3 Eylül 2020 Perşembe

Türkiye,nin kristal Çağa geçisi müjdesi.

 Görüntünün olası içeriği: gece

Yüksek evrim tsunamisi içindeki ülke, TÜRKİYE(!) sizleri selamlıyoruz!
Bizler yüksek ışık konseyiyiz.
Sizlerin yüksek üstadlar olarak bildiği, bir zamanlar geçmekte olduğunuz döngülerden evrimleşmiş varlıklarız. Sevdikleriniz, kaybettiğini sandıklarınız, yüksek benliklerinizin ortak enerjisi ile sizlerin onurlu varlığınız önünde eğiliyor ve sevinçle selamlıyoruz.
Dualarınız, sitemleriniz tarafımızca işitilmektedir. Ancak bir an durup derin bir nefes alıp var oluşa üfleyenleriniz ile derhal orada kenetlendiğimizi ve yanınızda olduğumuzu bilmenizi isteriz. Bazılarınız bunu biliyor bazılarınız ise sadece umuyor… umut etme ancak edebiyat eserlerinde kaldı, dinleyin!
Bir çok vesileler ve kaynaklar bu zaman dilimindeki yoğun enerji değişimlerini sizlere bildirmiş olmanın sorumluluğu ile gözlerinizin içine bakıyoruz. Gerçekten bunların olacağını sizlere söyledik. Sizleri hep bu zamanların yoğunluğuna hazırlanmanız için teşvik ettik. Gerçekte sizlere kimse müdahil olmadı, eliyle bir yöne ittirmedi. Hep içinizdeki o yüksek Tanrının kıvılcımlarını artık tutuşturmanın zamanı geldiğini belirtti.
Zor ve karanlık görünecek zaman portallarının içine girmek üzeresiniz dendi. Tanrı kıvılcımınız sizin yegane yol göstericiniz olacak dendi. Zihin pusulanız şaştığında bir tek bu size var oluşunuzun dayanılmaz hafifliğini hissettirecek dendi. İşte şimdi o portalın içindesiniz.
Mezapotamya!
Neden bu kadar yoğun hissediyorsun? Neden neden neden? Sürekli bu soruların veçheleri ile emin olun evren dalgalanıyor. Ufacık dünya gezegeninin ufacık bir bölümünden yükselen enerji dalgalarını görmenizi isteriz.
Muazzam enerji akışı! Muazzam! Bunun tam böyle olması gerekiyordu ve zihin veçhenizi rahatsız etse de söylemeliyiz ki bu günleri yaşarken sevinçten gözlerimiz dolmuş halde bizleri hayal edebilirsiniz! O dönüşüm yaşanıyor ve bunun belli bir 3B tanımı yok! O sadece oluyor. Tüm ihtişamı ile tüm görkemi ile ve tüm kaotik enerjiler ile dogmaları sarmalamış durumda! Dogma sıkışık enerjidir sevgililer ve fark ediyorsunuz ki yeni enerjide bunun formu artık bu illüzyonu taşıyamayacak yoğunluktadır. Hafiflemek zorundadır. Çünkü var olmak istiyor ne olursa olsun. Bu, dogmaların var oluş yolundaki en sıkıntılı sınavıdır, sizler için ise özgürleşme girdabının içidir!
Bir çoklarınızın dualarını işittik halen işitiyoruz! Dişe dokunur cevap istiyorsunuz! Yardım istiyorsunuz! Sizler ne dediğinizin farkında mısınız? Ne olduğunu ah bir görebilseniz!
Acılar sarmalında karanlık içinde ıssız okyanusların koynunda yapayalnız olduğunuzu mu sanıyorsunuz!
Dış ve iç güçlerin sizleri elde etme yarışında bir adım öne geçtiğini mi sanıyorsunuz!
Sizler devrim yapıyorsunuz!!! 15 bin yıllık karanlık ilk defa bu kadar ifşa oldu ve ilk defa can çekişiyor! Bunun ilk fasetleri enerji dalgaları olarak tezahür etti çünkü ortak bilinç bunun böyle olmasını istedi. Buna hepbirlikte karar verdiniz. Bundan sonrası da böyle olacaktır. Taş, dağın en yüksek yamacından karlı bir zemine yuvarlanmıştır. Bir çığ olup her yeri kaplamadan bu taş artık durdurulamaz!
Size söyledik değerliler. Kalbinize dokunmak için her an yanınızdayız. Yanıldığınız, hayal kırıklığına uğradığınız hiçbir şey yok! Bundan sadece 70 yıl sonra bugünleri anarken işlerin nasıl da uygun geliştiğini telaffuz edeceksiniz. Tam da bu olmalıydı başka çaresi yokmuş diyeceksiniz! Bu tarihin tekerrürü değildir. Bunu çok iyi anlamanız için farkındalığınıza getiriyoruz. Bu, daha önce hiç olmayanın başlangıcıdır!
Bizler Atlantis sonrasının kadim topraklarının enerjileri üzerine konuşuyoruz.
Ulaşılan bilgelik, ulaşılan sanat, ulaşılan birikim, ulaşılan bilim, ulaşılan mimari yetisi başta Anadolu toprakları olmak üzere buralarda yeni hayat buldu. Üzerindeki baskılar hiç eksik olmadı çünkü burada yatan kadim bir enerjiydi. Her zaman bunu ilk bakışta herkes gördü. O oradaydı. Tarif edilmese de tam teşhis edilemese de oradaydı. Dünya planının insan birikimi bir anda yok edilemezdi ve bir şekilde tohum verdi. Buralarda çok çeşitli savaşlar oldu. Ah evet çok kan döküldü. Hep, o bilgeliği hırçın bir ilkellikle tırpanlamak isteyenler vardı. Bilgelik var oluşuna devam etti ve şimdi başını gökyüzüne kaldırmış durumda. Dünya’nın yüksek enkarneli çocuklarına selam veriyor!
Bu toprakların kadimliği hiç ama hiç kaybetmedi!
Sevgili ışık ailesi bunu kendi içinizde teyit ediniz! Bu toprakların kadım bilgeliği hiçbir zaman yenilmedi! Ne kadar karanlık ve geri bilinç tezahürü yaratılmaya çalışıldıysa mutlaka üzerine güneş doğdu ve bilgelik galip geldi. Bu zamanda yine böyle olmayacak mı sanıyorsunuz?
Bunu kimse engelleyemez çünkü binlerce yıl önce bunun tohumlarını bizzat sizler ektiniz ve şimdi tohumun yeşermesini seyrediyorsunuz! Topraklar içindeki zararlı bitkileri, hayvanları, insan görünümlüleri atıyor! Yemyeşil verimli ve sulak arazileri ile cennetin rüzgarını çağırıyor.
Siz insanlar! Üzerine bastığınız toprağın bilgeliğine ve rüzgarına sadece harmonize olunuz! Bu zamanda başka bir şey yapmanıza emin olun gerek yok! Bu, size yolu gösterecektir. Çünkü burada olan yüksek benlikleriniz ve ortak bilinciniz ile müşterek bir düzlemde(aslında çemberde) akıştadır.
2019 yenilik enerjisidir ve 100 yıl önce olduğu gibi yarım kalanı tamamlamak üzere burada var olacaktır.
Sizler, Dünya’nın en özel zamanlarında en özel yerlerindesiniz. Yeni dünya’yı ilk hissedenler olacaksınız. Bu topraklar içinizde zaten var olan bilgeliği sizi göstermek için hali hazırda buradadır.
Olan bitenin umutla ilgisi yok. Boşuna umutsuzluğa kapılmayın çünkü ortada bir umut yok! Olması gereken zaten oluyor ve bunu hiç kimse engelleyemeyecek! Göreceksiniz ve bunu aslında şimdiden biliyorsunuz. Sizler yeni ışığın çocukları var olan güneşten parlak olanlarsınız.
Sizleri bu sevgi çemberinde kucaklıyoruz. Hepinizi sonsuz sevgimizle kutsuyoruz ve tarihin yaşayan şanslı evlatları olarak gıpta ederek izliyoruz.
Yüksek ışık konseyi
💜💜S.Germain Adamus💜💜 
 
