25 Ekim 2013 Cuma

Sirius - Arkturus - Pleiades

 
"Bizden dünya gezegeninin yeni çağa doğumu sürecine yardım etmemiz istendiği için dünyaya geldik. Yükselmiş üstadların, semavi varlıklar ve meleklerin dünyalıların beşinci boyuta geçmeleri için yaptıkları çağrı bütün galaksiye yayılmıştı. Bu, ışığa daha yakın bir hız kazanmak üzere titreşimlerini yükselten her uygarlık için en zor süreçtir. Siz semavi kardeşlerimize duyduğumuz sevgi ve yakınlıktan dolayı buradayız.

Dünyanın şimdi geçmekte olduğu bu geçiş dönemi sevgili Terra’nın tarihinde deneyimlenmiş hiçbir döneme benzememektedir. Gezegeninizin yakında yeni çağda deneyimleyeceği bu kuvvet ve konumu yeniden kazanma fırsatına sahip olabilmesi için aradan 26000 yılın daha geçmesi gerekmektedir.

Bu muazzam mücadele zamanında tüm düşük titreşimli eski sistemler çökmekte, yeni ışık ve yüksek titreşimler onun yerini almak için gelişmektedir. Bu, ayrı olmayı isteyen sevgisiz ölümlülerin inşa ettikleri yapıların artık sona ereceği anlamına gelir. Bu yapıların yerini alanlar ise beşinci ve daha yüksek ışınlarda titreşen sistemler olacaktır.

Beşinci ışın gırtlak bölgesinin enerji vorteksidir. O, mavi renkle aynı frekansa eşittir. O, gerçeği söylemeyi temsil eder. Bu frekans yalan temeli üzerine kurulmuş tüm bireyleri ve kuruluşları açığa çıkarıp teşhir edecektir çünkü bunlar yüksek ışık frekansında sürdürülemezler.

Bu çağda beyaz ışık otorite konumunu üstlenecektir ve bu frekansla birlikte gerçek ve yaşamın yüksek amacına ve birlik ruhuna teslimiyette gelecektir. Beşinci ışın gök kuşağının beşinci konumunda bulunan renktir. O ayrıca, sol notası ile benzer titreşim hızında bulunmaktadır. Bu ikisinin bileşimi gezegende çok uzun zamandır sürdürülmüş yalanlarla ve hilekarlıklarla savaşmak için güçlü bir silah oluşturmaktadır.

Biz dünyaya bu titreşimde ve daha da yüksek bir frekansı kanalize ediyoruz. Bu yüksek frekans gezegendeki bireyler tarafından masedilmekte ve bir çok ruhun bilinci bu frekanstan etkilenmektedir. İnsanlık daha mutlu bir durumla sonuçlanacak bir bilinç değişimi hissetmeye başlıyor. Bu varoluş hali oluruna bırakma tutumunda, yada olumsuz duygulara bağlanmama duygusunda tezahür ediyor. Yüksek bilinç hallerinde bulunan bireyler kendilerini daha düşük, öfkeli haller içindeki bireylerden ayırıyorlar. Bu farklı bireylerin titreşim frekansları çarpışmaya başlıyor. Size şunu söyleyebiliriz ki, bu yüksek frekans daha hakim duruma geçtikçe ve daha çok birey bu frekansı masettikçe bu çarpışma daha aşikar hale gelecektir.

Sizi temin ederiz ki, zeka bu varoluş halinde dikkate alınacak bir değişken değildir. Bu yeni bilinç hali sadece bir bireyin taşıdığı kalp ile ve sevgi ve ışık miktarıyla meşgul olur. Titreşim enerjisi bir bireyin kanal olduğu açıklık ve sevgi miktarıyla gösterilir. O, mesih benliğinin enerjisidir.”

0 comments:

Yorum Gönder