Özsevgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Özsevgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Şubat 2015 Çarşamba

Bob Fickes: Hayatımızı ve Dünyamızı Değiştirmenin Zamanı Geldi

 earth washed
Bu yazı Mor Alev Dostu tarafından çevrilmiştir. Mor Alev Dostuna ve Bob Fickes’e çok teşekkürler.
Küresel bilincin yükseldiğini gösteren işaretlerden biri de, Dünya’da neler olup bittiğini daha fazla görmeye başlamamızdır. Daha önce hiç bilmediğimiz olaylara şahit olmak, bazen çok rahatsız edici olabilir. Şayet odayı loş bir ışık aydınlatıyorsa, her şey düzgünmüş gibi görünür. Ancak odanın ne kadar dağınık ya da pis olduğunu, ışığın parlaklığını arttırınca fark ederiz.
Işık, yaşamımızda düzeltilmesi gereken alanları görmemize yardımcı olur.
Son zamanlardaki olaylar, yaşamımızın daha iyiye doğru gittiğine işaret etmektedir. Ama bizler; “Aman Tanrım, hayat gittikçe kötüleşiyor! Bu Dünya’ya neler oluyor böyle?” gibi tepkiler veriyoruz. Oysa Dünya, her zamanki Dünya’dır. Sadece daha önce direkt olarak bakmadığımız ve böylece yok sayabildiğimiz alanları şimdi görüyoruz. Ve artık bir şeyler yapmak zorunda olduğumuzu biliyoruz.

23 Şubat 2015 Pazartesi

Huysuz muhalifler, “hayır” demeyi sevenler….

keep calm and noSevgili Okuyucularım,
Brenda Hoffman’ın kanallığını yaptığı Işık Bilincinin bu mesajını görünce hemen sizlerle paylaşmak istedim. Aranızdaki pek çok kişinin uyanışını, yeni fikirlerini ve hatta yeni kişiliğini başkalarıyla paylaşmakta zorluk çektiğini biliyorum. Bazen sizinle alay ediliyor, bazen “delirdiniz mi?” diye merak ediyorlar, bazen aptal ya da naif olduğunuzu düşünüyorlar. Kimi zaman da, siz çok şey söyleyebilecekken kendinizi geride tutuyorsunuz, çünkü şu yukarıda bahsettiğim gibi görülmek ya da davranılmak istemiyorsunuz. Yani gizli saklı yükseliş için çalışan, ruhani yönüne önem veren bir kişi olmak daha rahat geliyor. Ama sonra da, belki yalnız hissediyorsunuz, ya da söyleyebileceklerinizi paylaşmadığınız için kendinizi onurlandırmadığınızı düşünüyorsunuz. Bu yol, evrenin en kolay yolu değil, ama girdikten sonra da başka hiçbir yöne dönmek istemiyoruz.
Bu mesaj, işte o eleştirmenleri, ruhunuzu kırmaya çalışanları, “huysuz muhalifleri” anlatıyor. Burada, o kişileri tanımlamak için İngilizce “naysayer” kelimesi kullanılmış. Bu kelimeyi Türkçeye çevirirken oldukça zorlandım, çünkü bu kelime bazen her şeye “hayır” demeyi seven tatlı huysuz ihtiyarı tarif eder, bazen muhafazakâr ve kalbi korku dolu, yeni olana karşı neredeyse alerjisi olan, otoriter yönü ağır basan kişileri anlatır. Bu kesinlikle bir yargılama değil ama durum tasviri.
Bence, “Huysuz Muhalifler” aynı zamanda egolarımızı, içimizde sürekli bizi uyarıp nelerden korkmamız gerektiğini listeleyen, bu düşünce şekline devam ederek utanç içinde, sefil, fakir, sevilmeyen kişi olma ihtimallerimizi yükselttiğimizi hatırlatan parçamızı da anlatıyor. Bazen egolarımız çekilmez olur, bazen de gerçekten komik varlıklardır. İnsanlar egoları yüzünden diğer kişilere, düşüncelere ve inançlara saldırabilir, onları aşağılayabilir ve en sonunda da bu konuda kendilerini suçlu hissedebilirler.

