1 Kasım 2013 Cuma

PLEİADES...


Dünya Yuvanızdır
Dünya ve içindeki gizleri anlamak içinizdeki bilmecelerin üstesinden gelmenizi gerektirir, özellikle de bilinçdışı varlığınızın köklerinde gizli olan yanlarınızın.
Yolculuğunuz sürdükçe insan kimliğinizin seçtiğiniz yuva olan Dünyadaki köklerini ortaya çıkaracaksınız. Yakında bu yuvayı sizin şu anda tanıyıp kabul ettikleriniz dışındaki sayısız ilginç yaşam biçimi ile paylaştığınızı göreceksiniz. Büyüme ve kişisel gelişim olanakları zenginleşecek. 



Bu da, Dünyada saklı, kayıtlı ve hissedilen şekliyle hem insan köklerinizin hem de yıldızlara dayanan soyunuzun araştırılması ile gerçekleşecek. Şu anda sizlere genetik soyu başka gerçekliklerle zengin, canlı ve yakın bir şekilde bağlı olan Dünya sakinleri olarak sesleniyoruz. Size bu yuvanın öğrendiğinizden çok öte bir yer olduğunu anımsatıyoruz. Soyunuzun öyküsüne açık olun – ırk ve kültür toplulukları olarak sandığınızdan çok daha fazla ortak noktanız bulunuyor.
Gezgin varlıklar olarak, bu güneş sistemi içinde bulunan, yaşamın sahnelendiği, atalarınızın şifrelerini barındıran bir yer olan Dünyayı araştırmaya çağrıldınız. 


Dünyaya Yaşayan Kitaplık, büyük miktarlarda bilginin yaşamın yaratılmasında benzersiz yorum ve araçlar olarak saklandığı bir biyogenetik merkez olarak değindik. Bu bilgi sizin şu anda kavrayabileceğinizin ötesindeki kalıplarda var olmaktadır. Dünya yaşamın yaratılıp deneyimlendiği bir doğumevidir. Geleneksel olarak gezegeninizde ebeveynlik yapmak, iki karşıt cinsten insanın bir araya gelerek yaşam yaratmasına dayalı biyolojik bir süreçle ilgilidir. Bununla birlikte, artık laboratuvarlarda yaşam yaratma deneyleri yapıyorsunuz. Bu da sizi anlayışınızı genişletmeye, yaşama ebeveynlik yapıp hayat yaratmanın farklı yollarının olabileceğini düşünmeye kışkırtıyor.

Bir an için, Oyun Ustalarının kavramlaştırma yoluyla uygarlıklar doğurduğu fikrini anımsayın. Ustalar düşünce biçimleri yaratıp korur, sonra yaratılarına anlamlı bir yaşam çekmek üzere açıklanmamış planlarını yaymaya başlarlar. Varoluş ağını zeka ve yanıt niteliği taşıyan bir güç ve sınırsız farkındalık alanı olarak deneyimlerler. Siz bunu belki İlk Yaratıcı olarak canlandırıyorsunuz. Anımsayın, evrimleşmenizde kullanabileceğiniz öyküler yaratmak için elimizden geleni yapıyoruz. Size yeni kavramlar sunuyoruz. Amacımız, inanç olarak miras aldığınız, sorgulanmamış olgular halinde kalmış, örtülü temel varsayımlardan kurtulmanız. 


Dünya kavramınızı genişletin lütfen. Burada yaşam üretilebildiği için Dünya varoluş içinde eşsizdir. Yaşamın üretilebilmesi onu çekici kılan nedenlerden biridir. Belki yukarıdan yuvanızı izleyenlerin ve onu ziyaret edilecek ve gerçeklikle oynanacak bir yer olarak deneyimleyenlerin ayırdındasınız. Bu sizin kendi kendinizi tanımanızdır. Bir Oyun Ustası olarak kendinizin bilincine varmaya başlıyorsunuz. Bu kimliğinizde Dünyayı kendi yaradılışınızda yer alan bir yerli olarak deneyimliyorsunuz. Uygarlıklar yaratan, sonra -yalnızca bu bilgiyi uyandırmak için- kendi gerçeklik yapısının içine gömülen Oyun Ustaları kavramını anımsayın.

Zaman açısından Dünya oldukça eskidir. Ona ilişkin çoktan üzeri kapatılıp saklanmış öyküler vardır. Şu anda kendini ortaya çıkaran atalar soyu, kendini zaman içinde çeşitli deneyimlerle vurgulamak üzere yaklaşık yarım milyon yıl kadar önce olmuş olayların harekete geçirilmesini gerektiriyor. Sümer kayıtları, atalar soyunuza ilişkin daha geniş bir anlayışın sayısız anahtarını barındırıyor. Kayıtlar, çağlar boyu çoklu gündemleriyle göksel kişiliklerin Dünya sahnesini onurlandırmış olduğunu gösteriyor. Bu kadim kayıtlar yüzlerce bin yıl önce Dünya projesinin sorumluları olan iki yönetici kardeşin, Enki ve Enlil’in zamanını hatırlatıyor.


