16 Kasım 2013 Cumartesi

Perdeyi kaldırın...

 
Şimdi dikkatinizi paranıza çekmek istiyorum. O banknotları önünüze koyun. Onlara bakın ve perdeyi görmeye çalışın. Üzeri farklı renklerde ve yazılarda değişik değişik banknotlar. Kimi size daha değerli kimi daha az. Perdeyi kaldırın öyle bakın, her biri aynı malzemeden yapılmış kağıt hamuru. Üzerindeki renkleri yazıları resimleri rakamları olmadan bakın perdeyi kaldırarak bakın. Onların gerçek yüzleri maskelerinin altındadır ve hepsi aynıdır ve asla sizden değerli değildir. Bu perde size efendi olduğunuzu unutturmuştur. Kendinizin efendi olduğunu unuttuğunuzda size efendilik edecek birine ihtiyaç duyarsınız. Efendi olduğunuzu unuttuğunuzda korkarsınız ve sığınacak yer ararsınız. 


Banknotlarınızda size efendi olacak kişilerin resimleri vardır ve muhtemel çok sevdiğiniz liderlerinizdir, size vatan sevgisini hatırlatır devletinizi hatırlatır ve en önemlisi sınırlarınızı hatırlatır. Sınırlar sizin perdenizdir. Perdeyi kaldırın ve öyle görmeye çalışın sevgililer. Komutanlarınızı, Politikacılarınızı perdeyi kaldırarak görün tıpkı aynı hamurdan yapılan para gibi üzerlerinde değişik değerler olmadan onları çıplak görün, Üniformaları ile değil.

Perdeyi kaldırın ''değer'' diye adlandırdığınız her şey size kendinizin ''efendi''si olduğunuzu unutturmuştur. Aynı kağıt hamurla üzerine yüklediğiniz değerlerle ya bir şeye sahip oluyorsunuz yada olamıyorsunuz. Bu dünyaya geldiyseniz sizindir kimse sizin efendiniz değil sizde kimsenin efendisi değilsiniz. Dünyanın tüm kaynakları ve teknolojileri sizindir. Değerlerinizden arındığınızda ''Kardeş'' olduğunuzu hatırlayacaksınız DÜNYALI olacaksınız. Perde Kalktığında sınırların, dinlerin, renklerin bir önemi yoktur. Dünyanın kollektif önemi vardır. Yasa dediğiniz bir insanı bir kuruluşu bir ülkeyi bir dini değil dünyayı koruma altına alır bu dünyanın içinde sizde varsınız. Bu yasa ilahi yasadır.


Şimdi dikkatinizi ''suç'' dediklerinize çekmek istiyorum. Hırsızlık yapan neden hırsızlık yapmıştır? Suçlu değildir, ona bu hırsızlığı yaptıran değerlerinizdir. Bir katil ve bir kurban, bir insanı öldürecek kadar hasta yapan değerlerinizi görün sevgililer. Kurban kadar katil de masumdur hastadır. Bir katil varsa sorumluluk tüm Dünyanındır ve yasanızda bir hastalık vardır onu esir almıştır.

Perdeyi kaldırın sevgililer. Kimse Kimseden daha zeki daha akıllı değil. Değerleriniz sayesinde biri kendisini yetiştirmiştir diğeri aç kalmamak için ''efendi para''sının peşindedir. Hiç çalışmadan bu dünyada cenneti yaşayanlarınızı görün sevgililer.
 

Onlar efendileriniz değil. Kağıt hamurunu farklı renklerle sizlere verenler, efendileriniz değil. Dünya cennetini unutturarak sizlerin cehennem hayatı yaşamanızı sağlayan dinleriniz, efendileriniz değil.

Dinleriniz Yaratıcı güce ayrı ayrı değer vermektedir bu asla kabul edilebilir bir değer değil. Değer Yargılarınız her şeyi bölmektedir. Dünyayı sınırlarınızla, dinlerinizle, yasalarınızla, paranızla bölmektesiniz. Yaradan dinlerle bölünemez ancak kendinizi farklılaştırırsınız dünyayı farklılaştırırsınız ve sizin cenetiniz cehennem olmuştur.

Perdeyi kaldırın sevgililer, sizler cennetin ışıklarısınız, ışık işçilerisiniz Perdeyi kaldırın ve hatırlayın tanrı insan'ı ve Dünya ana'yı. Dünya ana'nın armağanlarını hatırlayın. Bu dünya size asla vahşi olmadı, asla hiç bir dünya canlısı size karnını doyurmak için saldırmadı. Kendinizi bu cennetten kovan sizlersiniz. İçinize davet ettiğiniz şeytana ''değer'' yükledikçe cennet uzaklaşır. Şeytan bir fikirdir sevgililer bu fikir size aittir. Kendinize ve dünyanıza olan değerinizi başka bir yere verdiğinizde oluşan bir fikirdir. Yasak elmadır. Bu fikir sizi Tanrı'dan uzaklaştırır ve kul olursunuz, Tanrı'nın kulu değil şeytanın bir fikrin kul'u.
Perdeyi kaldırın sevgililer kendinizin tanrıları olduğunuzu hatırlayın.


