Sevgili üstatlar, değişim rüzgarları iç ve dış dünyanızda sertçe esmekte, ve siz genellikle kader rüzgarına kapılmış gittiğinizi hissediyorsunuz. O kadar çok yeni bilgi ile bonbardıman ediliyorsunuz ki bedeniniz ve beyniniz aşırı yüklenmiş durumda. Dünyanızdaki her şey öyle hızlı değişiyor ki daha fazla “norm” olarak kabul edilen şeylere tabi olamıyorsunuz. O kadar çok bilgi fazlalığı var ki neye inanacağınızı bilmekte zorlanıyorsunuz. Eski kavramlar, güncelleniyor ve Doğu ve Batı Dünyasının felsefeleri harmanlanıyor çünkü yüksek yaygın gerçekler bilginize sunuluyor, çünkü insanlık kaderindeki ruhsal yetişkinler ve üstatlar olmak için mücadele ediyor.
AYDIN-lan-ma için bir çok yol ve birçok gerçek varyasyonu ve seviyesi var; yine de, evrensel kurallar ve Yaratıcı gerçeği değişmezdir. Her dinde temel gerçekler vardır, dogmayı, insan yapıtı batıl inançları ve kısıtları sıyırıp atarsanız, göreceksiniz ki farklılıktan çok benzerlikleri var. Diğerlerinin inançlarını kritize etmek ve kınamak yerine, ortak temelde birleşen bir anlayış aramak daha iyi olmaz mıydı? İnsanlığın önemli bir kısmı, diğer dinlerin öz ya da temel inançları hakkında en ufak bir fikre bile sahip değil, ve hatta kişinin kendisine ait olmayan tüm inançların kınanması söz konusu. Geçmişteki ve bugün dünyanın her yanını saran savaşların esas sebebi, çatışan dinsel inançlara dayanmaktadır. Ne kadar üzücü ve beyhude. Hiçbir zaman kazanan olamaz; üstünlük kurma arzusu ile öfke ve hiddet içinde herkes kaybeder.
Mesajcımdan, Batı ve Doğu dünya görüşlerinin arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları hakkında, dünyadaki önemli dinlere genel bir bakış sunması için bir araştırma yapmasını ve size kısa bilgiler vermesini istedim. Tüm dünyadaki kardeşlerinizin geleneklerini ve inançlarını anlamanız önemlidir eğer tekrar-birleşme ve uyum yolunda ilerlemek istiyorsanız. İnsanlık yavaş yavaş dar izolasyon kavramından ve dünyevi “din”den genişlemiş/yaygın ve bağlı ruhsallığa doğru ilerliyor ki böylece sizden daha bilgili ve güçlü olduğunu düşündüğünüz birine dönmek/yönelmek yerine içe yöneliyor ve Yaratıcı gerçek ve evrensel kurallara size rehberlik etmesi için kendi İlahi Kaynak’ınız ile bağlantıya geçiyorsunuz. Geçmişte, insanlık çoğunlukla “sürü-psikolojisi” içerisindeydi ve diğerleri tarafından tanımlanmış insan yapımı dini kurallarını takip etmek ortak bir uygulamaydı: korkuya gömülmüş dogmatik ya da batıl inançlar.
Burada, bazı benzerlikleri ve farklılıkları sıralayacağız:
BENZERLİKLER
Tanrı Kavramı
Doğu görüşü: Yüce Tanrı, tüm ruhların ve her şeyin yaratıcısı inancı.
Batı görüşü: Yüce Tanrı, tüm ruhların, herşeyin, meleki varlıkların yaratıcısı inancı.
Selamet ve Tanrının İradesi
Batı görüşü: Selamet ancak Tanrının arzusuna sıkı itaat ve O’nun merhameti ile olabilir.
Doğu Görüşü: Selamet, Tanrının arzusuna sıkı itaat ile olur, genellikle bir mesih, peygamber, ya da rahip (din adamı) yoluyla.
