31 Ağustos 2012 Cuma

ISIGIN GALAKTIK FEDERASYONUNDAN MESAJ, 30/08/2012 ‘ISIK ISCILERIMIZLE BIR MUZAKERE’


Simdi görevimiz ve burada olma nedenlerimiz üzerine yoğun olma, çok yoğun olma zamanıdır. Su an buradayız, çünkü yerküre denilen bu yerdeki değişiklikleri kabul eden her varlığı yönlendirmek ve onlara gelişimlerinde yardımcı olmak için titizlikle seçilmiş ışık isçileri olarak, bir jüri heyeti- komite tarafından s
eçildik.

Çok geniş bir ışık isçileri gücünü bir araya topladık, yığdık. Çok uzun zaman önce; bu yere düşmenin, karanlığa inmenin, kaosun, kargaşanın içine girmenin çok da bilgece bir fikir olmadığına karar vermiştik. Bunun yerine, savaş borusu çaldığında birçoğunuzun, bir koca havuz dolusu, muhtelif nedenlerden dolayı tatminkâr bir şekilde cevap veremediğiniz için ihtiyaç duyduğumuz kadar ışık isçileriyle saflarımızı doldurduk. Savaş borusunun sesi, sizin zamanınızda çok gerilerden duyulmaya başladı, su andan yıllar önce. Simdi sene 2012, bu seslerin başlamasından çok zaman geçti. Bu zaman surecinde, bu görev için seçilenlerin tümünü alarma geçirmek için çalıştık, çünkü bu seslerin ne zaman çıkarıldığını ve ne sıklıkla çalındığını biliyorduk. Erkek ve kız kardeşlerini bu alarm seslerini duymaya çalıştıran, onları uyandıran bütün ışık isçilerine teşekkür ediyoruz.


Su zamanda diyebiliriz ki, çok azınız uyandı ve çağrıya cevap verdi. Kesin bir sonuca ulaşmak su an için çok zor ama, denetleme servislerimizin bize rapor ettiğine göre, kaba bir orantı ile, bu operasyon için seçilen ışık isçilerinin 3’te biri uyanmış durumda. Fakat bu uyanan ışık isçilerinin sadece 5’te biri görev çağrılarına cevap verdi. Bu son tasvir su an burada var olan tüm ışık isçileri dikkate alındığında ve bu ışık isçilerinin arasından uyanmışları, fakat görevlerini yerine getirmemiş olanları da dikkate alındığında, çok küçük bir yüzde olarak kalıyor. Eğer bu dünya, açık şekilde ihtiyaç duyduğu desteği alacaksa, bu tasvirler-hesaplamalar, verdiğimiz oranlar yükselmeli.

Bu dünyada birçok zorluk ve problemler var. Bu dünya karanlığın, üzüntü ve kederin, fesat ve fitnenin, şiddetin, korkunun, kaosun, karışıklığın içine ve çok derinlerine uzun zamandır o kadar batırılmış ki, üzerinde yasayan sakinleri, büyük bir destek olmaksızın bu gemiyi kendi etraflarında döndüremiyorlar. Biz bu yüzden buradayız. Siz de bu yüzden buradasınız ve bu sebepten dolayı bu satırları okuyorsunuz. Çünkü sizler bu dünyaya yardım etmek, desteklemek için anlaştınız, burada size ışık içinde davranmak istiyoruz. Hiçbirinizi sözlerimizle iğnelemek ya da utandırmak istemiyoruz, ama sizler sadece kendinize yardim etmekten ziyade, daha fazla sebepten dolayı buradasınız. Birçoğunuz için, hayatlarınızın büyük bölümünde, bu dünya için olan künyenizde, sadece kendinizi düşündüğünüzü söylemek, adil olacaktır. Bu da sizin karanlık içindeki bir dünyaya bağlanmanızın gerektiği, deneyimlemeniz gereken bir parça ve bu şarkının adi düpedüz kurtuluştur.