Kaynak:https://www.facebook.com/cemil.yuksel.5

2 Eylül 2020 Çarşamba

KRYON MESAJI

 Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yazı
ŞİFA CELSESİ-1(Healing Channeling)
27.07.2020
Raleigh, Kuzey Karolina, ABD
Lee Caroll Aracılığıyla
Ses kaydından Çözümleme ve Çeviri: Necati Tarıman
Selâmlar sevgili dostlar, ben Manyetik Hizmetten Kryon. Pek çok insan henüz bir celse sırasında ne olup bittiğini bilmiyor. Kanallık yapan insanlardan duydukları mesajları ciddiye alan ve onlar üzerinde düşünen bazı kişiler bu mesajları ders olarak telakki ediyor, bu çerçevede notlar alıyor, inceliyor ve yaşamlarında kullanmaya gayret ediyorlar. Celseler sırasında olup bitenin bir katmanı budur.
Hikâyenin geri kalan kısmı ile biraz daha fazla uyum içinde olan kişiler kaynaktan gelen mesajların iletildiği her celse sırasında kişinin algılama yeteneğine bağlı olarak çeşitli katmanlar olduğunu biliyorlar. Bazı katmanlar sadece bilgi içerirken, diğerleri enerji ile ilgilidir. Peki, bilgiye ilaveten başka neler olur? Aslında ikinci bir bilgi katmanı daha vardır ve ayrıca mesajlar içinde başka mesajlar vardır ama bunlar bildiğimiz, konuştuğumuz dilde olmaz. Üçüncü ve dördüncü katmanlar enerji ile ilgilidir. Bir celse sırasında gerçekte olanın aslında o anda konuşulan dilde verilen bilgiile alâkası yoktur.
Bir celse sırasında ve sayesinde bir alanın yaratılması mümkün müdür? Aslında kanallık yapan kişilerin yaptıkları tam da budur. Bu çok boyutlu bir alandır ve bu yüzden celse bittikten sonra da alan kalır. Ben buna izin verme alanı adını vereceğim. Bu alan insanların normal şartlarda asla göremeyecekleri ve hissedemeyecekleri şeyleri görmelerine ve hissetmelerine izin verir.
Bazıları renkler görür, bazıları bazı cevaplar alır ve bazıları da kontrolsüz bir şekilde ağlarlar çünkü nihayet sevgiyi fark etmiş ve yaratıcı kaynağın onların ruhuna ne yerleştirmiş olduğunu anlamışlardır. Bazıları ise kendilerine uzatılmış olan o eli en sonunda görebildikleri için bunalırlar. Başkaları şifa için izin verildiğini idrak ederler. Bir celsede şifa enerjisine izin verilmesinden uzunca bir süre sonra bile böylesine bir enerji çemberinin yaratılıyor olması mümkün müdür? Evet, bu mümkündür.
Bu dört celse ortağımın yaşamında büyük bir merhalenin, dönüm noktasının işaret olacaktır. Bugün ve yarın şifa hakkında konuşacağım. Bugün bedenin şifa il igili olan dört özelliğinden söz edeceğim. Bugün yapacağımız ikinci celsede ilk iki özelliği ve yarın yapacağımız ilk celsede ise diğer iki özelliği belirleyeceğim.
Tüm insanların bedenlerinin dört özelliği vardır ve bunların iki tanesi üç boyutlu oldukları ve sürekli olarak kullanıldıkları için apaçık ortadadır. Diğer iki özellik ise metafizik gruba ait oldukları için böylesine apaçık ortada değildir. İlk ikisine bedenin kimyası adı verilmektedir. Bu kimyasal özellikler sizlerin tıbbi personel olarak adlandırdığınız ve hastanelerde çalışan şifacıların ana itici gücünü oluşturur yani üzerinde çalıştıkları ve kullandıkları ana unsurdur.
Aslında metafizik alanda çalışan kişiler de bedenin kimyasını anlamak zorundadırlar. İnsanların yakalandıkları hastalıkların iyileştirilebilmesi için bedenin kimyası değiştirilebilir, etkilenebilir olmalıdır. Bu çerçevede allopatik tıptan veya tepkisel (reaktif) tıptan söz ediyorum. Bunların bazıları gerçekten de fevkalade işe yaramaktadır.
Şimdiye kadar harika keşifler yaptınız ama esas olarak kullandığınız sistemde herhangi bir ilaç veya tedavi uyguladığınızda mutlaka bir tepki veya başka bir organda veya unsurda kendisini gösteren bir etki ortaya çıkmaktadır. Beden bütüncül bir sistemdir ve dolayısıyla kimyanın diğer parçalarını etkilemeksizin bir parçasını etkilemeye çalışmak beyhude bir çabadır.
İkinci özelliğe miras denmektedir. Muayene için bir hekime gittiğinizde genellikle ailenizde genetik özellikler nedeniyle kalıtım yoluyla geçebilecek hastalıklar olup olmadığı sorusu ile karşılaşırsınız. Bu tabiatıyla kimya ile ilgilidir ama ikinci kısımdır ve bunun sebebini söyleyeceğim.
