündünüz mü?Belki de geçtiğiniz ruhani yoldan onlarda geçtiler ? Hatta belki de kuantum uyanış statüsüne de geçtiler.Cevap bunun gibi düzinelercesinde.



Halihazırda onları biliyorsunuz ve yayınlarınızda onları listelediniz.Sizleri direkt olarak tohumlayanlar Pleiadesliler.Onları tohumlayanlar Octorionlular olabilir ve hatta onları da tohumlayanlar Orionlu olabilir.Onlar burada oldukları gibi her yerdeler.Onlar sizi seyrediyorlar çünkü sıradaki sizlersiniz,ve sizler değişimin işaretçiğini geçiriyorsunuz.



Oh sevgili dostlar , bu bahsettiğim şeylerin sizin realiteniz haline gelmesi için çok zaman geçmesi gerekecek.İlk adım Dünyada barıştır.Sonrası ise DNA verimliliğinizi %100 e çıkartacak olan insan evrimidir ve böylelikle daha uzun süre yaşayacaksınız.Her zaman şunu söylerim,kendi entellektüel akıllarıyla şunu söyleyen insanlar var '' Süregelen bir geometrik doğum oranı var.Bunu başaramayacağız.Dünya aşırı kalabalıklaşacak ve yiyecekler tükenecek.Yani ,sen ne düşünüyorsun Kryon , bu iyi bir şey olmamalı ?Hepimiz acı çekeceğiz ve yemek için birbirimizi öldüreceğiz.''



İzin verin bu konuya değineyim, eğer bu sizin düşüncenizse, sizler insanların aptal olduğunu ,neler olup bittiğini ve neden bu kadar çok doğum olduğunun henüz farkına varamadığını farzediyorsunuz.Siz onu kontrol edemediğinizi çünkü onun farkına varamadığınızı mı farzediyorsunuz? Size söyleyeyim,beklemediğiniz bir şeyi göreceksiniz.Doğum oranında düşüş göreceksiniz çünkü insanlar akıllı ve onlar gittikçe daha da akıllanıyor.Yaşam kalitesinin sahip oldukları çocuk sayısıyla bağlantılı olduğunu görüp çözümün farkına varacaklar.Ne kadar çok çocuk sahibi olması gerektiğini kilise söylemeyecek.Onlar bunu iç güdüsel olarak yapacaklar.Bunu yakında göreceksiniz.



Gezegende her alanda daha önce hiç bir sosyologun öngöremediği bilgeliği göreceksiniz.Hepsini şaşırtacaksınız ve tüm bunlar bir hükümet programı olmadan gerçekleşecek.Bu,siz olmasına istediğinize karar verdiğiniz için gerçekleşecek.Bu kollektif bir şekilde gerçekleşecek hatta yakında onu görebilirsiniz.Birinci dünya ülkelerindeki negatif doğum oranlarına bakın.İnsanların büyük resmi görebildiği ve bilgi özgürlüğüne sahip oldukları yerde durum sizin öngördüğünüz şekilde gerçekleşmeyecek.



Diğer gezegenlerde yaşam var mı ? Bilim adamları diyor ki '' Biliyorsunuz diğer yıldızlara ulaşmamız çok zaman alacak.Şu metal tenekenin içine girmeli , içine biraz hava koymalı ve bir sonraki yıldıza ulaşmak için yıllarca,yıllarca seyahat etmeliyiz''Bu arada bir Pleiadesli bunu göz açıp kapayıncaya kadar yapabiliyor.Orada neler olup bittiğini düşünüyorsunuz?Hatta, bana bile inanıyor musunuz ?



Yakın bir zamana kadar,uzak bir yerdeki insanla iletişime geçmek için mektup yolluyordunuz.Mektup atlar tarafından taşınıyordu.Cevap almak aylar sürüyordu.Şimdi ise anında iletişime geçebiliyorsunuz.Şimdi neden seyahat etmek sizin için bu kadar inanılmaz oluyor ?



Size söyleyeceğim,3. boyutta kaldığınız sürece küçük metal tenekelerinize oturup,solunum kıyafetleriyle diğer gezegenlere gidiyor olacaksınız. Kuantum çağına başlar başlamaz ,kendinizi basit bir şekilde orada isteyeceksiniz , çünkü her şeyle iç içe olacaksınız ve niyetle gidebileceksiniz. Eğer şimdi buna inanmıyorsanız,sonra inanacaksınız çünkü size verdiğim gerçektir.Bundan yaşamlar çok yaşamlar sonra olabilir,fakat benden önceki grup tekrar tekrar gelecek olan gruptur.Farklılık ise sizin eski enerjiyle geriye dönüyor olmanızın artık sona ermesi.Bu yeni bir enerji.



