12 Kasım 2013 Salı

Selamlar, benim değerli ve sevgili arkadaşlarım. Ben Saint Germain’im.

 
Varmış olduğunuz noktaya duyduğum gurur ve sevgiyle, size bir adım daha yaklaşıyorum. Tüm sevgim ve iyi niyetimle sizleri yüreklendirmek ve yakın gelecekte sizi bekleyen zor anlara karşı kendinizi hazırlamanız için, cesaretlendirmek istiyorum.

Aralık 2012 de gezegenlerin hizalanmasıyla başlayan küresel yükseliş sürecinde, dünyasal zamanınızla neredeyse bir yılı geride bırakıyorsunuz. Zamanın ne kadar hızlı geçtiğinin farkında mısınız? Sanki size bir hafta, bir gün gibi geldi. Her şey, sizin kendi içinizde gelişip gerçeği anlamanızla, bu kadar hızlandı. Ayrıca size sunulan en uygun (İlahi) yardımlarla, dünyasal gerçekliliği de çok hızlı bir şekilde kavradınız.


Sevgili arkadaşlarım, kardeşlerim, kişisel yaşam koşullarınızda gösterdiğiniz ilerlemeden ve kalbinize ulaşmış olmanızdan, son derece mutluyum. Şimdi sarsıntılı bir döneme giriyoruz ve deyim yerindeyse, türbülansa girmiş gibi sarsılacaksınız. Yine de bu sarsıntılar sizin, neyi ne kadar hissettiğinize bağlıdır. Ben sizin içinizdeki sancıyı, duyguları, engelleri ve blokajları hissedebiliyorum. Sanki benliğinizde fırtınalar kopuyor ve hem iç, hem de dış dünyanızı alt üst ediyor, dokunulmadık bir köşe bile bırakmıyor.

Bu konunun daha derinliklerine inmeme, yaşadıklarınızın özünde yatan anlamı açıklamama ve hepinizin geldiği noktayı belirtmeme izin verin. Dünyadaki yerleşim bölgelerinizin kirlenmesinden, ışık işçilerinin hala içlerinde barındırdıkları karmik enerjilerden kurtulamayışlarından ve de hala düalite/zıtlık seviyesinde yaşayan kitlelerden dolayı, kapsamlı ve derinlemesine bir temizlik için, kolektif bilinç oluşturmayı seçtiniz. Bu yoğun temizlik ve arınmayı siz istediniz. Böylece size, Toprak Ana Gaia’ya hatta hala daha düalite/zıtlığın var olduğu daha düşük boyutta yaşamını sürdürerek titreşen ruhlara yardımcı olmak için, ilahi bir plan hazırlandı.

Konunun bu kadar derinine inmemim sebebi, insanlığın hala alternatif kişiliğiniz olarak görev yapan EGO’nun yarattığı duygularla hareket edip, gerçek sandıkları illüzyonlara tutundukları içindir. Ortada olan bir çatışmalar, yüzleşmeler ve onları temizleme fırtınasıdır ki bunlar aslında içinizdekileri gerçekten görmeniz, onları kendinizin birer parçası olarak gerçekten kabul etmeniz ve bu süreçte onları Işığa ait İlahi Benliğinize döndürmeniz için birer fırsattır. Burada bahsedilen “Işığa ait İlahi Benlik” her zaman sizinle kalbiniz aracılığıyla iletişime giren Kutsal Benliğinizdir, Yüksek Benliğinizdir.

İster Yüksek Benliğiniz, ister ilahi varlıklar kalbinizden doğru sizinle iletişime girerse koşulsuz ve en saygın şekilde olacaktır. Doğru veya yanlış, iyi veya kötü iletişim diye bir ayrım yapılmaz. Her şey ifade ve algılama biçimidir ve kesinlikle kendi özünden ötürü saygıyla kabul edilir.