Yaşam Üzerine
Doğu Görüşü: Ahlaklı yaşam, ruhsal gelişme için esastır, çünkü yanlış düşünceler, sözler ve eylemler sizi ruhsal özgürlükten alıkoyar.
Batı Görüşü: Din, etik ve ahlaki yönetime dayanır, tıpkı on emirde olduğu gibi; aksi sizi Tanrı’dan uzaklaştırır.
Gerçeğin Doğası Üzerine
Doğu görüşü: Beş duyunun ötesinde deneyimleyebileceğimiz başka realiteler de vardır. Ruh ölümsüzdür, ve sonsuzdur, ve mutlaka tekrar doğuş döngüsünden serbest bırakılacaktır.
Batı Görüşü: Dünya üzerinde deneyimlediklerimizin ötesinde bir realite mevcuttur. Ruh ölümsüz ve sonsuzdur, Tanrı’nın varlığında sonsuza kadar yaşar ya da sonsuz cehennemde O’ndan ayrılır.
Farklılıklar
Yaratım Üzerine
Doğu Görüşü: Evren sonsuz yaratım, korunma ve yıkım döngüsünün içinde var olur. Dünyanın kesin bir sonu yoktur. Bizler Tanrı’nın bir parçasıyız ve Tanrı içimizdedir. Birlik vurgulanır.
Batı Görüşü: Dünya, Tanrı tarafından yaratılmıştır ve gelecekte bir gün yok edilecektir. Tanrı, dünyanın dışındadır ve onu yukarıdan yönetir. Dünyanın ve insanlığın ikilik doğası vurgulanır.
Gerçek Tanrı
Doğu Görüşü: Tek ve mutlak bir Tanrı vardır. Bütün ruhlar, anlayışları, huyları ve olgunlukları doğrultusunda bir deneyimden geçerek Tanrı’nın merhametini alacaktır. Tanrı, saf sevgi ve Bilinçtir.
Batı Görüşü: Tek bir gerçek Tanrı ve tek bir gerçek din vardır. O dini kabul edenler Tanrının merhametine sahip olacaklardır; diğerleri, tövbe edip “sizin” Tanrınıza gelmedikçe, sonsuza kadar cehennemde azap göreceklerdir. Tanrı hem sevgi hem de nefret doludur.
Tanrıyı Bilmek Üzerine
Doğu Görüşü: Tanrının kişisel, içsel ve genellikle gizemli deneyimi, Doğu dinlerinin temelini oluşturur. Kişi, dünya hayatı boyunca Tanrıyı bilebilir ve bilmek zorundadır da. Kişisel yönlendirmeli ve içe dönüktür.
Batı Görüşü: Tanrıyı kişinin kişisel olarak bilme arzusu küstahlıktır. Dinin temeli deneyim değil inançtır, sadakattır ve dürüst bir yaşamdır. Sosyal olarak yönlendirmeli ve dışa dönüktür.
Cennet ve Cehennem Üzerine
Doğu Görüşü: Tanrı, sevgidir ve bütün ruhlar onun bir yüzüdür/parçasıdır. Bütün ruhlar dharma’ya (aydınlanma ve evrensel kurallar ile uyuma) doğru karma etkileşimlerini deneyimlerken rehberlik alırlar. Cehennem alt astral boyutlardır, fiziksel ya da sonsuz bir yer değildir. Karmik acı çekme, yaşamda ya da yaşamlar arası dönemde yaşanan bir zihinsel haldir. Aslında şeytan yoktur. Her şey iyidir. Her şey Tanrıdır. Sadece sezgisel-akli zihnimizin üzerindeki perde bizi Tanrı ile aramızdaki kişisel ilişkimizi farketmemizden alıkoyar.