Bazılarınız için sözü edilen miras veya kalıtım yolu ile geçen hastalık aslında ölüm fermanıdır. Eğer en yakın akrabalarınızın belli bir hastalık nedeniyle öldüğünü, bu hastalığın genlerinizde yer aldığını ve kimyanızın bir parçası olduğunu biliyorsanız, neden kurtulmak için kendinize şifa vermeye çalıştığınızı sorabilirsiniz. İlk iki özellik son derecede üç boyutludur ve alıştığınız ve bildiğiniz tıp alanında kullanılmakta olduğunu sürekli görürsünüz.
Üçüncü özelliğe akaşik şablon (veya kalıp) adı verilmektedir ve bu noktadan itibaren iş, içrek hâl alır. Akaşik miras geçmiş yaşamlardan kaynaklanır. Bundan dolayı geçmiş yaşamlarınızda muzdarip olduğunuz hastalıkİara yakalanabilirsiniz ve aynı yerlere gitme çabası içinde olabilirsiniz. Akaşik kayıtlarda geçmiş yaşamlarınızdaki eylem enerjiniz yer almaktadır. Eğer sudan korkuyorsanız, bunun nedeni geçmiş yaşamlarınızda bir veya birkaç kez boğulmuş olmanız olabilir. Aynı durum hastalığın anomalisi söz konusu olduğunda da varit olabilir. Bu bakımdan hastalığınız ile ilgili olarak akaşik şablon ilişkisi dikkate alınmalıdır. Bu yüzden sanatçılar yeniden sanatçı (ressam, müzisyen, vs.) olarak doğarlar. Bu konu üzerinde yarın konuşacağım
Dördüncü özellik hep üzerinde durduğum ve durmaya da devam edeceğim konudur. Buna bilinç adı veriyorum. Düşüncelerinizle birinci, ikinci veya üçüncü özelliği değiştirebilmeniz mümkün müdür? Evet, bu mümkündür. Düşüncelerinizin birinci veya ikinci özelliği kötüleştirebilmesi mümkün müdür? Evet, bu da mümkündür ve hastalık hastası insanlar hakkında konuşurken bu hususa da değinmiştik. Bilincin bunu her iki yönde de yapabilmesi mümkün müdür? Şablonu yeniden yazmak ve kimyayı değiştirmek mümkün müdür? Evet, bu da mümkündür. Bundan sonraki celselerde bu hususlar üzerinde daha fazla konuşacağım. Ve öyledir.
27 Haziran 2020 Şifa Celsesi - 2
S elâmlar sevgili dostlar, ben Manyetik Hizmetten Kryon. Bu sabahki celsede bedenin şifalanmasının dört veçhesini belirtmiştim. Birincisi bedenin kimyası ve ikincisi de fiziksel atalardan gelen mirastı. Bunların her ikisi de üç boyutlu özelliklerdir. Üçüncüsü akaşik şablondur ve ondan yarın söz edeceğiz. Dördüncüsü ise bilinç olmaktadır. Şimdi söyleyeceklerimizde yer alan kavramların, hislerin ve enerjinin iyi anlaşılmasını temin etmek için ortağımın yavaş gitmesini istiyorum.
Metafiziksel bilgilere sahip olmaksızın Şifanın bu dört özelliği üzerinde konuşamazsınız. Biyolojiniz, yani bu özelliklerin dördü de zaten bedende yer alan bir alanın içindedir. Sizler Tanrı veya yaratıcı kaynak tarafindan yaratılmış olan ilahi varlıklar mısınız yoksa değil misiniz? Sizler evrenin ilahiliği ile ilişkili misiniz yoksa değil misiniz? Bu soruların her ikisinin de cevabı evettr.
Daha önce de birçok kez söylediğimiz gibi, gezegende yaşayan insanların büyük çoğunluğu ölümden sonra yaşamın devam ettiğine inanmaktadır. İçsellikten kaynaklanan güçlü bir inanca göre ölüm yolu ile biyolojik varlığın bu dünyada sona ermesi ile birlikte geride kalan bir şey (ruh) diğer tarafa geçmektedir.
Kadim insanların inancına göre ruh gevşek bir biçimde merkabah adı verilen bir araçta ikamet etmektedir. Merkabah İbranice bir kelimedir ve “sürmek” anlamına gelmektedir. Merkabah genişliği yaklaşık 8 metre olan bir enerji alanı olarak tanımlanmaktadır. Adı geçen bu alan ve ruhunuz üç boyutlu mudur? Ruh çok boyutludur veya bazılarının söylediği gibi kuantumdur.
Bedeniniz bir birlik alanı içinde bulunmaktadır ve bu da bu alanda bulunan her şeyin birbirini etkilediği anlamına gelmektedir. Bedenin kimyasının bile çok boyutlu özelliklere sahip olması mümkün müdür? Bu husus bu olguyu test etme cesareti gösteren kişiler tarafından ispatlanmıştır. Bunu yaklaşık 20 yıl önce yapan ilk insanlardan birisi Vladimir Poponian adlı kişidir. Bu kişi DNA ile yaptığı bir deneyde ışık fotonları kullandı ve bu fotonların DNA içinde aslında hiç yapmamaları gereken şeyler yaptıklarını gözlemledi. Bu meyanda Poponian çok boyutlu ışığın insan bedeni ile sanki insan bedeni de çok boyutluymuş gibi karşılıklı etkileşim içine girdiğini gördü. İşte biz bunu öğretiyoruz.
Her şeyde ilk öncül biyoloğinizin, DNA'nızın, kimyanızın çok boyutlu özelliklere sahip olmasıdır. Bu ise üç boyutlu kimya katmanının bile çok boyutlu olduğu anlamına gelmektedir. Sizler bu kimya katmanı ile etkileşim içine girmek için çok boyutlu âletler kullanıyor musunuz? Bu bağlamda herhangi bir yan etki olmaksızın kimyanızı etkilemek amacıyla talimatlar seti olarak çeşitli tentürler (homeopati) kullanıyorsunuz.
