7 Nisan 2013 Pazar

KOZMİK DOĞUM ACISI


Pamela Kribbe tarafından İsa kanallığı
Sevgili dostlar,sizleri gördüğüme çok sevindim.Ve bazılarınız çok uzaktan geldi.Kim olduğunuzu biliyorum ve hepiniz benim için çok değerlisiniz.Benim yolculuğum sizin yolculuğunuzdur,içinizdeki keder ve acıları biliyorum.Bu nedenle ruhlar olarak başladığınız bu yolculuğa dair kavrayışlarımı sizinle paylaşmak istiyorum.

Sizi bu yolculuğun başına götürmek istiyorum,olabildiğince geriye dönerek başlangıca , sizin için yeni ve bilinmeyen olan bu realitede ruhlar olarak doğduğunuz zamana.Zaman mekan aracılığıyla,maddi realite aracılığıyla yolculuğunuza başladığınız o ana götürmek istiyorum.Bu olay çok zaman öncesine dayanır,fakat onunla birlikte taşınan duygular ve yuvadan ayrı olma acısı hala hepinizin içinde.Benim tabirimle bu kozmik doğum acısı,hepinizin günlük duygu ve davranışlarınızın ardında yatıyor.


Hepiniz sürekli olarak hoşnutsuzluk ve içsel tedirginlikle karşı karşıya kalıyorsunuz,’’bir şey arayışı içinde’’ olduğunuz zannıyla.Tamamen yuvada olmamaktan kaynaklanan içsel bir gerginlik söz konusu.Kendinizi rahat hissetmiyorsunuz ya da kendi varlığınızın yuvasında,kendi özünüzde.

Bu temel gerilimden,başkaları tarafından kabul edilme,maddi sahiplik ya da sizi sevilen ve ilgilenilen hissettiren her hangi bir formda dışsal onaylanma arayışı eğilimi ortaya çıkıyor.Kendi dışınızda size devamlı olarak güven tazeleyen bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz,bu gerilimi hafifletip ‘’tamam iyisin’’diyen bir şey.Bu güvenceyi ne kadar arzuladığınıza bir bakın,işte o zaman ne kadar gergin olduğunuzu,içinizde ne kadar acı olduğunu bileceksiniz.

Bu acının kaynağı ve ardından gelen dışsal doğrulanma bağımlılığı hakkında konuşmak istiyorum.Gerçek nedeni çevresinde bir çok katmanı olan bir soğan merkezi gibidir.Dıştaki katmanlar incinmiş,tedirgin ve kendi içinizde yuvada olmama hissiyatına neden olan hayatınızdaki belli olaylardan oluşur.Soğanın merkezine yakın olan derinlerdeki katmanlarda diğer yaşamlardaki duygusal travmatik olaylar bulunur.Yine de şu andaki görüş açıma göre bunlar sadece tetikleyici noktalardır.Eğer tüm katmanları soyup merkeze ulaşırsanız orijinal acıyı keşfedersiniz, yolculuğunuzun en başıyla bağlantılı olan o esas yuva özlemine.

Kendinizi bir sevgi okyanusunun parçası olarak hayal edin, endişe ve kaygılardan tamamen özgür,güvende olarak.Kendinizi her yeri saran , sevgi dolu bilinç tarafından sarılmış ve onun dışındaki hiçbir şeyi bilmiyor olarak hayal edin.İşte bu Yuvanın enerjisi,içinde doğduğunuz enerji.Bu kadim halin hissiyatını anlayabilmek için uykuya daldığınız andaki bilinç halinizi düşünün,zihninizin kontrolü bırakıp bilincinizin alıcı olduğu zamanı. Bu durumu ayrıca dünyevi yaşamınızda ana karnında embriyo olduğunuz dönemden biliyorsunuz.Bilinç bu nazik ve mutlu uyku halindeyken iç ve dış arasında net bir ayrım yoktur,’’sen’’e karşı bir ‘’ben’’ anlayışı yoktur.Bilincin embriyonik rüya durumunda sınırsız bir birlik ve güvenlik hissi vardır.

