schumann rezonansı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
schumann rezonansı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Temmuz 2017 Pazartesi

JEOMANYETİK, SOLAR ve DİĞER FAKTÖRLERİN İNSANLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ


effects-of-geomagnetic-solar-and-other-factors-on-humans-blog 
26 Temmuz 2017, Science of the Heart
“Dünyadaki tüm biyolojik sistemler, geniş aralıktaki frekansların yükselip alçalan görünmez manyetik alanlarının dışsal ve içsel ortamına maruz kalır. Bu alanlar her hücreyi ve çevrimi az veya çok etkileyebilir.” – İnsan Süjelerde İnsan Otonom Sinir Sistemi Ritimlerinin Jeomanyetik Aktivite ile Senkronizasyonu; Uluslararası Çevresel Araştırma ve Halk Sağlığı Dergisinde yeni yayınlanan bir araştırma.
 Yukarıda belirtilen araştırmayı yöneten ve bu ay yayınlayan araştırma ekibi, insan otonom sinir sisteminin çevresel etkilere nasıl tepki verdiğinin bilimsel topluluk anlayışına daha ileri kanıtlar ekledi. Bu araştırmada, o etkiler diğer faktörler arasında, solar ve jeomanyetik aktivitedeki değişiklikler, kozmik ışınlar ve Schumann rezonansları olarak bilinen frekanslardan kaynaklandı.
HeartMath Enstitüsü Araştırma Yöneticisi Dr. Rollin McCraty tarafından yönetilen araştırma ekibi ayrıca, dört haftalık araştırma periyodunda araştırmaya katılanların kalp atım hızı değişkenliği ritimlerinin birbirleriyle dikkate değer şekilde senkronize olduğunu buldu. Bu, tüm katılanlar ayrı yerlerde olmasına rağmen gerçekleşti.
“Bir çok nedenle bu çalışma eşsizdi: birincisi, normal günlük yaşamlarını sürdüren bireyler grubunda 31 – günlük periyotta HRV’nin (kalp atım hızı değişkenliği) sürekli izlenmesini kullandı. Sonra, tesadüfen solar, kozmik ışın ve manyetik ortamda bir sayıda dinamik değişimler gerçekleşti; bu, grubun bu çeşitli değişimlere nasıl tepki verdiğini inceleme fırsatı sağladı.”
Araştırmanın merkezi odağı yukarıda sözü edilen çeşitli faktörlerin otonom sinir sistemindeki etkileri hakkında yeni veriler elde etmek iken, araştırmacılar bu verilerin ve gelecekteki ilgili bulguların en sonunda insan sağlığına ve sıhhatine faydalı olabileceğini umuyorlar.