Anunnaki adı verilen ziyaretçiler göklerden Dünyaya geldi ve tanrı rolü oynadılar. Niyetlerine dayanarak Dünyada ne istiyorlarsa onu yarattılar. Aradıkları şeylerin arasında altın da vardı. Dünyada alınıp götürüldüğü yerde değerinin artacağı pek çok şey olduğunu anlayın lütfen. Dünya galaksilerdeki pek çok anahtarın evidir ve yalnızca sizin yuvanız olmaktan ötedir. Siz, Dünya üzerinde yaşayanlar bakıcılarısınız onun.


Yeri gökler olan ziyaretçi tanrılar, Anunnaki Dünyaya geldi ve bu evden kendi evlerine ürünler taşımaya başladı. Amaçlan yaşam konulu deneyler yapmak ve Dünyada yaşayacak insanlar yaratmaktı. Dünya genetik soyuna kendi etkileri altındaki bir çeşit ekleyen bu tanrılar sizin kadim ebeveyninizdir. Dünyada yaşamayı seçtiğinizde yaşayacağınız programın bu bölümünün biyogenetik bir kozmik deney çerçevesinde bağımsızlık ve özgür iradeyi keşfetmek olduğunu bilirsiniz.


Sayısız antropolojik keşif eski iskelet formlarını kullanarak geçmişinizin ipuçlarını sunar. İskelet biçimleri son birkaç milyon yıl boyunca yaşanmış bir insan değişim albümünü betimler. Bu arkeolojik bulgular bilim insanlarınızın insan yaşamının her yerde aynı olduğu varsayımına dayanarak insanın gelişim ya da evrim aşamaları olarak adlandırdığı şeyin portresini çizer. Gerçekteyse, tanrılar burada, kitaplıkta saklı olan genetik malzemeyi kullanarak çeşitli deneyler yaratmışlardır. Varoluşun bu belirli alanının temel bir ayırıcı özelliği mümkün olanın araştırılmasıdır. Sizin için gözetilmesi en önemli olan şey, tanrıların ebeveyn olduğu kavramıdır. Kim olduklarını ve tanınmayı bekleyen yıldız enerjileri bağlamında sizin de kim olduğunuzu gözden geçirin.


Dünyayı ve barındırdığı gizleri anlamak, içinizdeki bilmeceleri, özellikle de bilinçaltı benliğinizin köklerinde gizli olan yanlarınızı çözmeyi gerektirir. Dünya yüzeyi ve sizin varlığınızın derin katmanlarında dışarıdan getirilmiş nesneler gizli olabilir. Dünyayı eviniz hissedin ve daha iyi bir yer haline getirecek şekilde hareket edin. Biyolojik bir varlık olarak sizi Dünyaya bağlayan duygularınız, hisleriniz ve sezgisel bilginiz olduğunu kabul edin. Varlığınızı Dünyaya uyarlamayı öğrendikçe değişimlerin ortaya çıktığını hissedeceksiniz. Dünya size köklerinizin bilgisini genişletme ve yaşamın özüyle bağlantı kurma fırsatı sunuyor.


Nereden geldiniz? Yaratıcı ebeveyniniz kim? Sizi kim tasarladı ve ortaya çıkardı? Sümerler, yüzlerce bin yıl boyunca her kıtayı etkileyen ve yaşam deneyleriyle oynayan yıldızlardan gelen ziyaretçileri anlamışlardı. Temsili deneyler arasında kasıtlı etkileşim ve alışveriş çoğu zaman sınırlıydı. Neler olabileceğini görmek için yaşamın biyogenetiğini değiştirerek bir kıtadan diğerine geçen tanrılar isimlerini değiştirip yeni sesler yarattılar. Tanrılar, etki tepki yasası aracılığıyla kendi derslerini biriktirerek Dünya üzerindeki yaratılarını izledi, onlara katıldılar.


Uzmanların çoğu tarafından uygarlığın beşiği olarak kabul edilen Sümer kültürü yaklaşık altı bin yıl önce, kadim Fırat ve Dicle ırmakları arasında, bugünkü Irak ve Kuveyt’te yer alan Mezopotamya adı verilen bir bölgede yükseldi. Bu uygarlık son yüzyıl içinde yeniden ortaya çıkarıldı. Sümer kültürünün çok ileri bir aşamaya ulaştığı bölge, savaş ve yaşam gücü ve değerindeki aksaklıkların sürdüğü yirminci yüzyıl sonları Dünyasının siyasal açıdan hassas bir noktasıdır. Sümer kültürü yıldızlardan gelenler -yıldız kökenli sürüngen atalar- tarafından yönetildi. Bir uygarlık daha kuruyor, Dünyadaki biyolojik güçlerle nelerin yapılabileceğini görmek için bir deney daha yaratıyorlardı.


