18 Temmuz 2013 Perşembe

7 Temmuz, 2013 Saint Germain and Merlin

Kendize Giden Gelişim yolunuz
Méline Lafont  kanallığıyla

Selamlar en sevgili dostlarım. En yüksek takdir ve saygılarımla bir kez daha size sevgi dolu enerjilerimi sunuyorum ve hepinizi özümün mor renkleri ve Sevgimin hoş kokularında yıkıyorum. Sizin realitenizin bu Şimdi anında yeniden bir adım öne çıkmama izin verildi ve, her zaman olduğu gibi, bunun için şükran duyuyorum.

Size bu sevgili İkiz Alevim kanalıyla verdiğim son mesaj Sevgi ve İkiz Alevinin fasetleriyle ilgiliydi. Size o konular hakkında mesaj getirmek benim için zevkti ancak izin verirseniz bugün tamamıyla farklı bir konu hakkında konuşacağım.


Bugün hayatlarınız ve deneyimlerinizdeki realiteyi oluşturmak  için hazırlanıyor olan bir sonraki enerjilerin  bulunduğu yakın zamanların ayrıntılarına girmek istiyorum. Bu enerjilere ilişkin olarak yapabileceğiniz 2 seçim vardır. Hazır olacağınızı hissettiğiniz daha sonraki bir zamanda bu enerjilerle bütünleşecek olmanıza rağmen YA şu anda hiçbir şey yapmamayı seçersiniz YA DA çalışmaya başlar ve bu enerjilerle etkin olarak birşeyler yaparsınız. Yaptığınız seçim her ne olursa olsun, tümü kalpten ve Sevgiyle kabul edilecektir ve Varlık konumumuzdan itibar görecektir.
Işığın hiçbir Üstadı siz istemedikçe o yol sonunda seçeceğiniz yol bile olsa, veya   aydınlanmış bir tecrübe noktasından bakıldığında sizin için en iyi seçim bile olsa sizi o yolu seçmeye zorlamaz. Hayır, benim sevgili dostlarım, biz Işığın Üstatları olarak o yöntemle çalışmayız. Biz yalnızca hepinizin neyi deneyimlemeyi ve yaratmayı seçtiğinizi izleriz ve sadece sevilen canların bazılarının zor dersler deneyimlediklerini ve zorluklar çekiyor olduklarını hissettiğimiz zaman yardım edebileceğimiz yerlerde yardım etmek için  devreye gireriz. Biz hiçbir zaman tek bir sevgili canı yalnız bırakmayız, asla!

Şimdi örneğin: “Biz neden böyle birşeyin farkına varmayız ya da hissetmeyiz?”, gibi soruların gündeme geldiğini duyuyorum. Pekala, sevgili dostlarım, bu sadece ve sadece iki nedenden dolayı vuku buluyor …. Dualite ve polaritenin iki yanı olduğu gibi, sizin de iki yarınız ve çeşitli enerjileriniz vardır, ışık ve karanlık, eril ve dişil… Ya siz buna çok fazla açıksınız ve bu sizi o kadar absorbe etti ki onu bulunmadığı yerlerde aramaya başladınız ve bununla şunu demek istiyorum: dışınızda. Bu  durumda siz ayrılık ve bölünmenin olduğu dış dünyaya bakıp durmaya devam ettikçe bu asla açık bir hale gelmeyecektir.

Bunun çözümü çok basittir:  Kendinizle kalın, bizi kalbinizde arayın ve hissedin. Kalbiniz  sıcaklık ve sevgiyle dolduğunda bu bizim mevcudiyetimizin işaretidir. Bizi ne kadar çok içinizde hissederseniz, sizin bizim Varlığımızın bir parçası ve bizim sizin varlığınız bir parçası  olmamız, bu Varlığınıza o kadar fazla yansır ve neticesinde, etrafınızdaki dünyaya da. Bu bizimle olan bağınıza inanç duyma meselesidir, fakat her şeyin ötesinde, Kendizle olan bağınıza inanmanızdır. Kendinizi kabul etmeniz ve sevmeniz, Kendinize açılmanız kendinizi kalpten Kabul etmenin ön koşuludur. Ancak o zaman bizimle; bir diğer Sizle, bir bağlantı kurulabilir.

İkinci neden basit bir şekilde buna inanmıyor olduğunuzdan olabilir,  buna güvenmediğiniz veya buna kendinizi açmadığınızdan. Bu özde sizin bizi korkularınız, yalanlarınız, öfkeniz, güvensizliğiniz, kendinizi sevmeden yoksun oluşundan dolayı tam bir güvenle Kabul etmemeyi seçtiğinize işaret eder… liste uzayıp gider, aynı fikirde değil misiniz?! Böyle bir durumda bu sadece tam bir sevgi ve güvenle kendinizi kabul ederek bunun üzerinde çalışma meselesidir. “Zaman” ve uyanma süreci, her ikisi de bu durumda önemli rol oynar ve her biriniz bu dualistik rüya, ki bu sadece budur, dışında çalar saatinizi herşeyi dikkate alarak vaktinde uyanmak için progamladığınızdan dolayı bu bile saygıyla karşılanmalıdır.

