17 Ekim 2012 Çarşamba

Ben Metatron, Ruhsal Sesiniz.


Size doğrudan konuşmaya alışık değilim. Geçmişimi bilenler, sizinle birlikte olabilmek için elçiler gönderdiğimi anlayacaktır. Onun için, bu toplantıda Tobias’a ve size katılmak üzere böyle doğrudan gelmek, benim için oldukça onur verici bir şeydir. Ve bir anlamda, bu doğrudan sunum, beni de en az Cauldre(Medyum), ya da sizin kadar heyecanlandırmıştır.

Dünyanın ener
jisi hızla değişmektedir. Bilinç hızla hareket etmektedir. Ben, benimle gelen birçok varlıkla birlikte, içinizde ve tüm çevrenizde olmakta olan şeyler hakkında size konuşmak için gelmekteyim bugün. Çok, çok değişimler olacaktır. Rahatsız edici, cesaret kırıcı değişimlerin olma potansiyeli vardır. Bu değişimler bedeninizi etkileyebilir ve Dünyayı kesinlikle etkileyecektir.

Siz, tanrısallığınızı içinizde tutabileceğiniz bir bilince gelmektesiniz. Gelişiminiz sonucunda enerji ağının değiştirildiği ve değişime uğratıldığı bir zamana yaklaşmaktasınız. Bu, Kryon’un gerçekleştirdiği, manyetik dengeyle ilgili çalışmaların bitirileceği bir zamandır.
Bu hızla değişen bilinç zamanında, hassas bir denge vardır. Hassas bir denge vardır. Bu şeylerin hassas bir dengesi söz konusudur, özellikle de şimdi ile takvim yılınızın sonu arasındaki zamanda. Ama bu, bununla sınırlı kalmayacaktır. Bu hızlı değişimin kalıntıları, takviminizin bitiminden sonra da devam edecektir.

Sevgili varlıklarım, rüzgarlar, Dünyanızda bir değişim enerjisi estirecektir. Rüzgarlar, beraberinde bir keder, bir hüzün getirecektir. Çünkü her değişimde bir keder vardır. Ve bu keder (hüzün) ağır olacaktır. Ağır olacaktır. En çok da, kendini açmış olan ve tanrısallığına tutunmuş olanları etkileyecektir. Rüzgarlar, değişim rüzgarlarıdır ve keder (hüzün) sadece geçicidir. Rüzgarlar, topraklardan ve üzerindeki insanlardan Eski bir Enerjinin temizlenmesini sağlayacaktır.

Ve Dünyanın kendisi sallanacak ve titreyecektir, çünkü çok fazla enerjiyi tutmuştur içinde. Bu, salıvermek ve bırakmak zamanı olacaktır. Ve titreme meydana geldiğinde, ve hatta ayaklarınızın altında olduğunda, korkmayın. Bunun uygun olduğunu bilin. Dualitenin sadece gitmeye çalıştığını ve bunun sürecin bir parçası olduğunu bilin.

Tanrı’nın bir mesaj yolladığını iddia edecek kişiler olacaktır. Ve bu bir anlamda doğrudur. Ama mesaj, günahla ilgili değildir. Yanlış yapılmış bir şeyle ilgili değildir. Mesaj, uygunlukla ilgilidir. Diğer insanlardan doğruluk (taslayan) sözler duyacaksınız. Yanlış yaptığınızı söylemeye kalkacaklardır. Onların gerçeğini izlemediğiniz için sizi suçlamaya kalkacaklardır. Titremeler meydana geldiğinde, ve diğer insanların bağırış ve çığrışlarını kulaklarınızla duyduğunuzda, bunun uygun olduğunu anlayın. Bunun meydana gelmekte olan ve sizin gerçekleştirdiğiniz salıvermelere çok benzeyen bir salıverme olduğunu anlayın.

