4 Şubat 2013 Pazartesi

BAŞMELEK MİKAİL - D VİTAMİNİ * TANRI VİTAMİNİ

 
Sevgili dostlar, bu ayın mesajına bir açıklama ile birlikte ön söz yazmalıyım. Son üç veya dört aydır, kişisel olarak tanıdığım şaşırtıcı sayıda insanın rutin kan testlerinde D Vitamininde belirgin bir eksiklik ortaya çıktı. Birçok insanda D vitamini o kadar azdı ki, D Vitamini seviyeleri normal değerde oluncaya kadar onlara ayda bir kez 50,000 IU vitamin verildi. D Vitamini neden bu kadar önemli ve bedende ne işe yarıyor? Aşağıda, İnternetten aldığım Marcelle Pick, OB/GYN tarafından yazılan bir makale var:

“Bu temel besleyiciye vitamin adı veriliyor, ama besinsel D Vitamini aslında öncül bir hormondur – bedeninizdeki calcitriol adı verilen güçlü bir steroid hormonun yapıtaşıdır. D vitamininin kemiklerimizin ve dişlerimizin sağlığı için çok önemli olduğu yıllardır bilinmektedir, ancak D vitamininin sağlığımızda daha geniş bir rolü olduğu daha derin içgörüsü oldukça yenidir. D Vitamini diğer besleyiciler ve hormonlar ile bir arada çalışır: anahtar mineral emilimini ve metabolizmayı destekler (özellikle kandaki ve kemiklerdeki kalsiyum ve fosfor). Normal hücre farklılaşması ve çoğalmasını düzenler (örneğin, kanserin önlenmesi). İnsülin hassaslığını ve kan şekeri ayarlanmasını teşvik eder (insülin salgılaması). Ayrıca, araştırmalar D Vitamini eksikliği ve obezite, insülin direnci, kalp hastalıkları, bazı kanserler ve depresyon arasındaki açık bağlantıları gösterdi. Bedeniniz kendi kendine D vitamini yaratamaz. Bunun yerine, güneşlenme vasıtasıyla D vitamini yaratmak için tasarlanmıştır. Hastalarımı test ediyorum ve onların %85’inde D vitamini eksikliği olduğunu bulmak beni çok şaşırttı.

Teoride, güneşin sağladığı UVB ışınlarında haftada birkaç saat geçirerek D vitamininin yeterli miktarını üretebilirsiniz. Ayrıca bunu besinlerden de sindirebilirsiniz, birçok besin D Vitamini ile takviye edilmiştir, ama gerçek şu ki biz yeterince almıyoruz ve birçoğumuz güvenli bir seviyeyi üretmeye yakın bile değiliz.”

Dr. Pick araştırmaların, yetişkinlerin günde 3000-500 IU’ya ihtiyaçları olduğunu gösterdiğini ve başkalarının daha fazlasını bile tavsiye ettiklerini ifade ederek devam ediyor. Ancak, sizin için hangi dozun en iyi olduğunu belirlemek için kendi hekiminize danışmalısınız. Tüm makaleyi okumak isterseniz, website:

www.womentowomen.com/healthynutrition/vitaminD.

BAŞMELEK MİKAİL:

Sevgili üstatlar, güneşin ışınları vasıtasıyla yaşam – verici gücünü ilettiği genel bilgidir. Kadim zamanlarda, yanlışlıkla güneşin Tanrı olduğu düşünüldü ve ona RA ismi verildi; ancak, bilge varlıkların ileri bir grubu, çeşitli tanrılar yerine Tek Tanrı’ya tapınmaya başladı. Ayrıca, güneşin elektromanyetik radyasyonu olmadan Dünya’da hayat olmayacağı da doğrudur, çünkü gökyüzünde gördüğünüz güneş sisteminin güneşi Dünya üzerinde yaşamı sürdürmek için gerekli olan hayat- verici ısıyı ve ışığı sağlar. Ancak, görmediğiniz ve birçok insanın farkında olmadığı şey, her bir görünen güneşin üzerinde ve ötesinde çok daha yüksek boyutsal frekansta olan Merkezi bir Güneşin bulunmasıdır ve bundan dolayı bu Merkezi Güneş bu zamanda insanların sahip olduğu herhangi bir araç ile görünür değildir. Bu güneş Güneş Sisteminizin Tanrı – ebeveyninin yuvasıdır. Tanrı Işığının bu harika küreleri serin, rahat ve hayal edebileceğinizden çok daha görkemlidir. Çünkü bunlar, Yaratıcı’nın olağanüstü, harika ışıldayan fasetlerinin bulunduğu yerlerdir ve bunların görevi tüm güneş sistemlerine ve bu güneş sistemlerindeki Dünya da dahil tüm gezegenlere Asli Yaşam Gücü Maddesini ve/veya tam spektrum Metatronik Işığı yaymaktır. Yaratıcı’nın bu fevkalade yavruları Mutlak Yaratıcı’nın kalp merkezinin ilk ışımalarından idi ve evrenlerin, galaksilerin, yıldız sistemlerinin ve gezegenlerin gözeticileri olarak değerli sayıldılar. Aynı şey Yaradılıştaki tüm güneş sistemlerine, galaksilere ve evrenlere uygulanır. Bu çok karmaşık bir süreçtir ve bu zamanda konunun daha derinlerine girmeyeceğiz. Size ifade etmek istediğimiz şey, güneşinizin farkında olduğunuz ısı ve ışıktan çok daha fazlasını sağladığıdır.