O kadim zamanlarda , ruhlar olarak siz büyük bir kozmik rahim içinde güven ve sınırsızlık içinde yaşıyordunuz.Ancak belli bir noktada bir şey değişti.Bir çeşit bir parçalanma yaşadınız.Bu doğum sancılarının okyanus bilinciniz boyunca dalgalanıp sizi uykudan uyandırması gibiydi.Bu sizin bireysel ruhlar olarak doğuşunuzun başlangıcıydı.İşte o zaman kendinizi ilk defa sizi içine çeken mevcut birlikten kurtarıp,  kendiniz olarak deneyimlediğiniz zamandır.O ilk an henüz olgunlaşmamış bir ‘’Ben’’ anlayışı mevcuttu.

Parçalanmış olma deneyimi,kozmik rahimden ayrı olma sizi şaşkın ve aklı karışık bir durumda bıraktı.Bunun ne zaman gerçekleştiğini bilme halinde değildiniz,tamamen deneyimleme halindeydiniz.Körü körüne tutunacak bir şeyler arayış içine girdiniz,o bildiğiniz güvenliğe geri dönüş yoluna.Kendinizi kaybolmuş hissettiniz.Dışarıda bırakılmış hissettiniz.Bu bir karanlık anıydı.

Her şeye rağmen Yuvayı terk edip kendinizi Ana Kaynaktan ayırdığınız o an aynı zamanda uçsuz bucaksız bir yaratım anıydı.Bu,deneyimin büyük yolculuğun başlangıcıydı,yaşamın.Garip,engin,isimsiz boş bir karanlık alanın önünüzde durduğunu düşünün.Bu alana küçük fideler olarak girdiniz.Henüz bilinmeyen imkanlarla,olası deneyimlerle dolu bir alandı.Karanlık vardı fakat yeni bir şeyler için de yer vardı.

Kozmik yolculuğunuzun başında uğraşmak zorunda olduğunuz duyguların çoğu son sefer bahsettiğim ‘’kayıp çocukla’’ (Kendi Bilinç Gücünüz yazısında bahsettiğim) karşılaştırılabilir.O yeni doğmuş bir bebeğin önceki yarı-farkındalık uyku hali realitesinden tamamen farklı olan değişik ve alışılmadık bir realiteye alışmak zorunda olduğunda hissettiği duygulardır.Şaşkın ve ağlayan kayıp çocuk imajı yolculuğa başladığınız zamanki içsel yaralarınızı oldukça açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Yolculuk boyunca bir çok şey deneyimlediniz.Bir çok form aldınız,değişik bedenlerde yaşadınız ve sonunda buraya,Dünya gezegenine düştünüz.Dünya,büyük bir yaratıcılık ve bir çok olasılığın mevcut olduğu bir yerdir.Mümkün olan olasılıklara ve deneyiminizin zenginliği ve derinliğine rağmen hala kendinizi evsiz(yurtsuz) hissetmeye devam ediyorsunuz.İçinizde derinlerde bir yokluk hissi var,sanki bir şeyler eksik ve bunun ne olduğunu bilmiyorsunuz,fakat sizin için esas olan iyi hissetmektir.Eksik olan ise bir zamanlar kozmik rahimden bildiğiniz en temel sevgi hissi ve duygusal güvenliktir.Bu koşulsuz aidiyet ve güvenlik hissi mutluluğunuz için gereklidir,kendinizi ifade etmek ve kendi değerinizi hissetmeniz için ve Yuvadan ayrıldığınız andan beri bunu arıyorsunuz.Uzun,çok uzun bir zamandır kozmik doğum acınızı iyileştirmeye çalışıyorsunuz.

Şimdi size sormak istediğim şey,Yuvadan ayrılırken ortaya çıkan o derinlerdeki orijinal yaranın farkında olup olmadığınızdır. Orijinal bütünden ayrı olma hissini ruhunuzun içinde bulabiliyor musunuz?Bu zihin tarafından açıklanamayan bir bütünlük ve birlik halidir,sadece kalbinizde onun bir parçası olduğunuzu hatırlayabilirsiniz.

Dikkatinizi orijinal doğum acısına çekerek,onun içinizde uyardığı derin duyguların-şu ana kadar hissettiğiniz yalnızlık ve yuva özleminin- farkına varmaya başlayarak,iyileşme sürecini başlatabilirsiniz.Mümkün olan en derin seviyede kendinizi iyileştirmeye başlayabilirsiniz.İşte buradan acınızın merkezine ulaşabilirsiniz.