Ve alevler (yangınlar) topraklarınızı saracaktır. Ve alevler çok yeri yakacak ve çok, çok kişiyi evinden edecektir. Ve bu da uygundur. Yangınlar, salıvermeye yardımcı olur. Yangınlar, temizlemeye yardımcı olur. Sıcaklık, dönüşüme yardımcı olur. Ve bazı insanlar size ve diğer insanlara, bunun geçmişte yapılan yanlışlıkların sonucunda doğanın cezalandırması olduğunu söylediğinde, bu sözlerin gerçeğin tamamını ve tümünü yansıtmadığını bilin. Yangınların uygun olduğunu bilin. Bu yangınların sadece bir dönüşüm gerçekleştirdiğini bilin.

Ve sular gelecektir. Sular, denizden gelecektir. Gökten gelecektir. Ve bunlar muazzam olacaktır. Geçmiş yaşamlarınızda gördüğünüzden bile fazla olacaktır. Sular, temizlemek için gelmektedir. Sular, paklamak için gelmektedir. Ve sular, erkek ve kadınların kalbinde yanan ateşi söndürmek için gelmektedir. Sular geldiğinde, ve bazı kişiler bunun da Tanrı’nın bir işareti olduğunu iddia ettiğinde, bunun uygun olduğunu anlayın. Gelmekte olan tüm bu ögelerin – rüzgarların, toprağın, ateşin, ve suyun – dualite dönüşümünün bir parçası olduğunu anlayın. Bunlar, son temizliklerin ve son salıvermelerin bir parçasıdır.

Böylece Alan üyesi, bu değişim zamanındaki hassas dengenin uygun olduğunu söylemek için gelmekteyiz bugün size. Haberlerinizde okuduğunuz şeyler sizi sarsmasın. Bunu, olduğundan başka bir şeymiş gibi göstermeye çalışan insanların sözleri sizi sarsmasın ya da moralinizi bozmasın. Birçok insanın bu zamanda dünyayı terk etmeyi seçmiş olması sizi üzmesin sevgili varlıklar. Bu uygundur.

Doğa güçlerinin çoğu – devalar ve sihir krallığının varlıkları – geçtiğiniz 12 yıl içinde ya da daha önce gitmişlerdir. Onlar, Dünyayı terk etmenin uygun olduğunu biliyordu. Siz kendi tanrısallığınızın gücüne sahip çıkıp, onu kabul edebilesiniz diye gittiler. Doğa güçleri bir dengeyi tutmaktaydı. Ve gitmişlerdir.

Enerjiyi tutmak amacıyla Dünyada kalmış olan çok insan vardır. Onlar bir enerjiye tutunmuştur. Ve onlar geçişi gerçekleştirdiğinde, bizim tarafa geldiğinde, üzülmeyin, çünkü bu uygundur. Bu insanların çoğu, size yardım etmek için geri gelecektir. Dünyayı terk etmeyi seçen insanların sayısı çok olabilir, ve bu (geçiş) çarpıcı görünen bir biçimde gerçekleşebilir.

Bu rüzgarlar estiğinde, ve alevler yükseldiğinde, ve Yerküre sallandığında, ve sular geldiğinde, kedere kapılmayın. Kendi tanrısallığınıza sahip çıkın sevgili dostlar. Kendi tanrısallığınıza sahip çıkın.
Biz bugün size enerjisel bir mesaj iletmek için gelmekteyiz, ama aynı zamanda sorular yöneltmek için de gelmekteyiz. Biz konuşurken, sizin de bir yandan kendi ruhunuzun içine ve kendi varlığınızın içine bakmanızı rica ediyoruz, çünkü bunun zamanı şimdi gelmektedir. Bunun zamanı şimdi gelmektedir.

Kendinizi ÖZGÜRLEŞTİRMEYE hazır mısınız? Eskinin kalıplarından ve yöntemlerinden kendinizi özgürleştirmeye hazır mısınız? İçinde yürüdüğünüz dualiteden kendinizi özgürleştirmeye hazır mısınız? Kendinize sıçramak için izin vermeye; geçmişin yaralarını salmaya; ortaya çıkmakta olan, içinizdeki ruhu, ortaya çıkmaya ve ifade bulmaya çalışan bu tanrısallığınızı özgür bırakmaya hazır mısınız?