Peki, şimdi bu konuyu yeterince açıkladığımıza göre, Kendinizle ilgili daha derin bir bilgiyle devam edebiliriz. Siz bir Sevgi . Tanrı Varlığı, kıvılcımısınız. Bu kesinlikle size defalarca söylendi ve şimdi bunu bir kez daha ve hepinizin bilmesi ve tamamıyla olumlaması gerekmektedir, siz de öyle düşünmüyor musunuz benim sevgili dostlarım? Bu ne egoyu ne de böbürlenmeyi ihtiva eder, sizin Tanrı kıvılcımı oluşunuz bir gerçektir bu yüzden egonuzun size bunu söylemesine izin vermeyin ve kendinize: ‘Ben Tanrının Sevgi kıvılcımıyım’ derken bunu yalnızca kalbinizde hissedin. Bu nasıl hissettiriyor? Kalbiniz Sevginin alevi ve ateşi içerisinde alevlenmeye başlıyor mu? Benden size küçük bir öneri: egonuzun  mu konuşuyor olduğunu yoksa gerçeğin mi bildirildiğini öğrenmek istediğinizde bu kalbiniz aracılığla olur. Bunu sadece HİSSEDEBİLİRSİNİZ, gerçeğe mantık yoluyla varamazsınız, sadece hissederek varabilirsiniz.

Şimdi Benliğinizin özüyle devam etmeye başlamadan önce bütün dış etkileri beraberinde getiren bir sonraki olası engele geldik. Evet, dostlarım, bu ölçülemeyecek derecede en zorlu iştir! Haklısınız egonuz vasıtasıyla bunun içerisinde kaybolduğunuzda bu gerçekten de en sıkıntılı engeldir. Aynı zamanda yaygın olarak bilinir ki bütün dış etkiler genellikle kendinizin ve içsel duygularınızın yansıması ve aynasıdır. Sizin karmik anlaşmanızla ilgili olabileceği gibi sade ve basit bir şekilde kendinizin olağan yansımaları da olabilir.

Kendinizin aynası olmasıyla ilgili ise ne yapmak gerekmektedir? Bu sorulabilecek önemli bir sorudur, aynı fikirde değil misiniz? Kesinlikle öyle! Pekala, benim sevgili dostlarım, çözüm ilk başta düşünüldüğü şeklinden çok daha kolaydır. Neden olduğunu açıklayayım. Her ne zaman içsel benliğinizin bu şekilde bir yansımasıyla karşı karşıya geldiğinizde, bunu kendinizin yaptığını veya yarattığını bildiğiniz halde ilk reaksiyonun ardından öfke ve yadsımanın takip ettiği genellikle karşı karşıya kalma duygusudur. Bunda, bu yaratımda, hiçbir sorun yoktur, çünkü açık bir şekilde belirli bir nedenden dolayı vuku bulmaktadır. Bunun nedeni basit bile olsa: bunu oluşturuyorsunuz çünkü bunu değiştirmeniz gerekmektedir ve algılamalarınız uyumlanmalı, düzeltilmeli, ince ayarlar yapılmalıdır ki sonrasında bu algılamaları yeniden şekillendirebilmek ve bu doğrultuda, yeni algılarınız içerisinde değişiminizi gerçekleştirebilmek için yolunuzda ihtiyacınız olanı hissetme, deneyimleme ve olma halleri yansıtılsın.

Tümüne göz at ve egonun sana nasıl karşılık vereceğini söylemesine izin verme çünkü karşılık vermek bunun üstesinden gelmek için doğru metot değildir. Aksine, kalbinde hisset ve onun sayesinde geliş, bu en iyi metoddur. Gerektiğinde , duygular (ego ile ilgili olan) vasıtasıyla karşılık vermeye cezbedildiğinizi hissederseniz, onun yerine kendinizi sevgi ve ışık kozasının içerisine yerleştirin ve gerçek derin benliğinizi yansıtan  kalbinizin hisleri olun.

Bir kez sizin için bütün bu zorlayıcı işler  canınıza bağlanmaya çalışan sadece önemsiz küçük şeyler haline geldiğinde,  başkalarının sizin için ne düşündüğünü, hissettiğini ya da söylediğini geri çevirebilir hale geleceksiniz. O zaman tamamıyla çözünmüştür! O andan itibaren varlığınızın gerçek özüne doğru gelişiminizi gerçekleştirebilirsiniz.

Varlığınızın özü. Tabi evet, biz esasen o öze doğru gelişiyoruz ya da daha doğrusu yeniden o öze doğru gelişiyoruz. Benim sevgili dostlarım, Kendinizi korkutmanız, olduğunuz bu güzel kıvılcımdan Kendinizi mahrum etmeniz için hiçbir neden yoktur. Varlığınızın tüm fasetlerini Kendi içinizde taşıyorsunuz ve siz bilinçsel olarak çok büyük ve Işık olarak aşırı derecede güzelsiniz. Lütfen bunu bir kez ve tüm kalbinizle olumlayın ve gayenize: gerçekte olduğunuz Tanrıça / Tanrı olmaya, ki siz bunun bir parçasısınız, ulaşıncaya kadar gittikçe daha ileriye doğru gelişmenize izin verin. Siz bütün herşey ve herkes tarafından, bütün evren tarafından derinden seviliyorsunuz! Öyleyse siz, enkarnasyonda bir tek kişi, kendinizi onaylamamanızın nedeni nedir?! Başka biri seni sevip hayatına kabul edebilmek için ilk olarak kendinizi sevmeniz gerekir. Sevgi herşeydir, Sevgi gerçekten oluyor olan herşeyin kendisidir; Sevgi var olan herşeydir! Siz de dahil!

Bu yüzden kendinizi sevin, kendinizi kabul edin. Sizi temin ederim ki, sevgili dostlarım, biz sizi kabul ediyoruz, biz sizi seviyoruz ve her zaman sizin  için hazırız! Bütün en derin sevgim, takdirim  ve dostluğumla sizi selamlıyorum.


çev:mk
Üstat Saint Germain ve Merlin; Saint Germain’ın faseti..

Copyright ©  2012-2013 by Méline Lafont. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included.  http://pleiadedolphininfos.blogspot.com/  and http://lafontmeline.wordpress.com/

 

0 comments:

Yorum Gönder