16 Ocak 2013 Çarşamba

BAŞMELEK MİKAİL YÜKSELMEYÎ BEKLERKEN NE YAPIYORSUNUZ?




Sevgili üstatlar, gelişiminizi izledikçe, düşünce kalıplarını­zın "Işık; miktarı'nı ölçtükçe, ve Yaratıcı bilincin muh­teşem enerjilerini bütünleştirmek için çabalarınızda ne kadar cesur ve yiğit olduğunuzu inceledikçe, hayret verici gelişiminize şaşırdığımız kadar mutlu da oluyoruz. Nega­tif düşünce formlarının girdapları, eterlerde dönmekte, ve iyonlardır insanlığı etkilemekte. Ve bunlar şimdi, yavaş yavaş, (ruhu ya da aklı) geliştirici düşünce formları olan umut, ilham, neşe ile birlikte kıtlığın, bolluğun herkesin Tanrısal, doğuştan hakkı olduğu garantisine dönüştürülebildiği sadece dengesiz, negatif bir düşünce formu oldu­ğu bir realite ile yer değiştirmekte. Her birinizin mirasını­za sahip çıkmak için yapması gereken tek şey, değerli olduğunuzu gerçeğiniz olarak kabul etmek ve sonra bu realiteyi pozitif düşünceleriniz, eylemleriniz, ve faaliyetleriniz ile pekiştirmektir.


İnsanlık ve Dünya için muhteşem bir yeni vizyon, güçlü bir "muhtemel gelecek" şekillenmiş durumda ve anbean büyüyüp güçlenmekte, öyle bir gelecek ki bütün insanlı­ğın olduğu kadar, mineral, bitki, hayvan, insan, Devi, ve elemental alemlerinin de barış içinde bir arada var olacağı, el değmemiş güzellikte, tertemiz suları, tertemiz sağlıklı havası olan bir Dünya; bolluk içinde, kimsenin açlıktan, evsizlikten ya da fırsatsızlıktan dolayı acı çekmediği bir Dünya; farklı ırkların, kültürlerin, inançların, ve geleneklerin onurlandırlıp saygı gördüğü, kimsenin kendi inanç­larını başkalarına empoze etmeye çalışmadığı ya da başkalarının kendi gerçeklerini yaşama ve kendi adetlerini devam ettirme haklarını reddetmediği bir Dünya olacak. Dikkatinizi ve düşüncelerinizi, eskinin kendinizi sınırlayan düşünce kalplarından, yavaş yavaş, daha da çok çektikçe, [o düşünce kalpları] çözülecek ve etkisiz hale gelecek. Tekrar ve tekrar söylemedik mi, 'Düşüncelerin enerjileri vardır, pozitif ya da negatif, ve neye odaklanırsanız onu enerjinizle büyütürsünüz."?

Bir çoğunuz "yükseliş" ve yüksek boyutlardaki cennette yaşama arzusuna kapılmışsınız, yolculuğun muhteşemliğini, harikalığını deneyimlemenin güzelliğini, mutluluğu­nu, ve yararlarını unutuyor ve göz ardı ediyorsunuz. Yeni farkındalığın ya da genişlemiş bilincin her yeni aşaması­nın, kendine has zevk alınacak, tadı çıkarılacak mucizeleri vardır. Eski kendinizi sınırlayan, acı dolu düşünce formu­nu, alışkanlığı ya da içinizdeki uyumsuz enerjileri bıraktı­ğınız her seferinde değişim geçirirsiniz, ve maskelerinizin bir kısmından (ya da büyük bir parçasından) kurtulursu­nuz ki bu, Tanrı Benliğinizin başka bir yüzü ile bütünleş­menizi sağlar. Böyle yaparak, yavaş yavaş yeni bir güçlenmiş '"siz" yaratmaktasınız; bir çok yeni kavrama olduğu kadar yeteneklere de ulaşabileceğiniz yeni bir realite yaratmaktasınız, ve Ruhun ince nüanslarına karşı olan has­sasiyetiniz, mucizevi bir şekilde etrafınızda ortaya çıkıyor.