Kendi çevrenizde hala sahip olduğunuz engeller ve duvarlar, özgür olmanıza izin vermemektedir. Onun için her birinize sormaktayız. Zaman şimdidir – özgür olmaya hazır mısınız?
Alan üyesi, kendini SEVMEYE hazır mısın? Kendini gerçekten sevmeye hazır mısın? Geçmişte sandığın yollardan değil. Sadece kendini pohpohlamak (şımartmak) olan bir biçimde değil. Daha çok, gerçekleştirdiğiniz her şeyin kabulü olan, olduğunuz her şeyin, hem ışık, hem de karanlığın kabulü olan bir biçimde. Dualite içinde olmuş olduğunuzu ve edindiğiniz tüm deneyimlerin, Tobias’ın sözünü ettiği bilgeliği oluşturduğunu kabul etmeye hazır mısınız? Kendinizi, diğer insanları sevdiğiniz kadar, ve Tanrı’yı sevmeye çalıştığınız kadar sevmeye hazır mısınız?

Dualitenin Eski Enerjisinde, kendini sevmenin uygun olmadığı öğretilmiştir size. Kendinizi şimdi sevmeye, kimliğinizi oluşturan her şeyi sevmeye hazır mısınız? Siz olabilecek ya da olmayabilecek büyük bir melek ilüzyonunu sevmek değil, gelecekte olmayı düşündüğünüz bir şeyi sevmek değil, ama kendinizi ŞİMDİ sevmeye hazır mısınız? Bunu gerçekleştirmeye, kendinizi şimdi sevmeye hazır mısınız?

Alan üyesi, zaman şimdidir. Kendinizi BİLMEYE, gerçekten bilmeye hazır mısınız? Geçmişte, kim olduğunuzun veçhelerini bildiniz. Kendinizi bilmeye çalıştınız. Kendinizi bulmaya çalıştınız. Ama kendinizle ilgili içinizde tutulmuş olan bir şeyi, kendiniz tarafından kendinizden saklanmış olan bir şeyi gerçekten bilmeye hazır mısınız? Bu bir sır olarak kalmıştır, çünkü dualitede olan bir parçanız, kim olduğunu – Tanrı’nın tüm enerjisine ve tüm gücüne sahip, özgün bir varlık olduğunu – kabul etmek istememiştir.

Kabul etmenin zor olduğunu biliyoruz. Ama kendini bilmekle, bunu da bileceksiniz. Gerçekte kim olduğunuzu bileceksiniz. Bu biliş, kim olduğunuzu sandığınız ilüzyonu paramparça edecektir. Ve bu da korkuya neden olabilir. Bu, geri durmanıza neden olabilir. Kendinizi gerçekten, bütünüyle ve tamamen bilmeye hazır mısınız? Bu, olacağını sandığınız ilüzyon değildir. Bu, tümüyle farklı bir şeydir. Kendini Mesihsel bir varlık olarak bilmek, Ruh’la bir olan ve Ruh’tan gelen bir varlık olduğunu bilmek….bu çok zor bir meydan okumadır. Kendinizi bilmeye hazır mısınız?

Alan üyesi, zaman şimdidir. Kendi tanrısallığınıza SAHİP ÇIKMAYA hazır mısınız? Onu sadece sevmeye değil, ve sadece bilmeye değil, sadece özgür olmasına değil. Ama sevgili varlıklar, ona kendi içinizde sahip çıkmaya, onun siz OLDUĞUNU anlamaya, onu kendi içinizde tutmaya, kim olduğunuzu saklamaya çalışmamaya hazır mısınız? Size ait olan şeye sahip çıkmaya hazır mısınız?
Tanrısallığınız, başka biri tarafından size verilmemiştir. Siz ona hep sahiptiniz. O mühürlenmişti. İçinizde sıkı sıkı tutulan yedi mühürle kilit altına alınmıştı. Mühürler şimdi patlayarak açılmaya hazırdır. Sanki gerilimle doluydular. Hissettiğiniz budur, teker teker değil, tümü birden patlayarak açılmak isteyen mühürlerdir. Mühürler teker teker açılmamaktadır. Birlik içinde açılmaktadır. Birlikte açılmaktadır. Ortaya çıkmakta olan şeye sahip çıkmaya, onu kendi varlığına kabul etmeye, ve onun her zaman orada olduğunu bilmeye hazır mısınız? O sadece kilit altında tutulmuştu. Olduğunuz Tanrı’yı sahiplenmeye hazır mısınız?