Ayrıca sizde kimyanızın bir parçasını oluşturan içsellik veya akıllı beden var. Hattâ kinesiyolojiyi anlayan hekimler bile kendiniz hakkında bildiklerinizi öğrenmek için bu tentürleri (Bitkilerin etken maddesinin alkolde çözündürülerek hazırlanan preparatlar) kullanmaktadır. Akıllı beden başka hiçbir türlü verilemeyecek olan bilgileri almak için kasları ile birlikte çalışmaktadır.
Birdenbire temel üç boyutlu kimyanın çok boyutlu olmadığını söyleyen bir numaralı katmana bir kapı açabilecek durumdasınız. Bir numaralı katman çok boyutlu olmalıdır çünkü verilen talimatlar setine görünüşe göre allopatik olmayan şekilde tepki vermektedir. Tabii sorular sorabileceğiniz akıllı bedeniniz var. Adına kimya dediğimiz bir numaralı katman bedenin motorudur ve sürekli olarak yenilenmektedir. Bu aslında akıllı bir motordur.
Eğer tentür şeklinde bir ilaç verdiğinizde insan bedeni iyileşirse, bu kimyada da görülebilir mi? Evet, görülür çünkü bu şifanın gerçekleşebilmesi için kimyada değişiklik olmalıdır. Homeopati kimyanın fiziksel olarak değişmesini sağlayan talimatlar setinin anahtarıdır. Burada şifa ile ilgili olarak söylediğim ve söyleyeceğim her şey kimyayı değiştirmektedir çünkü kimya motordur.
Şimdiye dek sizler hapları talimat setleri olarak kullandınız ama bunlar aslında tepkilere neden olmaktadır ve gerçekte talimat setleri değillerdir. Daha önce söylediğimiz gibi bir birlik alanı varsa ve siz orada bir şeyi değiştirirseniz, onunla birlikte pek çok şeyin değişmesine de yol açmış olursunuz. Ancak, eğer kimyada olumsuz tepkilere yol açmayan doğru talimat setlerini verirseniz, yan etkilerden kaçınmış ve birbirini takip eden şifaya neden olursunuz.
Üçüncü katman sizin mirasınızdır. Eğer üç boyutlu düşünüyorsanız, genlerin mutlak olduğunu, dolayısıyla onları değiştiremeyeceğinizi ve onların bildiklerini okuyacaklarını söylersiniz ama ben size bir birlik alanı içinde olduğunuzu ve tek bir değişikliğin birçok değişikliğe yol açtığını söylemiştim. Bedeninizin miras bölümüne hitap eden sinyal setleri vardır ve bu sayede genlerin programları yeniden yazılabilir. Böylece ilk iki katmanda bile mucizeler gerçekleşebilir. Şimdi bir de üçüncü ve dördüncü katmanlarla neler yapabileceğinizi hayal edin!
Bu yeniden programlama süreci nası işliyor? Geçtiğimiz 31 yıl boyunca size gerekli olan bilgileri verdim. Her şey inanç ile başlamaktadır. Beyninizde idrak ettiğiniz şey gerçekliğiniz olur. Hayal ettiğiniz şeyleri yaratabilirsiniz. Düşünceleriniz ile sonuçları değiştirebilirsiniz. Bunun için kuantum bir varlık olduğunuza ve alan içinde yer alıp kendi kimyanız ile birlikte çalışabileceğinize samimi olarak inanmalısınız. Ayrıca olumlamalar da çok önemlidir. Aslında şifa düşündüğünüzden çok daha kolaydır ve gizemli filan da değildir.
Mirasınız, eğer onu değiştirmezseniz, kaderiniz belirleyen bir program gibidir. Sizler kimsenin size söz etmediği bir firsatlar ve yetenekler alanında yer alıyorsunuz. Ben çok iyi nedenlerle insanlığa tutkun olan Kryon'um. Ve öyledir.
28 Haziran 2020 Şifa Celsesi - 3
Selâmlar sevgili dostlar, ben Manyetik Hizmetten Kryon. Daha önce de söylediğim gibi, insanın şifa verme ve şifa yapma kabiliyeti ile ilgili dört temel özellik vardır. Birinci özellik bizim motor olarak nitelendirmiş olduğumuz bedenin temel üç boyutlu kimyasıdır. Diğer üç özelliğin yardımıyl Şifanın gerçekleştirilebilmesi için kimyada değişiklik olması şarttır. Ancak, allopatik şekilde kimyayı çekip itince her zaman yan etkiler ortaya çıkar. İkinci özellik atalarınızdan miras olarak aldığınız ırsi (kalıtsal) parçanızdır ve bunun sizin eğilimlerinizin oluşması üzerinde etkisi vardır.
Bugün üçüncü ve dördüncü özellikler üzerinde konuşacağız. Üçüncü özellik metafiziksel, ezoterik bölüm olan akaşik şablondur. Dördüncü özellik ise bilinçtir. Sizde akaşik şablon vardır. Peki, bir şablon nedir? Şablon ilgili şeylerin şekillendirilmesine yardımcı olan bir örüntüdür. İşte bu akaşik Şablon sizlerin geçmiş yaşamlarınızda edindiğiniz deneyimleri tekrarlar. Gezegendeki ilk örgütlü din olan Hinduizmde adı geçen bu şablon — karma, akaş - doktrinin merkezine yerleştirilmişti.
