15 Aralık 2014 Pazartesi

Akıl, Zeka ve Kalbinizin Bilgeliği – Konsey (Mesaj 10)

Şimdi, Varlığınızda Meydana Gelen Değişiklikleri Kullanmayı Öğreniyorsunuz…

Grand awakeningBugün huzurunuza, “varlıklarınızda süregelen değişim hakkında konuşmak için geldik. Bir süreden beri, değişimin artık içsel yaşamınızın bir parçası olduğunun farkındasınız. Aslında her şey, dile getirdiğiniz arzularınız doğrultusunda değişiyor. Bu da bize, üzerinde konuşulacak birçok konu seçeneği sunuyor. Ama biz genelde, bildiğiniz veya en azından bir kısmını bildiğiniz bir konuyu seçiyoruz.
Duyduğunuz, okuduğunuz veya gördüğünüz bir şeyin gerçek olup olmadığını, nasıl bilebiliyorsunuz? Yani, Yüksek Benliğinizin gerçek olarak bildiği bir şeyle, duyduğunuz, okuduğunuz veya gördüğünüz bir şeyin birbiriyle uyumlu olup olmadığını nasıl anlıyorsunuz? Şimdi bu yeteneğinizden bahsetmek istiyoruz. Siz bu duruma, “aynı rezonansta titreşmek” diyorsunuz. Bir başka deyişle – ki bu çok yerinde bir tanımlamadır – o şeyin, kendi titreşiminizle uyumlu bir frekansta titreştiğini söylüyorsunuz.
 
Bir şeyin gerçek olup olmadığına dair tespitlerde bulunurken, yanlış bir şekilde “akıl” olarak adlandırdığınız zekânız ile değil (dışarıdan edinilen bilgi), kalbinizle karar vermeniz gerektiğini unutmayın. (Mor Alev Dostu: Akıl herkese doğuştan eşit dağıtılmıştır ve somut olarak ölçülemez. Zekâ ise, sonradan öğrenilen bilgilerle gelişir ve IQ testiyle ölçülebilir. Zekâ’nın teknik, aklın ise etik bir boyutu olduğunu söyleyebiliriz. Bu bilgiler, İndigo Dergisinde yayınlanan Melda Güngül isimli yazarın bir yazısından derlenmiştir) Gördüğünüz üzere akıl, zekâdan çok daha yücedir.
Algıladığınız bir titreşimi kalbinizle değerlendirirseniz, bu titreşimi zekânızın habersiz olduğu – en azından şimdilik – büyük bir bilgi birikimiyle tartıyorsunuz demektir. (Bir şeyin doğru olup olmadığını, zekânızın henüz bilemediği bilgilerin yüklü olduğu kalbinizle anlarsınız.) İçinizde uyanan duygular, bir şeyin sizinle aynı rezonansta titreşip titreşmediğine dair gerçek bir fikir verecektir. Yine de ortada, hala daha üstesinden gelmeyi öğrenmeniz gereken ufak bir problem vardır.
Sizler, kalbinizin söylediklerinin tersine inanmayı öğrendiğinizden dolayı, genellikle zekânızın söylediği seçeneğe yöneliyorsunuz. Yani Bilgiyi, “Bilgeliğe” tercih ediyorsunuz. Bilgelikle ilgili şimdilik bildiğiniz tanımlarla çelişen bir şeyden bahsediyormuşuz gibi algılandığımızı biliyoruz. Oysa yaptığımız tek şey, bugüne kadar öğrenmiş olduğunuz tanımlamaların sınırlarını genişletmenizi size öğretmektir. Aslında şunu söylemek istiyoruz; herhangi bir şeyin cevabını ararken kalbinize bakıp bulduğunuz cevap, size öğretilen cevaplardan çok daha yüce ve güvenilirdir.
Konuştuğumuz konuyla ilgili olarak, son günlerde pek çok öğretiler bulunmaktadır. Aslında bunların hiç biri, sizin için yeni bir şey değildir. Sevgi ve Bilgelik öğretileri, çok eski zamanlardan beri mevcuttur. Ancak şimdi (bu dönemde), sadece bu konuya kendisini adamış birkaç kişi değil, tüm insanlık bir bütün olarak bu kavramları özümseme ve yaşamlarında uygulama noktasına erişmiştir. Ve böylece yıllarca gizli kalmış ve özenle saklanmış olan bilgileri ortaya çıkarmak ve olabildiğince yaymak için, tam anlamıyla çaba sarf edilmektedir.
Bu mesajı okuyan sizler de, bu bilgilere erişme vaktine çok yaklaştınız. Yani tabiri caizse, tam eşiğinde duruyorsunuz. Artık sizlere, ezelden beri bildiğiniz şeyler yeniden hatırlatılıyor. Önceleri sizden bunları unutmanız istenmişti. Şimdi ise hatırlamanız isteniyor. Zaman ilerledikçe, başka konular hakkında da konuşacağız.
İçsel dünyanızda bazı şeylerin değiştiğinden bahsetmiştik. Bu değişim devam edecek. Ve nasıl bir yıl öncesine göre bugün farklı iseniz, gelecek senenin sonunda da bugün olduğunuzdan daha farklı bir kişi olacaksınız. Bu değişimi, hoşunuza giden, özlemle beklenen ve tedirgin olmanızı gerektirmeyen bir macera gibi görün. Yani bu sürecin, böyle bir şeye benzeyebileceğini hayal etmenizi istiyoruz. Ama sadece bunlarla sınırlı kalmayın. Belki gündüz düşlerinize (hayallerinize), verdiğimiz bu örneklerden çok daha güzellerini katabilirsiniz.
Duygularınız aracılığı ile her gün bizimle bağlantı kurmayı unutmayın. Şayet saf duygularınızla bizi “bulmaya” çalışırsanız, kısa sürede bizim varlığımızdan haberdar olacaksınızdır. Çünkü bizimle bağlantı kurabilme özelliğiniz, öncesine göre çok daha fazla gelişmiş durumdadır. Gerçi bu olanağınız hep vardı ama şimdi titreşimleriniz çok daha fazla yükseldi. Şimdi, varlığınızda meydana gelen değişiklikleri kullanmayı öğreniyorsunuz. Etrafınızda bu tür yüksek enerjileri içinde barındıran (bizlerle bağlantı kuran) kişileri bulun ve onlarla vakit geçirmeye bakın. Bu enerjiler bulaşıcıdır. (Şayet bizi gülümserken görürseniz, doğru görüyorsunuz demektir.)
İyi günler
Çeviriyi yapan Mor Alev Dostu, Ron Head ve Konseye çok teşekkürler. Mesajın orijinaline http://www.oraclesandhealers.wordpress.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen“Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Telif Hakkı©2014 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (http://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir. Copyright © 2014 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. http://moralev.com/

0 comments:

Yorum Gönder