Yıllardır öğretilerimizi takip edenleriniz farkındadır ki Dünya gezegeni üzerindeki Ruhun / insan deneyiminin ana teması, çok-boyutlu Benliğiniz ile dengeye/uyuma ve birliğe ve Her şey ile birlik bilincine geri dönme büyük amacı ile birlikte, ayrılık dualite ve kutupluluk (zıtlık) idi. Her biriniz, Tanrı Benliğinizi yüzlerce bireysel bilinç kıvılcımına parçaladınız çünkü Yaratıcının Kutsal Emrini yerine getirmeyi göze adınız, "Git ve benim adıma yeni sonsuz dünyalar yarat." Yol boyunca birçoğunuz, evren­sel bir kuralın varlığını unuttunuz: "Yarattığını deneyimlemek zorundasın."

Birçok arayış içindeki insan, bu yola geri döndü ve Spirit (Ruh) ile uyum ve birliğe yöneldi çünkü her biriniz geç­mişin acı ve kederinden öyle yorulmuştunuz ki ruh benliğiniz sonunda dikkatinizi çekebildi: Ruh'un fısıltılarını dinlemeye hazırdınız. Gayretle yüksek gerçeğini ara­yanlarınız, ve yaşamak için çabalayanlarınız ve o gerçeğin bir örneği olanlarınız artık ödüllerini toplamakta. Kont­rol atında olduğunuzu ve kaderin kaprisleri ile oradan oraya çarpmadığınızı öğreniyorsunuz; hiç kimse tarafın­dan ne cezalandırılıyorsunuz ne de ödüllendiriliyorsunuz çünkü düşüncelerinizden ve hareketlerinizden siz sorum­lusunuz ve kendi realitenizi yaratmaktasınız... HEPSİNİ! En sonunda fark ediyorsunuz ki hiçbir şeyden feragat etmiyorsunuz, ama iradenizi Yaratıcının iradesi ile birleştirdiğinizde, sınırsız mucize ve ihtimallerin hayatınıza girmesi için yol yaparsınız.

Çoklu çakra sistemimizin bütün yüzlerini tekrar uyum içme getirmenin ve Tanri-Bilincinin Işınlarının erdemleri, özellikleri ve niteliklerini bütünleştirmenin ve dengelemenin öneminin derinliği hakkında konuşmuştuk. Ge­çen ayki mesajımızda, bir kez daha akli/duygusal/ruhsal beden alanlarınızı/doğanızı uyumlama kavramı üzerine eğilmiştik Varlığınızın bir yüzü dahi dengede değilse, diğerleri de maksimum potansiyellerinde çalışamazlar. Sizler, birleşmiş bilinç ile karmaşık; bir ruhsal/İnsan var­lıksınız. Birçok insan, bedenin fiziksel duyularını, ruhsal doğasının sübtil duyularından daha çok önemsemiştir. Daha çok akli bir dünyada yaşayan bir kişi kalbinin/ ruhunun/duygularının mucizelerinden, gücünden ve zevklerinden mahrumdur. Duyguları tarafından yönlen­dirilen bir kişi hiçbir yapısı, temeli olmayan kararsız (dengesiz bir dünyada yaşamaktadır, ve günlük olayların ve çevresindekilerin kolay etkisi atında kalır. Ruh ile bağlantısı kopmuş bir kişi umutsuz bir hayat sürer, ve fiziksel dünyada elde ettiklerinin ya da başardıklarının bir önemi yoktur, ruha güç vermeyen bir varoluş içindedir, parlak olmayan ve bir mutlu sonu olmayan br hayat yaşamaktadır. İnsanlık binlerce yıldır "Ruhun duygula­rına odaklanmıştır, ve "ruhsallığın bilimsel ya da zihinsel yönlerini" göz ardı etmiştir. Tümevren ve bütün Yaratılmışlar, Yüce Yaratıcının koymuş olduğu sabit evrensel kurallar atında işlev görmektedir. Kuraları bilin ve onlarla yaşayın: Yaratıcının iradesi ile birsiniz, ve evrenin bütün güzelliği, cömertliği ve bolluğu sizindir.