1900’ların ortasına dek tüm dünyadaki insanlar tüm gün boyunca güneşin altında çalışıyorlardı ve güneşten korunmak için herhangi bir önlem almıyorlardı veya güneşin ışınlarının zararlı olduğunu düşünmüyorlardı. Şapkalar takıyorlardı, bazıları kollarını örtüyordu, ama bu gerekliydi ve güneşin altında saatlerce kalmanın zararlı olduğu düşünülmüyordu. Giderek Ozon tabakası kirlilikten etkilendi ve geçmişte olduğu kadar kalın değil, dolayısıyla ozon tabakası güneşten gelen daha fazla mor ötesi radyasyonun Dünya’ya ve insanlığa erişmesine izin veriyor. O zamandan bu yana, güneşin ışınlarının zararlı etkileri o kadar kuvvetle vurgulandı ki çoğu insan güneşte kalmanın getirdiği birçok yararları unuttu. Güneş kremi ürünlerinin reklamı çok etkili oldu ve çoğu insan dışarıda ne kadar kalmayı planladıklarına bakmaksızın güneş kremi, güneş gözlüğü olmadan dışarı çıkmıyor. Hatırlayın, güneşin ışınları yaz saatlerinde sabah saat 10:00’a kadar ve öğleden sonra 3:00 veya 04:00’ten sonra hala güvenli ve büyük faydaları var. En azından haftada birkaç kez günde on beş dakika size güneşin faydalı ışınlarının ışık banyosunu yaptırması yeterlidir. Ayrıca güneşin ışınları kışın kuvvetli değildir, güneşin altında biraz daha uzun kalınabilir.

Size vermiş olduğumuz şey, fiziksel bedenin sıhhati için güneşin önemi ile ilgili bilgidir; ancak, ayrıca bu fenomenin kollektif bilinç inanç yapısı içindeki kavramların merkezden ne kadar çok uzaklaştığının temsilcisi olduğunu ve bu yanlış kavramların insanlığı çok büyük şekillerde nasıl etkilediğini vurgulamayı diliyoruz.

Hatırlayın, sevgili kalpler, yola kararlı bir şekilde devam edenleriniz ve Yaratıcı Işığın Adamantine Parçacıklarını çekebilip sevgi dolu niyetinizle dünya ile paylaşanlarınız güneşten çok daha fazla yarar sağlarsınız, çünkü şimdi siz tam spektrum Metatronik ışık denilen güneşin ışınlarından daha yüksek ve hatta daha güçlü ve faydalı Özü emebilirsiniz. D Vitamini Güneşten, ayrıca Baba/Anne Tanrımızın Harika Işınları ile insanlığa sağlanan birçok armağanlardan sadece biridir.

Bunu bilin sevgililer, sizler zamanın özel bir biriminin son aşamalarındasınız ve hepiniz eşsiz kurallar sistemine maruz kaldınız. Tam özgür iradenin harika bir armağan olduğu düşünüldü; ancak, insanlık büyük acı ve ıstırapla sonuçlanan dualitenin geniş spektrumuna batarken bu büyük bir yük haline geldi. Kurallarda yazılı olan müdahale etmeme şartı vardı ve Baba/Anne Tanrımız, “Yeter. Araya girmenin zamanı. Kendinin üstatlığını elde etmek için çabalayanlar için İlahi İzin (takdiri ilahi) olacak ve spiritüel Hiyerarşi ve Melek Krallığı, Kozmik Yasanın çerçevesi içinde uygun olan her şekilde yardım sağlamak için yetkilendiriliyor” şeklinde bildirebilmeden önce Yaradılışın bu özel aşaması oynanmalıydı. Rahmet Yasası, Karmik Yasanın yüksek frekansları şeklinde var olur ve bundan dolayı ortaya çıkan Dünya Hizmetkarları grubuna, ayrıca yükseliş yolundaki isteklilere ve öğrencilere uygulanır.