5 Şubat 2015 Perşembe

Arkturuslular: Bulunduğunuz Anın Önemi

  The Art Of Animation, Cyril Rolando
Bu mesajı Mor Alev Dostu çevirdi ve kanallığını Méline Lafont yaptı. Her iki dostumuza da çok teşekkür ederiz. (pleiadedolphininfos.blogspot.com)
ŞİMDİ” dediğiniz bu dönemde olan biten her şey, gerçekte “ne” olduğunuzu hatırlamakla, yani Kalp Merkezinize ulaşmakla alakalıdır. Kalp Merkeziniz, her şeyin özüdür. Ve ciddi dürtülerin, içsel tepkilerin ve tüm değişikliklerin meydana geldiği yerdir.
İnsanlığın “kolektif olarak yükselme” oluşumu, gelişerek devam ediyor ve Zafere doğru yaklaşılıyor. Bundan dolayı da tüm dikkatinizi bu oluşuma odaklamanız, özellikle bu dönemde çok önemlidir.
Geçtiğiniz dönemlerde birçok Portallar (geçiş kapısı) açıldı. Daha birçok Portal da, açılmak ve enerji girdaplarını aktive etmek üzere zamanı kolluyorlar. (Bu Portallar, bizlerin bilinç durumuna göre açılıyor ve bilincimiz genişledikçe, yeni Portalların açılacağı müjdeleniyor).

29 Ocak 2015 Perşembe

Izdırabınızı durdurun, dünyayı değiştirirsiniz – Baş Melek Uriel

 Gaia - the great mother of all
Sevgili Okuyucularım, Baş Melek Uriel’in bize söyleyecekleri henüz bitmedi.Dünkü mesajını yayınlar yayınlamaz, aşağıdaki mesajı geldi.
2015 yılının sorumluluklarımızı üzerimize almak ve yeni bir hayat kurmak için dışarıdan gelecek şeyleri beklemek yerine, ayağa kalkıp harekete geçme senesi olduğunu çok konuştuk. Bu mesaj özellikle, acılarımıza nasıl son verebileceğimizi anlatıyor. Uriel’in, hepimizi kişisel sorumluluk almaya çağırmasına hiç şaşırmadım. Artık bunun zamanının geldiğini hepimiz derinden hissediyoruz. 
Aşağıdaki gerçekleri duymak bazen herkesin hoşuna gitmiyor, çünkü dışımızdaki etkenleri suçlamaya çok alıştık, hepimize bu öğretildi. Oysa cesaretle bir tek adım atsak, gerisi çorap söküğü gibi gelecek. Bence acı, ızdırap ve varyasyonları korku dolu egomuzun bizlere dayattığı davranış şekillerinden kaynaklanıyor. Bu yüzden kalbimizi dinlemek, iç bilgeliğimizi tanımak ve sesini egodan ayırabilmek büyük önem taşıyor.  
Bu mesaja kanallık yapan Jennifer Hoffman’a teşekkürler. (http://enlighteninglife.com) Mor Alev tarafından çevrilmiştir.

28 Ocak 2015 Çarşamba

Egonuz ve benliğinizi tam potansiyeli ile yaşamak – Baş Melek Uriel

 the role of the ego
Sevgili Okuyucularım, Ego ve İç Bilgeliğimizin sesi arasındaki farklar konusuna bugün devam ediyoruz. Baş Melek Uriel’den gelen bu mesaj aslında 2012 yılına ait. Onu o zaman saklamışım, sakladığımı da unutmuşum ve şimdi zamanı geldiğinde kendiliğinden karşıma çıktı! Uriel harikasın!
Bu mesaja kanallık yapan Jennifer Hoffman’a teşekkürler. (http://enlighteninglife.com) Mor Alev tarafından çevrilmiştir.
Alçak gönüllü olma niteliği ustalık için şarttır ve insanlığınızın kendi kutsallığına yükselmesini sağlar. Alçak gönüllü olarak ruhunuzun sesinin hayat yolunuzda size yol göstermesini sağlarsınız ve üçüncü boyut ötesine geçmek için gerekli olan Kaynak’la bağınızı böylece mümkün kılarsınız. Ancak, bu o kadar yanlış anlaşılmış bir prensiptir ki, sizler eğer alçak gönüllü olacaksanız, kusurlu, eksik ve değersiz olduğunuzu kabul etmek, gücünüzü reddetmek ve niyetlerle birlikte ilerlemek yerine, yönlendirme beklemek zorunda olduğunuzu hissediyorsunuz. Ego, bunu kendi yok edilişinin son aşaması olarak gördüğü için, alçak gönüllülüğün ifadesini kısıtlar. Çünkü ego için, alçak gönüllü olmak, onun gücünü reddetmektir.