Dört düşük bedensel istem dediğimiz fiziksel, aklî, duygusal ve ruhsal bedenlerini kendi ilerinde uyum/denge durumuna getirmek, her bir çakranın enerjileri ve bu enerjilerin dört bedensel sistemi nasıl etkiledikleri hak­kında bir anlayışa ulaştıktan sonraki adımdır. Duygusal zihninizi ve aklî sezginizi uyarmanız ve çalıştırmanız şarttır. "Değişen ego"nuzu yeniden tanımlamalısınız, ve egonuz ile ruhunuz arasındaki gerekli ilişkiyi yeniden yapılandırmalısınız. Ego, ruhun yönlendirmesi altında olmalıdır aksi şekilde değil, ki böylece dikkatinizi, realitenin dış dünyasının illüzyonu yerine, "realitenizin iç dünyası"na verirsiniz. Daha fazla, size anlık tatmin ya da mutluluk verecek bir olayın, bir insanın ya da bir şeyin, kısa süren ve beklentilerinizi kıran şeylerin peşinden gitmezsiniz. Kişisel-değerinizi doğrulamak ve duygusal ve ruhsal açlıklarınızı doyurmak için içinize döndüğünüzde, sınırsız besin kaynağını kullanacaksınız.

Birçoğunuz güçlü birinci, üçüncü ve beşinci Işın enerjile­rini deneyimlemeyi seçtiniz ki bu sizin beyninizin nere­deyse sadece sol (akli) tarafını kullanmanıza neden oldu. Hayatınızdaki derslerin ana hedefi, beyninizin sağ (duygusal tarafını kullanmanız, ve doğanızın duygusal yüzlerini inceleyip bütünleştirmenizdir. İkinci Işın insan­ları bedensel doğalarında dengede olmaya daha çok yatkındırlar, böylece beyinlerinin hem sol hem de sağ tarafı­nı araştırır ve kullanırlar. Dördüncü, altıncı ve yedinci Işınları, ruhsal, duygusal ve aklî ışınları olarak deneyimlemeyi ve bunları dengelemeyi seçenler, çok duygusal olma eğilimindedirler ve dünyaları bir duygusal kaykay olarak görülür. [Onlar için] bir denge kurmak ya da uyumlu bir varoluş içinde yaşamak çok zordur.

Amacınız, fiziksel varlığınızın ana çakralarını, akli ve duygusal enerji alanlarınızı dengelemek ve Ruhsal özü­nüz ile onları aydınlatmak için harmanlayıp) uyumlamaktır. Her bir kategoriyi tanımlayacağız ki böyle­ce neye odaklanmanız ve neyi düzeltmeniz gerektiğini süratle tanımlayabilirsiniz.

AKLÎ / AKLÎ BEDEN ALANI * İnançlarınız, fikirleriniz, ve bilginiz, duygusal ya da ruhsal onaylamadan geçi­rilmeden, kitaplardan ve tarihsel/geleneksel gerçeklerden türemiş. Gayet analitik, sık sık katı, yargılayıcısınız ve zihinsel kontrolü devam ettirmek zorundasınız. Kısıtlı görsel yetiye sahipsiniz, ve sadece elle tutulabilir ve bi­limsel olarak kanıtlanan şeyken inanırsınız.

AKLÎ / DUYGUSAL BEDEN ALANI * Aklî sezgilerinize güvenmeyi öğrenmişsiniz, çünkü bitip tükenmeyen AYDINlanma talebinizle ulaştığınız yüksek gerçekleri doğrulama ve bütünleştirme çabasındasınız. Gerçekleri­nizi kalbinizin/ruhunuzun denetiminden geçirerek onay­lıyorsunuz ve sonra elinizden geldiğince bu gerçekler doğrultusunda yaşıyorsunuz. Yeni genişlemiş düşünceler ve kavramlar norm haline geliyor.

AKLÎ / RUHSAL BEDEN ALANI * Tanrı Işını ve ruh Işınının özelliklerini, niteliklerini ve erdemlerini bütünleştirdikçe ve şimdinin Hareketiz Noktada yaşamayı öğendikçe, süper bilinçli zihninizin bilgeliğinden faydalanmayı öğreniyorsunuz. Geçmişi şifalandırma, geleceği yazma ve şimdinin gücünde yaşama süreçlerini mükemmelleştirmişsiniz.

DUYGUSAL / DUYGUSAL BEDEN ALANI * Duy­gusal bedeniniz içinizdeki itici güç olduğunda, kitlesel bilincin ve değişen egonuzun güçlü, duygusal akımına karşı hassas olursunuz. Duygularınızın sizi arzularınız ve istekleriniz ile nasıl yönlendirdiğini ve yönettiğini inceleyip keşfetmelisiniz, ve içgüdülerinizi yakından incelemelisiniz.