Kimseye tanrılık kimseye, kulluk etmeyin. Bu dengeyi sağladığınızda ışığı göreceksiniz. Uzun bir tünel imgeleyin kıvrımlarla giden bir tünelin başından baktığınızda çıkıştaki ışığı göremezsiniz. Bu kıvrımlar yargı damgalarıdır korku damgalarıdır. korkular ve yargılar kaldırıldığında koşulsuz sevgi enerjisi görünecektir. O uzun tünelin sonunu kıvrımlar olmadan görebilirsiniz. Sizin için karanlık olan perde sizin yargılarınızdır.


 Perdeyi kaldırın sevgililer. Zaman bu zamandır toplanma toparlanma ayağa kalkma zamanıdır. Mahşer çıplaklığı ile karanlıklarınızdan soyunma zamanıdır. O tünelin ışığını görme zamanıdır ki o ışık tanrı ışığıdır. Ölmüş ve ölmekte olan bedenlerinizin sonsuz varlık ışığıdır. Bu ışıktır sonsuzluğunuz.
Perdeyi kaldırın sevgililer. Işığa yönelin, sevgiye, koşulsuz birliğe tanrı bilincine.


Perdeyi kaldırın sevgililer oyun zamanınız sona eriyor, burada, yuvada sizleri bekliyoruz ve çok büyük bir heyecanla, sevgiyle kucaklaşmayı bekliyoruz. perdeyi kaldırmış olmanızdan başka hiç bir şey bu kadar bizi mutlu edemez.
S.M.

3 comments:

lordofsunshine dedi ki...

Tamam canım kardeşim,haklısın,haklısın ama bir türlü kalkmak bilmiyor ki o lanet perde! O kadar kıstırılmış,o kadar ele geçirilmiş ve köleleştirilmişiz ki artık biz bizzat o perdenin kendisi haline getirilmişiz! Bedenlerimiz,zihinlerimiz,DNA'larımız,herşeyimiz ele geçirilmiş,artık hiçbirşeyimize hükmedemiyor ve kendi bedenimizi ve hayatımızı kontrol edemiyoruz,yönetemiyoruz, düşüncelerimiz bile aslında bize ait değil yahu!! Tüm evrenlerin karabasanı bu dünya işte, bundan ötesi mi var! Cehennemim gayya kuyusu burası!! Kalkmıyor işte lanet olası perde,kalkmıyorr!!!

Unknown dedi ki...

Kendilerine hizmet varliklari diyorlar ama tek yaptiklari uzaklardan mesajlarini gonderip bizden imkansizi istemek. Imkansizi istiyorlar cunku 7 milyarlik su dunya nufusunda perdeyi kaldirdigini gordugumuz kisilerin sayisi bir elin parmaklarini gecmiyor. Osho, Eckhart Tolle vb. Onlar ise arzuyu durdurmamiz gerektigini ama bir yandanda arzunun durdulamayacagini soyluyorlar. Uzunca bir sure spirituellikle ve meditasyonla ugrasmis ustatlarin bile entellektuel bilgi disinda bir deneyime sahip olmadiklarini soyliyebiliriz. 2 senedir aydinlanmis ustatlarin kitaplarini ve uzayli kardeslerimizin bize verdigi bilgileri okuyorum. Sunu soyliyebilirim ki bu ayrilik illuzyonunu kaldirip kozmozla bir olup kosulsuz sevgiyle titresmek deveye hendek atlatmakla ayni sey. Heleki osho ne kadar bilincsiz ve sizofrenik oldugumuzu, gercekten ne kadar uzak ve yapmacik oldugumuzu bir guzel anlatiyor kitaplarinda. Ayrica kanalliklarin arasindaki tutarsizliklarda cabasi. RA hasattan bahsediyor 4. boyuta gecilecegini ve donemin sonuna gelindigini soyluyor. Sirius ise 5. boyuta giriyorsunuz ve size yardim icin dunyaniza gelicez, altin cag 2000 sene surecek diyor. Mikail ise uzaylilarin gelip dunyaniza inip sizi kurtaricaklarini dusunmeyin sakin, bunu siz yapacaksiniz diyor. Peki gercek ne ve dunyayi neler bekliyor? Bana kalirsa dunyamiz bu kadar kargasa ve cehalet icerisinde yasarken uzaylilarin bir ifsaatla dunyaya inip dinlerimizden bizi arindirip gercege yoneltmeye calismalari bana oldukca gulunc geliyor. BIr kere boyle bir hareket bizim sozde dindarlarimizi ayaga kaldiricaktir ve bu sozde dindarlar azinlik degiller cogunluklar, azinlik olan bizleriz. Evrendeki ozgur irade yasasi da cogunlugun cagrisi uzerine kurulu. Heleki RA bi demecinde bizim sizin dunyaniza inmemiz icin cogunlugun cagrisi degil dunyadaki yasayan tum varliklarin belli bir dusunce asamasina gelmesi gerekiyor diyor. Buda bizim dunyamiz icin bence oldukca uzak bir asama. Kollektif bir aydinlanma dunyamiz icin imkansiz gozukuyor diyebiliriz ama daha bariscil ve gelecek nesillere daha yesil bir dunya birakmak icin cabalayan insalarin sayisi umarim artacaktir.

batuhan dedi ki...

aynen katılıyorum para olmadan yaşayın bakalım ne zorluklar çekeceksiniz normal bir zorlukta değil aşırı zorluk çekersiniz...para kalkacak ekonomik finansal sistem değişecek deniyorda umudum kalmamaya başladı artık benim...hakikaten çok bozuk bir finansal sistem var ve bunun değişmesi çok zor gibi geliyor

Yorum Gönder