Bunu kesinlikle anlıyoruz. Sizlere maddi, sıhhi ve sosyal konularda çok az destek verildi. Bunu anlıyoruz, çünkü yaratıcınız bu şekilde emir verdi. Bu dünyaya gelenler, bu dünya sakinlerininkiyle ayni kurallara tabii olmak zorundalar. Bu dünyanın doğal sakinleri fakirlik, kotu sağlık koşulları ve tahrip edilmiş yaşlı vücutları içinde yasamaya, hayatta kalmaya bırakılmışken; bizim ışık isçilerimizin, zenginlik, sağlık, gençlik ve dirilik içinde refah sürmesi adil olmazdı. Bu felsefeye katılıyor musunuz? Bu ilkenin geçmişte ve su an adil olduğunu hissediyor musunuz? Biz adil olduğuna inanıyoruz, fakat bugün bu konu hakkında ne düşündüklerinizi, siz –on saflarda çalışmayı kabul etmiş ve bu üç boyutlu dünyada insan olarak yaşamayı deneyimlemiş ışık isçilerimizden- bizimle paylaşmanızı istiyoruz.

Sizler oradasınız, biz buradayız. Fark ediyoruz ki, bizim hiç ulaşamadığımız birçok geniş bakış açılarına sahip oldunuz, bu sebeple bakış açılarınızı bizlerle paylaşmanızı istiyoruz. Dünyanızda dediğiniz gibi, “başımızın etinin yenmesi”ni de istemiyoruz, yorumlarınızı sorduğumuzda, kotu kalpli, kotu ruhlu, saldırgan ve aşağılayıcı yorumlar yapanlarınız bizim organizasyonumuzun birer üyeleri… ister inanın, ister inanmayın; bu kelimeleri okuyan birçok ışık işçileri, insan kardeşlerinin gösterdiği bu hastalıklı tepkileri ve ilkel yorumları verenlerin, ayni şekilde kendi kardeşleri ve bizim organizasyonumuzun üyeleri de olduğunu öğrenince, çok şaşıracaklardır.

Bu çeşit hastalıklı davranış biraz şaşırtıcı çünkü biz genellikle görevlerimizde bu tarz şeylere rastlamıyoruz. Bu uc boyutlu dünyadaki bir şey sizlerin çoğunu değiştirdi, ne yazık ki bir çoğunuzu değiştirdi. Bizler bu konu üzerinde de çalıştık ve bir sonuca vardık. Fakat yine soyluyoruz, sizden baksa hiç kimsenin bu fenomene sizden daha keskin bakisi, öngörüsü olamaz. Onun için, size soruyoruz. Nasıl bugünkü halinize geldiniz? Bize, diğer insanlara hakaret etme, onları azarlama, yargılama ve ayıplama hakkini nasıl kendinizde bu kadar rahat bulduğunuzu anlatın. Sadece kendi fikirlerinizin, dünyada neler olup bittiğine dair tek ve en doğru yorum olduklarından nasıl emin olabiliyorsunuz? Kendinizi nasıl kral tahtı kadar yükseğe çıkarıp, etrafınızdakilere sizin kölelerinizmiş gibi, emirlerinizi dinleyen ve itaat eden, dediklerinizden çıkmayan ve sizin yargıladığınız, nefret dolu söylemlerle hitap etmeye cesaret ettiğiniz diğer kişilere olan tutumunuza neden alet ediyorsunuz? Bize bunu anlatın.

Lütfen, bugün dürüstçe, açıkça bunu paylaşın. Hatta kafamızın etini yiyin, bu sizi daha iyi hissettirecekse, çünkü doğrusu içsel düşüncelerinizi motivasyonlarınızı daha iyi anlamak istiyoruz. Ve yineliyoruz: biz sizin akıllarınızı okumuyoruz. Bunu söylememize rağmen, hala bazılarınız inatla, bizim kişilerin bağımsızlık haklarına ve özgür iradelerine tecavüz ettiğimize inananlar var. Yine soyluyoruz: bunu yapmadık ve yapmayacağız. Aranızdan, organizasyonumuzun üyeleri olan bazılarıyla, bu üç boyutlu dünyaya enkarne olup geliştikten sonra, çok nadiren ve cok az bir miktarda bilincinizi, tamamını değil, okumak için ve bilincin etkilerini çalışmak için anlamsa yaptık.