8 Ocak 2015 Perşembe

Arkturus Grup Mesajı: Eşikten içeri girmek isteyenlere, kapı artık açıktır – Marilyn Raffaele

Arkturuslulara, Marilyn’e ve çeviriyi yapan Mor Alev Dostuna çok teşekkürler. (www.onenessofall.com)

Sevgi, aradığınız her şeyin cevabıdır ve varolan her şeydir…

Değerli Sevgililer,
Hepinize mutlu bir yeni yıl diliyoruz. Ve bilincin eski durumunda sizi esaret altında tutan enerjilerin çoğunu zaten temizlediğiniz için, bu yeni yılın olumlu enerjileri ortaya çıkaracağınız bir yıl olmasını da bu dileğimize ekliyoruz.
Sevgi’yi ve sevmeyi öğrenme ve onu dile getirme çabanızın, zaman kaybı ya da anlamsız olduğuna asla inanmayın. Çünkü Sevgi’nin ve farkındalığın her kıvılcımı, genel olarak zıtlık/ayrımcılık temeline dayanan Dünya bilincinin yoğunluğunu “hafifletmeye” hizmet eder. Birçok kişinin farkındalığa uyanmasından dolayı, Dünya’nın Işığı da her geçen gün biraz daha parlıyor.Her şey, BİR’den varolmadır ve BİR’in içindedir. Bu yüzden, kendi içinizde kabullendiğiniz Işığı, tüm Dünya adına da kabullenmiş oluyorsunuz.
Sevgi her şeyin anahtarıdır, Sevgililer. Hem kendinize olan Sevgi (Özsevgi), hem de yaşamınızdaki her şeye karşı olan Sevgi… İster güzel olsun, ister o kadar güzel olmasın, yaşamınızın tüm suretlerini sevin. Çünkü hayatınız boyunca yaşadığınız her deneyim, (şayet o deneyimi yaratmanızın altında yatan inançlarınızı araştırıp bulursanız), sizi spiritüel farkındalığın derinliklerine götürmek için vardırlar.

25 Kasım 2014 Salı

Cennetten Mektuplar #5106 – Sadece ileri gidin

 And the road goes on forever
Bu mesaj Mor Alev Dostu tarafından çevrilmiştir, kendisine çok teşekkür ederiz.Orijinalini http://heavenletters.org/ da bulabilirsiniz. Gloria Wendroff’a da teşekkürler.
Tanrı dedi ki;
Bazı evlatlarım genellikle, yaşamın bundan sonra kendilerine neler getireceğini yana yakıla merak ediyorlar. Bu gayet iyi bir şey! Sabırsızlıkla beklediğiniz geleceğinize yönelmenin en doğru yolu budur. Çünkü bu tutumunuzla, olan biteni basitçe ardınızda bırakıyorsunuz demektir. Yani bunu böyle yaparak, geçmişinize bağlı kalmadığınızdan bahsediyorum.
Bazı evlatlarım ise, geçmişte yaptıkları veya yapamadıkları eylemlerden dolayı vicdan azabı, üzüntü ya da pişmanlık duyguları tarafından ele geçirilmiş durumdalar. Çoğu zaman, “Keşke bazı davranışlarımı veya sözlerimi geri alabilsem… Bunun nasıl yapılacağını bir bilsem… Keşke bunun bir yolu olsa…”dedikleri çok fazla pişmanlıkları ve zihinlerini kemiren düşünceleri var. Geçmişe geri dönüp bazı şeyleri silmenin veya eklemenin tek yolu, her şeyi olduğu gibi geçmişte bırakmak ve geleceğe doğru ilerlemektir. Geçmişin izinden gidilmez! Sadece ileriye doğru yürünür!
Geçmişin sayfalarını kapatarak, onları arkanızda bırakın. Yaşamınızı, pişmanlıklarla besleyemezsiniz. Pişman oldukça, vicdan azabı duydukça, tövbe ettikçe, kendinizi çok daha derinlere gömmüş oluyorsunuz. Sonra da bu nedamet duygusu, tek dayanağınız haline geliyor.