Aslında Hinduizm karma temelinde şekillendirilmiştr. Geçmiş yaşamlarınızda başınıza gelmiş olan şeylerin bedeninizin bugünkü kimyasını değiştirmediğini veya etkilemediğini mi düşünüyorsunuz?
Eğer geçmiş yaşamlarda başınıza gelenlerle ilgili korkularınız varsa, bunlar sizin kimyanızda değişikliklere neden olurlar çünkü endişe ve korku fiziksel olarak ölçülebilir. Olan biten her şey bedeninizin kimyasının motorunu etkiler ve aynı şey akaşik şablon için de geçerlidir. Bu neredeyse geçmiş yaşamdan kalan miras gibi bir şeydir. Eğer geçmiş yaşamlarınızda bir veba salgını veya bugünküne benzer bir küresel salgın tecrübesi yaşadıysanız, korkularınızın artması kaçınılmazdır.
Geçmişi nasıl değiştirebilirsiniz? Pek çok insan için bu neredeyse imkânsız ama en azından son derecede zordur. Dün ortağım geçmişe dönük nedensellikten (retro-kausalite) söz etti. Bu bağlamda söz konusu olan durum bugün yaptığınız bir şeyle geçmişteki başka bir şeyin değiştrilmesidir. Bu çerçevede sıfır ve düğüm noktalarından da söz edeceğim
200.000 yıl önce yıldız anneler gezegene geldiklerinde, 2012 yılında beklenen işaret noktasını geçebilmeniz hali göz önüne alınarak işler düzenlenmiş ve gerekli hazırlıklar yapılmıştı. Sizler 2012 yılında işaret noktasını gerçekten de sağ salim geçebildiniz. Yıldız anneler size bu durumda kullanabilmeniz için bir hızlı şerit yani zaman kapsülleri hazırlamışlardı, Zaman kapsülleri vakit geldiğinde açılacak ve sizlerin ileri ve gelişmiş bilinç haline ulaşabilmeniz için size yardımcı olacak alanlarda itme işine başlayacaklardı.
Yıldız anneler gezegenin kristal ağının mutlaka değiştirilmesi gerektiğinin farkındaydılar. Bildiğiniz gibi, kristal ağ insanların eylemlerini hatırlar ve akaşla konuşur. Size yıllarca önce belli bir yedekleme sistemi olarak işlev görmek üzere akaşik kayıtlarınızın gezegende muhtelif yerlerde depolandığını söylemiştik. Ölüm halinde ruhunuz Tanrı'nın mükemmel bir parçası haline gelir. Bu durumda akaşınızı yanınıza alıp götürmezsiniz ve akaş dünyada kalır. Yeni bir bedenle tekrar dünyaya döndügünüzde akaşınızı alırsınız. Öldüğünüz zaman karmanızı Yaratıcı kaynağa geri götürmezsiniz. Karma burada depolanır. Kristal ağın yaratım mağarası bu bilgilerin depolandığı yerlerden biridir. Her birinizin yaptığınız her şeyi hatırlayan kristali vardır. Sıfır ve düğüm noktaları çalışmaya ve depolanmış olan tüm hüznü, acıyı ve üzüntüyü bertaraf etmeye başladığında (bu çalışma zaten başladı), ağ ve insanın şablonu da temizlenmeye başlar.
Sizi rahatsız eden şeylerin ne olduğunu anlayabilmek için herhangi bir geçmiş yaşam okuyucusuna danıştınız mı? Bazılarınız bunu yaptınız. Peki, sizi geliştiren şeylerin ne olduğunu anlamak için herhangi bir geçmiş yaşam okuyucuna danıştınız mı? Hayır, bunu muhtemelen yapmamışınızdır çünkü geçmişin akaşik şablonunun neredeyse tamamı menfidir. Ya bu akaşik şablon temizlenmeye ve böylece değişmeye başlarsa? Aslında akaşınız şu anda bile temizlenmektedir. Bu kendi kendini şifalandırmanın ve bir şifacıdan yardım alarak şifa bulmanın ilk adımıdır.
Sözü edilen dördüncü özellik bilinçtr. Burada benimle birlikte olan medyumlar danışma amaçlı olarak diğer tarafla irtibat halindedirler ve hepsi de inancın bilinç olduğunu söylemektedirler. Hissettikleriniz mümkün hale gelmektedir. Bu çok güçlü bir alettir. Şu aşamada her şey değişmeye başladı ve hatta kimyanız bile farklı hale geliyor. Kimya farklı tepkiler verecek şekilde hazırlanmaktadır. Bu dört özelliğin hepsi bir kuantum pakette biraraya getirilmiştir. Siz bunu anlayamıyor, hattâ inanmıyor olsanız bile, bedeninizin kimyası aslında çok boyutludur. Burada inanç itici gücü oluşturmaktadır. Beklentilerinizi yaratırsınız ve siz aslında neyi düşünüyorsanız o olursunuz. Bilinç bu gezegeni değiştirmektedir. Eğer gelişmiş bilinciniz varsa, eğer şablonunuz akaşik kayıtlarda yeniden yazılarak yer alıyorsa, eğer mirasınız geriye dönük nedensellik sayesinde temizlenebiliyorsa, eğer kimyanız hazırsa, o zaman bu şifa olur.
Sizler hiç beklemediğiniz şeyler için hazırlanıyorsunuz, Hiç kimsenin size söz etmediği âletlere sahipsiniz. Sizler artık kendinize şifa verebilecek veya bunun için şifacılardan yardım alabilecek duruma geliyorsunuz. Her şey mümkündür ve asıl bilmece sizin bunun ne kadarını kabul edebileceğinizdir. Ve öyledir.
KRYON