İçinde bulunduğunuz bu sıkıntılı dönemi, kendinizle ilgili her şeyi dengelemek ve güzellikleri kucaklamak için, size sunulmuş bir hediye olarak görün. Dengeli bir duruma ancak, ne kadar karanlık yönünüz olursa olsun, benliğinizin her parçasını tamamen kabul etmekle ulaşırsınız. Hepsi SİZ siniz! Bu gerçeğin altını çizmek istiyorum. Zira çoğunlukla yok edilmesi gereken tarafınızın, EGOnuz veya karanlık yönünüz olduğunu düşünüyorsunuz. Aslında dengelenmenin en iyi yolu, her parçanızı koşulsuz kabul etmektir. Bunu yapmakla dengeyi oluşturur, böylece dengelenmiş kutuplar olarak sıfır noktasını ya da tarafsızlığı yansıtırsınız.

Güneş tutulması tamamen bununla ilgiliydi: İsteseniz de istemeseniz de, kendi içinize yönelmeniz için, bu enerji size ekstra istek ve itme gücü yükledi. Dâhil olduğunuz değişimin gerçekleriyle yüz yüze gelmeniz ve neye odaklanmanız gerektiğini anlamanız için yönlendirildiniz. Karşınıza çıkacak olan bazı karmaşıklıklar gerçekten dayanılmaz bir hal alıp, sizleri pes etmeye sürükleyebilir; aslında korunmadığınız ve hayatın acımasız derslerinden muaf olmadığınız, hissine kapılabilirsiniz. (Çevirmenin notu: Sanırım burada Filipinler’de yaşanan felaket gibi olayları anlatıyor). Değerli arkadaşlarım, hiçbir şey sizin kaldıramayacağınız kadar, zor veya güç değildir. Zira siz, sadece üstesinden gelebileceğiniz kadarını kendinize çekiyorsunuz, ne daha azını ne de daha çoğunu… Ne olursa olsun, bulunmanız gereken yere ulaşabilmeniz için ihtiyaç duyduğunuz deneyimler, size tam dozunda verilmektedir. Her şey sizin, GERÇEK BENliğiniz tarafından yaratılmıştır.

Unutmayın ki şu anda GERÇEK BENliğiniz sizin gerçekliğinize inme ve vücudunuzda yerini bulma sürecinde. Dolayısı ile içinizde GERÇEK BENliğinizin size inmesini engelleyecek arınmamış hiçbir nokta kalmamalıdır. (Mor Alev: Gerçek BEN açıklaması için St. Germaine yazılarını okuyabilirsiniz) Sizin kendi özünüz, kendi aslınızla birleşirken bu süreçte artık egonuzun üstünlüğünün önceliği kalamaz. Kısacası bu zor dönemi, artık ihtiyacınız olmayan şeylerden kurtulmak için sunulmuş bir nimet veya bir armağan gibi görünüz. Aslında bu bir isteyip, istememe durumundan çıkıp, bağları çözme ve salıvermeye mecbur olduğumuz bir durum haline gelmiştir. EGO’nun hüküm sürdüğü dönemler geçmiş ve bitmiştir. Bu, bu kadar basittir.

Evrenden gelen enerjiler her şeyi güçlendirecek ve sizin istediğiniz derecede değişiminize yardımcı olmak amacıyla akmaktadır. Bu süreç bir helezon gibidir. Yani, değişim içinde bir değişim içinde bir değişimdir. Eylül ve Ekim aylarında size, biraz “nefes alma” molası verildi. Bunun nedeni, zihninizi bu değişime hazırlamanız içindi. Yani GERÇEK BENliğinizin size inmesinden ve alternatif ego kişiliğinizin gönderilmesinden bahsediyorum. Ve sizleri hala, düalite/zıtlık düzenine ve eski yaşam biçiminizle bağlı tutan iplerinizi kesmenizden, bahsediyorum. Tüm sınırlamaları, eski anlaşmaları ve egonuzu bırakın ve kalbinizden doğru yaşayın.