Zaman şimdidir, Alan üyesi. Kim olduğunuzu GÖSTERMEYE ve ifade etmeye hazır mısınız? Çekingenliği, saklanmayı, kuşkuyu salmaya hazır mısınız? Kendinize ve dünyaya ve hepimize, olduğunuz muhteşem meleği göstermeye hazır mısınız? Artık ince perdelerin arkasında saklanmak yok, artık kendi enerjini bastırmak yok, artık kendinle ya da başkalarıyla konuşurken, kendi sesinden korkmak yok. Tanrısallığınızı ortaya koymaya ve onun ortaya çıkmasına izin vermeye, fırlayıp içinde yaşadığınız “şimdi”ye gelmesine hazır mısınız? Kim olduğunuzu gerçekten göstermek için, Tobias’ın sözünü ettiği gibi, ayağınızı frenden çekmeye hazır mısınız?

Başka bir insan için, tanrısallığına sahip çıkan ve onu ifade eden bir insanı görmekten daha büyük bir örnek olamaz. Kim olduğunuzu göstermezseniz, enerji içinizde karışacak ve zihninizi ve bedeninizi acıtacaktır.
Soruyoruz size Alan üyesi, kim olduğunuzu şimdi göstermeye hazır mısınız, “Kendimi hiç bir zaman Ruh’la dolu bir insan olarak ortaya atmayacağım, çünkü bunu yaptığım için alay konusu oldum, aşağılandım, ve hatta hapse atıldım” diyerek arkasına saklandığınız geçmiş yaşamlarınızı salıvermeye hazır mısınız?

Dualiteden çıkarak dönüşmekte olan bu Yeni Enerjide, kim olduğunuzu göstermek, anahtarlardan biridir. Bu, vaaz vereceğiniz anlamına gelmemektedir. Bu, başka insanların inancını değiştirmeye kalkacağınız anlamına gelmemektedir. Bu, kendi enerjinizi dışarıya doğru IŞIMAK anlamına gelmektedir. Söylenmesi gereken sözlere bile gerek olmayabilir. Bu sadece kimliğinizi ışımak, onu varlığınız kanalıyla ifade etmektir. Yedi mühür açıldıkça, bu enerji ortaya çıkmak isteyecektir. Kim olduğunuzu göstermeye hazır mısınız?

Alan üyesi, zaman şimdidir. Diğer insanların kendi alanında, kendi bilincinde olmasına İZİN verecek misiniz? Çevrenizdeki insanların içinde olup biten şeylerin ve çevrenizdeki enerjilerin uygun olduğunu kabul etmeye hazır mısınız? Doğru ya da yanlışı yargılamak size düşmez; bir kabul alanında olmaktır (size düşen). Çevrenizdeki diğerler insanları ve her şeyi kabul etmeye, ve bunlara izin vermeye hazır mısınız?

Bu Yeni Enerjiye geçmek için bir anahtardır. Bu, “kısa duvarın arkasında durmak” olarak Tobias’ın sözünü ettiği şeydir. Bunu gerçekleştirmekle, şeylerin gerçekte nasıl yaratıldığını anlayacaksınız, ama aynı zamanda diğer insanları izledikleri yol için de onurlandırmış olacaksınız. Diğer insanların kendi yolunu izlemesine, onlara kendi alanlarını vermeye, ve her şeyden önemlisi, kendi bilincinde olmasına izin vermeye hazır mısınız? Çünkü buna izin vermezseniz, sizin enerjiniz onlarınkine dolanacaktır ve kendi yolculuğunuza devam etmektense, ONLARIN yolculuğuna katıldığınızı fark edebilirsiniz.
Sevgili varlıklar, sevgili Alan üyesi, Tobias’ın “Gülün Meyvesi” olarak sözünü ettiği armağanı ALMAYA (kabul etmeye) hazır mısınız? O sizin tanrısallığınızdır! Onu, Yuvayı terk ettiğinizden beri beraberinizde taşıdınız. Tanrısallığınız her zaman oradaydı. O, sizin tarafınızdan size (verilmiş) bir armağandır. Gülün Meyvesinde, sizin önceden bilincinize yerleştirdiğiniz çözüm mevcuttur. Bugün karşımızda oturan sevgili Tanrı, sen çözümü önceden yaratmış, ama diğer olanakları da araştırmak istemiştin! Çözüm, her zaman seninle birlikte olan Gülün Meyvesindedir.

