ASTHAR SHERAN

 Dünya Gezegeninin Sevgili Kardeşleri, BEN ASHTAR SHERAN'IM!

Bir kez daha burada bulunmam gerekli. Varlığımız hakkında medyanızda çok fazla hareketlilik fark ettik.

Daha önce de söylediğim gibi açıklamalar oldukça komik; gemilerimizi düşüren ve yok edenleri icat etmek gezegendeki insanları rahatlatmak için bir haber.

Ama bu doğru mu? Seni temin ederim ki değil.

O kadar da saf değiliz. Gemilerimiz bu gezegende henüz bilinmeyen teknoloji ile donatıldı, silahlarından herhangi bir saldırıyı engelliyor. Yani her şey büyük bir maskaralık.

Tüm bunlar bizim iyi insanlar değil, istilacı olduğumuza inanmanı sağlamak için. Şu anda size söyleyebileceğim şey, daha çokunuz bizi cennette görecek ve çok çok yakında Dünya'da göreceksiniz.

Dediğim gibi, bazılarınızla fiziksel olarak temas kuracağız.

Ama ne yazık ki tüm gezegene göstermenin zamanı değil. Eksik olan ne? Hala gezegen sakinlerinin bilincinde daha fazla genişlemeye ihtiyaç var. Her şey yavaş yavaş yapılmalı.

Ama yine de kendimizi gösteriyoruz; her küçük kasabada, şehirde ve ülkede ortaya çıkıyoruz. Bizi görünce var olduğumuza asla inanmayanların zihninde yeni bir çağ başlıyor.

Elbette korku kışkırtılır ve elbette medyası büyük kitleleri onlara zarar vermek için burada olduğumuza ikna eder. Ve çok şey yapılacak, küçük saldırılar gibi suçluluk duygusu, kökenimiz.

Yani her birinizin, bu haberlerden birini duyduğunda, bugün bize saygı duyduğunu ve kabul ettiğini iddia edenlerin bile hemen kalbinizle bağlantı kurması ve "Bu doğru mu?" diye sorması çok önemli. " ve cevabı alacaksın.

Çünkü daha önce de söylediğim gibi şu anda bize saygı duyan ve bizi dinleyen herkesin kalbine bağlıyız; sorarsan cevabı alırsın. Ani ve ani önlemler alma.

Bir şeyler yaymadan önce her zaman kalbinin sesini dinle. Korku yayma artık. İlk ve son kez anla: Korku kötülüğü besler; korku onun gıdasıdır. Ne kadar çok korkuyu teşvik edersen, o kadar çok sağlanır ve daha çok güçlenir.

Yani duyduğun ya da gördüğün her şey, çünkü medyanda çok şey gösterilecek, hemen kalbinle bağlantı kur. Ve bu bizim kalbimizle değil; senin kalbinle. Ve soruyor: "Bu gerçek mi? "ve cevabı bileceksin.

Sana şüpheler getirecek her şey için bu egzersizi yapmaya başla. Her zaman kalbine sor. Alcyon'un yoğun ışığı doğrudan kalplere hareket eder.

Sanki gezegendeki her insan için iki yıldırım geliyor: biri pinealında, bilincini genişletiyor, diğeri de kalbinde, İlahi Kıvılcımı, Koşulsuz Sevgi'yi harekete geçiriyor.

Yani bir konuda şüphen varsa kalbinin sesini dinle. Kafanda bir şey olduğunu hayal etme. Onlara asla kalpleriyle ya da Işığın Varlıkları ile temas kuracaklarına inanmamaları öğretildi.

Yani şimdi buna inanmayı bırakmanın zamanı geldi. Siz güçlü varlıklar ve ruhlarsınız; evet kalplerinizi duyabilirsiniz. Yani her cevap aklınızdan değil; egonuzdan değil; kalbinizden gelecek, genişleyen, beslenen ve gelişen o ruhsal kalp.

Bu mesaj tekrar gerekli çünkü gezegendeki insanlara korku ve çaresizlik getirecek çok şey yapılacak böylece kimse onları serbest bırakmak ve onlara yardım etmek için burada olduğumuzu düşünmeyecek.

Birçok kişi bize "Bize bir şey yapmayacak mısın?" diye sorabilir. Ne olduğunu göstermeyecek misin? "Ve size söylüyorum, gösterilere ihtiyacımız yok; ne kadar iyi olduğumuzu kanıtlamak için kanıta ihtiyacımız yok.

Her şey zamanında ve yerinde gerçekleşecek ve bu da bir ders: Kalbini dinle, farkındalık kazanmayı öğren ve ne duyduğunu bil.

Artık şüpheye yer kalmadı. Bugün her biriniz kalbinizle bağlantı kurmayı öğrenmelisiniz, İlahi Varlığınızı harekete geçirmeyi ve her şeyi çözmelerine yardım ettiğinize inanmalısınız.

Artık her zaman bir tane var. Bunun gerçekleşmesi için ışıkta yürümen gerek. Yargılamanın, eleştirmenin, ayrımcılık yapmanın, ayırmanın ve kalpten bağ kurmayı istemenin faydası yok. Her şey bir bütündür.

Hareketleri geliştikçe ruhsal kalbinizin ışığı da gelişiyor. Kişisel hayatınızda, düşüncelerinizde ve tutumlarınızda ne kadar gelişirseniz, ruhsal kalbin o kadar büyür. Tam tersi aynı derecede geçerlidir.

Yani hiçbir şeyi umursamayan ve kalbiyle bağlantı kurmaya çalışan biriysen onu dinlemezsin; egoyu dinlersin çünkü hala zihnini manipüle ediyor ve yolunu sürüyor.

O zaman seçmelisin: tüm ego kontrolünden kurtulmanın ve kalbini dinleyebilmenin yolu; ya da egonun kontrolü ele geçirmesine ve her şeyi unutmasına izin vermelisin.

Tekrar ediyorum: Bu mesaj bugün gerekli; kalbi dinlemeyi öğrenmelisin. Gelecek etkinlikler bunu gerektirecek.

O zaman hazır ol, her zaman hazır ol, kalbinin sesini dinle, sakinleş ve egonun zihnini giderek daha fazla yatıştır.

(Melekler ve Işık Terapileri)

Aşk ile

Çeviri: IŞIK Pena - C NANMURA

https://www.facebook.com/groups/165980030147145/