Yaklaşık 26.000 yıl kadar önce, Archon’lar dünya gezegenini mülkleri ve üzerinde yaşayan tüm varlıkları rehineleri ve köleleri olarak ilan ettiler. Eterik düzlemde çalışan The Veil (peçe) adı verilen dünyadışı bir teknolojiyle, gezegenimizi ziyaret etmek isteyen pozitif dünyadışı varlıkların dünyaya giriş çıkışını engelleyerek, dünya gezegenini topyekün bir karantina altında tutmaya başladılar.
İnsan ırkı, tüm bu bin yıllar boyunca fiziksel olmayan ve fiziksel Archon’lar tarafından dünya gezegeninde rehin tutuldu ve tekrar tekrar aynı yere reenkarnasyon yapılan kapalı bir döngü sistemine hapsedildi. Bu karantinanın etkisiyle dünyaya, zaman içinde yoğunluğu azalsa da bugün hala devam eden bir amnezi ve uyuşukluk akmaya başladı.
Geçmişte bir insanın karantinadan kaçabilmesinin tek yolu, Archon'ların hakim oldukları tüm fiziksel, eterik, astral ve zihinsel gerçekliklerle tüm bağları koparacak şekilde imkansıza yakın bir bilinçsel sıçrama gerçekleştirmekle ancak mümkündü.
Peçe, fiziksel olmayan Archon’lar tarafından işletiliyor. Archon’lar, eterik düzlemde çalışan ve merkez üssü Satürn gezegeni olan dünyadışı bu teknolojiyi kullanarak gezegenimiz üzerindeki kontrollerini günümüzde hala sürdürüyorlar.
Satürn’den yayılan elektromanyetik frekanslar Ay’ın eterik düzleminde yaşayan fiziksel olmayan Archonlar tarafından dünyaya yönlendirilerek, alt astralde özellikle de eterik düzlemde kurdukları ve gezegenimizin yüzey zemin seviyesinden maksimum 8,6 mil yukarı ve aşağı doğru uzanan elektromanyetik bir frekans çiti oluşturarak, ışığın karantina dünyasına girmesini engelliyorlar.
Bu teknoloji en anlaşılır haliyle ETERİK HAARP olarak tanımlanabilir. Bu teknoloji zaman/mekan yapısını kuantum düzeyinde bozduğu için dünya dışından gezegenimize gelen pozitif varlık kuvvetlerinin UFO sevk sistemlerinde hasara yol açıyor.
Peçe teknolojisi, dünyadışı pozitif ırkları uzak tutmanın yanı sıra, insan popülasyonunu programlama / yeniden programlama ve reenkarnasyon / geri dönüşüm sürecinde tutma işlevine de sahiptir. Şimdi şu anda bile The Veil/Peçe/Matrix operasyonuna maruz kalan enkarne insanlar için ana astral / eterik programlardan bazılarını şu başlıklarda sıralayabiliriz:
1) Bilincin azaltılması ve hafif beden / Merkaba Deaktivasyonu. Bu program Eterik Durağan Dalga Rezonans Teknolojisi ile sürdürülmektedir.
2) Özgür iradenin ve olumlu inisiyatifin engellenmesi. Bu program Eterik İnfrasound Teknolojisi ile sürdürülmektedir. Bu sesin bir kısmı fiziksel düzleme doğru çöker ve bazı insanlar onu çok düşük frekanslı bir uğultu olarak duyabilir. 2012 yılının başından beri dünyanın çeşitli bölgelerinde duyulan gizemli uğultuların kaynağı bu teknolojidir. Eterik Infrasound Teknolojisi fiziksel beyindeki belirli merkezleri bloke eder ve bu da olumlu düşünmeyi ve eylemde bulunmayı engeller. Bu infrasound, aynı zamanda birçok insanın belirgin bir sebep olmadan yaşadığı alışılmadık yorgunluğun da nedenidir.
3) Zekayı düşürmek. Bu program, eterik beyne, fiziksel ve eterik beyin arasındaki membrana güçlü manyetik alanlar indükleyerek yapılır ve sağlıklı düşünme sürecini bozar. Bu program puslu zihin, unutkanlık ve odak eksikliğine neden olur.
4) İlişkilerde uyumsuzluğun başlatılması. Bu program, Eterik İnfrasound Teknolojisiyle aurik membran üzerinde disonant frekanslar oluşturarak eterik bedenin çakralarına müdahale ederek uygulanıyor. Bu program, sevgi ve cinsellik arasında yapay bölünme, kalbin kapanması, zihnin aşırı aktivitesi, kadın ve erkek ilkeleri arasındaki dengesizlik ile sonuçlanır.