Yinelemek istiyoruz ki, bu çalışmaya iştirak edenlerin sayısı çok çok az… ışık isçileri olarak görevlerine cevap verenlerden çok daha az…Bugün sizlerin düşüncesini soruyoruz, çünkü gelecekteki görevler için bu özel görevde neden bir çoğunuzun başkalarına saldırgan bir tutum sergilediğinizi, kendi içinizde birbirinizle kavga ettiğinizi ve birbirinizi aşağılayıp yargıladığınızı anlamamız gerekiyor. Bu çok önemli. Çünkü bu sadece bu seviyede meydana gelmiş bir fenomen değil. Geçmişe olan bütün görevlerin her birinde de oldu sevgili dostlar, milyonlarca yil öncesindekilerde bile. Bu bazılarınızın sergilediği davranış o kadar şaşırtıcı bir şekilde nadir ki, bizler bilim adamları ve araştırmacı olarak, bunun dibine kadar inip edinebildiğimiz kadar bilgiyi edinmeyi görev biliyoruz.

Bir kısmınızın gönderdiği yorumları silmememizin ya da bloke etmememizin nedenlerinden birisi ve kanalımıza; küçük düşürücü, hakaret edici ve tahrik edici, hatta en negatif olan yorumları bile silmemesini istememizin nedeni budur. Bu nedenle sizi tolöre ediyoruz. Bazılarınız belki, neden kimsenin size karsı atağa geçmediğini, diğerlerine göre oldukça değersiz olarak görülecek yorumlarınızı silmediğini merak ediyorsunuzdur. Çünkü saldırınızın ve fikirlerinin değersiz olmasına rağmen, biz o yorumlarınızın değersiz olmadığını hissediyoruz. Değersiz olmayan şey, bütünsel davranışınızdır ve biz bu davranışı çalışıyoruz. Araştırmalarımıza ve bilim adamlarımıza su anda çok önemli veriler sağlıyorsunuz ve bir laboratuar faresi gibi kullanılıyorsunuz. Gelecekteki görevler için secim surecinde isimize yarayacak, bu gibi negatif davranışlar sergileyen bir kişilik profili oluşturuyoruz ve bu sebeple sizi, lütfen, ayni şekilde dik başlı, negatif, kısır ve uzlaşmaz şekilde ki tutumunuzu devam ettirmeye davet ediyoruz.

Bu davranışın kok-nedenlerini sıfırlıyoruz ve inanıyoruz ki, önümüzdeki görevler için daha başarılı; görevlerinin bilincinde, çok büyük bir çoğunluğunun, sizin iletişim forumlarında su anki takındığı tavırdan kendini alıkoyan ışık isçileri secimi için uygun bir oyun planının tasarlanmasına çok yakiniz. Tekrar, sizi yorumlarınızı iletmeye ve çağrımıza cevap vermeye davet ediyoruz. Belki içinizde yaptığınız şeyin, bıraktığınız yorumların zaman kaybı olduğunu düşünenler vardır. Size soyluyoruz ki, kesinlikle zamanınızı boşa harcamıyorsunuz, bilakis, bize müthiş bir şekilde, sizinle olan görevimizde destek ve yardımcı oluyorsunuz. Ve bu sizin kayıtlarınızda çok olumlu bir şekilde kayda alınacak.

Bu negatif davranışa bürünenler için de ayni şey söz konusu. Sizin de yaptıklarınız kişisel kayıtlarınız altında kayda alınıyor. Bazılarınız için artik zaten çok geç. Bizimle bir sonraki organizasyon halinde gideceğimiz yere bizimle birlikte gelmeyeceksiniz. Buradaki isiniz bittikten sonra burada terk edilmeyeceksiniz, çünkü size söz verdik, siz de bizimle bu şekilde anlaştınız. Bu evrende bir yerlerde olan orijinal evinize götürüleceksiniz. Bunuz size temin ederiz.Işık isçilerimizi burada terk ederek yaslanıp ölmelerine, bu düşük boyutta vücutsuz bir şekilde süzülmelerine izin vermeyeceğiz. Bunu yapmayız. Kız ve erkek kardeşlerimizle olan taahhütlerimize ve anlaşmalarımıza sadık kalırız. Aranızdan bazıları bugün kendi kız ve erkek kardeşlerine, kendi ortak ittifakının takim üyelerine saldırmayı; onları aşağılamayı, ti’ye almayı ve onlara iftira etmeyi seçerek bu taahhüdüne sadık kalmasa bile…