Yüzlerce bin yıl öncenin eski mit ve efsaneleri göklerden gelen yılan, ejder ve sürüngen konuklardan söz eder. Çağlar boyunca bu yaradılış öyküleri sözlü olarak bir kuşaktan diğerine aktarılmıştır. Önemli olaylar sözlü dille anımsanarak ataların dramlaştırılan öykülerini işitmek ya da görmek için toplanan gruplara aktarılmıştır. Çok sonraları, özel anlar, Sümerler tarafından gerçekliğin seçilmiş yönlerinin resim biçiminde kaydedildiği gereçler olan ünlü silindir mühürlerine raptedilmiştir. Bugün bu mühürler anlamlı simgelerin ipuçlarını veriyor. Simgeler insan elinden çıkma eserler olarak silindir mühürler üzerine resmedilmiş, oysa gerçekte başka bir niyetin dilini gözler önüne seren biçim içindeki anahtarlar bunlar.
Gezegenin dört bir yanındaki kültürler kitlelere yayılmayan içsel gerçeklerin taşıyıcısı oldu. Amaç, başkaları üzerinde güç sahibi olmaktı. Tanrılar, herkesi güçlendirmek yerine bu izni pek az kişiye tanıyarak gücü ellerinde tuttular. Bu, size eziyet etmeyi bugün de sürdüren büyük yanlış anlamanın parçası olan bir ayırım hiyerarşisi yarattı.


Gezegeninizin her tarafındaki insanlar -Aborijinler, Mayalar, İnkalar, Kuzey ve Güney Amerika yerlileri, Avrupa, Afrika ve Asya kıtalarındaki gruplar da dahil olmak üzere- yaşam yaratıcısı olarak ejderler ve yılanlar fikrini benimsemiştir. Ejderlerin soluğu alevlenebil irdi ve kimisinden korkulmakla birlikte kimine de güç, bolluk ve yaşam getirici nitelikler atfediliyordu. Zaman içinde mit ve masallar kimin güç sahibi olduğu ve hangi amacın arzulandığına bağlı olarak değiştirildi, yeniden yazıldı. Bu masallarda insanlara güç mü taşıdıklarına yoksa azınlığın çoğunluğa egemen olduğunu mu düşündürdüğüne bakarak mitolojik varlıkların doğalarını anlayabilirsiniz.


Yılların sizin ölçünüze göre anlar olduğu bir zaman genişliğinde yaşadığınızı hayal edin. Oyalanmak için ne yapardınız? Arada bir gözetlemek üzere ne tür sanal gerçeklikler yaratırdınız? Genetik ve yaşam yaratma anahtarlarına erişim yeneteğiniz olsaydı, insan olarak bunca özgürlük, boş zaman ve bilgiyle ne yapardınız?
Sürüngen ırkı ya da bizim onlara şefkatle verdiğimiz isimleriyle kertenkelecikler, sizin ata soyunuzun ayrılmaz bir parçasıdır. Birçok şeyin bileşimi oldukları için şaşırtıcı, yırtıcı ve ince bir bilinç topluluğudur onlar. Sürüngenleri sizi kendi mirasınızın, geçmişinizin derin köklerine bağlayan varlık özellikleri olarak anlamanız önemlidir. Kendinizi yaşam çarkının üzerinde gelişen, on iki öyküsünü gözler önüne seren bir varlık olarak kavrayabilmeniz için yuvanızı, köklerinizi ve genlerinizi anlamanız çok önemlidir.


Sürüngen enerjilerin yaratıcı tanrılar olduğunu anlayın. Onlar, Özgün Planlamacılara Yaşayan Kitaplığı tasarlamalarında yardım eden usta genetikçilerdir. Eski bir ırktırlar ve duyarlı biyolojik formlar yaratmada çok ilerlemişlerdir. İnsan türünü bu gezegende bir araya getiren ana ırklar arasında yer alırlar. Zanaatlarını eskilerden öğrenmişlerdi. Kertenkelecikler usta genetikçiler olarak işlerini bilir; genetik düzenleme ve yönlendirmede üstün beceri sahibidirler. Yaşamı genetik olarak düzenleme konusunda çoğu dahi varlığı hayli geride bırakırlar. Bu nedenle, engin varlık alanında sürüngen aileleri yaratıcılar olarak tanınır ve yaşam biçimlerinin genetik yapısının düzenlenmesinden sorumludurlar.