5) Yoksulluğun başlatılması. Bu program, eterik beyne yoksulluk hologramları / görüntüleri yansıtılarak gerçekleştirilir. Sürekli bu görüntülere maruz kalan kişi yoksullukla ilgili derin kaygılara çekilerek kıvranmaktan kurtulamaz.
6) Alt kültür bölünmesi. Bu program, farklı alt kültürleri belirli karşıt eterik holografik görüntülerle birbirlerine karşı kışkırtma şeklinde çalışır. Böylece hedeflenen alt kültürler arasında sonu gelmez ayrımlar ve çatışmalar yaratılır.
7) Yeme örüntüleri bombardımanı/obezite. Bu program, obezite yaratan belirli gıdaların görüntülerini eterik beyne yansıtılarak gerçekleştirilir.
Her şeyi gören göz. Bu casus program eterik düzlemden çalışır ve fiziksel varlıkların tüm aktivitelerini izler ve bunu fiziksel olmayan Archon'lara rapor eder.9) Eferik/Astral İmplantlar. Bunlar, enkarnasyondan hemen önce her insanın aurasına konulan eterik / astral kristallerdir, çünkü o kişinin enkarne olabilmek için zihinsel / yüksek astral düzlemlerden, alt astral / eterikten fiziksel gerçekliğe doğru inmesi gerekir. Bu implantlar önceki enkarnasyonların anısını kaldırır ve çoğunlukla geçmiş yaşamları veya gezegeni yöneten Archon varlıklarını hatırlamamamızın ana nedenidir. İmplantlara şiirsel olarak “unutkanlık perdesi” deniyor.
Bunların dışında ayrıca fiziksel implanlarda mevcuttur. Bunlardan en bilineni Kundabuffer’dir. Kundabuffer kuyruksokumu ile omurga arasında bulunan sanki insan anatomisinin doğal bir uzantısıymış gibi görünen bir kemik çıkıntısından ibaret olan organik implanttır.
Bu implant oraya, insanın dışardan müdahale ya da beklenmedik olasılık dışı bir uyanış gerçekleştirerek içinde bulunduğu sahte gerçeklik hapishanesinin varlığını fark etmesi ve bu gerçekliği reddederek kurtulmak için ölmeyi seçmesi olasılığını ortadan kaldırmak için oraya eklenmiştir. Kundabuffer implantı ilk olarak, gerçekliğin berrak algılanmasını bozmak ve ikinci olarak dışarıdan gelen her tekrarlanmış izlenimin ‘zevk’ ve ‘memnuniyet’ hisleri doğurmasına sebep olur.
İnsanda yoğun bir ‘bencillik’, ‘kendini beğenmişlik’, ‘kibir’, ‘gurur’, ‘kendi çıkarını düşünme’, ‘her şeye inanma’, ‘kolaylıkla etki altında kalma’ ve özüne uygun olmayan daha bir çok tamamıyla anormal özelliklerin sürekli aktif olmasını sağlar. Kundabuffer implantını etkisiz hale getirmenin iki yolu var. İlki ameliyat yoluyla bu çıkıntıyı iskeletinizden çıkarmak, ikincisi ve daha zor olanıysa Yogilerin Yılan-Ateş dedikleri uyku halindeki kök çakra olan Kundalini’yi profesyonel bir rehber yardımıyla uyandırmak.
Son olarak bir iyi bir kötü bir de ultra iyi bir haberle bitireyim; iyi haber dünyadışı pozitif varlıklar Archon’ların bu ölümcül teknolojisini sabote etmenin yollarını biliyorlar ve bu teknolojiyi defalarca sabote ederek, enkarnasyon ya da başka yollarla dünyaya sızıp Peçe’yi yırtmayı başardılar.
Ayrıca Ay’daki eterik Archon üssüne yerleştirdikleri ve sistemi istedikleri zaman resetleyebilecekleri bir yazılımla bu kindar varlıkları kıskaca almış durumdalar.
Kötü haber, Archon’lar tek kurtuluş yolu olarak gördükleri ve binlerce yıl önce uydurarak insanların zihinlerine tohumlarını ektikleri sahte kıyamet Armageddon’u başlatma sürecini hızlandırmış durumdalar.
Ultra iyi haber ise, dünyadışı pozitif varlıklar fiziksel ve fiziksel olmayan Archon’larla onların dünyadaki gönüllü kölelerinden dünya gezegenini tamamen temizlemek için, sahte kıyamet Armageddon’u onların aleyhine sonuçlanacak şekilde yeniden kurguladıkları daha mükemmel bir plana sahipler.
(Alıntı)
Kayıtlar
0 comments:
Yorum Gönder