Bu şüpheli kişiler evlerine geri gönderilecek ve bugün sizin astronotlarınızı gördüğünüz gibi görecek olan kendi insanları öğrenecekler ki, ittifakımızdan ihraç edilmişler. Sizin insanlarınız burada nelerin açığa çıktığını anlayacak. Bu sizi düşündürmüyor mu? Bu sizin gittiğiniz yolda durup, tavır ve tutumunuzu değiştirmeniz gerektiğini düşündürmüyor mu? Bu konuda sizlerin de düşüncelerini duymayı ümit ediyoruz ve eminiz ki bunu onlarla paylaşacaksınız çünkü aranızda çok acık sözlü, lafını esirgemeyenleriniz ve organizasyonumuzun bütün semasına ilgi duyanlarınız da var ve eminiz ki bugün paylaştığımız mesaj hakkında da söyleyecekleriniz var.

Bugün sizinle paylaşacaklarımız bu kadar. Yorumlarınızı dört gözle bekliyoruz ve tekrar ediyoruz: hepinizin düşüncelerini ve görüşlerini bizlerle paylaşma çabaları çok takdire sayan ve organizasyonumuza harika hizmet ediyor. Diyoruz ki, yaptığınız iyi isi yapmaya devam edin. Çünkü operasyonumuzun bu birincil ve önemli fazının sonuna yaklaşıyoruz ve önümüzde bir sonraki faz var. Bu bir sonraki fazda, bu birincil fazdaki sorumluluk ve bağlılık gösteren birçoğunuza yeni ödevler veriliyor olacak.

Bizler sizin erkek ve kız kardeşleriniziz ve Işığın Galaktik Federasyonu’ndaki takım arkadaşlarınızız.
çeviri:Osman Fevzi Baş

5 comments:

Adsız dedi ki...

Yardım ve destekleriniz için teşekkür eder devamını dileriz. Dünyada çok zor şartlar altında yaşıyoruz. Bir yandan hayatlarımızda ayakta kalmaya ve bir sürü sorumlulukları yerine getirmeye çalışırken bir yandan ruhsal vazifelerimizi yapmaya çalışıyoruz. Dünyada saptırıcı çok enerji var bir çok kardeşimiz onun etkisindeler. Ama bir çoklarımız da imanla hedefe varmaya çalışıyor kan revan içinde. Yine de bütün bu olumsuzluklara rağmen ümitle,imanla, inançla devam ediyoruz. Meşale elimizde ve ayaktayız. Işığınızı, bilginizi, yardımınızı devam ettirin buna ihtiyacımız var. Bizler bütün bunlara rağmen göreve hazırız. Sevgiyle...

ersin obay dedi ki...

Ben teşekür ederim ben insanlara 1999 dan beri bunları anlatıyorum, bunları anlayan oldu anlamayan oldu bu onların sorumluluğu,herkesin yaşam tarzı ve tekahmülü farklıdır. önümüzdeki yükseliş bizim için son fırsatır, zaten bunun için geldik dünyaya hepimizin bir görevi misyonu vardır, biz bunu insanlar ve dünya için yapıyoruz hiç bir çıkarımız yok, insanlar mutlu olsun yeter. Sonuçta halim insanlar bir araya gelecektir, bu yakındır, kendine iyi bak

Adsız dedi ki...

İnsan doğumuyla beraber her şeyi unutuyor ve ancak gerçek anlamda şuurlanabilmesi ,içinde belkide 40-50 yıl geçmesi gerekiyor..Bu günkü insanlık ise sürekli acılar savaş,korku,manipulasyon içinde yaşamaktan asla gönülde olamadı..frekans tutturamadı,bırakın öte tarafta anlaşma yaptığını kim olduğunu bile hatırlayamadı,hatırlamak şöyle dursun çektiği acılar ve başarsızlıklardan dolayı özgüveninide kaybetti..kaldıki ışık işçisi olduğunu hatırlayacak ve misyonuna uygun davranacak.İnancını kaybetti bir çokları dine bile ..ekonomik koşullar illüminati ve manipulasyonları derken çok şey var onların göklerle bağlantılarını koparmalarına sebep olan..aşağısımı yukarısmı derseniz ben derim aşağısı zaga zor.o bakımdımdan bugüne kadar ortaya çıkmayan uzaylı fikrine alışmak insanlar için çok zor oldu ve göte uçan bir kaç ufo dışında hala varlıkları şühheli...sürekli görünmeyen şeylere iman etti insanlık ama rtık görmek istiyor dokunmak hissetmek...ve bunlar bir türlü sağlanamıyorsa ve hala köşe kapmaca oynanıyorsa bunun suçlusu aşağısı değildir.EY YUKARDAKİLER PLANLARINIZI BİR DAHA GÖZDEN GEÇİRİN..TEORİDE Kİ PLAN UYGULAMADA BU ZAMANDA ASLA DİKİŞ TUTTURAMAZ O BAKIMDAN PLANLARI YAPMAYI BİZE BIRAKIN VE OTURUN ÇAYINIZI YUDUMLAYIN...BAKIN NELER OLUYOR..

