30 Ocak 2014 Perşembe

FARKINDALIĞIN GÜCÜ

 
Bir insan olarak yükseliş statüsüne geçmek istediğinizde aslında hücrelerinizin titreşiminin yükselmesini istemektesiniz. Saf niyetiniz yoluyla hücresel yapınızın farkındalığı oluşmaya başlar. Bedeninizin her hücresi varlığınızın tüm planını içermektedir. O, DNA dediğiniz kodda, bir tanesi de DNA’nın çevresindedir. Birlikte getirdiğiniz kontrat, kimliğinizin bilgisi, manyetik damganız hepsi bu kodda yer alır. Yeni gelen İndigo çocuklarda neyin farklı olduğunu bilmek ister misiniz? Eğer onların DNA’larının kimyasal olmayan parçalarını inceleyebilseydiniz farkındalığın, yani kimyasal olmayan DNA’nın bir parçasının değişmiş olduğunu görecektiniz. O spiritüel parçadır, ama yine de fizikseldir. Var olmuş her şey, bir insan olarak var oluşunuzun tüm kaydı o kodda bulunur, kontratlarınızın planı da orada yer alır.


 Bu hayattaki deneyimlerden kaynaklanmayan korku ve endişeler bu kod vasıtasıyla geçmiş hayatlarınızdan gelmektedir. Mucizevi bir şifanın zamanı geldiğinde hücreler, özellikle de hasta olanlar “gitme” zamanının geldiğini anlar ve bunu yaparlar. Hiç yoktan kemik, doku ve etin meydana geldiği mucizevi şifa türleri bile içinizden tezahür eder. Bazen doğuştan gelen sorunlar hallolur, hastalıklar şifa bulur ve doktorlar huşu içinde ne olup bittiğini merak ederler! Size ne olduğunu söyleyeyim, doku yenilenmesi hakkında tüm bilgiye sahip olan hücreler uyandırılmışlardır. Bunu biliminizde görmek istiyor musunuz? 

Eğer istiyorsanız “hücre intiharının” kanıtını arayın. Bu, dengesiz olduklarını her nasılsa “bilen” hücrelerin çekirdeğinden kaynaklanan bir yıkımdır. Biliminiz bu hücrelerin sanki bunun “farkındaymış” gibi içten dışa doğru patladıklarını söyleyecektir. Bu nedir biliyor musunuz, bu içinizdeki Tanrısallıktır, içinizdeki farkındalıktır! Bunun için Tanrıya teşekkür mü etmek istiyorsunuz? 

Öyleyse Tanrıyı dışınızda değil içinizde arayın, çünkü o oradan, içinizden gelmiştir.
Mucizeler kozmik kafesle bağlantılıdır. Kozmik kafes evren enerjisidir, bir gün potansiyeline ulaşacağınız gerçek enerjidir. O fizikten öte bir şeydir, aynı zamanda ezoteriktir. Dünyadan evrenin en uzak noktalarına enerji aktarmanızı sağlar, çünkü birlikte düşünen tek bir bilinçtir. Şifa sağlarken aslında hücrelerinizin kafese bağlı bölümlerini uyandırmaktasınız. Kozmik kafes ruhsal saf niyetinizi hücresel yapınızın çok ötesine taşır.


Saf niyet her şeydir sevgili varlıklar. Bir ilacı elinizde tutarak, sadece elinizde tutarak o ilacın özünü bedeninize çekip alabilirsiniz. Onun şifa nitelikleri içmenize ya da şırınga etmenize gerek kalmadan bedeninize geçecektir, buna ilacın özünü alma niyeti denir. Niyet, fiziğin üzerinde bir güce sahip olan bilinçtir, yüzyıllardır bedende mucizeler yaratan şeydir. Bugüne kadar gördüğünüz en mucizevi şeyler saf niyetten kaynaklanmış ve şifa içerden gelmiştir, çünkü niyet molekülleri etkileyen ve kendini tezahür ettiren spiritüel bir güce sahiptir.


Yediğiniz şeyleri niyetinizle arındırabilirsiniz! Bundan böyle yemeğe oturduğunuzda elinizi yemeğin üstüne tutarak sessizce ya da yüksek sesle “Seni kendi titreşimime yükseltiyorum” deyin. Bu durumda fizik maddeler üzerinde kontrole sahip içinizdeki melek molekülleri temizleyecektir. Düşük kalorili bir yiyeceği mucizevi bir biçimde işe yarar hale getirebilirsiniz. Sizinle aynı yemekleri yedikleri halde hastalananlar da olacaktır, bunu sağlayan şey farkındalığınız ve fizik üzerinde sahip olduğunuz güçtür.


Çevrenizdeki fiziği etkileme gücüne de sahipsiniz, bu işlem de kozmik kafesle ilgilidir. Bunu söylerken kaşıkları eğip bükmekten değil, insanların kalplerini değişime uğratmaktan söz ediyorum. “Işığı tutma” terimi daha yüksek düzeyde titreşmeyi seçme anlamına gelir. Işığı tuttuğunuzda, her nereye giderseniz gidin enerji yayarsanız, bu uyumlanmış enerjidir, yani belirli bir niyeti olan enerjidir. Bir insan bu uyumlanma sayesinde girdiği odanın enerjisini değiştirebilir. Her bir niyet ve titreşim düzeyi kafes için karmaşık bir talimat dizisi gibidir. 


Bazılarınız bir salona girdiğinde tüm başlar dönüp ona bakar, siz buna karizma dersiniz, ama gerçekte o başka bir şeydir, insanın kafese uyumlanmasıyla değişen enerjisinin herkes tarafından hissedilmesidir. Ellerinizi birilerinin üstüne koyduğunuzda kendilerine yardım ettiğinizi hissedeceklerdir. Birçoğunuz, ellerinizin karşınızdaki insana hiç dokunmadan daha iyi iş gördüğünü anlayacaksınız.

Kafese uyumlandığınızda daha önce asla yapamadığınız bir şeyi de yapacak, duygular üzerinde kontrole sahip olacaksınız. Huzur yaratabilecek, nefret, kıskançlık, korku ve dramı dönüşüme uğratabileceksiniz. Endişelendiğinizde meydana gelen hücresel değişimin farkında mısınız? Bazılarınız yemek yiyemez hale gelirsiniz, bu bir ipucudur. Onlar edişe ve korkuyu bilirler. Eğer hücreleriniz endişe ve korkuyu biliyorlarsa sevinci ve aydınlanmayı da bileceklerdir.

-----kryon------

0 comments:

Yorum Gönder