Batı Görüşü: Yargı gününde, yaşamış bütün ruhların fiziksel bedenleri yeniden yaratılacaktır. Saf ruhlar cennete girmeye hak kazanırken, günahkarlar sonsuza kadar cehenneme gönderilecektir. Dünya üzerinde, Tanrının isteğine karşı koyan gerçek bir kötülük vardır. Şeytan ve iblisleri bu kötülüğe can verirler; insanın içinde kötü eğilimler oluşturur ve Tanrının buyruklarına uymayı reddettirirler.
Ana Dünya Dinleri Üzerine Kısa Bilgiler
Hinduizm: Hinduizm, dünyanın en eski dinidir; yazılı tarihten öncesine kadar gider, ve kurucusu bir insan değildir. Ana kitabı Vedalar’dır. Yaklaşık bir milyar takipçisi vardır, çoğunluğu Hindistan’dadır. Hinduizm, inananlarının tek, herşeyi-kaplayan, hem Yaratıcı hem de yaratılmamış realite olan bir Yüce Varlığa inandığı, engin ve derin bir dindir. Tanrı ile birliğe doğru tüm ruhların tekamül ettiğine ve tekrar doğuş döngüsü ile ruhsal bilgi ve özgürlük kazanacaklarına inanırlar. Karmaya, etki-tepki yasasına inanırlar; buna göre, herbir varlık, düşünceleri, sözleri ve eylemleri ile kendi kaderini yaratır.
Budizm: Budizm yaklaşık 2500 yıl önce Hindistan’da başlamıştır ve Gautama Siddhartha Buddha “Aydınlanmış Kişi” tarafından kurulmuştur. Buda’nın temel öğretileri Dört Asil Gerçek adlı kitapta toplanmıştır. Çin’de, Japonya’da, Sri Lanka’da, Tayland’da, Burma’da, Kore’de ve Tibet’te üç yüz milyondan fazla inananı vardır. Üç mezhebe ayrılmıştır: Theravada, Tibetan ve Mahayana. Zen Budizmi, Batıda daha çok bilinir, Japon Mahayana okuludur. Hayattaki amaçları nirvanadır. “Orta yol”a inanırlar, uç noktalar olan ifrat ve tefritten uzak durup orta düzeyde yaşamak gerektiğine inanırlar. Yaşayan tüm canlılar için sevgi ve merhamet duyarlar, ve insanın gerçek doğasının İlahi ve sonsuz olduğuna inanırlar. Karma, dharma, ve reenkarnasyona ve Dünyadan geçişin, ölüm ve doğum döngüsünü sonlandıracak bir fırsat olduğuna inanırlar.
Taoizm: Taoizm yaklaşık 2500 yıl önce Çin’de başladı ve Konfüçyusun, rüzgar ve bulutlarla uçan dragon olarak tanımladığı Lao-Tzu tarafından kuruldu. Tao-te-Ching, ya da “Yol ve Erdemin Kitabı” tüm kitapları arasında en kısa olanıdır, sadece 5000 kelime içerir. Yaklaşık 50 milyon inananı vardır, daha çok Çin’de ve Asyanın diğer kısımlarında yer alırlar. Tao ya da Yol, asla sözlerle ifade edilememiştir, arayışta olanın, içinde keşfine bırakılmıştır. Taoizm’in ilk amacı, Tao’nun mistik sezgisi, temel anlam, bölünmez birlik ve mutlak realite olarak tanımlanabilir. Tao’yu farkeden, bilincin katmanlarını sıyırıp atmış ve her şeyin içsel gerçeğini görmüştür. Taoistler, tüm yaratımın birliğine, fiziksel alemlerin ruhsallığına ve tüm insanlığın kardeşliğine inanır.