Bu özel çağ sona yaklaşırken, tüm ortaya çıkan Spiritüel/İnsan Varlıklarına uygulanacak olan kuralların ve yasaların yeni bir sistemi olacak. Yaradılışın yeni geniş bir döngüsü gelişmekte ve birleşik bilinç halini elde etmek için çabalayanlarınız geleceğin birlikte yaratıcıları olarak belirlenecek. Tanrı Işığının bir Işını olarak İlahi Misyonunuz, Tanrı – bilincinin sınırlarını genişletmektir. Amacınız Yaradılışın Özünü çekip Kutsal Kalbinizde ve Kutsal Zihninizden gelen özel düşüncelerle onu aktive ederek, Tanrı Maddesini sonsuz çeşitlilikteki formlara şekillendirerek bir tezahür üstadı olmaktır. Böylece, Baba/Anne Tanrımızın gerçek bir uzantısı olursunuz.

Siz yol göstericiler geleceğin umudusunuz. Yeni bir sosyal düzenin temelini oluşturuyorsunuz. Orta yolu yürümeniz çok önemlidir. Kendinin üstadı olan biri taraf tutmaz, şu anda dünyada şiddetle hüküm süren çatışmalarda yer almaz. Kutsal Kalbinizde merkezlenmiş kaldığınız zaman kişisel gücünüz en etkilidir ve Kutsal Zihninizin bilgeliği ile yönlendirilirsiniz. Duruşunuz her zaman iyi niyetle olmalı ve platformunuz herkesin en yüksek hayrı için olmalıdır.

Sizler etkin şekilde aydınlanmayı ararken ve içinizde denge ve uyuma geri dönmeye çabalarken, Ruhunuzun bu yaşamda bir öğrenme deneyimi olarak kabul etmiş olduğu belirli karmik sınırlamaların farkında olmanız önemlidir. Değiştirilemeyen belirli sınırlamalar ve koşullar vardır ve ders bunları zarafetle kabullenmek ve ceza olarak değil, uyumsuz enerji ve düşünce kalıplarını dengeleme fırsatı olarak sizin üzerinize empoze edilmiş olan sınırlar çerçevesinde mükemmellik için çabalamaktır. Ancak, bu yaşamın Dünya’daki her Ruh için eşsiz olduğunu vurgulamayı diliyoruz; ve hangi durumların içine doğmuş olursanız olun, Kendinin üstatlığını elde etmek için gerekli olan bilgi ve yeteneklerin deposu ve yücelik fırsatı vardır. Bir tezahür üstadı, Tanrının verdiği yeteneklerle birlikte yaratıcı olarak tasarlandınız. İlk adım DNA’nızda Dahi Potansiyelini ve yeteneklerin geniş bir spektrumunu programladığınızı kavramaktır. Enkarne olmadan önce, başkalarından daha fazla kolaylıkla mevcut olan belirli yeteneklerle koşullar setini seçersiniz. Ancak, armağanlarınızın ve yeteneklerinizin tam spektrumu rezervde tutulsa da, bunları hayat geçirmeye, bütünleştirmeye ve kullanmaya başlayabilmeden önce, bunları ön plana çıkartma yeteneğine sahipsiniz.

Ruhsal Benliğiniz ve yüksek alemlerin Varlıkları ile temas kurmak için beyninizin yüksek boyutlu seviyelerine erişime sahip olmalısınız. Beyniniz bilincin çoklu seviyelerinden oluşur. Alt beyin ve alt üç çakra insanlığın hayvan/insan bilincinin alemidir. Çoğunlukla içgüdüseldir, bilgisinin çoğunu astral planın kollektif bilincinden ve Dünya’nın bilincinden çeker. Hayatta kalma ve ego arzu bedeni kitlelerin düşüncelerinin/arzularının kontrolündedir ve bu nedenle gerçekliğin hakim olan resmini oluşturur. Odak dışsal olanda, maddi dünyada ve kendine hizmettedir.