23 Kasım 2014 Pazar

Neden “Yükseliş” hakkındaki inanışlar birbirinden farklı?

Christian Schloe 2Sevgili Okuyucularım,
Burada Yükseliş yolunda olduğumuzdan, nasıl yükselebileceğimizden oldukça sık bahsediyoruz ama Yükseliş’in ne olduğu konusunda çok fazla konuşmadığımızı fark ettim. Sizlere kendi fikrimi açıklamak isterim:
Belki de, “Yükseliş” kelimesini kullanmak yerine “Alçalış” kelimesini kullanmalıyız, çünkü bize çok yükseklerdeymiş gibi gelen cenneti bu dönemde dünyamıza “indirmek” üzere burada bulunuyoruz. Eksiksiz her birimiz en “yükseklerden” gelen varlıklarız ve burada daha ağır ve yavaş enerjilerin bulunduğu 3 boyutlu fiziksel yaşamı deneyimliyoruz. Tanrı’nın kalbinden kopup gelmiş olan bizler, nasıl eksik, düşük, hatalı varlıklar olabiliriz ki? İşte bu yüzden, sürekli olarak bize “kim olduğunuzu hatırlayın” deniliyor. Böylece artık sonuna ulaştığımız 3 boyutlu zıtlık ve ayrımcılık deneyini tamamlayıp, bir başka deneyi başlatabiliriz. Bu, bize bildirildiğine göre evrende ilk olacak bir durum: Yüksek boyutlarda fiziksel yaşam ve yükselişi fiziksel hayata veda etmeden başarmak!
Ben çalışmalarım sırasında çok rahat boyutlar arası gezebildiğimizi fark ettim. Aslında bunu her gün yapıyoruz, sadece fark etmiyoruz. Bu bilgiye geçenlerde şöyle bir değindiğimde bazı tepkiler aldım, sanki bir boyuttan diğerine geçince geri dönülmez, orada kalırmışsınız ve bu boyuta açılan kapılar kapanırmış gibi inanışlar var. Ben kişisel olarak bunun böyle olmadığını biliyor, deneyimliyor ve buna inanıyorum. Aynı bilgi Baş Melek Michael, St. Germaine, Arkturuslular gibi pek çok ışık varlığı tarafından da onaylanıyor.
Peki, Yükseliş hakkında bunun dışındaki inanışlar ne olacak? Aslında Brenda Hoffman’ın rehberlerinin aşağıda verdiği mesaja göre, o inanışlar da doğruluk taşıyor. Yükseliş çok kişisel bir olgu, kişisel bir deneyim. Sanırım, yükselmenin “yeryüzünde sevginin beden bulmuş hali olmamızdan” başka bir kuralı olmadığından, kalıplar içinde yaşamayı öğrenmiş bizlere böylesi özgürlük biraz tuhaf geliyor ve aklımız karışabiliyor. İşte o yüzden bu mesajı elimden gelen en kısa zamanda tercüme edip yayınlamak istedim.
Hepimiz kendi ruhlarımızın neye ihtiyacı olduğunu biliyoruz, bazen yardım almayı, bazen de bu yolda bildiğimiz gibi yürümeyi tercih ediyoruz. Her iki seçenek de geçerli. Her ikisi de faydalı. Her zamanki gibi, kalbimizi dinlemek yapabileceğimiz en doğru şey.
Brenda Hoffman ve rehberlerine çok teşekkürler. (www.LifeTapestryCreations.com)
Mor Alev
Sevgililer,

