17 Şubat 2015 Salı

Kısa bir süre sonra, birçoğunuz dönüp ardına bakacak ve “Neler oldu?” diye soracaktır – Konsey (Mesaj 19)

finger monkeyArkadaşlar, hafta sonu ve hali hazırda “Yeter!” enerjisini en yüksek haliyle yaşıyoruz. Bu deprem de evrimleşmenin ve değişimin bir parçası. Bütün bunların bir tesadüf olmadığına yürekten inanıyorum. Sizce 100 maymun etkisini yaşamaya başladık mı? Bence evet! Aşağıda, Konseyin bu mesajının çevirisinin yanında, Mor Alev Dostu yüz maymun hikayesini bizler için derleyip göndermiş. Kendisine çok teşekkür ediyoruz.
Bugünün mesajını sizlere bir örnek ile açıklamak istiyoruz. Şimdi sizlerden, ahşap bir kovanın dibine düşen bir damla suyun görüntüsünü gözlerinizin önüne getirmenizi rica ediyoruz. Bu damla, yalnız olmadığının farkında değildir. (Yani kovaya düşen tek damlanın kendisi olduğunu sanıyordur). Oysa o damlanın ardından, iki damla daha kovaya düşecektir ve bu iki damlanın her birini, başka iki damla takip edecektir.
 
İlk damla, boş kovaya düştüğünde dağılır ve sanki kovanın alt kısmında sadece küçük bir noktayı nemlendirebilecek kadar etkisi varmış gibi görünür. Sonraki iki damla da birbirinden uzak noktalara düşerler ve iki ayrı noktayı nemlendirirler. Kovanın içinde hala daha belirgin bir su birikimi olmamıştır. Ancak arkadan gelen diğer dört damla da kovanın içine düşmek üzere, yoldadır.
İşte bu örnek, şu an bir parçası olduğunuz “uyanış hareketinin” işleyiş şeklini çok iyi örneklemektedir. Gerçi sizin etkileyeceğiniz kişi sayısı, tabii ki ikiden çok daha fazla olacaktır. Şimdi bu örnek üzerinden devam edelim.
Kısa bir süre sonra, kovadaki su seviyesinin yükseldiği görülebilecek kadar su damlası birikmiştir. Damlaların miktarı katlanarak birikmeye devam etmektedir. Artık kova doluyordur. Ve çok az bir zaman sonra, biriken su damlaları kovanın kenarlarından taşmak üzeredir.
İşte dostlar, şu anki “bilinç kovasının” durumu, tam anlamıyla budur. Ve damlalar çoğalmaya devam etmektedir. Çok sevdiğiniz bir *hikâyeden bir benzetme yapacak olursak, siz şu anda doksan dokuz maymunsunuz.
Artık sizin son maymunu, yani yüzüncü maymunu bulmanız gereksizdir. Yapmanız gereken tek şey, ulaştığınız bilinç durumunuzu korumak ve eğlenceyi seyretmektir.
Kova artık kenarlarından taşmaya başladı. İzleyin. Gözlemleyin. Keyfini çıkarın. Etrafınızda olup bitenlerin olumlu yönlerini görmeyi kendinize amaç edinin. Size söz veriyoruz. Kısa bir süre sonra, birçoğunuz dönüp ardına bakacak ve “Neler oldu?” diye soracaktır. Siz, bu sorunun yanıtını bilen su damlası olun. Evet, bu mesajımızda değindiğimiz benzetmeleri biraz karman çorman hale getirdiğimizi biliyoruz. Bunu da eğlenceli bulun ve keyfini çıkarın…
Bu çeviriyi yapan Mor Alev Dostuna, Ron Head ve Konseye çok teşekkürler. Mesajın orijinaline http://www.oraclesandhealers.wordpress.com adresinden ulaşabilirsiniz.