Bilinciniz orta – seviye beyin aktivitesine girerken, spiritüel/insan Varlık olma sürecine başlarsınız ve hissetme doğanız kalp ve boğaz çakrasını kapsamak için giderek yükselir. Ruhunuz sizi farkındalık yoluna dürtüklerken kademeli bir uyanış süreci başlar ve yükseliş yolculuğu başlar. Yoldaki bir aday astral planı geçmeli ve duygusal/astral bedeninin ve alt doğasının (alt üç çakra) kontrolünü ele geçirmelidir; bu Yüksek Benliğiniz, rehberleriniz, öğretmenleriniz ve melek yardımcılarınız vasıtasıyla kozmik gerçeğin ince frekanslarına giden yolu açar. Odaklanmış gözlem yetenekleri ile düşüncede, sözlerde ve eylemlerde zararsızlık Kendinin üstadının önemli özellikleridir. Karanlığın içinde bir Işık aktarıcı olabilmenizden önce zihninizi bozulmuş, negatif, bozguna uğratıcı düşüncelerden temizlemelisiniz.

Şunu anlamanız önemlidir: Frekans kalıplarınız (veya Ruhsal Şarkınız) daha ince hale gelirken, davranışınız ve kavrayışınız bilincin daha da yüksek seviyelerine uyumlanır. Eterik Bedeniniz de değişir ve yüksek İlahi enerjilere karşılık verir. Kendine hizmet giderek İlahi Misyonunuzu gerçekleştirme arzusuna ve grup hizmeti üstlenmeye evrimleşir.

Aydınlanmış bir Varlık olarak, bu evrenin yüksek alemlerine geri giden bir bilinç köprüsü oluşturmaya başlarsınız. Buna kadim, ezoterik öğretilerde Antakarana ve bugünlerde Gökkuşağı Köprüsü adı veriliyor. Üstatlığa geri dönmek için, zihinsel doğanızın üç veçhesini kullanmayı öğrenmelisiniz: beyin – zihin – Ruh. Ayrıca bilinçaltı zihninizin bozukluklarını temizlemeli ve bilinçli zihni Ruhsal Benliğinize uyumlamalısınız, böylece Ruhunuzun ve Yüksek Benliğinizin bilgeliği dört alt beden sisteminizde akmaya başlar. Hatırlayın, her atom ve tüm fiziksel Varlığınız bilince sahiptir; onlar aydınlanmalı ve yükselişin yüksek frekans kalıplarına uyumlanmalıdır. Sizler İlahi Özden yapıldınız. Siz En Yüce Yaratıcı’nın bir Kıvılcımı/Parçasısınız. Geliştirilmesi gereken saklı güçlere sahipsiniz. İnsanlığın Spiritüel hafızasını yenileme ve Işık Üstadının güçlerini geliştirmesine büyük gereksinim vardır.

Antakarana Işığın alt – ırmak dallarıından veya akıntılarından oluşur, bunlar en sonunda kuvvetlenir ve Benliğin birçok fasetleri ve Tanrısal –Benliğiniz/BEN’İM Varlığınız arasındaki bağlantıları büyütür. Bu Işık akımları bilince sahiptir ve yüksek alemlerde bulunan Benliğinizin çoklu seviyelerinin zekasını içerirler. Size anlatmış olduğumuz gibi, bilinçaltı zihniniz bilinçli hale geliyor ve bilinçli zihniniz evrenin gizemlerini içeren Süperbilinçli zihninizin bilgeliğine açılıyor.

Sevgililer, dünyada birçok yerde ışığın genişlediğini ve kuvvetlendiğini görüyoruz. Ayrıca ışıltınızı ve onun etkisinin arttığını görüyoruz, öncesinden çok daha fazla yaşamlarda pozitif etki yaratıyorsunuz. Kaos ve korku büyürken ve gezegende yayılırken, kalp – merkezli ve ruha – odaklı kalmalısınız. Şimdi kuvvetlerimizi birleştirdik ve yenilemeyecek kadar güçlüyüz ve hep yenilmez olacağız, çünkü Baba/Anne Tanrımızdan gelen İlahi fermanı gerçekleştiriyoruz. Ebedi sevgi, koruma ve kutsamalar şimdi ve ebediyen sizlerindir. Ben Başmelek Mikail’im.

Ronna Herman vasıtasıyla aktarılmıştır * Bu makalenin aktarıcısı olarak ben, Ronna Herman Başmelek Mikail adına evrensel telif hakkına sahip çıkıyorum. Bilgi değiştirilmediği, ilave yapılmadığı veya eksiltilmediği, yazarın adı ve E – mail ve Website adresi eklendiği sürece websitelerine gönderilebilir. RonnaStar@earthlink.net adresinden izin alınarak gazete, dergi vs de yayınlanabilir.

.RonnaStar. com

(Çeviri: Saffet Güler)

0 comments:

Yorum Gönder