18 Kasım 2014 Salı

Cennetten Mektuplar #5101 – Sevgi, bereketlidir. Onu cömertçe dağıtın!

 bored panda
Bu mesaj Mor Alev Dostu tarafından çevrilmiştir, bu mücevheri bizim için bulduğundan dolayı ona çok teşekkürler. Orijinalinihttp://heavenletters.org/ da bulabilirsiniz. Gloria Wendroff’a da teşekkürler.
Tanrı dedi ki;
Dünya’da şöyle bir söylem var: “Her güzel şeyin bir sonu vardır.” Bu söylem gerçeği ifade etmiyor. Hem de hiç!
Benim yaşadığım Cennette, hiçbir şeyin sonu yoktur. Bunu anlıyorsunuz değil mi? Yaşamın bir sonu yoktur. Ruh sonsuzdur. Benim olduğum her yerde, her şey gerçektir ve sonsuza kadar sürer. Güzellik, sonsuza kadar sürecek olan harika bir Gerçektir. Ve Sevgi! Evet, tabii ki, Sevgi…
Sevgi, ebedi ve sonsuzdur. Bundan daha iyi bir konumda, olamazdı zaten!
Sevgi, enerjinin genişlemesidir. Sevgi, duygulardan daha yücedir. Aslında Sevgi, var olan her şeydir. Birlik, Sevgidir. Sevgi ve Birlik, birbirinden ayrılamaz. Sevmenin sonu yoktur. Bundan dolayı Sevgi için, “var olan her şeyin en üst noktasıdır” diyebiliriz. Sevgi, sonsuza kadar genişler ve yayılır ve böylece tüm kalplere dokunur. Sonra o kalpler, diğer kalplere dokunur. Sizin dilinizde, “kalbime dokundu” diyorsunuz ya, işte budur! Herkes, Sevgi’nin nasıl bir duygu olduğunu bilir. İster sevmekten kaçınsın, ister kendisini Sevgi’ye kapatsın; Hiçbir kalp, Sevgi’ye yabancı değildir.

16 Kasım 2014 Pazar

Arkturus Grup Mesajı: “Evrimleşme”, kendinizin kim ve ne olduğunu tekrar hatırlama yolculuğudur

 Walking monks on desert
Arkturuslulara, Marilyn Raffaele’e ve çeviriyi yapan Mor Alev Dostuna çok teşekkürler. (www.onenessofall.com)
Arktrus Grubu olarak bizler, Gerçeğin daha fazla bilinmesi ve anlaşılması amacını taşıyan ve Sevgi ile sunulan bu mesajla, hepinizi selamlıyoruz.
Çoğu bireyin, kendi kişisel inanç sistemlerini sorgulamaya başladığını gözlemliyoruz. Bu da, zihinsel bedenlerinizde bir arınma oluştuğunun bir göstergesidir. Aslında tüm bedenleriniz bu arınma işleminden geçiyor.
Sizler sadece, insan gözü ile görülen fiziksel bir bedenden ibaret değilsiniz. Aynı zamanda, enerji alanınızı oluşturan eterik, duygusal, zihinsel ve ruhsal bedenlere de sahipsiniz.
Dünya’dan yayılan Işık, her geçen gün artıyor. Şu an öyle görünmüyor olsa bile, sizler değişim yaratıyorsunuz.
Yoğun ve bilgisizce yaşanmış ömürler boyunca birikmiş olan eski ve çürümüş enerjileri, Gerçeğin ve Işığın frekansıyla değiştiriyorsunuz ve böylece tüm bedenlerinizi arındırıyorsunuz.

2 Kasım 2014 Pazar

Arkturus Grup Mesajı: Gerçek, yuvarlak masada konuşulacak bir şey değildir. Gerçek, yaşanmalıdır!