Siz hiç bir zaman, yanıtını hazırlamadığınız bir zorluk üstlenmediniz. Yanıtları kendinize duyduğunuz sevgi ve merhametle hazırladınız ve oraya yerleştirdiniz. Ve şimdi, yaşamınızda bir zorlukla karşılaştığınız her sefer, önceden hazırladığınız çözümün Gülün Meyvesi olduğunu anlayın. Siz sadece buna bakmak istemediniz. Başka olası çözümler aradınız.
Bir tanrısal çözüm vardır, ve bu Ruh, ya da Metatron, ya da Tobias, ya da rehberleriniz, ya da melekler tarafından yazılmamış, ya da yaratılmamış, ya da size verilmemiştir. Bu, kendi yüreğinizde yaratılmıştır ve Gülün Meyvesi DİR, her şeyin, içinizden gelen çözümüdür. Ama ona sahip çıkmak ve onun başka bir varlık tarafından size gümüş bir tepside sunulmadığını kabul etmek zorundasınız. Çünkü oynadığınız oyun budur. Diğerleri tarafından yaratılmış çözümleri aramak, oyun budur. Gülün Meyvesini, kendi tanrısal çözümünüzü almaya (kabul etmeye) hazır mısınız?

Ve son olarak soruyoruz size, zaman şimdidir, dualite ilüzyonunu salmaya hazır mısınız? Bu büyük ilüzyonu, onun gerçek ve gerçeklik olduğunu sanacak kadar güçlü bir ilüzyonu bırakmaya hazır mısınız? Bilinciniz şimdi değişmektedir. Dualite enerjisinin dinamiklerini anlamaya başlıyorsunuz. Yavaş yavaş DUALİTENİN SADECE BİR İLÜZYON OLDUĞUNU anlamaya başlıyorsunuz. Bu ilüzyonu bırakmaya hazır mısınız?
Bu size bir platform gibi görünebilir. Bu size temeliniz ya da topraklanmanız gibi görünebilir. Yeni temelin ya da yeni topraklanmanın ne olduğunu bilmeden bunu bırakmaya çalışmak, korkutucu olabilir. Siz şu anda çitin önünde bulunmaktasınız.

Siz, bir ayağınız dualitede, diğeri yükselişte, dualitede kalan ayağı çekmeye çalıştığınız bir çitin önündesiniz.
Dünyanın enerjisel dengesinin bu çok önemli dönüm noktası zamanında, bugün hepinizi ‘mücadeleye’ davet ediyoruz. Dualiteyi, dualite ilüzyonunu salmaya hazır mısınız? Bu o kadar güçlüdür ki, onun sadece bir ilüzyon olduğunu fark etmek zordur, ama öyledir. Bilinçteki bu değişime hazır mısınız? Sadece sizin yolunuz değil, hepimizin yolu açısından burada bulunmak için, devam eden (yükseliş) dizisinde araya girmek için izin istedik. Bilinç, sevgili varlıklar, Dünya bilinci ve Dünyada meydana gelen şeyler, hepimizi etkilemektedir. Dünyanın bilinci nasıl gidiyorsa, evrenin bilinci de o şekilde gitmektedir.
Verdiğiniz kararlar sadece kim olduğunuzu değil, tüm diğer yerleri ve alanları da doğrudan etkilemektedir. Bu, boyutları delip geçmektedir. Bilinciniz ve Dünyada bulunan herkesin bilinci – uzayı delip geçmektedir. İnsanlığın şu anda içinde bulunduğu hassas denge bizi etkilemektedir, bizi etkilemektedir.