Bu düşünceler size hissetmeniz gereken şeyler sunuyor sevgili dostlar. Bu konuyu ele alırken soy ağacınızın dallarını araştırın. Sizi köklerinizin arasında daha ilerilere götürecek bir anahtar olarak sürüngen ailesine doğru yapacağınız bir yolculuğu düşünün. Sürüngen etkisi sizin biyolojik yapılanmanızda yer alıyor ve bugün bu yaratıklar sizin bilinçli farkındalığınıza geri dönüyor. Oyuncak, sinema ve televizyon kahramanları, reklamlardaki şık resimler olarak beliriyor, kendilerini anımsamaya cesaret eden herkese isimlerini ödünç veriyorlar. Benliğin ifade edilmek, anlaşılmak, sevilmek, şifa bulmak, bütünlenmek ve kabul edilmek gereksiniminde olan bir bölümü olarak bilinçaltından dışarı fışkırıyorlar. Ruhsal ve biyolojik benlikleriniz bu sürecin anahtarlarını barındırıyor.


Bir zamanlar, kendi tarihlerinin çok gerilerinde sürüngen ailesi çok iyi niyetli ve yüceltici bir ırktı. Bu ailenin üyeleri Dünyaya geldi ve kendilerini Yaşayan Kitaplığı yaratma eylemine verdi. Ancak, sonunda yaratıcı tanrı topluluğunun diğer üyeleri ve kendi aralarında bir iç savaş çıkardılar. Bütün savaşlar güç kazanmak için birbirinden ayrılmaktan kaynaklanır. Anımsayın, evrimleşen insanlar olarak yaptığınız yolculuğun bir bölümü, özgür iradeye sahip ayrı, eşsiz, klasik insan yaratıkları olduğunuzu anlamaktır. Özgür iradeye sahip diğer ayrı, eşsiz bir şekilde klasik varlıkları keşfediyor ve hepinizin bir olduğunuzun farkına varıyorsunuz. Duyulmamış varlıklar iç gerçeklerin engelinden süzülerek dünyanızda belirdikçe zekanın engin eşsizliğini kabul etme zamanınız geliyor.


Eski sürüngen atalar varoluşun yaratıları olarak görülüp kabul edildikten sonra oynadıkları rolden sizin tarafınızdan özgürleştirilebilirler. Sizler çok boyutlu yaratıklarsınız ve girdiğiniz çeşitlemelerden biri de Dünya üzerinde insan olarak sürdürdüğünüz yaşamdır. Eşzamanlı olarak gerçekliğin başka bir çeşitlemesinde sizi etkileyen bu varlıklar da olabilirsiniz. Sizin bu varlıklar olduğunuz bir kimliğe geçip deneyimleyebilir, onların çıkmazını, kendilerini kendi paradigmalarıyla kısıtlamalarını hissedebilirsiniz. Kendiniz ve yuvanıza ilişkin inançlarınız yeni bir bağımsızlığa yol açacak biçimde değiştikçe köklerinizi -geçmiş, şimdi ve gelecek zaman olmak üzere- her yönde etkilersiniz. Varlığın engin ağına sıkı bağlarla bağlısınız. Düşüncelerinizin anlamı siz değiştikçe ağın tümüne varoluşun her yönüne ilişkin olanaklar olarak yeni itkiler gönderir.


Pleiadesliler olarak gerçekliğe sizin şu andaki görüşünüzden daha geniş bir bakış açımız var. Bunu sizinle paylaşmak üzere buradayız. Açık bir bilet var elimizde, kozmosun her yerinde gerçekleşecek bir yeniden doğuş (rönesans) şenliği için altın bir bilet. Size ne gördüğümüzü söyleyebiliriz. 


Biz özellikle ilginç ve anlamlı bölümlerini vurgulayarak dev bir olayı yalnızca kıyısından köşesinden paylaşıyoruz. Siz ise çoğu zaman bizim beraberimizde taşıdığımız şeyin fuarın bütünü olduğunu düşünüyorsunuz. Bunun koca bir “şimdi” olduğunu anlamıyorsunuz. Hakim olan kaos ve özgür iradeymiş gibi görünebilir. Yine de bu süreçle enerjiler karışıyor ve yaşamın doğasından gelen değer ve işbirliğini deneyimlemek üzere yeniden bir araya geliyor.

Anımsayın, gerçekliğinizi aşırı ölçüde tanımlamak değil niyetimiz. Niyetimiz durup iyi bir bakış açısından bakabileceğiniz anahtar perspektifler taşımak size. Varlığın biyolojik yönüne bakmak gözlerinizin önüne serilen manzarayı anlamanıza yardımcı olabilir. Aile ağacına yaptığınız içsel yolculukta sürüngen bilinci soy ağacınızın bir dalı olarak tanınmaya değer. Bu olmaksızın, varoluşun bir gelişim aşaması anlamına gelen döngülerinden biri eksik kalacak, köklerinizi, nereden gelip nereye gittiğinizi anlamanıza yardımcı olamayacaktır. Aranızdan bazıları için, sürüngen kalıtı düşüncesi oldukça büyük bir korku kaynağı.