 kAYNAK:https://www.facebook.com/RecepTamerCifter

LEMURYA KITASI BATMADAN ÖNCE 144 YILDIZ TOHUMU RUH GRUPLARININ LEMURYA’DAN KUZEY AMERİKA’YA YOLCULUĞU

 


 BAŞMELEK MİKAİL * RONNA / SACRED SCRIBE

 RONNA: Bu makale son yıllar boyunca Başmelek Mikail’in bana verdiği, KOVA ÇAĞI için IŞIĞIN İLAHİ MAVİKOPYA ÜRETEN ŞEHİRLERİ olarak aktive edilecek olan Dünya üzerindeki ve Dünyanın içindeki bazı Kutsal Işık Şehirleri hakkında bir çok hikayenin özetidir.

Çok uzun zaman önce, Lemurya çağının sonu sırasında, büyük felaketin zamanı geldiğinde – Lemurya’nın batışının gerçekleşmesi – hala telepatik olarak yüksek alemler ve Işık Varlıkları ile bağlantılı olan Büyüklere ve koruyuculara (daha sonra rahipler ve rahibeler denildi) mümkün olan birçoğumuzun terk etmemiz gerektiği anlatıldı. Anladığım şeyden, Lemurya’nın bir kısmı büyük bir yarım ada veya kara köprüsü vasıtası ile daha sonra ABD olacak olan kıta ile hala bağlantılı idi. Burası Vancouver, Kanada ve San Juan adaları bölgesinde idi. Ana araya götüren bu kara köprülerinden iki tane vardı: biri Güneye şimdi Meksika olan bölge ile bağlantılı ve diğeri Kuzey Amerika’nın kuzeyi ile Lemurya kıtasının bağlı olduğu Kuzeye. Gelecek olan büyük yıkımda hayatta kalmak için Lemurya’dan göç etmeye yönlendirilen bir çok gruplar vardı.

Diğerleri en sonunda Japonya olarak bilinen ülke olacak olan yere göç ettiler. BM Mikail şu andaki Japon Irkının Hawaiili insanların bazıları ile birlikte saf Lemurya Irkına en yakın DNA’yı bedenlendirdiklerinden sayısız kez söz etti. Bir çok Lemuryalı büyükler Japonya’ya göç etti ve bir çoğu batan, sadece dağılmış küçük adalar bırakan kara köprülerine rastladı. En sonunda, bir çok farklı yerlere göç eden büyük sayıda gruplar vardı. Bu uzun bir zaman periyodunda gerçekleşti. Aynen şimdiki zamanlarımızda bir çağın sonunda bulunduğumuzun önceden haber verilmesi gibi, bu evrende yayılan yeni bir İlahi Mavikopya var; büyük Lemurya kıtasının son zamanları sırasında da vardı.

Şu anda Kanada olan yere kuzeyde kara köprüsüne gelen bizden büyük bir grup vardı. Kademeli olarak şimdi Shasta Dağı olarak bilinen yere yol aldık. Burası geçmişte çok aktif bir yanardağ idi, ama hızla tamamen uykuya geçti. Aktif lav paketleri vardı, ama hepsi soğumaktaydı: herhangi türde patlama yaratmaya yetecek aktivite yoktu.