Geri döndüğünüzde sevgili dostlar , bildiğiniz her şey DNAnızda ve en üstte kullanıma hazır olarak mevcut olacak.Daha önce yaşadıklarınızı yeniden geçirmenize gerek kalmayacak.Çevrenize bakmaya karar verdiğiniz anda ve kapıyı açtığınızda(uyanmak için hür seçim metaforu), öğrendiğiniz her şey bu sefer tam orada olacak.



Bu sizin ''yeni bilincin çocukları'' dediklerinizin özelliğidir,bir renkle etiketlediklerinizin, -indigo-. Çocuk kim olduğunu hatırlar.Onlar kavrayış sahipleridir ve siz onlara sıfırdan öğretilmesi gerektiğine inanıyorsunuz.Güçlükle !!! Onlar hatırlar.Ne olduğunu anlıyor musunuz ?Geçen sefer bahsetmiştik,fakat bir şey üzerinde yeniden durmak istiyoruz.Bozkırda hayvan yavrusunu doğurur , bir kaç saat içinde yavru ayaklanır ve sürüyle birlikte koşmaya başlar.Yavrunun hemen düşmanlarının kim olduğunu ,hangi suyun içilebileceğini , hangi meyvelerin zehirli olmadığı ve yenilebilir olduğunu bildiğini biliyor muydunuz ? Bu nereden geliyor ? Yavru hayvan bu bilgileri nasıl bilebilir ? Cevap şudur,bilgi biyolojik olarak miras edinilir.Siz buna iç güdü diyorsunuz.Ama bir insan bebeği söz konusu olduğunda - hiç birşey-.Aç olduğu dışında hiç bir şeyi bilmez.20 yıllık bir öğrenim süreci gereklidir.Bundan sıkılmadınız mı ? Hayvanların başlangıçta bu kadar bilgiye sahip olup da sizin çok az bilgiye sahip olduğunuzu hiç düşündünüz mü? Bu ,evrim basamağının en üstündekiler için doğru mu görülüyor ? Bunun değişme zamanı geldi.



Görmeye başlıyorsunuz,hatta indigolarla .Onlar ''biliş''le geliyorlar.İşte bu yüzden bu kadar sabırsızlar.Onların içgüdüsel olarak bildiklerini onlara öğretmeye çalışıyorsunuz.Bozkırdaki yavru gibi , onlar ''biliş''le geliyor.Bazıları size öğretmeye çalışıyor.Bu her zaman iyi sonuçlanmaz.Bu üçüncü soruydu.



4.Soru: Peki ya komplolar ?

''Kryon,gezegendeki komplolar için ne diyeceksin?''Bunlar yıllardır duyduğumuz şeyler.Onları adlandırmayacağım.Onları kendi aklınızda adlandırmanıza izin vereceğim.Bu gibi şeyleri uzun zamandır duyuyorsunuz: İnsanların insanlara ne yaptıkları,hükümetlerin insanlara ne yaptıkları,buraya ve oraya gelen enerjiyi,zihin kontrolü,gizli hükümet organizasyonlarını , tüm bu şeyleri.''Evet,Kryon bunlar doğru mu ? ''



Sizi bu komplolar hakkında önemli bir sınava tabi tutacağım ve sonradan karar vermenizi isteyeceğim.Bu tartışmadan sonra bir çoğunuz hala umursamıyor olacak çünkü onlar büyük bir zekanın kurbanları olduklarına,izlenip manipule edildiklerine inanmak istiyor.Bu insan aklında değiştirilmesi zor olan eski enerji özelliğidir.Kişisel sorumluluk komplo teorileri için silme tuşu gibidir.



Bugün gördüğünüz şey size uzun yıllar önce bahsettiğim şeydir.''Herkesin herkesle konuştuğu ve hiç bir gizin olmadığı gün gelecek ''demiştim.Hiç bir gizin olmayacağı gerçeğini görmeye başlıyorsunuz.Onlar açık bir şekilde sızdırılır , her zaman.O zaman hadi uzun yıllardır etrafta dolaşan büyük bir komployu ele alalım.Hangisi olacağına siz karar verin.Şimdi,bu kadar büyük bir sırrı saklayacak kadar çok sayıda belki de yüzlerce hatta daha fazla kişiden oluşan bir organizasyon ya da hükümetin varlığına inanıyor musunuz ? Evet işte buradalar , hepsi birbirine göz kırpıp''Bildiğini kimseye söylemeyeceğine emin ol '' diyorlar.Ve sonrasında bu giz yıllardır açığa çıkmadan sürecek ? Hatta ölüm döşeğinde bile hiçbir şey söylemeyecekler ? Eğer böyle düşünüyorsanız,sizler gerçeklik teması dışındasınız.