9 Şubat 2017 Perşembe

İNSANLAR UYANIYOR: KAYITLI TARİHTE İLK DEFA SCHUMANN REZONANSI + 36’YA SIÇRADI

16507905_10154556539469865_1240433796456969065_n
31 Ocak 2017’de kaydedilmiş tarihte ilk defa, Schumann Rezonansı 36+ frekanslara ulaştı.
Bu çok önemli. 2014’te, frekansların olağan 7.83 Hz frekanstan 15 – 25 seviyelerine yükselmesinin anormal olduğu düşünülmüştü. Şimdi son iki gündür aniden 30 a yükseldi. Bunun alındığı site aşağıda; Soldaki Schumann resonansına tıklayın.
Wikipedia’ya göre, Schumann Rezonansı Dünyanın elektromanyetik alan spektrumunun son derece düşük frekans kısmındaki (ELF) spektrum zirvelerinin setidir. Schumann rezonansları Dünyanın yüzeyi ve iyonosfer tarafından oluşturulan boşluktaki şimşek deşarjları tarafından üretilen ve uyarılan küresel elektromanyetik rezonanslardır.
Uzun zamandır insan bilincinin manyetik alanı etkiyebileceğinden ve özellikle yüksek endişe, gerilim ve tutku anları sırasında manyetik alanda karışıklık yaratabileceğinden şüphe edilmektedir. “İnsan varlıkları olarak olağanüstü potansiyellere sahibiz. Tahmin edilemez yaratıcı armağanlar, sezgiler ve yetenekler gelecek nesillerde olağan olabilir. ”
Bir çok insan zamanın hızlanmakta olduğu hissini bildiriyor. Artan frekansların bununla ilgisi olabilir mi?
Küresel bilinç ve “birbirine bağlı olmanın bilimi” üzerine daha fazla bilgi için: https://www.heartmath.org/research/global-coherence/
Bu, geçmiş 48 saatte elektromanyetik frekanslardaki artış ile ilişkili olduğu görülen Küresel Bilinç Projesininin linkini içeriyor. (http://global-mind.org/gcpdot/)
“Uzun yıllardır bu rezonans frekansı sadece hafif varyasyonlarla bu 7.86 Hz’de sabit kaldı. Haziran 2014’te bu değişti. Rus Uzay Gözlem Sistemindeki monitörler 8.5 Hz civarında aktivitede ani bir çıkış gösterdi. O zamandan beri, Schumann’ınz 16,5 Hz olduğu günleri kaydettiler. Önce ekipmanlarının yanlış çalıştığını düşündüler, ama sonra verilerin doğru olduğunu öğrendiler. Herkes bu aktiviteye neyin neden olduğunu soruyordu.”
“Dünyanın frekans mı hızlanıyor? Schumann frekansının insan beyninin alfa ve teta halleri ile “uyumlu” olduğu söylendiği için, bu hızlanma belki zamanın hızlandığı ve hayatımızdaki olayların ve değişimlerin daha hızlı gerçekleştiği hissinin nedeni olabilir.”
“Bu ortaya çıkan rezonanslar insan beyin dalgası aktivitesi ile doğal olarak ilişkilidir. Bu nedenle bu, değişmekte olduğumuz anlamına geliyor. Bu hızlanmış frekanslar bize insan evrimsel değişimi hakkında anlatıyor olabilir. 7,83 Hz frekansı alfa/teta halidir. Gevşemiş, bir tür bir şeyin gerçekleşmesini bekleyen nötr boşta çalışma. 8.5 – 16.5 Hz frekansı insanı teta aralığından, ortaya çıkmaya başlayan daha uyanık beta frekansları ile daha tam sakin alfa haline götürür. (Bu bilişsel olarak yavaşça uyanma ile ilişkilidir). Schumann Rezonansı 12 – 16,5 Hz arasında ani çıkışlar yaptığı için, bu daha da ilginç. Nörogeribildirimde 12 – 15 Hz ‘e Duyusal – Motor Ritim frekansı (SMR) adı verilir. “Uyanık sakinliğin” ideal halidir. Düşünce süreçlerimiz daha net ve daha odaklıdır, yine de hala “akıştayız” veya “bilişteyiz”dir. Başka deyişle, Dünya Ana titreşim frekansını değiştiriyor ve belki biz de değiştiriyoruz. Bu, UYANMAKTA olduğumuzun bir çok işaretinden biri olabilir.”
“Bilim adamları Schumann Rezonansını etkileyebilen Dünyanın manyetik alanının son 2000 yılda yavaşça zayıflamakta olduğunu bildiriyor, son bir kaç yılda daha da hızlı zayıflıyor. Bunun neden olduğunu gerçekte hiç kimse bilmiyor. Hindistan’daki bilge yaşlı bir alim bana, gerçek mirasımızın başlangıçtan beri var olan anılarını bloke etmek için, Dünyanın manyetik alanının Kadim Olanlar tarafından yerine yerleştirildiği anlattı. ruhların geçmişin anıları tarafından engellenmemiş özgür irade deneyiminden öğrenilmesi için bu manyetik alan konulmuş. O bilge şimdi manyetik alan değişimlerinin o hafıza bloklarını gevşettiğini ve bilincimizi daha yüksek gerçeğe yükseltmekte olduğumuzu iddia etti. Perde kalkıyor.”
“Her ne oluyorsa, kendi frekansımızı Yeni Dünya ile daha fazla ‘uyumda olmak’ için yükseltirken, bu hızlanmanın daha yorgun,tükenmiş, sersem, bunalımlı ve hatta garip hissetmemize neden olabileceği açıktır. Adapte olma her zaman kolay bir süreç değildir, ama tüm bunların kendi eşsiz UYANIŞIMIZIN parçası olduğunu aklınızda tutun.”
2 Şubat 2017 Güncelleme: 30+ rezonansın 3 ncü günündeyiz ve daha sabit ve daha kuvvetli hale geldiği görülüyor. http://imgur.com/a/UPAVh
(Çeviri: Saffet Güler)

5 Temmuz 2015 Pazar

EYLÜL 2015′E KADAR FREKANS DEĞİŞİMİ – Dr Simon Atkins’in Öngörüleri

1377562_10201673536533651_376782521_n
Dr Simon Atkins Advanced Forecasting Corporation (AFC)‘nin CEO’su ve Skyaia kitaplarının yazarıdır.
Dr Simon hayatının çoğunu kozmik enerjileri ve bunların gezegeni ve insan psişesini nasıl etkilediğini araştırarak geçirdi ve deneyimine dayanan algoritmalar ile öngörülerini yaptı.
Bu enerjisel değişiklikler o kadar dramatik olacak ki, herkes köleleştirilmekte olduğumuzu görme şansına sahip olacak. Ayrıca kendimizi enerjisel frekans yükselişleri ile nasıl özgürleştirebileceğimizi açıkça görmeye başlayacağız.
Dr Simon’un öngörüleri:
* Özellikle Ağustos’un sonlarından Eylül’ün sonlarına kadar oluşacak olan Güneşten ve diğer kozmik enerjilerden gelen elektromanyetik enerjinin hızlanması ve yükselmesi bilinçte ‘frekans değişimi’ dediği şeye neden olacak. [şu sıralardaki solar CME'ler ve bunun sonucu olarak Dünyada oluşan jeomanyetik fırtınalar bunun gerçek - zamanlı tezahürüdür]

17 Şubat 2013 Pazar

2013 için ufak bir tavsiye... Şu lanet olası cep telefonundan biraz uzak durun!

Gerçek'in Titreşimleri - XIV David Icke


Eğer yukarıdaki görüntüyü korkunç buluyorsanız çok iyi, çünkü bu, çok ciddi bir durum. Şimdi çocuklarının ve kendilerinin sağlığını düşünenler için çok önemli bir zaman. Burada, benim ‘sessiz soykırım’ adını verdiğim birşeyden söz ediyoruz. Eğer insanlar bunun farkına varmazlarsa sonuçlar felaket olabilir...