*Yüzüncü Maymun’un Hikâyesi

Pasifik Okyanusu’nda bulunan irili ufaklı birçok adada Macaca Fuscata (Makak) türü Japon maymunları yaşamaktadır. Bu maymunların doğal ortamları içindeki davranışları, otuz yılı aşkın bir süre boyunca bilim insanları tarafından gözlenmiştir.
1952’de, Koshima Adası’ndaki bilim insanları maymunların beslenmeleri için kumların içine tatlı patatesler bırakırlar. Bu adanın maymunları tatlı patatesin tadından hoşlanır ama yiyeceklerinin kumlu olması, hiç de hoşlarına gitmez. Yine de aç kalmaktan iyidir düşüncesiyle, kumlu da olsa tatlı patatesleri yemeye devam ederler.
Bir gün, on sekiz aylık İmo isimli dişi bir maymun bu soruna bir çözüm bulur. İmo, tatlı patatesleri en yakın su birikintisinde yıkayarak yemeyi akıl eder. Bu buluşunu annesine de öğretir. İmo’nun arkadaşları da patateslerini yıkayarak yemeyi öğrenirler ve kendi annelerine öğretirler. Bu yeni davranış biçimi, bilim insanlarının gözleri önünde yavaş yavaş maymunlar arasında yayılır.
1952 ve 1958 yılları arasında tüm genç maymunlar, beslenmelerini daha zevkli hale getirmek için, kumlu tatlı patateslerini yıkamayı öğrenirler. Bu daha sağlıklı ve zevkli yeni davranış biçimini, çocuklarını taklit ederek onlardan yeni bir şey öğrenen yetişkin maymunlar da kazanır. Yeniliklere açık olmayan, çocuklardan ve gençlerden bir şey öğrenilebileceğini düşünmeyen, kendi bildiklerini tekrar eden yetişkin maymunlar ise, kumlu patates yemeye devam ederler. 1958 senesine kadar Koshima Adası’ndaki maymunlarının bir kısmı (diyelim ki 99 maymun) artık patateslerini suda yıkayarak yemeyi öğrenmiştir.
1958’in sonbaharında çok şaşırtıcı bir şey olur. Bir sabah gün doğarken, yüzüncü maymun da patatesini yıkayarak yer ve böylece patateslerini yıkayan maymunlar arasına katılır. İşte o an her şey değişir. Aynı günün akşamı, adadaki hemen hemen tüm maymunlar, patateslerini yemeden önce yıkamaya başlarlar.
Yüzüncü maymunun ilave enerjisi, her nedense devrim yaratmıştır!
Ama hikâye burada bitmez. Bilim insanlarını şaşırtan asıl sürpriz, bu adayla doğrudan bir ilişkileri olmadığı halde, diğer adalardaki maymun kolonilerinin de aynı anda patateslerini yıkamaya başlamalarıdır. Böylece bilim insanları şu sonuca varırlar.
Yeni bir düşünce ve davranış tarzı, toplumları oluşturan fertlerin belirli bir oranı tarafından benimsendiği an, bu yenilik mesafenin önemi olmaksızın zihinden zihine aktarılabiliyor.
Yani, “Yüzüncü Maymun Fenomeni” denilen bu fenomen şunu gösteriyor: Yeni bir düşünce veya yeni bir yöntem, toplumda sadece belirli sayıda insanlar tarafından biliniyorsa, bu yenilik sadece o kişilere ait bir şeydir. Ama “bilenlerin” sayısı belli bir kritik noktaya ulaştığı an, sadece tek bir kişinin bile bu bilenlerin arasına katılması, toplum bilincinin aşama geçirmesine yol açıyor. Böylece bu yeni düşünce ya da yöntem, birdenbire herkes tarafından düşünülmeye ya da uygulanmaya başlanıyor.
“Ruhunyolculugu” isimli blogtan derlenmiştir.
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Telif Hakkı©2015 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (http://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir. Copyright © 2015 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. http://moralev.com/

0 comments:

Yorum Gönder