Konfüçyusculuk: Konfüçyusculuk 2500 yıl önce Çinde, yüce bilge, K’ung-fu-tsu (Konfüçyus) ve İkinci Bilge Meng-tzu (Mençus) tarafından kurulmuştur. Temel kitapları: Konuşmalar, Anlamın Doktrini, Büyük Öğreti ve Mencus. Daha çok Çinde, Japonyada, Burma ve Tayland’da olmak üzere 350 milyon taraftarı vardır. Konfüçyusculuk, 25 yüzyıldır, Çin’in baskın felsefe sistemi ve Çin yaşamının her yönünde aydınlatıcı yol olmuştur. Konfüçyus, kişilerin kusursuz erdem, doğruluk, kişilik geliştirme konusunda çalışmasını istemiştir. Gerçek dolu bir yaşam yaşayarak, bencil olmadan hizmet ederek, tevazu, basitlik, sükunet ve çabasız eylem ile Sonsuza uyum sağlayarak ruhsal anlamda insanın büyüyebileceğini öğretmiştir. Tanrının yüce BİR, sonsuz güçte, ölümsüz, Yaratıcı, tüm zamanın ve mekanın ötesinde olduğuna inanırlar. Tüm yaratımın bir olduğuna, fiziksel alemlerin ruhsallığına ve tüm insanların kardeşliğine inanırlar.
İslamiyet: İslamiyet yaklaşık 1400 yıl önce şimdiki Suudi Arabistan’da ortaya çıkmıştır. Muhamed Peygamber tarafından kurulmuştur ve ana kitabı Kuran’dır. Bir milyardan fazla inananı vardır, daha çok Orta Asya, Endonezya, Pakistan, Bengladeş, Afrika, Çin ve Doğu Avrupada bulunurlar. İslamiyetin iki ana kolu vardır. Sünniler Muhammedin politik halefinin takipçileridir. Şiiler ise Muhameddin ailevi halefinin takipçileridir. İslam “itaat” demektir, Allah’ın iradesine teslimiyettir. Teslim olanlara Müslüman denir. İslamiyet, 5 şarta dayanır. Doğruluk, nefse hakimiyet ve Tanrı karşısında tevazu İslamiyet için önde gelen erdemlerdir. Oruç, hac, namaz ve sadaka Allah’ın lütfu için gereklidir. Ruhun sonsuz olduğuna, dünyada bir kez bedenlenildiğine ve Dünya üzerindeki yaşam ve inacına göre ölümden sonra cennet ya da cehenneme gittiğine inanılır. İslamiyetin temel amacı sonsuz yaşamın, hem fiziksel hem de ruhsal olarak, Allah ile göksel cennette zevkine varmaktır.
Yahudilik: Yahudilik, 3700 yıl önce Mısır’da, şimdiki İsrail’de başlamıştır. Nesli başlatan İbrahim ve Yahudi kavimleri Mısırdan kölelikten kurtaran Musa tarafından kurulmuştur. Kitabı, Torah’dır (Eski Ahit ve Talmud’un ilk beş kitabı - Tevrat). Yaklaşık 12 milyon inananı vardır, yarısından çoğu Amerikada yaşamaktadır. Yahudiler, ortodoks, muhafazakar ve reformistler olarak üçe ayrılmıştır, başka bölgesel kolları da vardır. Yahudilerin dini, tarihlerinden ayırılamaz. Yahudiliğin en baskın özelliği sıkı tektanrıcılığıdır. Tek Tanrıya ve tüm yaratımın ondan geldiğine karşı sarsılmaz bir inançları vardır. Günlük varoluşun kutsanması, sinagogda ibadet, dua ve Tevrat okuma vurgulanır. Mesih şeytanı altetmek ve Tanrının krallığındaki doğrucuları ödüllendirmek için geldiğinde Tanrının kurallarına uymanın armağanlar getireceğine inanırlar. Ondan sonra Tanrının varlığının ve sevgisinin zevkine varılacaktır. İnsanın iki kutbu olduğuna inanırlar: iyi ve kötü. Kişi Tanrının yasasına uyabilir ya da Tanrının yaratımını sapkınlığa iten Şeytan tarafından etkilenerek isyan edebilir. Kişi, adalet, hayırseverlik, ahlak ve dürüstlük için çaba göstermelidir; tek gerçek Tanrıya dürüst olunmalıdır:
Yahweh’e.