Güvenliğe yönlendiren Büyük Lemuryalı Ruhların en sonunda bu harika topraklarda iskan etmesi için, yeni İlahi Mavikopya tasarlandı. Daha sonra ABD olacak bu topraklar, DNA’sı tüm Yedi Kök Irkın – geçmiş, şimdi ve gelecekteki – Hafıza Tohum Atomları ile kodlanacak olan “Yıldız Tohumu Ruhlar”ın vatanı olacaktı. (Bu Yıldız Tohumu Ruhlar Kuzey Amerikalı ve Güney Amerikalı Yerlilerin büyük çeşitliliğine bedenlenecekti.). Bunun nedeni, Balık Çağı sona erdiği ve Kova Çağının İlahi Mavikopyası Dünyaya yayılmaya başladığı zaman, İlahi Plan ABD ve Güney Amerika’nın Dördüncü Boyutun son alt-planlarından Kova Çağına ve Beşinci Boyutun başlangıç seviyelerine kademeli olarak ilerlemenin evrim süreci için odak noktaları olmalarını buyurdu.

** Shasta Dağı çok kutsal bir Lemurya ileri mevkisidir ve Dünyanın ve insanlığın Beşinci Boyuta yükseliş sürecinde önemli bir rol oynaması kaderindedir.”

Uzak Doğu dünyası Balık Çağı için ve bir çok Alt – Kök Irk enkarnasyon döngüleri için odak noktası idi. Ortaya çıkmakta olan Altın Kova Çağının esasen ABD’de Tohumlanması ve sonra, sonraki Alt – Kök Irk — Meruvian Kök Irk — sırasında Güney Amerika’nın odak olması İlahi olarak emredilmişti.

Ve şimdi, Lemurya Kıtasından Shasta Dağı bölgesine göçümüze geri dönelim. Dağın içine, büyük kristal mağaralara, en sonunda Harika Telos şehri olacak olan yere yönlendirildik. Zamanla – yüksek frekanslar nedeniyle – lavlar güzel, kristal mağaralar ve geçitlere dönüşmüştü. Geçişin ve dönüşümün kritik zamanı sırasında insanlığa yardım etmek için gönderilen bir çok diğer Yıldız Sistemlerinden iyiliksever Varlıkların yardımları vardı. Hayatta kalmamıza yardım etmek için geldiler!

Burada oldukça uzun süre, Dünya ve kaos kademeli olarak sakinleşinceye kadar kaldığınız anlatıldı. Emin değilim, ama çok, çok uzun zaman orada kaldık ve harika Telos yeraltı şehrini yaratmaya yardım ettik. Ve sonra, üst Dünyaya göçün başlamasına karar verildi. İlerlemenin zamanıydı ve bunu yaptık – MerKaBah’larımızda (koruyucu Işık alanı/küresi) yolculuk yaptık, ki bu İç Dünyaya nüfuz eden labirentlerde veya büyük yeraltı tünellerinde yolculuk yapmanın çok etkili yoluydu. Dünyanın yüzeyi oldukça düşmanca idi ve büyük mesafelerde yolculuk yapmak çok zordu.  

Lemurya’dan Telos’a yol alan çeşitli gruplar vardı ve zamanla bir Büyükler konseyi oluşturuldu. İnsan gruplarının hepsinin Telos’ta kalamayacağına karar verildi, çünkü herkesi, tüm nüfusu orada daimi olarak yaşamalarını sağlamanın yolu yoktu. Bizime birlikte orada olan Koruyucular bize, bazılarımızın ayrılmamızın ve bu harika bakir kıtada başka “Işık toplulukları” oluşturmamızın gerektiğini anlattı. Liderler olarak seçilenlerimizden, grupları Dünyanın yüzeyine çıkarmak için rehberlik yapacak liderler olmaları istendi. Farklı zamanlar ayrılmayı seçen bir sayıda farklı grup vardı. Ve böylece Telos’u terk ettik ve Kuzey Amerika’nın bakir topraklarında uzun göç yolculuğumuza başladık.

Bir süre önce, BM Mikail benim Lemuryalı bir rahibe olduğumu ifşa etti. Belirli bir grubu Telos’tan dış dünyaya götürmek için tayin edilmiştik. Bir çok anlamları olan, kutsal bir sayı olan 144’lü gruplar halinde çıktık. Ama, 144 kişilik bir gruba göz kulak olduğumuz söylendi. Lemurya’yı aynı anda terk eden Ruh Ailemizin bir diğer kolu olan bir başka 144 kişilik grup ile ayrıldık. Telos’u terk ettik ve şu anda Tahoe Gölü olarak bilinen harika tersine çevrilmiş piramit – şekilli vadinin içindeki Tahoe kristal şehrine ulaşıncaya kadar güneye doğru kristal tünellerde yolculuk yaptık.

Daha önceden başka grupların yaşadığı bu kristal şehirde, Tahoe’de uzun bir zaman kaldık. Üstat öğretmenlerin Telos’ta kalanlar olduğunu söyleyebilirsiniz. Ve orayı terk eden gruplar, kademeli şekilde hafızalarının üzerine unutkanlık perdeleri yerleşenlerdi. Giderek, zamanla, Telos’tan ayrılan gruplar birbirleri ile telepatik olarak iletişim kurma yeteneklerini kaybettiler. Çağlar geçtikçe, Lemuryalı orijinlerini unuttular ve ayrıca İç Dünyada yaşayan Ruh Ailelerini unuttular. Telos’ta ve İç Dünya şehirlerinde kalanlar telepatik yeteneklerini sürdürdüler ve Dünyayı beslemek Mor Alevleri ve büyük üreteç Kristalleri – Yüksek Işık Varlıklarından Işık ve Bilgi alıcıları ve aktarıcıları – sürdürmek için, Işığın yüksek frekanslarını getirmek için yüksek alemler ile iletişimciler olarak programlandılar.

144 kişilik grubumuz Tahoe kristal şehrinden ayrıldığı zaman, büyük tüneller vasıtası ile yarı çember şeklinde güney/doğuya kilometreler boyunca uzanan toprakların harika platosuna sahip olan başka bir yanardağa göç ettik. Bu, şimdi Grimes Point Kutsal Sitesi adı verilen yerdir.