Gerçekte bu korku nereden geldiğinizi keşfetmemeniz için konuldu önünüze. Çağlar boyu sürüngen ata soyunuz kendisini bilincinizden uzak tutmaya gereksindi. Dünyanızı paylaşan, tohumunun görünmez denilen etkilerce ekildiği düşünce ve gerçeklikte birçok yan yola sapıldı. Bugün, sürüngen anıları -tümü de insan davranışı kalıplarıyla bağlantı sağlayan önemli bağlar olan düşler, belirsiz düşünceler, simgeler ve geçmiş yaşam senaryolarıyla birlikte bilinçaltı benliğinizden yüzeye çıkıyor.


Anılar hücrelerinizin derinliklerine gömülmüş. Bu derinliklerde neler olduğundan pek emin değilsiniz. Bedeninizi hissedin. Belkemiğinizi, çakralarınız ve DNA’nızın on iki sarmalını yukarı doğru büyüyen bir yaşam ağacı olarak canlandırın. Ağacın altında sizi bir kök gibi Dünyaya bağlayan bir yılan var. Bu canlandırma sizin sürüngen atalarınızla bağlantı kurmanızı sağlayacaktır. Bu şekilde, hiçbir şeyi etiketlendirmediğiniz yansız bir bakış edinebilirsiniz. Yılan enerjinin sizi elektriklendirerek ağacınıza tırmandığını, bedeninizde yükseldiğini canlandırın gözünüzde. Sürüngen ailesinin bir üyesi olarak yılan imgeleri sizi meydana çıkaran tanrıların hücresel hafızalarını harekete geçirir ve yılandan geldiğinizi, yılanın size hayat getirdiğini gösterir.


Sürüngen atalara ilişkin ipucu ve göstergeler bol sayıdadır. Taşa oyulup biçimlenmiş halde Dünyanın büyük ley (enerji) hatları boyunca yer alan pek çok kutsal alan ve yerde simgeler olarak görülebilirler. Yılan, ejder ve sürüngen mit ve efsaneleri neredeyse her yerli kültürün derin anlayış ve temel öğretilerinin özünde yatar. Totem olarak yılan, sürüngen ve ejder güçlü etkileri betimler. Çoğu zaman yanlış anlaşılan bu semboller yine de gücü ve insanların nereden geldiğini kabul eden ritüel simgeleri olarak saygı görür. Çağdaş dünyada tıp mesleğiniz, mirasının köklerinin bir göstergesi olarak çevresinde birbirine dolanmış yılanları gösteren eski bir sembol olan asayı kullanmaktadır.


Kimi zaman mitlerinizin ejder olarak adlandırdığı eski sürüngenler kristalleri saklar. Kristaller bilgi alıcı vericileridir. En yüksek uygarlıkların çoğu insan şablonuna erişimi olan ve bu şablonu başka bir sistemden bu sisteme taşıyan sürüngen enerjiler tarafından yerleştirilmiş tir. Sürüngenler bunu muazzam miktarlarda kristal enerjisini getirip operasyonun yeraltı üsleri olarak kullandıkları in ya da mağaralarda saklayarak, biriktirip depolayarak yapmışlardır. Sonra kendilerini temsil etmek üzere çoğu zaman yılan biçimindeki çeşitlemelerini dış dünyaya gönderdiler. Zarar görmeden dış dünyaya girebilmelerinin tek yolu buydu. Ejder doğaları içinde dışarı çıkacak olurlarsa o zaman varolan insanların bilinci bu karşılaşmayı kaldıramazdı.


Bugün sizler daha geniş bakış açıları ve daha büyük inanç sistemlerini araştırıyorsunuz. Gerçekliği ele alıp incelediğinizde size doğru eğilmeye başlar. Dünyanın canlılığı sizin tarafınızdan keşfedilmeyi bekliyor. Eğer onun kim olduğunu anlayabilirseniz size hayatta daha büyük bir bolluk sunabilir. Dünya Ana Tanrıça, varoluşun gereksinimlerinizi karşılayan, sizi besleyip doyuran ve barındıran bir yönü olarak düşünülebilir. O sizin yuvanız ve kaynağınız olan ananızdır.
***
Kendinizi her köşe başında sizi bekleyen bir fırsatla birlikte sınırsız bir varlık olarak düşleyin, yaratacağınız da bu olacaktır. Sınır koyarsanız bulacağınız da bu olur. Anımsayın, sizin yaşam anlayışınızı destekleyen enerjileri çabasızca kendinize çekersiniz. Kendinize inandığınız her an, sürekli olarak ışık ve parlak yaşam seçenekleri geliştireceğiniz bir momentum yaratır. Bu süreç, kendinizi yıldız ailenizle eşit göreceğiniz şekilde gelişmenizi gerektirir.