DUYGUSAL / AKLÎ BEDEN * DUYGUSAL ZEKA * Odaklanmış niyetiniz ile birlikte yaymış olduğunuz duygusal enerjiler, yaratma işlemindeki en önemli parça­lardan biridir. Duygusal ve aklî bedenleriniz arasında güç dengesi olduğunda, kendinizi anlamaya ve hareketlerini­zin ardındaki itici gücü tanımlamaya başlarsınız. Evrensel kuralların nasıl işlediğini anlamaya başlayınca, iradenizi Tanrının iradesi ile uyumlamayı öğrenirsiniz. Arzulanan hedefinize doğru kararlı bir şekilde ilerledikçe, istenen mod, "duygusal ayrılma"dır.

DUYGUSAL / RUHSAL BEDEN * İçinizdeki Ruhtan ve Tanrımızdan, Tanrı Işını ile bakım (koruma) alırsınız. Kendi-değerinizin onaylanması için dışınıza bakmayı bir kenara bırakırsınız. Ani iniş ve çıkışları daha fazla deneyimlemezsiniz, fakat sizin için mevcut olan çeşitli çok-boyutlu ifadeleri birleştirmek için bilincinizi genişle­terek dünyada yaşamayı öğrendikçe, neşe veya mutluluk haline bürünürsünüz (girersiniz). Amaçlarınızı gerçekleştirmek için çabalama arzusunda iseniz eğer, hayal ettiğiniz her şey olma ya da her şeye sahip olma garantisini arttırırsınız. Melek yardımcılara güvenmeyi ve varlıklarından güç kazanmayı öğrenirsiniz.

RUHSAL / AKLÎ BEDEN ALANLARI * Ruh benliğinizin zekasını kullanmaya başladığınızda, Kozmik Kayıt­ların sınırsız imkanlarından faydalanırsınız. Beşinci bo­yuttaki Güç/Işık; Piramidinizi yaratıp kullandıkça, üçün­cü/dördüncü boyutun bozukluklarının (engellerinin, sorunlarının) üstünden atlayıp geçmeyi öğrenirsiniz. Bu, mucizelerin gerçekten başladığı zamandır ve bilirsiniz ki tüm çalışmalarınızda Ruha eşlik etmektesiniz.

RUHSAL / DUYGUSAL BEDEN * Sevgi duygularınızı yumuşatıyor, ve hala "insan doğası"na sahip olmanıza rağmen, ayrılmayı (duygusal ayrılma) öğrendiniz, ve haya­tınızdaki olayları daha yüksek bir açıdan -kendilerinin efendileri olanlar gibi- görüyorsunuz.

BÜTÜNLEŞMİŞ RUHSAL / AKLÎ / DUYGUSAL / FİZİKSEL BEDENLER * Tanrı Benliğinizin bütün yüzleri ile birleştikçe, yükselmiş bilinç hali içinde yaşıyor­sunuz. VAROLMA haline girme halini terk ediyorsunuz. Duru-görü ve saf niyeti geliştirmişsiniz, ve illüzyon sisi artık; sizi etkilemiyor. Tanrısal yaratılmamış potansiyel deposundan, büyük imgelemlerinizi (vizyonlarınızı ve arzularınızı yaratıyorsunuz, ve evren ve bütün Yaratılmışlar ile uyum içinde yaşıyorsunuz. Daha sonra, birleşmiş, ışık saçan İNSAN FORMUNDAKİ RUHSAL VARLIK olarak görülüp tanımlanacaksınız.

Sevgili üstatlar, size araçlar ve bilgi sunabiliriz, sizi cesaretlendirebilir ve size ilham verebiliriz, fakat bilgiyi bilge­liğe çevirme ve sizi bekleyen Tanrısallığınızı ve yücelmiş halinizi sahiplenmeniz için gerekli olan hareketi yapmayı arzulamasınız. Yolculuğunuzda, sizin sadık bir yoldaşı­nızım ve sınırsız bir sevgiyle seviliyorsunuz. BEN Başmelek Mikail.



Kanallık Ronna Herman

Tercüme: Semra Ekmekçi

0 comments:

Yorum Gönder