Sevgi, yalnızca özel durumlarda açılıp kullanılan değerli bir mücevher gibi, bir kutunun içine konulamaz…

Selamlar Sevgililer,
Çoğu insana göre “karışık” olan bu zamanlarda, Işığın çok daha fazla parladığını görüyoruz. Çünkü bu gibi dönemlerde, sizin farkında olmadığınız birçok şey meydana gelmektedir. Bu kargaşa ortamları, başka türlü değişime açık olmayan çoğu kişinin bilinçlerinde değişim meydana getirmek için, ortaya çıkarlar. Korkuların değiştirdiği (farklılaştırdığı) insani koşullar, ne kadar rahatsız edici, sancılı ya da üstesinden gelinemeyecek kadar zor olursa olsun, “eşit koşutların” daha güvenli olduğuna dair bir anlam kazanır.
Şu an böyle bir kargaşanın içinde bulunan kişilerin büyük bir çoğunluğu, Dünya Bilincinin değişmesine yardımcı olacak bazı olayların bir parçası olmaları için, bedenlenmeden önce izin verilmiş ruhlardır. Bu şekilde, hem kişisel karma temizliklerini tamamlamış, hem de Dünya Bilincinin uyanmasına ve değişmesine yardım ederek, Bütüne hizmet sağlamış olacaklardır. Her kaotik (kargaşa içeren) olay, önceden planlanmaz. Bazı zamanlar vardır ki, Yeryüzündeki yaşamının üstesinden gelemeyen bir ruh, “doğmadan” önce verdiği tüm sözleri unutur ve hem kendisine, hem de başkalarına zarar verecek şekilde, etrafa saldırır.

8 Ekim 2014 Çarşamba

Arkturus Grup Mesajı: Farkında olun! Tetikte olun! Uyanık olun! – Marilyn Raffaele

 full moon eclipse
Arkadaşlar, yayınlamış olduğum iki astrolojik yazıyla elimden geldiğince yaşadığımız günlerin enerjisini sizlere iletmeye çalıştım. Enerjiler üzerine düşeni en iyi şekilde yapıyor ve tam gaz arınma sürecinin içine girmiş durumdayız. Bu sabah ülkemizde ve bölgede dünden de karışık bir güne uyanırken, aslında yapmamız gerekenin ne kadar kolay ve neredeyse mantık dışı bir güzellikte olduğunu düşünüyorum. Bunu Arkturuslular aşağıda harika bir şekilde tarif ediyorlar. (Eğer okumadıysanız Ateşteki Büyük Üçgen Açı ve bugünkü Ay Tutulmasının etkilerine bir göz atmanızı tavsiye ederim.)
Arkturuslulara, Marilyn’e ve çeviriyi yapan Mor Alev Dostuna çok teşekkürler. (www.onenessofall.com)

Karma Bir “Enerji Dengelenmesidir”, Bir “Cezalandırma” Şekli Değildir…

Arkturus Grubu olarak bizler bugün, kendi yaşamlarınızda deneyimlediğiniz ve diğerlerinin yaşamlarında gözlemlediğiniz birçok değişiklikler hakkında konuşacağız. Bu dönem zarfında birçoğu, Yeryüzünden ayrılmayı seçti. Ancak üzülmemeye ve onların yasını tutmamaya çalışın, Sevgililer. Çünkü enerjilerin giderek güçlendiği bu dönemde kalmak ya da gitmek, herkesin kendi seçimidir. Ruhsal olarak gelişme imkânı olmayan birçok ruh, şimdilik olmaları gereken daha derin bir seviyede karar kıldılar. Şu anda Yeryüzüne akan Yükselişin yüksek frekans enerjilerinin bir parçası olmak için, daha sonraki uygun bir zamana bedenlenmeyi seçtiler. Hepsi de şu anda, olmaları gereken yerdeler.

2 Ekim 2014 Perşembe

Hilarion: Şu anda dengeleyici etkiniz çok önemli

frequencyDeğerli Sevgililer,
Dünya’nın bir üst Boyuta yükselişi, sadece enerji akışıyla uyumlu olan kişiler haricinde, insanların büyük bir kısmı tarafından bilinmiyor.
Işığı kavrayan ve Yeryüzüne demirleyen kişiler, sizler gibi aydınlanmış kişilerdir. Çoğunuz, olayların gelişmesinde oynadığınız rolün ne derece önemli olduğunu bilmiyorsunuz. Ama biz, bu dönemde her birinize büyük ihtiyaç duyulduğunu bilmenizi istiyoruz.