Duyduğunuz tek şey diğer insanların size gerçekleşiyor olduğunu bahsettiği şeyler,sizlere duydukları veya gördüklerine dair kendi şahitlikleri veriyorlar.Bunun bu şekilde yürümediğini söylemek istiyorum.Bugün değil.İnsanlar sır saklayamaz.Herkes herkesle konuşurken,gezegende bu tip komplolara sahip olamazsınız.İşte önemli sınav bu.Eğer gerçekse,o zaman yakında herkes bunu bilir.Ve Evet, gerçek olan bazı komplo teorileri var ve evet yakında onları bileceksiniz.Küresel iletişim ve sosyal medyanın bu enerjisiyle kimse bu tip bir sırrı saklayamaz,özellikle de sırrın saklanması için bu kadar çok insan gerekliyken.Ne dediğimi görebiliyor musunuz ?



Korku yerine ruhani mantığınızı kullanma vakti geldi.Bazı insanlar bu gibi şeylere çok çekiliyorlar.Ve tüm bu olaylarda kurban olma dramı içinde dönüyorlar ve bundan hoşlanıyorlar.Onların kim olduğunu biliyorsunuz.Aynı komplo teorisini yıllardır yıllardır devam ettiriyorlar, tüm mantığı ve zamanın gerçekliğini karşılarına alarak.



5.Soru:Neden daha fazla insan söylediklerini göremiyor ?

Beşinci ve son soru ise '' Sevgili Kryon,eğer yeni çağ bilgisi kesin ve doğru ise ve bu doğrular senin söylediğin kadar güçlüyse neden bu kadar az insanı kapsıyor ? Eğer bu bilgi iyi bir şeyse o zaman daha fazla insanın görmesi gerekmez mi?



Neden olduğunu biliyor musunuz? Çünkü bu bilgi bugünkü insan realitesine aykırı gidiyor.İşte bir örnek: Sizi tıp alanında bir dönem öncesine götüreyim.Elleriniz üzerinde benim tabirimle emekleyen solucanlar olduğunu ileri süren bir fikir vardı.( bu benim partnerimin aklından çıktı)Siz onları göremiyordunuz çünkü görünmezdiler ve hastalık taşıyorlardı.Böylece bu küçük sürüngen solucanların siz başkalarına dokunduğunuzda ve doktorlar onların üstünde operasyon yaparken diğerlerine geçmesini engellemek için mümkün olduğunca her şeyi steril hale getirmeniz gerektiği ileri sürüldü - ve bu çok komikti ! Tüm doktorlar ve biyologlar güldü ve güldü.Böyle bir fikri hayal edin !! Taşıdığınız görünmez varlıklar !!



Kelime ''bakteri'' dir ve sonrasında bilim adamları onu buldu.Onları göremezsiniz fakat onlar vücudunuzda her yerdedir.Onlar saçınızda,derinizde ,ağzınızda!!Sonrasında bilim sterilizasyonun neler yapabileceğinin farkına vardı ve neden bazı şeylerin enfeksiyonla ilişkili meydana geldiğini.Fakat bu bilgi iç güdüsel değildi.Aslında bu çok eğlenceli çünkü bu hakkında bir şey bilmediğiniz ve göremediğiniz şeylere değiniyor.Yani bununla nereye gidiyorum ? İçgüdüsel olmayan bir şeye inanmaya başlamanız için farkındalık gereklidir.Aslında bu gerçek olarak düşündüğünüz şeyin tabiatına aykırı ve cehalet perpektifinden gülünebilir bir şey.



İnsanlar küçük ve değersiz olduklarını söyleyen ruhani gerçeklikle doğuyorlar.Eski enerjinin paradigması küçük ve değersiz olduğunuz için sizden daha büyük bir şeye taptığınızı söylüyor.Eğer gezegen geneline bakarsanız bu yaklaşık tüm ruhani inançların realitesidir.Kendinizi Tanrı karşısında güçsüz duruma düşürüyorsunuz,diz çöküyor,ağlıyor,acı çekiyor,adımları tırmanıyor,kefaret ödüyorsunuz.Değersiz değilsiniz.İşte bu insanlığın enerjisi.İnsanlığın '' Tanrı içeride,sizler çok güzelsiniz ve muhteşemsiniz'' şeklideki öğretici şeylerin çekimine kapılmadığı kuşkusuz değil mi ? İşte bu yüzden.Bu ellerinizin üzerindeki emekleyen solucanlar gibi.Bu günün cehalet realitesinde hiç bir anlam taşımıyor.Şu anda bu aptalca ve komik.Fakat sadece şu anda böyle.