Sanki artık yaşamaya değer bir yer olmaktan çıkmış gibi çoğu insan bu zamanda Dünyayı terk etmek istiyor. Öfkeli sesler sanki bunları yaratan Dünyaymış gibi kentlerin ya da suların durumundan hoşnut olmadığını söylüyor. Size şunu soralım: Nerede daha iyi bir yer bulacaksınız? Eviniz, ondan ortaya çıkardığınız şeydir.
Dünyanın işbirliği olmaksızın sahip olamayacağınız pek çok şey vardır. Suların öngörülmez hareketleri kural haline gelir; beklenmedik su baskınları ve olaylar ortaya çıkıverir. Gerçeklik sağlam ve kararlı bir şekilde planlanamaz olur. Yaşadığınız olaylarda yinelenip duran ana konu, sorumsuzluk ve kurban oluştur. Dönüp dolaşıp insanın güçsüz olduğu temel varsayımına geri geliyorsunuz. Fazlasıyla uzun bir zamandır kurban oluş ve güçsüzlük inançlarını kabul etmişsiniz.


Yüreğinizi açmak ve yuvanızı dönüştürmek için Dünyayla bir anlaşma yapın. Bilincinizi sorumluluk üstleneceğiniz bir yaşama biçimine yöneltmeniz son derece önemli. Yaşamak için kararlı, güvenilir bir yer olan Dünyanın işbirliğinin esas olduğunu unutuyor, size bundan sonra para, mal, ve hizmet biçiminde sahip olacak şeyi bekleyerek koşuşturup duruyorsunuz. Niyetin küresel şablonu içinde sizi bekleyen sınav, Dünyanın canlı olduğunu, ona iyi bakmak ve bir aile gibi geçinmek zorunda olduğunuzu görmektir.
Harekete geçirdiğiniz şeyin yinelenmesi sorumluluk üstlenerek yaşama derslerinin yeniden sahnelenmesine yol açacak. Yeniden sahnelenen bu dersler insanlık dramasının tiyatrolarında hız kazanacak. 


Eğer oturduğunuz yerden hoşlanmıyorsanız durumu yeniden değerlendirin ve Dünyayla yüreğinizi açarak konuşun. Varlığınızın hücreleriyle konuşun, ışığı kendiniz kanalıyla çekin ve Dünyaya, “Niyet ve sevincim, seni bu yaşamım boyunca bütün gücümle deneyimlemektir. Senden bana rahatlık, sevinç, güvenlik ve serüven dolu bir yer -kendimi ve yuva olarak seni tanıyabileceğim bir yer- belirlemede yanımda olmanı ve bana yardım etmeni istiyorum büyük Dünya”, deyin. Dünya sizin kim olduğunuzu bilir. Bundan ötürü onunla konuşmak, onu kabul etmek iyi bir fikirdir.

Çoğunuz öldürmeyi ve savaşa gitmeyi seçmeye devam eden insan kitlelerinden büyük bir rahatsızlık duyuyorsunuz. Bu deneyime inananların onu yaratıp ulaşmak isteyeceklerini size anımsatıyoruz. Eşzamanlı olarak koşut bir gerçeklikte var olabilir ve rahatsızlık duyduğunuz şeyi kendinize çekmezsiniz. Önüne geçemeyeceğiniz büyük bir arınma gerçekleşmekte. Dünyanın enerjisi hızlandırılıyor. Bu şekilde, varlığınızın özünde birlikte titreştiğiniz enerjiler ve soyunuzun ortaya çıkardığınız gerçeklerini ifade edeceksiniz. Aile ve uygarlığı temsil eden sistemler birbirlerinden kopuyormuş gibi göründüğü için travmatik bir zaman bu. Çalışmayan sistemler gerçekten de bütünden ayrılıyor, işe yarayacak ve Dünya ile kendinize değer verecek bir şeylere ulaşmanız için varlığınızın ta özünden sarsılacaksınız. Eğer yuvanızın bakımını üstlenmiyorsanız belki de bir yuvayı hak etmiyorsunuzdur.