Great Salt Gölüne ve güneye doğru uzanan geniş bir göl olan Lahontan Gölünden söz ettik. Grimes Point’teki uyuyan yanardağın içindeki yuvamızı terk etmemiz söylendikten sonra, çünkü patlamak üzereydi, Utah’taki Salt Lake City’nin Wasatch Dağı doğu silsilesine yolculuk yaptık. Dağın içinin derinliklerinde büyük bir kristal mağarayı anlatan kadim hikayeler vardır, burada değerli taşlar, altın ve el yapımı eşyalar ve başka kadim hazinelerin olduğu söylenir. Hikayeler hazinenin bir gün keşfedileceğini anlatır – uygun Yıldız Tohumu olan bir insan doğru zamanda onu bulacaktır. O dağ bölgesine yerleştik. Uzun bir zaman periyodunda, başka güzel bir iç Dünya şehri yarattık – Telos’a benzeyen başka bir yer. Başka bir grup Wyoming’deki Grand Tetons’a gitti, üstatların bazıları hala orada oturur – Telos’taki iç Dünya topluluğuna çok benzer.

Çok daha sonra, Great Salt Valley’de yaşadığımız zaman sırasında, BM Mikail bazı hain Atlantisliler ile büyük savaşta can verdiğim ile ilgili bir hikaye anlattı; kıtanın en güneyi kısmından bir fetih ordusu getirildi. O zamana kadar, çoğunlukla Dünyanın yüzeyinde yaşadık; ama ayrıca dağlarınderinliklerinde büyük kristal mağaralarda tutulan büyük kristallerin ve Kutsal Hazinelerin koruyucuları idik. Bu gelişen başka bir Dünya topluluğu idi ve oradan yüzeydeki toplumumuza gelip gidiyorduk. Orada İç Dünyaya götüren büyük bir portal olduğu anlatıldı, ki ayrıca Grand Teton Dağlarında götürüyordu. Gruplarımız orada çok uzun zaman kaldı. Dağılmaya başladığımıza ve o yaşamdan sonra bir çok farklı kabilelere enkarne olduğumuza inanıyorum. Şimdi her şeyin başladığı yerde yeniden birleşmemizin zamanı: Shasta Dağı ve Telos.

ATLANTİS VE LEMURYA ve DAHA ÖNCEKİ DÜNYASAL KÖK IRKLAR HAKKINDA İLGİLİ BİLGİ

 Çeşitli Kaynaklardan Derlenmiştir

 RONNA /SACRED SCRIBE

 Kadim öğretilere göre, Dünya gezenindeki insan evrim döngüleri yedi büyük aşamadan oluşuyor, biz şu anda beşinci aşamadayız. Bu aşama yaklaşık bir milyon yıl sürdü.

Evrim aşamalarının her biri (“Kök Irklar” deniyor) Dünyanın yüzeyindeki bir kıta veya kara kütlelerinin konfigürasyonu ile ilişkili. Modern teoriye göre, Dünyanın yüzeyindeki kara kütlelerinin hareketi, milyonlarca yılda kıtaların modellerini dönüştürdü.

Modern jeologlar yerkürenin kara yüzeylerinin bir zamanlar “Pangae” adı verilen tek bir kütle olduğuna, iki kara kütlesine bölündüğüne inanıyorlar. Pangaea’nın güney yarısı (“Gondwanaland”) modern Güney Amerika, Afrika, Arabistan, Hindistan, Avustralya ve Antarktika’yı birleştirdi. Kuzey yarısı (“Laurasia”) daha sonra Kuzey Amerika ve Avrasya’ya bölündü, aralarında Atlantik Okyanusunu yarattı.

Lemurya’nın veya Atlantis’in erken alt – ırklarının duru görü anımsamalarından başka çok fazla tarihsel bilgi yok. Dördüncü veya Atlantis Irkı periyodu sırasında dünyanın ilerlemesi, bir çok ulusların tarihini kapsar ve bir çok uygarlıkların yükselişini ve çöküşünü kaydeder.

Şu andaki Beşinci Kök Irkın Dünyada bulunmasından bu yana insanlık tarafından hiç deneyimlenmeyen ölçekte felaketler, Lemuryalıların (Üçüncü Kök Irk) ve Atlantislilerin (Dördüncü Kök Irk) gezegende yaşadığı çağlar sırasında gerçekleşti.

Hindistan’da yaşayan ve tarih öncesi zamanlarda Mısırı kolonileştiren Aryan Irkımızın ilk alt – ırkını çok az biliyoruz ve aynı şey ikinci alt – ırkı oluşturan Kaldeliler, Babilliler ve Asurlular için söylenebilir. İran alt – ırkının üçüncüsüne ait olan Persliler biraz tarihi izler bıraktılar, ama Kelt veya dördüncü alt – ırk ile ilgili neredeyse hiç kayıt yok.

Şu sıralarda, Beşinci Kök Irkın beşinci alt – ırkının döngüsünü tamamlıyoruz ve zamanın döngüleri ve evrim süreci çok fazla hızlandığı için, bu zamanda hem altıncı ırkın hem de yedinci alt – ırkın başlangıcının döngülerini deneyimlediğimiz anlatılıyor. Bu iki döngü sırayla Kuzey ve Güney Amerika kıtalarında odaklanacak ve gelişecek.

(Çeviri: Saffet Güler)

kAYNAK: https://www.kosulsuz-sevgi.com/yeni-eklenen-mesajlar/lemurya-kitasi-batmadan-once-144-yildiz-tohumu-ruh-gruplarinin-lemuryadan-kuzey-amerikaya-yolculugu/