Eğer etrafınıza bakarsanız, modern insanlık eşi görülmemiş bozulan sağlık krizi ile yüzleşiyor. Ve gerçeği göremeye istekli olanlar ve görebilenler için yüzeyin altında, ortalama erkek ve kadına artan şekilde bulaşan çeşitli sağlık sorunlarının dünya nüfusunu azaltmak ve elitler için Dünyada bir cennet yaratmak için gizli çabanın parçası olarak kasten yaratıldığı görülmektedir.
Aşağıdaki 11 yaygın sağlık semptomu, aleni tantana olmadan kitleleri sessizce ıskartaya çıkarmak için tasarlanmakta olan şeytani “yavaş öldürme” gündemini işaret ediyor:
1) Bağırsak ve sindirim sorunları: Sindirim borusu insan bağışıklık sisteminin komuta merkezi olarak davranır, bağışıklık fonksiyonunun yüzde 80 nini veya daha fazlasını temsil eder. Ve bu sistem genetik olarak değiştirilmiş organizmalar (GDO lar), tarım ilaçları, antibiyotikler, şeker ve yiyeceklerdeki kimyasallar gibi şeyler tarafından artan şekilde saldırı altındadır.
2) Kronik yorgunluk ve düşük enerji: Normal şekilde işlev yapmak için kahve veya başka uyarıcılara bel bağlayan kaç insan tanıyorsunuz? Kirliliğe ve sürekli strese kronik şekilde maruz kalmak, elektromanyetik radyasyona, psikolojik saldırılar ve diğer çevresel faktörlere maruz kalmak canlılık yoksunluğuna katkıda bulunuyor.
3) Obezite, diyabet ve diğer besinsel koşullar: Bugün “yiyecekleri” oluşturan şey gerçek şeylerden o kadar radikal bir değişikliği temsil ediyor ki, bugün bir çok insan her gün gerçek zehirleri tükettiğini bile kavramıyor. Bu arada, çiğ süt ve cannabis (marihuana) gibi gerçek iyileştirici yiyecekler ve otlar yasaklanıyor. Bunların hepsi artan obezlik, diyabetler ve metabolizma rahatsızlıklarına katkıda bulunuyor.
4) Yönelim bozukluğu ve bilinç bulanıklığı: Net ve bilişsel bir şekilde düşünmek bir çok insan için artan şekilde zor hale geliyor, ama neden? Bir yaygın neden işlenmiş şekerleri, folik asit gibi zehirler içeren “takviye edilmiş” unları ve diğer sağlığı bozucu yiyecekleri tüketmenin direkt sonucu olan bağırsakta candida gelişimidir.
5) Kronik iltihap: Bu günlerde yiyecek olarak ticari olarak reklamı yapılan şeylerin çoğu iltihap yapıcıdır, yani sanki yabancı bir işgalci varmış gibi bağışıklık tepkisini tetikliyor. Bağışıklık sistemine bu sürekli saldırı elden ayaktan düşüren sağlık koşullarını davet etmeye yol açabilir.
6) Alerjiler: Önceki nesiller bugün insanların çektiği alerji ile ilgili hastalıkları neredeyse hiç çekmediler. Çevredeki kimyasallar, aşılar nedeniyle zayıflayan bağışıklık sistemi, jeomühendislik ve diğer faktörler alerjilerdeki artış ile bağlantılıdır.
7) Otizm: Otizm 1970 ten bu yana 30 kat arttı! Aşılar, GDO lar, evlerdeki kimyasallar ve diğer modern teknolojik “ilerlemeler” otizmin nedenlerinin dışında bırakıldı.
8- Kanser: Çok yakın gelecekte, üç yetişkinden bir tanesinin bir kanser türüne sahip olacağı bekleniyor. Çok sayıda alternatif ve doğal tedavilerin yardımcı olduğu gösterilmesine rağmen, tıp sistemi sadece kemoterapiyi, radyasyonu ve ameliyatı destekliyor, bunların işe yaramadığı tekrar tekrar görülmektedir.
9) Morgellen’s hastalığı: Tıp sisteminin var olduğunu bile inkar ettiği bu hastalık görünür neden olmadan insanların derisinde ortaya çıkan minik iplik benzeri nesneleri kapsıyor. Morgellon’s otoritelerce inkar edilen “chemtrails” ve jeomühendislik programları ile bağlantılı.
10) Dişlerde flor zehirlenmesi: Bu rahatsızlık ana görüşte sonunda dikkat çekmeye başlıyor, özellikle hükümet içme suyunda tavsiye edilen fluoride seviyelerini azaltmaya karar verdi. Ama yaklaşık 50 yıl geç kaldık, çoğu içme suyu tesisi dozaja dikkat etmeden çeşme suyuna fluoride katmaya devam ediyor, milyonlarca insan bu beyne zara veren, sağlığı bozan zehire maruz kalıyor.
11) Kimyasal dengesizlikler: Depresyon belirtileri, odaklanamama ve öğrenme zorlukları bugünün dünyasında bol. Ve yapay yiyecek renklendiriciler, besin eksiklikleri ve bir çok çöp “yiyecek” tüketimi dahil bir çok bilinen tetikleyiciler otoritelerce görmezden gelinmeye devam ediyor, daha da çok insanın ilaç - ve – ameliyatın hakim olduğu tıp dolandırıcılığına gitmesine yol açıyor.
(Çeviri: Saffet Güler)
Kayıtlar
0 comments:
Yorum Gönder