Dünyanızda başkalarına bakmanızı destekleyen çok sayıda sistem mevcuttur. Bakım gerçekten de soylu bir iştir. Yine de çoğu zaman, başkaları için balık avlamayı sürdürecek olursanız sizin balıkçılığınıza bağımlı hale gelirler. Başkalarına kendileri için balık tutmayı, bahçecilik yapıp besin üretmeyi öğretmek en iyisidir. Başkalarına bakmayı sürdürenler çoğu zaman gereksinim karşılama rolüne sıkışır kalır ve bunu kimlikleri ve hedefleri olarak kabul etme yanlışına düşerler. Tanrılar, sizin atalarınız, bir dereceye kadar bu tuzağa düştüler. Yaratıları onlara tapıp onlar için varoldukça kendi oyunlarında güç kazandılar. Ama tanrılar sonunda tuzağa düştüklerini, artık ilerleyemediklerini anladı. Dünya çevresi ve insanlık ailesini yükseltmek için en iyisi keşfettiğinizi armağan etmektir.


Dünyaya bağlanmanız gereken yer, yuva olarak değiniyoruz. Anımsayın, Dünya pek çok varlık için bir yuvadır. Gerçekliğinizi karşılaşmanız gereken yaşam biçimleriyle paylaşıyorsunuz. Dünyanın size açıkladığı şeyin bir parçası bu; sizinle aynı uzay içinde paralel kaç boyut var olmakta? 


Bu boyutlarda hareket eden enerji ya da varlıklar kimler? Doğrulanmadıkları için zihinlerden atılan pek çok mit ve efsane yuvanızın gerçek hikayeleridir.
Dünya eşsiz bir mücevherdir, sizlerse çoğu varlık tarafından onun ayrılmaz bir parçası, anahtarı olarak görülürsünüz. Ancak, kendinize saptadığınız yanlış amaçlar doğrultusunda benliği, yaşamı araştırabileceğiniz sahnesini, Dünyayı onurlandırmaksızın yüceltmek istediniz. Bugünün önceliği doğrultusunda kitle bilinci içinde çatışmalar var. Birkaç yıl içinde pek çok insan, sizi birbirinize yaklaştırıp insanlığı büyük bir aile gibi deneyimlemenizi sağlayacak şekilde evlerini kaybedecek ve/veya terk edecekler. 


Belki karşılaştığınız durumlara meydan okuyarak bir araya geldiğinizde ailenizin dışındakileri de anlayacaksınız. Boyutlar açıldıkça bütünün parçası kılınmayı bekleyen bu diğer yaşam biçimleri gerçekliğin olağanüstü yaratıcılığı ve çeşitliliğini gözler önüne serecek.
Çok önemli bir aşama gerçekleştirdiğiniz ve anlamaya hazır olduğunuz için Dünyanın öğretisi bilincinize açılmaya hazır. Yuvanızı yeniden tanımlıyorsunuz. 


Bu da Dünya tarafından hissedildi. “Oo, burada elimdekileri arayan insanlar var” diyen Dünya şifre ve öykülerini ortaya çıkarıyor. Ne istediğinizi düşünün. Dünya okuyor sizi. Yaşayan, biyolojik bir varlık o. Canlı.
Sizin, bedeniniz içinde yaşayıp bilinçli yönetiminiz olmaksızın birtakım işlevleri yerine getiren milyonlarca bakteriye gereksindiğiniz gibi Dünya da size gereksiniyor. Tek bir mikroorganizma oldukça toksik olabilir. 


Ancak hep birlikte ne yaptıklarını bilirler. Sizi zehirlemez, ölmemeniz için her şeyi yerler. Eğer bedeninizde olmasalardı yediğiniz besinler içinizden geçmezdi. Toksik denilen bu varlıkların içinizde yaşamasına izin verirsiniz. Gerçekte onlar olmaksızın yaşayamazsınız. Aynı şekilde Dünya da siz ve bütün yaşam olmaksızın yaşayamaz.

Yaşam burada, Dünyada ortaya çıkarılmıştır. Bu güneş sisteminde Dünya yaşamın evi, yaşamın yaratıldığı büyük laboratuvardır. Dünyayı sevmenin amacını lütfen anlayın. Çünkü Dünyanın buna verdiği karşılık sizin burada evinizde olmanız için gereksindiğiniz her şeyi ortaya koymak olacaktır.


Dünyanın olağanüstü güzelliğini gözler önüne serecek şekilde yeniden canlandırıldığını düşleyin. Görkemli ağaçlar masmavi göğe ulaşıyor, bulut dalgaları haşmetli doruklar oluşturuyor. Kuşların şarkısı her biri o an için düzenlenmiş senfoni üzerine senfoniler yaratarak dolduruyor her yeri.


Kendinizi canlı hissetmeyi öğrenin. Bilinçaltı benliğiniz olarak ayrı bir yerde saklanan yönünüzü araştırırken yaşamınızın anlamını keşfedin. Köklerinizi bir yılan gibi Dünyanın kayıtlarına gönderin. Zihninize sizin, bu yerin hak sahibi sakininin yuvası olmak üzere görkemli bir Dünyayı geri çağırın.