Bu odada kendilerine ışık işçisi diyenler bu gezegen için enerji tutuyor,ve sizler Tanrı'nın sevgisini yaşamınızda biliyorsunuz.Sizler uzun bir zamandır topluma aykırı bir şekilde koşuyorsunuz,çünkü bir çok insanın paradigması sizinle birlikte değil ve bu paradigma geçmişte de sizinle birlikte değildi fakat bu değişiyor.



Doğrusu sahip olduğunuz inanç sistemi farklı,çünkü o hiçbir yapıya sahip değil,rapor edilecek herhangi bir bina yok,sahip olunacak hiçbir şey,ödenecek hiç bir şey.Bu basit bir şekilde kişisel ve içgüdüsel bir inanç sistemi ve o şöyle diyor: '' Tanrı içimde,Ben muhteşemim,yaşamım gezegeni değiştiriyor,ve yaptığım şeyler her şeyi gelecek nesiller için değiştirecek'' Bu yavaştır sevgili dostlar,çözdüğünüz her bilmecenin çözüm enerjisi gezegenin titreşimini değiştiren kalıcı enerjidir.Eğer hala eski bilmecelerde debeleniyorsanız,henüz hiç bir şey çözememişsinizdir.



Bu okumalar ve dinlemeler değişimin bir parçası,çünkü bu konuya olan ilgileri yaşamlarındaki bilmeceleri çözüyor.Eğer burada oturuyorsanız,gezegenin enerjisini değiştiriyorsunuz.Çoğu insan realiteyi sizin gibi görmüyor.Onlar güzelliği ve muhteşemliği görmüyor.Onlar insanın yaratıcı kadar büyük olduğu fikrine körler. Tanrıyı realitenizde partneriniz yapan bir sistemin olabileceği ruhani sağduyu yok.



Bu yüzden işte burada ayaklarınız altında oturuyorum ve bu odadaki arkadaş çevresi ellerinizden tutuyor.Böyle çünkü bizler ne yaptığınızı biliyoruz.Bunun nereye gittiğini ve potansiyellerin muazzam olduğunu biliyoruz.Fakat bu bir günde olmayacak,ve bazı ek savaşlar olacak.Bazı tasalar olacak evet, bazı tsunamiler ve dünyanın yeniden ayarlanma sürecinin parçası olan yüksek boyut gerçekliğine doğru değişimin acısını yaşatacak bu gibi bazı şeyler.Bunlar size 23 yıl öncesinde bahsettiğim ve hala bağlı olduğum şeyler.Partnerimin artık gittiği ve sizlerin halen bunları duyduğunuz ve kelimeleri okuduğunuz zaman gelecek.Fakat siz bunlar üzerinde kafa yorarken bile,o geri dönüp bunların aynısını yapıyor olacak.O nereye gittiğini biliyor,çünkü ben ona söyledim.



Kyron çalışmalarının gerçekten neden bahsettiğini anlamanız iki jenerasyon daha gerektirecek.Fakat anladığınızda,gezegen gerçektende '' Gezegensel Barış Günü'' ne sahip olma yolunda olacak,çünkü dünya neler yaptığının farkına varacak ve bilinçteki değişimi kutlayacak.Hatta bunun için bir bayrak bile olacak.Bu sadece bir başlangıç.



Eski paradigmanın savaş,ihtilaf,düşmanlık,dram ve karışıklığının sonsuza dek insanlığın yolu olmayacağının ve görünüşte imkansız olanın farkına varan insanlara şükürler olsun.Tanrının sevgisi kendisini DNAnızdaki realite olarak göstermeye başladıkça bilinç yavaşça değişmeye ve ruhani evrim büyümeye başlayacak.



Şimdi gidin ve bununla ilgili bir şeyler yapın.Bunun farkındalığıyla farklı yaşayın.Bunu yapabilecek tek sizlersiniz,yaşlı ruhlar.



Ve de öyledir.



Kryon.



Çeviri:Utku MADEN

1 comments:

Işık İşçisi dedi ki...


Semra isimli bir ışık işçisi Kryon kitaplarının çevirmeni.Semra çevirirken cümleleri keşke kısa tutsaymış.Semra 66 numara üstat.Burada Utku çevirmen .Utku da ışık işçisi ve 88 numara bir üstat,ama çeviriyi çok güzel yapmış . Ben de 66 numarayım . Işık işçileri olarak Kryonun fikirlerini yaymakta öncüyüz .Ama yorulduk ,Değişim bizden başlayacaktı ,değişen bişey olmadı.ruhsal yeteneğim Kryon u tanımadan önce de zaman zaman devreye girerdi ,şimdilerde durağanlaştı

Yorum Gönder