Burada hazır bulunanlar veya bu kelimeleri okuyan herkes yeni bir bilinç seviyesine doğru büyüyor.Kendiniz için içsel güvenlik dayanağı ve koşulsuz sevgi oluşturma arayışındasınız.Kozmik rahim hissiyatını kendi kendinize,kendiniz için yeniden oluşturuyorsunuz.Göreviniz budur,ruhani amacınız.Yuvanın içinizde olduğunu,merkezinizde ilahi güvenlik ve birlikten bir parça taşıdığınızı fark ettiğiniz an, işte o zaman gerçekten kim olduğunuz hakkında huzurlu ve rahat olabilirsiniz.Artık dışsal bir onaylama gereği yok.Başkaları tarafından taktir edilmek ve ilgilenmek iyi hissettiriyor fakat artık ona bağlı değilsiniz.

Yeni Dönemin gelişi,acılarının merkezinin farkına varan ve onunla yüzleşmeye cesaret eden bireylere bağlıdır. Bu gelişme döneminde,sadece mevcut hayatınızda ve belki de önceki yaşamlarda oluşan acı ve travmalara bakma zamanı değil,tüm bunların ötesine geçip orijinal yaraya değinme zamanıdır.Bu acıyı kalbinizde bilinçli olarak hatırlayıp farkına vardığınız an onunla ilgilenmeye hazırsınız.Yardım için ağlayan yeni doğmuş kozmik çocuğu kollarınız arasına almaya hazırsınız.O,sizi negatif korku,öfke ve umutsuzluk duyguları aracılığıyla çağırıyor.

Kozmik doğum acınızla nasıl baş ettiğinizi anlamanın bir yolu da yaşamınızdaki ilişkiler alanına bakmaktır.İnsanlar genelde en derin yalnızlık ve korku hislerindeki rahatlamayı yakın ilişkilerde bulmaya çalışır.Yapmaya çalıştıkları şey içsel boşluklarını başka birinin enerjisiyle doldurmaktır.Başka birinin ilgisi,onayı ve özeni acılarını dindirir.Bir anlamda kendi incinmiş çocuklarını partnerlerine yüklerler.Bu çok tehlikeli bir oyundur.Er ya da geç partnerler duygusal olarak birbirine bağımlı hale gelir.Önceki sevgi ve bağlanmışlık hisleri kurnaz ya da o kadar da kurnaz olmayan bir güç oyununa dönüşür.Başkası tarafından sevilme hissine bağlı olduğunuz zaman onun enerjisini kendiniz için istiyorsunuz ve bu her zaman eninde sonunda bir mücadele ve çatışmaya yol açar.Her zamankinden daha çok yalnızlığa düşeceksiniz.(Bu konuda daha fazla açıklama için ‘’Yeni Dönemde İlişkiler’’ bölümüne bakın)

Her zaman yalnızlığın,dost ya da hayat arkadaşı eksikliği ile ilişkili olduğunu düşünüyorsunuz ve çözüm ise yeni bir dostta ya da sevgi ilişkisinde yatıyor.Fakat bu düşünce çizgisinde,acının nedeninin ve çözümünün kendi dışınızda olduğunu farz ediyorsunuz. Eğer bir ilişkiye bu şekilde başlıyorsanız,eninde sonunda içsel yaralarınızdan dolayı diğer insanı sorumlu tutup kendinizi mağdur hissetmeniz olasıdır.İçinizdeki boşluğu doldurmak için başkasına ihtiyaç duymak kendinizi en başta güçsüzleştirmek demektir.

Yakın ilişkiler alanı,taşıdığınız kozmik doğum acısını size oldukça fark ettirebilir.Ne kadar sıklıkla hayatınızda başka bir insanın varlığına ihtiyaç duyduğunuza bir bakın.Bu aslında içsel varlığınızın içe dönüp içerdeki kayıp çocuğu bulmanız gerektiği yönündeki bir sinyalidir.Yalnızlığınıza çare bu içe dönüşte,duygusal yükü sizin için taşıyan değerli çocuğun dikkatlice kucaklanmasında yatmaktadır.Bu çocuğun sorumluluğunu üstlendiğiniz zaman,onunla bağlantı kurduğunuz zaman ve sevgi dolu bir ebeveyn olarak ona rehberlik ettiğiniz zaman,ilişkilerinizi salıveriyorsunuz.Artık özgür ve bağımsız bir şekilde diğer insanlarla bağlantı kurabilirsiniz.

 çeviri:utku maden

Kaynak: http://www.jeshua.net/healing/healing2.htm

0 comments:

Yorum Gönder