Onun için biz bugün ve bu zamanda size gelmekte ve sormaktayız:

Tanrısal Benliğin olmaya hazır mısın?
Dualite ilüzyonu ve hastalık, yalnızlık, keder gibi zayıflıklardan vaz geçmeye hazır mısın?
Sevgi olduğunu sandığın, sevgi ilüzyonundan vaz geçmeye hazır mısın?

Özgür olmadığın ilüzyonundan vaz geçmeye hazır mısın?
Arkasında saklandığın o gizli yerden, yedi mühürden vaz geçmeye hazır mısın?

En derin ve en mahrem ve en merhametli düzeyden kim olduğunu bilmeye hazır mısın?
Oynadığın bu kendini bulmaya çalışmak oyununu bırakmaya, sana çok bilgelik ve bize büyük bir bilinç kazandıran bu harika oyunu bırakmaya hazır mısın?

Biz onu neyse, öyle adlandıracağız – kendini bulmaya çalışmak oyunu. Çevrenize kurduğunuz tüm ilüzyon katmanları….harika, oyuncul, çok yaratıcıdır. Ama Tanrı, ortaya çıkmaya hazır mısın? İnsanlığın geri kalanı, evrenin geri kalanı, yanıtınızı, içinizde olan yanıtı beklemektedir.
Sizin bilinciniz nasıl giderse, Tüm Olan’ın bilinci de öyle gider.

Size konuşmak üzere geldiğimiz bugünün enerjisini anımsayın… içsel soruları size sorduğumuz bu zamanı… içinizin derinliklerine, size hayal ürünü, belki de korkutucu gelen, ama içinizin derinliklerinde yatan bu yere bakmanızı rica ettiğimiz zamanı anımsayın. Bunların zor sorular, çok zor sorular olduğunu anladığımızı bilin.

Dünyanız, ve onunla bağlantılı olarak evren kritik bir dengede bulunmaktadır. Burada iletmekte olduğumuz enerjide korku yoktur. Korku yoktur. Sadece nerede bulunduğunuzun gözlemi vardır – hızla değişen bilinç, dönüşmeye, terk etmeye çalışan dualite. Bunların tümü, Dünya üzerinde, tanrısallığınızın ortaya çıkmasına ihtiyaç duyulan bir durum yaratmıştır.

Çevrenizde meydana gelen şeyler sırasında dingin bir alanda olun. Sizler, hislere, enerjilere, dönüşümlere açık olan kimselersiniz. Bunlara kendinizi çok iyi açtınız. Ama, içinizin derinliklerinden tanrısallığınıza sahip çıkmazsanız, kendini açmakla, kırılgan bir hale gelirsiniz. Tanrısallığınızın, kendini ifade etmesine izin vermezseniz, çok kırılgan bir hale gelirsiniz.
Diğer insanlardaki bazı şeyleri hissetmektesiniz, ve hatta dünyanın başka bölgelerinde meydana gelen olayları hissetmektesiniz. Ülkeler arasında, Dünyanızda, ve tüm çevrenizde olacak büyük değişikliklerin potansiyelini hissetmektesiniz. Bunların etkilerini derinden hissetmektesiniz.

Bu zamanda, Dünyanız üzerinde büyük ve hızlı değişimlerin meydana gelme potansiyelinin güçlü olduğunu söylemek için gelmekteyiz bugün size. Tanrısallığınızla dingin bir alanda olun. Yapabileceğiniz en muhteşem şey budur.
O kısa duvarın arkasında durun.
Diğer insanların kendi alanında olmasına ve kendi deneyimlerini edinmesine izin verin.
Dualite ilüzyonunuzu salın
























1 comments:

Unknown dedi ki...

Ben gerçeğimi aslımı istiyorum yalancı benliğim ilizyondan ibaret ben bildiğim şey yanılsamadan ibaret ben sandığımı, dualiteyi sevgiyle bırakıyorum kendi gerçeğimi evren denen aynada görmeye hazırım bu yüzleşme içinde acıları hayalkırıklıklarını ve korkuları barındırsada önce kendi gerçeğimi kavramalıyım,aslımı bilmeliyimki bir olduğum evrene dünya anaya ve insanlığa vefa borcumu ödeyebileyim.

Yorum Gönder