Hristiyanlık: Hristiyanlık yaklaşık 2000 yıl önce şimdi İsrail denen yerde başladı. Ana kitabı, İncil, Eski ve Yeni Ahittir ve İsa (Yeşua) tarafından kurulmuştur. Hesaplara göre yaklaşık 1 milyar Hristiyan vardır. Hristiyanlık, üç ana mezhepten oluşur: Katolik, Ortodoks ve Protestanlık. Protestanlar arasında 20,000’in üzerinde birim vardır. Hristiyan inancı Havarilerin İnancının temel prensipleri etrafında oluşmuştur, ancak önemli istisnalar vardır. Hıristiyanlığın, tek gerçek din, selamete giden tek yol olduğuna dair şaşmaz bir kanı vardır. İnsanın başına gelen kötülüklerin Tanrının isteğine karşı koymaktan ileri geldiğine inanırlar. Onu esir alacak ve yok edecek kötülüğün güçlerinden kurtulunmalıdır: korku, bencillik, arzu, Şeytanın olağanüstü güçleri, günah, güçsüzü öldürmek. İsa’nın Tanrı ve Kurtarıcı olduğuna, iyi ahlakın, merhametin, insanlığa hizmetin, inancın, Son Yargıya hazırlanmanın üzerinde durulur. Sadece “iyi” Hristiyanlar kurtarılacak ve Cennete kabul edilecektir.
Hristiyanlığın amacı, cennette Tanrı ile sonsuz yaşam, Tanrının lütfunun ve mutluluğunun paylaşıldığı kusursuz var oluştur. Daha iyi anlamanız için, dünyadaki bazı önemli dinler ve inançlara değindik. Gelecek ay, az bilinen ancak halen önemli olan dinlerden bahsedeceğiz: Şamanizm, Spiritualizm, Janizm (Caynacılık), Şintoizm, Sikhism (Sihizm), Zerdüşt dini.
Sevgililer, tüm dini inançların temelinde güçlü bir yol, bağdaşan bir felsefe olduğunu görmüyor musunuz: Yüce bir Varlığa inanç, Yaratıcıyı kişisel olarak bilme arzusu, insan türünün aslında iyi olduğuna inanç ve sevginin, uyumun, hayrın ve sadakatın paha biçilmez değeri. Farklılıklar bu kadar önemli mi ki savaşlar devam etmeli ve aileler, kültürler ve milletler parçalanmalı?
Birlik bilinci ruhsal öğretilerin temelidir, bugünde ve gelecekte, geçmişin ayrımcı bakışında değil. Mevcut dünya dinleri, geçmiş zamandaki bir dönemin, ruhsal öğretilerine, inançlarına ve enerjilerine dayanmaktadır. Artık geçmişin negatif, kısıtlayıcı, kişisel güçten düşürücü, korku-temelli öğretilerini bırakmanın zamanıdır, çünkü insanlık yüksek öğretilerin ve kişisel-üstatlığın alemlerine girmeye hazırlanıyor. Kendi yüksek gerçeğinizi yaşamak ve kucaklamak için çabalarken, neden diğer dinlerin pozitif yönlerini ve güzelliklerini toplamayasınız ki? Yaratıcı ve Tanrı hangi dinden olduğunuzu umursamıyor, ya da inançlarınıza ne ad verdiğinizi. Yansıttığınız ışınlarınız ve beslediğiniz Sevgi/Işık ile biliniyorsunuz. Sizin için en büyük amacımız, yüksek Işık alemlerinde sizin için bulunan uyumun ve Birliğin vecd halini anlamanız ve deneyimlemenizdir. Daima sizi korumak ve size rehberlik etmek için yanınızdayız. BEN Başmelek Mikail.
© 1998-2003 Ronna Herman, Star Quest All Rights Reserved
775-856-3654 • ronnastar@earthlink.net * 6005 Clear Creek Drive • Reno, NV 89502
Tercüme: Semra Ekmekci
0 comments:
Yorum Gönder