Enerji Alıştırması
Derin bir soluk alın. Çevrenizde boşluk yaratarak bedeninize bir canlılık ve rahatlık dalgası gönderin. Soluğunuzu bir araç olarak kullanın. Bu araçla düş gücünüzün derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkın. Kendi içinizde girdiğiniz yeri bulun. Orası sizin düş gücünüz. Dünyanızı uzayda asılı duran, ışık yansıtıp yayan güzel bir mücevher olarak canlandırın. Uzayla olan bağlantınızı yüreğinizden, varlığınızın özünden hissedin. Bu yerin eviniz olduğunu hissedin. Uzayın derinliklerinde yolculuk yapan birisi olsaydınız Dünyayla karşılaştığınızda coşkuya kapılırdınız.


Yüreğinizden dışarıya ışık dolu büyük bir sevgi ışını yollayın. Dünyaya gönderin onu. Sonra kendinizi uzayın derinliklerinden bir gök dalışı yapıyormuşsunuz gibi yeryüzüne giderek daha da yaklaşacak şekilde süzülmeye, Dünya tarafından çekilmeye bırakın. Gözlerinizin önünde büyüdükçe Dünyanın olağanüstülüğünü ve canlılığını hissedin. İnceliği ve enginliği her şeye açık olmakla birlikte bu gezegenin isimlendirilemez bir canlılığı ve gücü olduğunu duyumsayın.


Kendinizi Dünyaya doğru çekilir hissederken titreşiminin sizi uzaydan çekmesine izin verin. Bir kuştüyü gibi olabilecek en iyi yere doğru kaydığınızı canlandırın. Bir kuştüyü inceliğinde süzülerek Dünyanın titreşiminin yumuşaklığına inin.
Dünyanın neresine indiğinizi görmek için çevrenize bakın. Dünya sizi çağırdığı yer hakkında ne gösteriyor? Bunu düşlerken kendinizi Dünya sizinle konuştuğu, size bir serüven sunduğu için minnet ve coşku dolu hissedin.


 Derin bir soluk alın, çevrenize bakın ve bulduğunuz şeyle esinlendiğinizi hissedin. Dünyaya barış dolu bir yaşama hazır olduğunuz mesajını gönderin. Bu zamanda niyetinizin Dünyanın bütünlüğünü yeniden canlandırmak ve burada yaşadığınız her gün ona yakın yaşayıp varlığını onurlandırmak olduğunu belirtin. Dünya üzerinde yaşar, sever, inançla yürürken kendinizi ahenk yaratma niyetinizle uyum ve varoluşun bütün unsurlarıyla büyük bir barış içinde görün. Şimdi, Dünyayı gözden geçirip derin bir soluk alın. Gerçekten canlı olmak ve evinizi sevmenin ne demek olduğunu hissederek çok yavaş bir şekilde yürümeye başlayın. Hissedin bu minneti, size destek olacaktır. Kendinize inanın. Dünya yuvanızdır.

Barbara Marciniak

2 comments:

lordofsunshine dedi ki...

Hariçten gazel okumak kadar güzel birşey olmasa gerek... "Onu anlamıyorsunuz,bunu yapamıyorsunuz, onu yapın,bunu yapın,şunu edin..." Oh oh... Onlarca yıldır önümüze konan hep aynı çorba, ister ye ister yeme... Siz şöyle muhteşemsiniz böyle şahanesiniz,... Sonuç da aynı tabii,milyarlarca insanın sefaleti gene sürüyor, dünya gene acılar içinde kıvranıyor, milyarlarca insan hergün ertesi günkü faturaları nasıl ödeyeceğini ya da yarına evine hangi yiyeceği alıp çocuklarını doyurabileceğini,ev kirasını nasıl ödeyebileceğini vs vs kara kara düşünüyor, 7 milyar insanın sadece ve sadece 500 milyonu krallar gibi refah içinde yaşıyor... İnsanlığın ezici çoğunluğu ve hayvan krallığının ve tabiat ananın bu aşağılık sürüngen tayfasının yüzünden çektiği inanılmaz sefalet ve acılar silsilesi ise hiç azalmadan devam edip gidiyor işte... Neymiş,tanrılar insana balık tutmayı öğretmek gerektiğini anlamışlarmış da falan filan... biz soysuzların yüzünden bu çileleri çekiyoruz zaten kardeşim... bizi köle yapan onlar, sen ne anlatıyorsun Pleaidesli efendi... Vallahi çok sıkıldım, diyeceksiniz ki okuma o zaman kardeşim; doğru,siz de haklısınız da hani gene de umut dünyası işte,ya bu sefer bir umut ışığı güneşi doğurursa diye...

albatros dedi ki...

lordofsunshine, aynı duyguları paylaşıyorum. Bu martavallardan ben de o kadar sıkıldım ki, adamlar 25 yıldır aynı hikayeleri okuyor

Yorum Gönder