Güvenin, salıverin, birbirinize yardım edin, birbirinizi sevin, derin nefesler alın ve rahatlayın. Kendinizi topraklayın, olumlu düşüncelere ve niyetlere odaklanın. Yaşam yolunuza çıkan her şeye açık olun ve koşulsuz kabul edin. Yargılamayın. Daha ziyade eleştirmeden, hiçbir beklenti içinde olmadan ve sınırlamadan, akışta kalın. Sadece, tarafsız bir noktadan bakan bir gözlemci olun. Sizi olası kargaşa veya sıra dışı olayların arasından çekip, güvenli ve huzurlu bir yere taşıyacak olan kozanızda, sessizce bekleyin. Ne kadar az direnirseniz, her şey o kadar yumuşak hallolacaktır. Unutmayın bu ayrılık diye bir şey yoktur; Ayrılık ya da ayrımcılık olarak algıladığınız her şey sizi gerçeklikten uzaklaştıracaktır.

İnsani varlıklar olarak çok fazla düşünmeye meyillisiniz. Daima olayların ardını araştırıyorsunuz. Kabul görmek, sayılmak ve ikna olmak istiyorsunuz. Bir sürü inançlarınız var. Sevgili arkadaşlarım, OLMAK ve BİLMEK cesaretini gösterin. İletişim ve değişim önce içinizden gelir. Bu gerçeği şimdiye kadar, anladınız, gördünüz ve idrak ettiniz. Bu nedenden dolayı, tek bir kişi bile atlanmadan, tüm insanlık büyük bir arınma sürecinden geçiyor. Zira herkes, kelimenin tam manasıyla yaşayan her organizma, bu süreçten geçecektir. Çünkü varmak istediğiniz “evinize” sizi ulaştıran tek yol, budur. Eviniz – ruhsal benliğiniz – kalbiniz. Meselenin özü budur ve Siz bundan ibaretsiniz.

Şu anda sizinle, tüm kalbimle, yüksek benliğimle ve enerjimle iletişim kuruyorum. Benim amacım, hak ettiğiniz rehberliği ve bilgilendirilmeyi, kelimeleri gevelemeden net bir şekilde açıklamaktır. Hepiniz, koşulsuz bir sevgiyle, kalbimdesiniz. Şayet zorda kalırsanız beni veya diğer yükselmiş ustaları yardıma çağırınız. Sizlere duyduğumuz koşulsuz sevgi ile yardımınıza geleceğiz. Aslında her şeyi halledecek olan sizlersiniz. Ancak kalbinizin niyetlerini netliğe kavuşturmak için, yardım elimizi uzatacağız. Ayrıca bizden yardım istemekle, inatla kendi kendinize mücadele evereceğinize tarafımızdan desteklenecek ve zorlu yollarınızdan kolayca geçebileceksiniz.

Lütfen yardım istemek için çok gururlu olmayın, bizi her zaman çağırın, hangimizi yardıma çağırdığınız önemli değildir. Zira bu zorlu dönemde sizlerin yanında olmamız, bizim için çok önemlidir. Kolektif bilinçle, toplu olarak bu dönemden geçiyorsunuz. Birbirinize yardım ederek, kendinize yani kalbinize de yardım etmiş olacaksınız. Kendinize iyi bakın, sevgili Yükseliş Ustaları. Sizlerle kendimi, kutsanmış hissediyorum. Azminize ve hoşgörünüze, anlayışınıza ve birbirinizi sevmenize, hayranlık duyuyorum. Zira siz bu süreci zaten, birbirinizi ve kendinizi sevdiğiniz için, seçtiniz. Her biriniz, yaşayan her ruhun yükselişini görmek istiyorsunuz. Kolektif bilinçle topluca aydınlanmayı seçmeniz de, bu sebeptendir. Sizler hayret uyandırıcı ustalarsınız ve sizinle çalışmak benim için bir onurdur.

Işık ve Sevgiyle kalın. Ben Saint Germain’im.

Alıntıdır...

0 comments:

Yorum Gönder