Unknown dedi ki...

Hiç sonuna kadar inandığı davaya yüreğini koyanla yüreği bir yere kadar olan bir olabilir mi bunda şaşılacak birşey yok, bu ilahi sınav bizim içimizde de gerçekleşmekte gerçekten kendini adayan sevgi dolu yüreklerle kendi kırallıklarını ilan eden ince egolar birbirlerinden ayrılmakta ben size dünyadaki kaosu kelimelere döküp paylaşmaktan yana değilim yaşamak herşeye rağmen çok güzel gerçekten inanılmayı hakeden yüreklere inanmaya devam edin onlar sizi asla mahçup etmezler dünyaanadan evrenin mavi boncuğundan sizlere yürek dolusu sevgilerle....

KHAMON dedi ki...

Dostlarım belkide sizin bulunduğunuz perspektifden burdaki yolunu kaybetmiş galaktik kardeşleimize olan serzenişiniz haklı olabilir ama bizim dünyada bir sözümüz vardır Bekara karı boşamak kolaydır diye ::)) İşde sizler için de bu dünyanın manyetiğine girmeden bu dünyadaki deneyimler hakkında serzenişde bulunak kolaydır.Bilinizki bu misyonumuzla dalga geçen ve bizleri Ti ye alan kardeşlerimiz bulundukları ortamda çok olumsuz yoğun enerjilerle çevrelenmiş durumdalar.Onların üstünden bu yoğunluğu atmaları ve uyanışa geçmeleri için ciddi sarsıntılar ve şoklar yaşanması gerekiyor.
!984 yılında ilk uyanışa geçmeye başladığımda bu realiteden bana rehberlik edecek bir insan evladı yokdu yaşadıklarım ve sizlerin benimle temasınız beni korkutuyordu ve genellikle ozamana kadar olan dinsel inancıma ters şeyler oluyordu buda beni Rabbime ihanetmi ediyoprum şeytanın tuazaklarınamı düşüyorum diye şüphelere düşürüyordu ama hep dua adiyordum ve bu dualarım sonucu bana kuranı kerimden bazı ayetlerin şifrelerini çözüp anlattıklarınızın haklılığını gösteriyordunuz.Bende yoğun bir arayış ortamına girip yunus ların Mevlanaların Hace Bektaşı Velilerin eserlerind sizlerin ayak izlerini gördükçe cesaretlendim ve yolumda ilerledim.Bu istikrarı ve aydınlammaı gördünüzki beni Hizmet platformlarına yönlendirdiniz ve Atatürk Türkiyesinde ve Ana dolu bütünlüğünde çok sayıda hizmet misyonluğunu yürüten derneklerde hizmetlerde bulundum.Ayrıca kişisel çalışmalarımıda devam ettirdim ve hala ettirmekdeyim.Benimle ve anlattıklarıma en yakınıdaki Dostlarım ve ailemdekiler dalga geçiyorlar bazılarıda bana acıyarak bakıyorlardı ama 1999 daki depremden sonra çok kardeşim şokla uyandı beni buldular ve aydınlama talep ettiler.Bu da Dünya planındaki uyanmamış yada uyanmış ama henüz hizmet etme istekliliğini göstermemiş kardeşlerimizden ümidimizi kesmeden çalışmalarımıza devam etmemiz gerekdiğini düşünüyorum.Siz semavi ve Dünyanın iç planlarındaki diğer evrensel bilinçdeki Dostlarımızada Müteşekkiriz.ALLAH ım Dünyaya ve insanlığa hizmetinizde gücünüze güç katsın.

Adnan AŞNAZ

Yorum Gönder